Forum Gerçek

AnasayfaForumları Okundu Kabul Et Bugünkü Mesajlar
Geri git   Forum Gerçek > Maksat Muhabbet Olsun > Astroloji | Mitoloji

Astroloji | Mitoloji Burçlar, fallar ve rüya tabirleri


Yeni Konu aç  Cevapla
 
Seçenekler
Eski 07.04.2011, 08:18   #1
Çevrimdışı
OkyanusunKalbi
WoodStock

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Efsanevi Kıta 'Mu'nun Gizleri


Efsanevi kıta'Mu'nun Gizleri



Büyük Okyanus´ta yer alan ve 14 bin yıl önce batan efsanevi kıta ´MU´. Binlerce yıl öncesine dayanan mitlere göre, kıta üzerinde yaşayan 64 milyon insan esrarengiz bir şekilde sulara gömülmüştü. O kıta batmasaydı insanlık belki de bugün olduğu yerden çok ileri olacaktı.







Peki neydi bu kıtanın esrarı?


Efsanevi ada üzerinde dört ayrı ırk, tek tanrılı bir din, sembolizme dayalı bir öğretim sistemi ve gelişmiş bir uygarlık yaşadığına dair ilk iddianın sahibi James Churchward.





Ne mi diyordu James Churchward? Churchward´ın adayla ilgili en önemli iddiası yeryüzünde insanın ilk ortaya çıktığı yer olmasıydı.








Yine bu iddiaya göre, Yeni Zelanda ve Hawaii de birdenbire ortadan kaybolan bu esrarengiz kıtanın parçaları. Peki neden yok oldu bu koca kıta?






Varsayımlara göre, kıtanın altında yer alan gaz odacıklarının patlamalara yol açması nedeniyle, kıta milyonlarca kişiyle birlikte sulara gömüldü.









Şimdiye kadar ortaya atılan tüm bu iddialar ve Pasifik Okyanusu’nda bir kıtanın varlığı konusundaki görüş, çeşitli belge ve bulgular mevcut olmakla birlikte, henüz arkeologlar arasında yaygınlık kazanmamış bir görüş veya bir varsayım olmaktan öteye gidememiştir.






Çin´e ve çevre adalara kaçanların kitabelerinde kıtamız battı, biz de buraya kaçtık yazmaktadır. Bu yazılı kayalar 14 bin yıllıktır, c14 karbon testleriyle sabittir. Türkler´in de Mu Kıtasından geldiği söylentileri de varsayım olarak eklenmiştir.









Mu Kıtası, Türkiye´nin ilk cumhurbaşkanı M. Kemal Atatürk´ün talimatıyla kurulan bir ekip tarafından araştırılmıştır.








Deniz dibinde bulunan kalıntılara Karbon testleri yapılmıştır.









Yaklaşık 50 yıl boyunca 20’den fazla ülkeye giderek mu uygarlığı hakkında veri toplayan James Churchward’un ve mu varsayımını destekleyenlerin mu uygarlığı hakkındaki görüşleri kısaca şöyle özetlenebilir:








  • Yeryüzünde insanın ilk ortaya çıktığı kıta Mu kıtasıdır.




  • Mu kıtası kuzeyden güneye 3000 mil, doğudan batıya 5000 mil kadar uzanan, üç kara parçasından oluşan büyük bir kıtaydı.






  • Günümüzde Polinezya, Mikronezya ve Melanezya takımadalarını oluşturan adalar, muhtemelen bu kıtadan arta kalan kara parçalarıdır.




  • Bu kıta, kıtanın altında yer alan gaz odacıklarının patlamalara yol açması nedeniyle, yaklaşık 12.000 yıl önce 64 milyon nüfusuyla birlikte sulara gömülmüştür.







  • Bu kıtada 70.000 yıl önce tek tanrılı bir din bulunuyordu. Aynı tarihlerde Mu´lular diğer kıtalarda koloniler oluşturmaya başlamışlardı ki, anavatan dışındaki en büyük imparatorluk, başkenti günümüzde Gobi Çölü’nün uzandığı bölgede bulunan Uygur İmparatorluğu’ydu.





  • Mu dininin öğretimini ´Naakaller´ adı verilen rahipler üstlenmişlerdi ve sembolizme dayalı bir öğretimleri vardı.








  • Mu dininin esası, Tanrı’nın tek oluşuna ve ruhsal gelişim için sürekli olarak tekrar doğmak inanışına dayanıyordu.







  • Atlantis’teki din Mu’nun tek tanrılı dininden başka bir şey değildir.







  • ´Ra´ sözcüğü güneş anlamına gelirdi ki, daire ile ifade edilen güneş sembolü, bir ad ve sıfat vermek istemedikleri, ´o´ diye hitap ettikleri tek Tanrı´yı simgelemede kullanılırdı; Mu imparatoru da “Mu’nun güneşi” anlamında ra-mu adıyla ifade edilirdi. ´Ra´ sözcüğü sonradan diğer kıtalara ve Atlantis yoluyla Mısır´a da taşınmıştır.







  • Dört ırktan oluşan Mu´lularda yazı dilleri farklı olmakla birlikte, konuşma dilleri ortaktı..





  • Mu´lular günümüz uygarlığına kıyasla manevi alanlarda çok daha ileriydiler.







  • Telepati, durugörü, çift bedenlenme, astral seyahat gibi, uygarlığımızda ancak kimi medyumlarda ve mistiklerde görülebilen olağanüstü yetenekler mu´lularda olağan yetenekler olarak mevcuttu.






  • Mu uygarlığının en önemli çöküş nedeni, teşevvüş adı verilen, bir aşamadan diğerine geçilirken yaşanan kargaşa dönemini atlatamamasıdır.





Genelde bu iddiaların herhangi birini destekleyecek arkeolojik veya antropolojik bulgu bulunmamaktadır. Mu dinine, kolonilerine (örneğin uygur imparatorluğu kolonisi fikri) ve Mu kıtasının nasıl battığına ilişkin iddialar ´Mu´ varsayımını savunanlar arasında da genel geçer kabul görmemiştir ve farklı düşünceler mevcuttur.








Atatürk'ün ''Mu'' Kıtası'na İlgisi :
Yıllar öncesinde Atatürk’ü epey heyecanlandıran bir araştırma Türkiye’de ortaya çıkabilmek için yıllarca beklemek zorunda kalmıştır. Türk tarihinin ve coğrafyasının araştırılmasını isteyen Atatürk, ilkel diller uzmanı ve tarihçi-diplomat Tahsin Mayatepek´i görevlendirmiş ve ömrünün son yıllarında ilginç kaynaklara ulaşmıştır.






Mayapetek´in raporunda Güney Amerika uygarlıklarından Maya uygarlığının dil ve kültürleriyle Anadolu ve Orta Asya kültürleri arasındaki benzerlik dikkat çekiciydi.







Süreci inceleyip Atatürk’e raporlar halinde iletmesi için 1935’de Meksika’ya maslahatgüzar atandı ve Arkeolog William Niven’in Meksika’da yaptığı kazılarda bulduğu yaklaşık 15 bin yıl öncesine ait tabletlerin deşifrelerinden ve ardından James Churchward’ın Hindistan’da bulduğu benzer tabletlerin çevrilerinden Atatürk’ü haberdar etti.





Sağlığının bozuk olmasına rağmen Atatürk, Türkiye’ye getirilen kitaplarla çok ilgilendi ve hızlıca çevirilerini yaptırıp, bizzat kendisi geceler boyu okuyup üzerlerinde notlar aldı.







Halen Anıtkabir’de bir kısmı sergilenen kitaplar ancak 2000´li yıllarda Türkçe´ye çevrilebildi.






Günümüzde bile bilimselliği hala tartışılan adres,´MU´ kıtasından başka bir yer değildi.´Mu´ kıtası üç büyük kara parçasından oluşuyordu, günümüzde küçük adacıkların olduğu bölgede dört ayrı ırk, tek tanrılı bir din, sembolizme dayalı bir öğretim sistemi ve gelişmiş bir uygarlık mevcuttu.




Kaynak

  Alıntı ile Cevapla
6 Üyemiz OkyanusunKalbi'in Mesajına Teşekkür Etti.
Eski 07.04.2011, 10:36   #2
Çevrimdışı
Smyrna
Okunuşu: Simirna

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Cevap: Efsanevi Kıta 'Mu'nun Gizleri

Teşekkürler Okyanus'um.
__________________
  Alıntı ile Cevapla
5 Üyemiz Smyrna'in Mesajına Teşekkür Etti.
Eski 07.04.2011, 11:36   #3
Çevrimdışı
DarkAngeL
...:: HüsoMeL::...

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Cevap: Efsanevi Kıta 'Mu'nun Gizleri

Bir Atlantis bir de Mu..

İnsanoğlu araştırmaya doyamadı, sırları baki kaldıkça daha da cezbedici hale geldi ama bir türlü çözülemedi.

Merakla beklemeye devam ediyoruz..

Ellerine sağlık Oki'm
__________________
  Alıntı ile Cevapla
3 Üyemiz DarkAngeL'in Mesajına Teşekkür Etti.
Eski 07.04.2011, 11:49   #4
Çevrimdışı
Banemin
» » » Çapulcu « « «

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Cevap: Efsanevi Kıta 'Mu'nun Gizleri

İlginç bir varsayım ve hakkında çok yazı okumuştum. Şimdi burada görünce iyi geldi.


Teşekkürler Okyanus..
__________________
Ben hiç insan kaybetmedim...
Sadece zamanı geldiğinde, vazgeçmeyi bildim...

  Alıntı ile Cevapla
3 Üyemiz Banemin'in Mesajına Teşekkür Etti.
Eski 09.04.2011, 18:53   #5
Çevrimdışı
LaLe
Ne Mutlu Türküm Diyene

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Cevap: Efsanevi Kıta 'Mu'nun Gizleri

Yonaguni adası günümüzün en ilginç tarihi kalıntılarından birine ev sahipliği yapmaktadır. 100×50x25 metrelik ölçülere sahip insan yapımı bir yapı bu adanın yakınındaki sularda, derinde yatmaktadır. Taş kalıplarının üst üste dizilerek yapıldığı hissini veren bir yapıya sahiptir. Bunun kayıp kıta Mu'ya ait bir parça olduğuna dair iddialarda bulunulmuştur. Bu yapının doğal bir oluşum olduğuna dair bir takım teoriler ortaya atılmıştır. Yapı 8 bin yaşındadır ve o zamanki teknolojinin bunu gerçekleştiremeyeceği düşünülmüştür (Genel bir yanılgı sanırım). Fakat yapının içindeki düzgün koridorlar ve merdivenler bu iddiayı geçersiz kılmıştır.

















Bu şaheseri 1995 yılında bir dalgıç su altında kalma süresini zorlamasıyla kazara keşfetmiştir. Ertesi gün çektiği resimlerin büyük Japon gazetelerinde yayınlanması üzerine gözler bu bölgeye kaymış ve araştırmalar başlamıştır. Bazı araştırmacılar bu yapıların kadim İnka uygarlığı ile benzer yapı işçiliğine sahip olduğunu belirlemişlerdir. Bazı araştırmacılarsa bu kalıntıların 10 bin yaşın üstünde olduklarını ve Mısır piramitlerinden önce yapıldığını iddia etmektedirler.




























  Alıntı ile Cevapla
3 Üyemiz LaLe'in Mesajına Teşekkür Etti.
Eski 09.04.2011, 19:26   #6
Çevrimdışı
OkyanusunKalbi
WoodStock

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Cevap: Efsanevi Kıta 'Mu'nun Gizleri

Alıntı:
Bazı araştırmacılarsa bu kalıntıların 10 bin yaşın üstünde olduklarını ve Mısır piramitlerinden önce yapıldığını iddia etmektedirler.


Enterasan bilgi.

Resimleri görünce dalgıçların yerinde olmayı istedim.. İlginç ve heyecanlı bir iş.



Katkın için teşekkürler canım.
  Alıntı ile Cevapla
3 Üyemiz OkyanusunKalbi'in Mesajına Teşekkür Etti.
Eski 29.11.2012, 11:15   #7
Çevrimdışı
Hara-Kiri
Kayı Boyu'nun Torunu

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Türk Piramitleri ve Mu Uygarlığı




Çin’in Xi’an kenti yakınlarında Uygur medeniyetinden kalma piramitler bulunmaktadır. Fakat bu piramitlerin üzerine belli olmasınlar diye yaprakları dökülmeyen ağaçlar ekilmiştir, tabiki sebebide Çin tarihi ile yakında ilgi ve alakası bulunmayan bu piramitlerin ortaya çıkmasını engellemek. Aslında bilen tarihçiler biliyor velakin Çin yönetimi bu eserlerin varlığını bilen kişilerin çoğalmasını istemiyor.

Başta da belirtildiği gibi Çinlilere ait değil bu piramitler. Eğer onların olsaydı şimdiden tertemiz hale getirip turizm rant ve gelirleri elde etme yolunda reklamlar yapıyor olurlardı. Asıl korku Uygur Türklerinin varlığı ve o piramitlerin Uygur Türk tarihine ait olması.Ve bu piramitler içinde bir piramit varki Beyaz Piramit olarak adlandırılıyor, özelliği ise dünyanın en büyük piramiti olması ama tarih kaynaklarında da en büyük piramit olarak geçmiyor çünkü yapı Uygur Türk’ünün yapısı ve hala Çin yönetimi tarafından gizlenmekte.

Şimdi piramitleri sadece insan gücüyle ve ilkel inşaat araçlarıyla yapıldığını ileri sürenler büyük bir yalana ortak olmaktadırlar. Kanıtlar bu iddianın yalan olduğunu göstermekte. İşte o yalan da insanların mağaralarda avcılık toplayıcılık yaparak ve daha sonra sırasıyla maden devirlerini yaşayarak günümüz teknolojisine ve yaşam standartına kavuşmuş olduğu yalanıdır. Aslında Uygur Türk Devleti, teknolojinin bizim şuan yaşadığımız devirdende ileri olduğu batık Mu adasının, dolayısıyla Mu medeniyetinin kolonisi dir.
Mu kıtasında oluşturulmuş olan medeniyetin teknolojik olarak çok ileri oldukları kesindir çünkü hala Mısır Piramitlerinin dahi nasıl yapıldığı mağara hikayeleri anlatan arkeolog ve tarihçiler tarafından isbat edilememiştir. Gerek Uygurlara ait piramitlerde gerekse Mısırlılara ait piramitlerde Mu medeniyetinden göç edip Hindistan’dan Türkistan’a yayılan insanların imzası vardır. Alttaki resim Mu’dan yapılan göçleri göstermektedir.



Eski Mısır tarihinde de ünlü bilge (Mısırlıların bir tanrısı) Osiris vardır ki, bu kişininde Atlantis’te eğitim aldığı ve daha sonra Mısır’a gelerek bir takım reformlar yaptığı bilinmektedir. Mısır insanı piramitleri kenti mimari birikimlerinin sonucu mu yoksa ithal mi bilgiylemi inşa ettikleri tarafsız tarihçilerin bundan sonra yapacakları araştırmalarına bağlıdır. Uygur ve Mısır piramitlerinin yüksek bir teknolojiyle yapılmış olduğu açık bir gerçektir




Uygur piramitlerinden 2 resim: Çinliler üstüne ağaç dikmişler. Kanlı Çin ideolojisinin ırkçılığı (SÖZDE IRKÇILIĞA KARŞI İDEOLOJİLERİ VAR!!!!)






Piramit denilince aklımıza her zaman Mısır Piramitleri gelir. Ancak, Mısır piramitlerinden binlece yıl eski piramitler, Orta Asya’da mevcut. Biraz daha açalım konuyu;

Eğer, biraz dünyanın tarihsel gelişimi ile ilgili bir şeyler okuduysanız efsanevi Mu Kıtasını biliyorsunuzdur. Asya ile Amerika arasında olduğu varsayılan bu iki Avustralya büyüklüğündeki kıta’nın sular altına gömüldüğü rivayet edilmekte. Hatta, Atatürk’ün “Türklerin anavatanı” isimli bir araştırma için bir tim hazırladığı ve Mu Kıtasını araştırmak için bu timi görevlendirdiği bile söylendi. M.Ö 70.000‘li yıllardan söz ediyoruz ayrıca. İşte, tahmini olarak 64 Milyon insanın yaşadığı bir coğrafya olan Mu Kıtası, ilerleyen zamanlarda diğer kıtalarda da koloniler kurmuşlardır. Bu kolonilerin en ünlüsü, şüphesiz ki Büyük Uygur İmparatorluğu…

Uygur İmparatorluğu dediğimizde aklınıza, o ilk yerleşik hayata geçen uygurlar gelmesin sakın. Zira, o yerleşik hayata geçen Uygurlar M.Ö 1000‘li yıllarda yaşamışlardır. Biz burada 70.000‘li yıllardan bahsediyoruz.




Büyük Uygur İmparatorluğu konusunda ayrıntılı çalışmalar yapmış olan James Churchward, bu büyük imparatorluğun bir haritasını bile yapmış. Haritada bu imparatorluğun sınırları Avrupa içlerine dek sokuluyor. İşte, bizim piramitlerin hikayesi de burada başlıyor.

Yazımızın en başında gördüğünüz piramit, Çin’in Xi’an şehrinin 100 km. güneybatısında bulunuyor. Bu piramit, dünyanın en eski ve en büyük piramidi. Peki nasıl oluyorda böylesine bir piramit yıkık dökük halde… Ve nasıl oluyor da bu piramidin önemi ortadayken dünya onu çok az tanıyor… Cevabı ise çok ilginç;

Bu piramitler, Çin hükümetinin baskısı yüzünden 1945 yılına kadar dünya kamuoyundan saklanmış. İlk çekilen fotoğrafı yukarıda gördünüz zaten. 1994 yılına kadar çok az görüntü alınabilmiş bu piramitlerden. 1994 yılından sonra ise, “belli ölçüde” resim çekilmeye başlanmış ancak halen piramidin çevresine yaklaştırılamıyorsunuz. Çünkü, bu piramidler Çin kültüründen değil!

Bu piramidlerin Büyük Uygur İmparatorluğu’ndan kalmış olduğu sanılıyor. Bu da , o piramidlerin önemini katlarca artırıyor. Ve en an alıcı nokta; birçok tarihçiye göre bu piramidler Türk kültürünün eseri!

Aslında, bu iddia doğru olabilir, yada sadece bir komplodur. Geçen aylarda, ünlü Metal Fırtına serisinin 4. kitabı çıktı. Orada da bu konu işlenmişti. Bu büyük piramitteki hitabelerin dünyayı değiştirebilecek bilgiler taşıdığı iddia edilmekte!

Çin hükümetinin bu piramidleri saklamak için yaptıkları ise şimdilerde bilinen şeyler. Piramitlerin üstünü toprak ile örtüp her mevsim yeşil kalan ağaçlar dikmeleri mesela. Ama benim dikkati çeken bir diğer nokta, Çin hükümetinin bu piramidleri yok etmeyişi. Yani, onları gizliyorlar ancak yok etmiyorlar…




Bu piramidlere Google Earth’ten bile ulaşabilirsiniz. Hatta size koordinatları bile söyleyeyim, bu koordinatları arama bölümüne olduğu gibi yapıştırın; 34.390380,108.739579

Aslında Türk tarihi daha nice bilinmeyenlerle dolu. Daha geçen günlerde Güney Amerika’da Uygur harfleriyle yazılmış yazıtlar bulundu. Avrupa’nın birçok noktasında binlerce yıllık Türk kalıntıları çıkarılmakta…

Çin’de piramit var mıdır? Evet. Aslında dünyadaki en büyük piramit, 300 metre yüksekliğinde olduğu tahmin edilen Xian’daki “Beyaz Piramit” tir. Bu yükseklik, Mısır’da bulunan ve yaklaşık 157 metre olan Büyük Piramit’in iki katıdır. Beyaz Piramit, on altı piramitten oluşan bir kompleksin en büyük parçalarından biridir ve Çin’deki “yasak bir bölge”dedir. Bazıları, bu yasak bölgeye yakın bir askeri üs olduğundan şüphelenmektedir.

Eğer bu piramitler tamamen topraktan yapılmadılarsa, toprakla kaplanmış gibi görünmekteler. Bu piramitlerden birinde, piramitlerin toprak kaplı taş yapılar olduğunu gösteren taş bir giriş vardır. Bazıları, Orta Amerika’daki piramitler gibi düz bir tepe yapısına sahiptir. 5000 yıllık oldukları tahmin edilmektedir, çünkü 5000 yıllık Çin metinlerinde onlara atıfta bulunulmaktadır.




Çin’deki Beyaz Piramit, 2. Dünya Savaşı sırasında Amerikalı pilot James Gaussman tarafından gözlenmiştir. Hindistan’dan Chungking’e malzeme taşıyan pilot bir uçuştan dönerken, motorlarından biri arızalanmış ve benzin depolarının donduğunu sanarak daha alçak bir irtifaya inmeye karar vermişti. Çok dikkatli olmak zorundaydı, çünkü tüm bölge dağlık ve tehlikeli arazilerle kaplıydı. Bu dağlardan sakınmak için yan yattığında büyük, düz bir vadiye gelmişti.

Tam önünde, sanki ****lden yapılmış gibi parlayan devasa bir piramit vardı. (Gize’deki Büyük Piramit’te olduğu gibi kireçtaşı kaplama doğru açıdaki güneş ışığında parlayabilir.) En dikkate değer şey, piramitin tepe taşıydı. Gaussman bunun kristalden yapılmış olduğunu düşünmüştü. Piramidi üç kez turladı ve üssüne doğru yöneldi. İstihbarat raporunda, piramidin çevresinde hiçbir şey görmediğini belirtmişti: “Çıplak arazi içinde büyük bir piramit duruyordu. Onun çok eski olduğunu tahmin ettim.” Raporunu şu soruyla bitirmekteydi: “Onu kim inşa etti? Neden inşa edilmişti? İçinde ne var?”





Alman araştırmacı-yazar Hartwig Hausdorf bölgeyi bizzat ziyaret etti ve piramitlerle ilgili, burada gördüğümüz fotoğraflar da dahil, birçok materyal topladı. Edgar Cayce’nin okumaları, insanların bir zamanlar tek bir dil konuştukları ve çok uzaklara seyahat edebildikleri bir çağdan bahseder. Bu okumalarda, Mısırlı yüksek rahip Ra Ta’nın, Çin ve ilgili diğer bütün bölgelere yaptığı ziyaretlerin nasıl gerçekleştiğinden söz eder.

Belki de Ra Ta, piramit yapma sanatını yolculukları sırasında gittiği yerlerdeki halklara da öğretmişti. Piramitlerden arta kalanlar dünyanın her yanında bulunabilir: Mısır, Orta Amerika (burada diğer bölgelerden daha çok piramit vardır), eski Fransa, Orta Asya, Polinezya, Peru ve tarih öncesi Mississipi Vadisi’nde, hatta belki de Mars’ta bile.





Mısır’daki firavunlar dönemiyle neredeyse çağdaş sayılabilecek zamanlarda (M.Ö. 2852 – 2206 arasında) Çin’de yarı mitolojik “Beş Kral” hüküm sürmüştü. Bu uygarlık, altın ve yeşim zengini, gelişmiş bir uygarlıktı; ipek ve gıda bolluğu içindeydi. Bununla birlikte, İskenderiye’nin büyük kütüphanesinin kaderini takiben, İmparator Chin Shin Huang M.Ö. 212’de kadim Çin’le ilgili bütün kitapların ve edebî eserlerin yakılmasını emretti. Büyük kraliyet kütüphanesi de dahil bütün kütüphaneler yok edilmiş ancak bazı metinler mağaralarda ve manastırlarda saklanmıştı.

M.S. 100 yılında Wang Tao-Shih isimli Taocu bir rahip, bir dizi mağarada yer alan kütüphaneleri bulmuştu. Bu metinler, kadim zamanlardan ve “Anavatan Mu” denilen bir yerden söz etmekteydiler. Edgar Cayce, Mu’nun Lemurya’nın diğer adı olduğunu birçok kere ima etmişti. Bulunan bir elyazması parçasında, Atlantis ve Mu’nun battığı Pasifik Okyanusu’nu gösteren kadim bir harita yer almaktadır; bu kıtaların sulara gömülmesinden sonra sağ kalanlar, tarih öncesi zafer dolu bir çağın geride kalan son kayıtlarını Mısır’a, Çin’e, Yucatan’a ve başka yerlere yolculuk yaparak götürmüşlerdi. İşte bugün, yeniden keşfetmeye çalıştığımız da o çağın kadim bilgeliğidir.
__________________
Gerçek şu ki; saat 12:12 olduğunda kimse seni düşünmüyor, şifreleri 1234 yapan insan hala yaşıyor, noel baba yok, tam karşıya geçerken kırmızı yanacak, istediğini alsan da aklın alamadığında kalacak, az kalan yemek daha lezzetlidir, pastayı kesen pasta yiyemez, gece tırnak kesersen ömrün kısalmaz ve sakın kendini başka dünyadan zannedip triplere girmeye kalkma. ne yazık ki pizzanın ambulanstan önce geldiği bir ülkenin en nadide vatandaşlarından birisin sen de.. Hayat işte. O bakımdan diyeceğim o dur ki ; Başımız toprak, sonumuz toprak; mühim olan, çamurlaşmadan yaşamak..


  Alıntı ile Cevapla
Cevapla

Bu Sayfayı Paylaşabilirsiniz

Etiketler
efsanevi


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 
Seçenekler

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı

Hızlı Erişim


WEZ Format +3. Şuan Saat: 18:34.


Powered by vBulletin® Version 3.8.8
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
Önemli Uyarı
www.forumgercek.com binlerce kişinin paylaşım ve yorum yaptığı bir forum sitesidir. Kullanıcıların paylaşımları ve yorumları onaydan geçmeden hemen yayınlanmaktadır. Paylaşım ve yorumlardan doğabilecek bütün sorumluluk kullanıcıya aittir. Forumumuzda T.C. yasalarına aykırı ve telif hakkı içeren bir paylaşımın yapıldığına rastladıysanız, lütfen bizi bu konuda bilgilendiriniz. Bildiriniz incelenerek, 48 saat içerisinde gereken yapılacaktır. Bildirinizi BURADAN yapabilirsiniz.