Forum Gerçek

AnasayfaForumları Okundu Kabul Et Bugünkü Mesajlar
Geri git   Forum Gerçek > Gezelim & Görelim > Bir Adımda Dünya Turu > Asya


Yeni Konu aç  Cevapla
 
Seçenekler
Eski 17.11.2014, 14:15   #1
Çevrimdışı
Ekin
Başına Buyruk

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Kafkasların En Eski Şehri (Tiflis - Gürcistan)









Kafkasların en eski şehri Tiflis , Gürcistan'ın başkentidir.



Kura Irmağı'nın her iki yakasında yer alır. Kent, 350 km²'lik bir alana yayılır. Nüfusu 1.345.000 kişidir.






Tiflis, endüstri, sosyal ve kültür merkezi olan bir kenttir. Ayrıca önemli bir global enerji projesinin (bak. Baku-Tiflis-Ceyhan Boruhattı) geçiş hattı üzerinde bulunur. Kent, tarihsel İpek Yolu üzerinde yer alır ve bundan dolayıRusya'nın Kuzey Kafkasya bölgesi, Türkiye ve Güney Kafkasya’daki (Transkafkasya) Ermenistan ve Azerbaycanarasında önemli tarihsel bir role sahip olmuştur.







Kentin Gürcüce adı Tbilisi'nin bir efsaneden geldiği kabul edilir. Bu efsaneye göre Tiflis, MÖ 5. yüzyılda ormanlarla kaplı bir yerdir. Bir gün Kral Vahtang Gorgasal ava çıkar. Aralıksız uçan sülünün peşine eğitilmiş atmacasını salar. Aradan zaman geçer, ne atmaca ne de sülün görünürde yoktur. Onlara aramaya başlarlar ve kısa süre sonra ikisini de sıcak suya düşmüş olarak bulurlar. Kral orayı çok beğenir ve bir kent kurmalarını buyurur. Kente, orada bulunantbili (ılık) sudan dolayı Tbilisi adı verilir.



( Eski kentteki hamamlar. Sülfürlü ılık suyla şifa dağıtan hamamlar.Rus edebiyatının önemli yazarlarından Puşkin birçok eserini bu hamamlarda yazmıştır. )





__________________
  Alıntı ile Cevapla
4 Üyemiz Ekin'in Mesajına Teşekkür Etti.
Eski 17.11.2014, 14:16   #2
Çevrimdışı
Ekin
Başına Buyruk

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Cevap: Kafkasların En Eski Şehri (Tiflis - Gürcistan)



Arkeolojik araştırmalar Tiflis'in MÖ 4. binyılda yerleşme alanı olduğunu gösterir. Ama yazılı kaynaklara göre Tiflis’e ilk yerleşme 4. yüzyılın ikinci yarısında gerçekleşti ve Kral Varaz-Bakur döneminde bir kale inşa edildi. Aynı yüzyılın sonunda İranlılar kaleyi ele geçirdiler. 5. yüzyılın ortalarında Kartli kralı kaleyi geri aldı. Tiflis’i gerçekten imar eden kral Vahtang Gorgasal'dir. Ne var ki kral, başkenti Mtsheta’dan Tiflis'e taşıyamadan öldü.
Vahteng Gorgasal’ın halefi Kral Ucarmeli I. Daçi (6. yüzyılın başları), başkenti Mtsheta’dan Tiflis’e taşıdı. Ancak o tarihlerde Tiflis, birleşik Gürcü devletinin değil yalnızca Doğu Gürcistan’ın, Kartli veya İberia denen krallığın başkentiydi. Batı Gürcistan’ı kapsayan Kolheti, ayrı bir devletti. I. Daçi döneminde kentin kale inşaası tamalandı ve kentin yeni sınırları ortaya çıktı. 6. yüzyılda, Avrupa’ya bağlanan ticaret ve taşımacılık yolu üzerinde, giderek gelişti ve stratejik bir önem kazanmaya başladı.
Tiflis, yalnızca Kartli’nin stratejik öneme sahip başkenti değil, aynı zamanda bütün Kafkasya’nın da önemli kentiydi. Kafkasya’da, Avrupa ve Asya arasında merkezi bir konuma sahipti. Bu yüzden kent, Bizans, İran, Arap ve Selçuklular arasındaki güç mücadelesinin de aracı haline geldi. Tiflis’in kültürel gelişimi de bu duruma bağlı olarak şekilleniyordu. Kent, 6. yüzyılın ikinci yarısı ile 10. yüzyılın sonlarına değin değişik güçler arasında el değiştirdi.



570-580 yıllarında Tiflis İranlıların elindeydi ve kenti yaklaşık on yıl İranlılar yönetti. 627 yılında Bizans-Hazar ordusu kenti ele geçirdi. 736-738’de II. Mervan komutasındaki Araplar kente girdiler. Araplar burada bir emirlik kurdular. 764’te Hazarlar kente girdiyse de Araplar kontrolü yeniden ele geçirdi. 853 yılında Arap komutan Buğa Türk[kaynak belirtilmeli], bir halifelik kurmak için kenti istila etti. Arap egemenliği 1050 yılına değin sürdü. 1068’de, bu kez Büyük Selçuklu sultanı Alp Arslan kenti feth etti.
Kral Kurucu Davit, 1122 yılında Tiflis kentine girerek kesin egemenliği sağladı. Birleşik Gürcü devletinin yönetim merkeziniKutaisi’den Tiflis’e taşıdı ve Tiflis Gürcistan’ın başkenti oldu. Gürcistan’ın altın çağını yaşadığı 12-13. yüzyılda Tiflis büyük gelişme gösterdi ve kentin nüfusu 80.000’e ulaştı. Kent, kültür ve edebiyat merkezi haline geldi. Kraliçe Tamar döneminde ünlü şair Şota Rustaveli Tiflis’te çalışmalarını sürdürdü ve büyük bir olasılıkla Kaplan Postlu Şövalye adlı ünlü destanını burada yazdı. Bu dönem, Gürcüstan’ın Rönesansı veya Altın Çağı olarak anılır.



Tiflis’in “Altın Çağı” bir yüz yıl bile sürmedi. 1236 yılında, Moğol istilasından sonra Gürcistan Moğol egemenliğine girdi. Tiflis, hem politik hem de kültürel açıdan sonraki yüzyıl güçlü bir Moğol etkisi altında kaldı. 1320’lerde Moğollar ülkeden çıkarıldı ve Tiflis Gürcü devletinin yeniden başkenti oldu. Ne var ki kent, 1366’da yeni bir yıkımla karşı karşıya geldi. 14. yüzyıldan 18. yüzyılın sonlarına değin Tiflis, değişik güçlerin istilasına uğradı. Timurlenk, Cihan Şah, Uzun Hasan, Ağa Muhammed Han kenti yağmaladılar.



(Özgürlük Meydanı)





XVI. Yüzyılda Safevi Devleti'nin egemenliğine giren kent Kafkasya'nın en önemli şehri olma özelliğini korudu. 1578-90 Osmanlı-İran Savaşı'nın başlangıcında 9 Ağustos 1578'de Çıldır Meydan Savaşı'nda zafer kazandıktan sonra ileri harekatına devam eden Türk ordusu tarafından 24 Ağustos 1578'de fethedildi. Fetihten hemen sonra Osmanlı Devleti tarafından Tiflis Eyaletikurulduysa da eyaletin idari taksimatı İran ile 1590 yılında Ferhat Paşa Antlaşması'ndan sonra yapıldı. Anılan tarihten sonra bölgenin tahrir kayıtları tutuldu ve gerekli kanunnameler çıkarıldı. Yapılan düzenlemelere göre doğu ve batı Kartli ülkelerini de kapsayan Tiflis Eyaleti Gori, Tumanis, Lori ve Tiflis olmak üzere dört sancaktan oluşmaktaydı. Gori sancağında otuz altı, Tiflis sancağında on altı, Tumanıs sancağında otuz dört ve Lori sancağında yirmi köy bulunmaktaydı.



1603'te Osmanlı-İran Savaşı ordusunu modernize eden Şah I. Abbas'ın saldırısıyla tekrar başladı ve aynı yıl İran ordusu Tiflis şehrini Osmanlılar'dan geri aldı. Ancak 1612 tarihinde savaşı sonlandıran Nasuh Paşa Antlaşması uyarınca Kartli ve Kaheti ülkeleri ile birlikte Tiflis de tekrar Osmanlı yönetimine geçtiyse de 1616 yılında yeniden başlayan savaş esnasında Tiflis İran ordusunca kesin olarak ele geçirildi ve 1625'te Safevi idaresine bağlandı. Ancak 1632 yılında tekrar Osmanlı Devleti'ne bağlanan Tiflis yeniden eyalet olarak teşkilatlandırılmış ve Müslümanlığa dönmüş olan Rostom (Rüstem) Bey vali olarak tayin edilmişti. Bu yüzyılda Gürcistan'ı ziyaret eden Evliya Çelebi, Tiflis'i camileri ve ulemasıyla bir Müslüman şehri olarak tanıtır. Kartli ülkesi beylerinin İran'a bağlılıklarını sunmalarıyla 1711'de Tiflis bölgesinde tekrar Safevi idaresi kuruldu.


XVII. Yüzyılın başlarında Safevi Devleti'nin zayıf düşmesinden faydalanan Rusya 1723 yazında Hazar denizinin batı kıyılarını (Derbent ve Bakü) ele geçirmeye başladı. Bu nedenle devletin doğu sınırlarını tehlikede gören Osmanlı Devleti de harekete geçerek bölgeye kuvvet gönderdi. Osmanlı ordusu Kartli ülkesinin büyük şehirleri Tiflis ve Gori'yi 9 Temmuz 1723'te fethetti. Bölge yurtluk ve ocaklık olarak Kartli Beyi Vahtang'ın oğlu olup ihtida eden İbrahim'e verildi. Rusya ile Osmanlı Devleti arasında 1724 yılında İstanbul'da imzalanan antlaşmaya göre Kartli ve Kaheti bölgeleri, dolayısıyla Tiflis Osmanlı idaresine katıldı.



Osmanlı Devleti Kartli ve Kaheti'yi birleştirerek altı sancaktan oluşan Tiflis Eyaleti'ni teşkil etti. Tiflis Eyaleti Baratlı, Baydar, Demircihasanlı nahiyelerini içine alan Tiflis sancağı; Merkez, Taşir, Penbek nahiyelerinden oluşan Somhurut sancağı; Ahtala, İnce, Çuvar, Osmanlı nahiyelerini içine alan Ağcakale sancağı; Sisi, Bedre, İmrahor, Karakalkan, Şansi, Muhran nahiyelerinden meydana gelen Gori sancağı; Tıryaled ve Kumared nahiyelerinden oluşan Tıryaled sancağı ile Kaygulu sancağından müteşekkildi.



Osmanlı Devleti 1728 yılında bölgenin tahririni de yaptırdı. Bu tahrir, "Defter-i Mufassal-Eyalet-i Tiflis" adıyla İstanbul'a sunuldu. Bu faaliyetlere paralel olarak Osmanlılar Tiflis'te bayındırlık icraatına da başladılar. Tiflis Beylerbeyileri Recep Paşa ve İshak Paşa, Gence Beylerbeyi Ahmed Paşa, Şirvan hakimi Davud Han Tiflis'te birer vakıf kurdular.



Eyalet, askeri olarak da güçlendirildi. Osmanlı Devleti, Tiflis, Gori, Topkaraağaç ve Havelabar kalelerinde 1113 yeniçeri, 342 topçu, 163 cebeci ile beraber çok sayıda gönüllü, levend ve arabacı bulundurmuş ve bunların masraflarını Tiflis eyaleti mukataa ve ocaklık gelirlerinden karşılamışlardı.
1732'de İran'da iktidarı ele geçiren Nadir Şah Osmanlılar'a karşı başlattığı savaşların hemen başlangıcında Tiflis kentini de savaşsız teslim aldı. Bu şekilde Tiflis'teki Osmanlı egemenliği kesin olarak sonlanmış oldu.







( Soğuk savaş sonrası stalin heykelinin yerinde şimdi kentin koruyucusu kabul edilen Aziz Georgia heykeli dikilmiş. )

İran baskısından yılmış olan Kartli Kralı II. Erekle'nin İran’a karşı Rusya’dan yardım istemesi sonucunda Tiflis'te Rus hakimiyeti başladı. İran ordusunun 1795 yılındaki tedip harekatıyla Tiflis'i yakıp yıkmasına rağmen, şehrin geleceği değişmedi ve 1801’de Rusya Kartli ve Kaheti Krallıklarını ilhak etti. Tiflis, aynı adlı valiliğin yönetim merkezi oldu. 19. yüzyılın başlarında Avrupa tarzı yapılar inşa edilmeye başladı ve yeni yollar ve raylı ulaşım yolları yapıldı. Tiflis, Rusya’nın yönetimi altındaki diğer Transkafkasya kentleri Batum, Poti, Bakü ve Erivan ile birlikte bölgenin en önemli kenti sayılıyordu. 1850’lerde Tiflis, yeniden ticaret ve kültür merkezi haline geldi.
1917 Devrimi’nden sonra Tiflis, önce Transkafkasya Federasyonu’nun, ardından da bağımsız Gürcistan Demokratik Cumhuriyeti’nin başkentiydi. 1918’de çok kısa bir süre, Gürcistan, Ermenistan ve Azerbaycan’nın oluşturduğu Transkagkasya Federasyonu'nun başkenti olan kent, 1918-1921 arasında bağımsız Gürcistan’ın başkenti olarak kaldı. 25 Şubat 1921’de Kızıl Ordu kenti iişgal etti ve ardından kent, Transkafkasya Sovyet Federe Sovyet Cumhuriyeti’nin başkenti ilan edildi. 1936’da Gürcistan Sovyet Sosyalist Cumhuriyeti’nin başkenti oldu ve bu dönem 1991 yılına kadar sürdü. 1956, 1978 ve 1989 yıllarında Moskova yönetimine karşı Tiflis’te geniş çaplı gösteriler düzenlendi. 1956 ve 1989 gösterileri Moskova yönetimince kanlı biçimde bastırıldı.
__________________
  Alıntı ile Cevapla
4 Üyemiz Ekin'in Mesajına Teşekkür Etti.
Eski 17.11.2014, 14:16   #3
Çevrimdışı
Ekin
Başına Buyruk

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Cevap: Kafkasların En Eski Şehri (Tiflis - Gürcistan)


Kura ırmağı









Özgürlük meydanındaki Puşkin parkının ortasında şırıl şırıl akan süs havuzu.





Gürcülerin Anası: Kartlis Deda Heykeli
Sağ elinde kılıç sol elinde içki kasesi bulunan heykel gelen misafirlere dostluk için geliyorsa içki sunacağını düşmanlık için geliyorsa kılıcı çekmekten çekinmeyeceği ifade ediyor. 1958 yılında tiflisin kuruluşunun 1500. yılında yapılmıştır





13. yüzyıldan kalma Metekhi kilisesi





Eğri Saat Kulesi

















Belediye binası





















Narikala Kalesi ve İçindeki Aziz Nikolas kilisesi tarihi tiflisin merkezi konumunda.





Cumhurbaşkanlığı binası













__________________
  Alıntı ile Cevapla
4 Üyemiz Ekin'in Mesajına Teşekkür Etti.
Eski 17.11.2014, 16:51   #4
Çevrimdışı
Ekin
Başına Buyruk

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Cevap: Kafkasların En Eski Şehri (Tiflis - Gürcistan)





Old Town:

Her turistik kentin en güzel noktasıdır Old Town. Burası da Tiflis’i keşfetmeye başlamak için en iyi nokta. Özgürlük Meydanı’ndan Kote Abkhazi Sokağı yönünde ilerlemeye başladığınız bölgeden Barış Köprüsü’nün karşısına kadarlık alanı kapsıyor. Tam net bir sınır yok, biraz kırık dökük olsa da renkli tarihi evler, dar sokaklar, katedraller, sinagog ve camisiyle oldukça karakteristik. Evlerin restorasyona ihtiyacı varken araya fazla modern yapılar sokuşturulmasıyla komik ve fotoğraflaması oldukça keyifli bir bölge meydana gelmiş.



Narikala Hisarı ve Mother Kartli Heykeli:

Old Town’u arşınlarken süper modern Metekhi Köprüsü’nden geçip (Barış Köprüsü olarak da anılıyor.) teleferikle, özellikle Old Town’un güzel bir panoramasını yakalayacağınız tepeye çıkabilirsiniz. Narikala Hisarı 4. yüzyıldan kalma ve şehrin ayakta kalan en eski yapısı. Yakından bakınca pek bir şey kalmadığını gördüğümüz, renovasyona ihtiyacı olan kale kalıntısı, gece ışıklandırmasıyla yine de görkemini koruyor. Tüm şehri tepeden gözleyen 20 metrelik Mother of Georgia heykeli Gürcistan‘la ilgili önemli bir mesaj veriyor; sağ elinde düşmanları için kılıç, sol elinde de dostları karşılamak için bir kase şarap. Tepeye teleferikle çıkıp yürüyerek inin. Ara sokaklarında tarihi evler içinden geçerek maceralı bir yolculuk sonrası biraz sağa doğru ilerleyerek Tiblis’in meşhur sülfür hamamlarının olduğu bölgeye ulaşırsınız. Teleferikle ulaşım 1 Lari. Metroda ve teleferikte geçerli kart da 2 Lari.



Abanotubani Bölgesi (Sülfür Hamamları):



Tiflis’in en meşhur özelliklerinden biri, iyileştirici özellikleri olduğu söylenen sülfür hamamları. Bölge Old Town’da yer alıyor.





Avlabari Bölgesi:















Metekhi Kilisesinin Görüntüleri


Ermeni kiliseleri ile ünlü bölge. Daha çok tiflisteki ermenilerin yaşadığı yer.

Sameba Katedrali , Metekhi Kilisesi , Kırmızı Müjde Kilisesi , Ejmiatsin Kilisesi burada bulunuyor.



Özgürlük (Tavisuplebis) Meydanı:



Sovyet Dönemi’nde Lenin Meydanı olarak anılan ve Lenin’in heykelinin bulunduğu meydan 1991’de sembolik olarak yıkılmış. 2006’da yerine Hristiyan tarihinde önemli yeri olan asker/aziz St. George‘un bir dragonu öldürmesinin sahnelendiği bir heykel yapılmış. Hayat ne garip vapurlar filan..



Rustavelli Caddesi:

Rustaveli Bulvarı (eski ismiyle Golovin Caddesi) Gürcistan'ın başkenti Tiflis'te bir bulvardır. Bulvara Ortaçağ'da yaşamış Gürcü şair Shota Rustaveli'nin ismi verilmiştir. Rustaveli Bulvarı Özgürlük Meydanı'ndan başlar ve 1.5 kilometre uzunluğundadır. Bulvarın üzerinde çok sayıda hükümet binaları, kültürel kuruluşların binaları ve iş merkezleri bulunmaktadır. Gürcistan Parlomentosu, Kaşveti Kilisesi, the Simon Janashia Museum Müzesi(Gürcistan Milli Müzesinin bir parçasıdır.), the Tiflis Opera and Bale Tiyatrosu, Rustaveli Devlet Akademik Tiyatrosu, Rustaveli Müzesi ve Gürcistan Bilim Akademisi bulvarın üzerinde bulunmaktadır.



Dry Bridge Pazarı:



9 March Park‘ında bulunan pazar Tiflis’in güzel sürprizlerinden biri. Rustavelli Caddesi’inde yürürken Tblisi Marriot Hotel’in bulunduğu Gia Chanturia sokağından girip ulaşabilirsiniz.



Nehir kenarında kurulan pazarda birçok sanatçı kendi yaptıkları tabloları ve diğer eşyalarını satıyor.



Bunlar haricinde antika Sovyet eşyaları ve Gürcü kültüründe önemli yeri olan başta bıçak, kılıç olmak üzere ilginç eşyalar bulabilirsiniz. Güneş batmadan ziyaret edin.





Dini Yapılar:



Sameba Katedrali

Avrupa’nın çoğu ülkesinde Hristiyanlık eski etkisini kaybetmişken artık doğulu olmanın sonucu mudur bilinmez, Gürcistan oldukça muhafazakar ve sıkı Ortadoks bir ülke. Tiflis bu havayı yakalamak, tarihi yapıları ve halkın ritüellerini görmek için ideal bir şehir. Tarihi kiliselerin çoğu harap olmuş durumda ama gireceğiniz her kilisede bir düğüne, vaftiz törenine ya da ibadet eden insanlara rastlamanız mümkün. Eğer pazar günü erken kalkabilirseniz kesinlikle ilk işiniz bir kiliseye gidip ayinlere katılmak olsun.



Birkaç önemli yapının altını çizmek gerek; Tsminda Sameba Katedrali yeni yapılmış ve şehrin en görkemli kilisesi. Avlabari bölgesine yakın. Metekhi Kilisesi, Metekhi Köprüsünün karşısında, Mtkvari Nehri‘nin kenarındaki uçurum üzerinde ve tarihi 11. yüzyıla dayanıyor. Yanındaki kral heykeli nehre ve Mother of Georgia‘ya selam ediyor. Kendisi ve n eski yerleşim bölgelerinden olan çevresi kesinlikle görmeye değer. Sioni Katedrali efsaneye göre 5. yüzyılda inşa edilmiş ve o zamandan beri birçok kez tekrar yapılmış, son haline 18. yüzyılda gelmiş. Pazar günü ayinlerini yakalamak için en iyi seçenek.



Agmasenebeli Caddesi:

Genellikle Türk restoranlarının bulunmasıyla ünlü caddeyi tek esprisi bu olduğunu düşündüğümüz için rotamıza almamıştık ancak yeme içme notlarında bahsettiğimiz yerel restorana gitmek için kendimizi Agmasenebeli’de bulduk. Burada birçok kaliteli Türk restoranı bulabileceğiniz gibi oldukça hoş Avrupai mimarisi, düzenli yerleşimi ve ara sokaklarıyla nevi şahsına münhasır ve önemli bir cadde.



Chavchavadze Caddesi:

Tiflis Üniversitesi’nin yakınında şehrin en lüks caddesi. Güzel restoranlar bulunmakta.




Mtatsminda Parkı:

Rustavelli Caddesi’nde yürürken kesinlikle göreceğiniz TV kulesi ve büyük bir dönme dolap bu tepedeki parkta yer alıyor. Fünikülerle çıkılabilen parkta şehrin manzarasını seyredebilirsiniz.



Tiflis Sokak Sanatlarına Dikkat Verin:

Şehrin her köşesinde devlet tarafından yapılmış heykeller, halkın yaptığı grafitti ve sokak yazılarıyla karşılaşacaksınız. Yaşam alanlarını çok keyifli hale getiren bu yapıtları yakalamak için gözünüzü dört açın ve tadını çıkarın.



Kartlis Deda Heykeli



Kaynaklar 1 234
__________________
  Alıntı ile Cevapla
4 Üyemiz Ekin'in Mesajına Teşekkür Etti.
Eski 17.11.2014, 17:00   #5
Çevrimdışı
Deniz
Müdavim

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Cevap: Kafkasların En Eski Şehri (Tiflis - Gürcistan)

Tiflis gerçekten tarihi ve kültürü doğası ile gezilesi görülesi bir şehir. Gürcistan turu için başkente mutlaka uğranması gereken yer..

teşekkürler @Ekin..
__________________
Bağımsızlıktan yoksun bir ulus,Uygar insanlık karşısında uşak olmaktan kurtulamaz.


MUSTAFA KEMAL ATATÜRK
  Alıntı ile Cevapla
3 Üyemiz Deniz'in Mesajına Teşekkür Etti.
Eski 17.11.2014, 17:05   #6
Çevrimdışı
Cansuyu
« Gün Batımı »

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Cevap: Kafkasların En Eski Şehri (Tiflis - Gürcistan)

Özgürlük meydanı ve Kartlis Deda Heykeli muhteşem güzel gözüküyor..

Uzun bir aradan sonra seni tekrar böyle güzel sunumlarla ve konularla görmek ne güzel devamını bekleriz

Emeğine sağlık teşekkürler Ekin
__________________
“Gittin mi büyük gideceksin!
Ayrılık bile gurur duyacak seninle..



  Alıntı ile Cevapla
2 Üyemiz Cansuyu'in Mesajına Teşekkür Etti.
Eski 18.11.2014, 13:24   #7
Çevrimdışı
Ekin
Başına Buyruk

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Cevap: Kafkasların En Eski Şehri (Tiflis - Gürcistan)

Metekhi kilisesinin olduğu yerde harika. Ordan manzara süperdir. Ve o yükseklikte havada harikadır. Nedense yüksek yerlerdeki havayı çok severim.
Birde gürcülerin anasının kucağından bakmak isterdim dünyaya

Yorumlarınız için teşekkür ederim
__________________
  Alıntı ile Cevapla
Ekin'in Mesajına Teşekkür Etti
Cevapla

Bu Sayfayı Paylaşabilirsiniz

Etiketler
eski, gürcistan, kafkasların, tiflis, tiflis nerede, tifliste gezilecek yerler, Şehri


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 
Seçenekler

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı

Hızlı Erişim


WEZ Format +3. Şuan Saat: 02:56.


Powered by vBulletin® Version 3.8.8
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
Önemli Uyarı
www.forumgercek.com binlerce kişinin paylaşım ve yorum yaptığı bir forum sitesidir. Kullanıcıların paylaşımları ve yorumları onaydan geçmeden hemen yayınlanmaktadır. Paylaşım ve yorumlardan doğabilecek bütün sorumluluk kullanıcıya aittir. Forumumuzda T.C. yasalarına aykırı ve telif hakkı içeren bir paylaşımın yapıldığına rastladıysanız, lütfen bizi bu konuda bilgilendiriniz. Bildiriniz incelenerek, 48 saat içerisinde gereken yapılacaktır. Bildirinizi BURADAN yapabilirsiniz.