Forum Gerçek

AnasayfaForumları Okundu Kabul Et Bugünkü Mesajlar
Geri git   Forum Gerçek > Forum Gerçek Özel > Benim Bölümüm | Yazarlarımız

Benim Bölümüm | Yazarlarımız Kendi ürettiklerimiz


Yeni Konu aç  Cevapla
 
Seçenekler
Eski 07.05.2015, 12:19   #1
Çevrimdışı
Lucy
Üye

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Beşik Sallayan Eller

"Beşik sallayan el dünyaya hükmeden eldir."

Az önce seyrettiğim bir filmde duydum bu sözü....

Hakikaten öyle mi acaba? Günümüzde bu soruyu çok ciddi bir şekilde sormak gerekir herkese. Peygamber efendimizin de söylediği o yüce sözleri de çok ciddi bir şekilde düşünmek gerekir .

"Cennet annelerin ayaklarının altındadır."

Hayatım boyunca annemin yaşadıklarını düşündüm. Düşünmeye de devam ediyorum.
Yemedi yedirdi, giymedi giydirdi meselesini değil... Nasıl bir sabırla fedakarlıklar yaptığı meselesi. Babam çok hastalıklar geçirdi. Annem, evimizin hem erkeği, hem kadını oldu. Babama oksijen tüplerini birlikte taşıdık biz annemle. Evin badanasını birlikte yaptık. Odun,kömür hep iki kat merdiven çıkarak sobamıza, tarafımızdan ulaştırılırdı."Siz dersinizi çalışın" derdi annem, "ben yıkarım bulaşıkları".....

Şimdi ben de anneyim. Benim de çocuklarım var. Ve ben de annemin izinden gitmeye çalışıyorum. Sabırla, sevgiyle,umutla....

Annelik gerçekten çok zor bir şey. Ama bir o kadar da "en güzel şey". Karşınızdaki evladınız. Her şey yaparsınız onlar için. Onlar sevinince dünyalar sizin olur. Üzüldüklerinde siz kat kat üzülürsünüz. Kıymetim bilinecek mi?"sorusunu asla sormazsınız kendinize. Bilirsiniz ki onlar için çok değerlesiniz.

Her zaman böyle mi peki bu değer meselesi? Her beşik sallayan el değer kazanıyor mu bu dünyada? Kadınlarımızın çoğunu kaybetmiyor muyuz bir hiç uğruna? Bu kadınların çoğu evladı için kendinden vazgeçmiş kadınlar..... Peki o zaman bu sözün ne değeri kaldı?

Yoksa bazıları için anlamlı bazıları için anlamsız mı?

Anlayamıyorum. Nasıl bir durum bu? Kişiye göre değişir mi? Yoksa....Vefa,dost,fedakar kelimelerinin anlamlarını bilenler için baska, bilmeyenler için başka mı? Bu çok ağır değil mi insanlar için?

Dünyaya hükmetmek ne demek? Herkesin saygı duyduğu, baş tacı ettiği,fikirlerine ihtiyaç duyduğu bir oluş değil mi? Beşik sallayan el?... Hangi eller beşik sallar?

Beşik sallayan tek el anne elidir. Babalar da yardımcıdır, ama bir anne gibi olamaz. Çünkü onlar bir anne vasfıyla yaratılmamışlardır. Anne sabrı babalarda olmaz.

Tabiii burada çok fedakar babalarımız vardır mutlaka. Onlar alınmasınlar. Ama işin gerçeği bu....

Ben, beşik sallayan ellerin dünyaya hükmedeceğini biliyorum. Ama bunu tüm insanlığın bilmesi gerekir. Kadınlara, annelere çok daha fazla değer vermek gerekir. Onlar çocukları için herşeyi yapar. Bir anne evladı için tüm fedakarlıklara katlanır. Ama annenin mutlu olması, huzurlu olması gerekir. Korkmadan yaşaması gerekir.Psikolojik olarak huzur, o kadın için en güzel vitamindir. Sağlıklı bir birey ,sağlıklı bir nesil yetiştirir.Sağlıklı bir nesilin bulunduğu ülke de mutlu,başarılı,huzurlu insanlar olur. Dolayısıyla bu güzellik nesilden nesile devam eder.

Yaptığımız her iş başarılı olsa ne güzel olur değil mi? İnsanlar birbirini öldürmese, kadınlar katledilmese,kadir kıymet bilinse...

Sorun ne biliyor musunuz?

Biz insana insan olarak değer vermiyoruz. Daha doğrusu biz "Değer" kelimesinin anlamını bilmiyoruz. İş işten geçtikten sonra anlıyoruz herşeyi. O zamanda hiçbir şey geri gelmiyor.

Lütfen yapılan herşeyin kıymetini bilelim. İnsanlara,hayvanlara değer verelim. Saldırganlıklarımızı bırakalım artık. Her seyrettiğimiz dizi karakterinin içine girmeyelim. Kendimiz olalım ve kendimiz için herşeyin en iyisini yapmaya çalışalım. Çocuklarımıza iyi örnek olalım. Onları şiddete alıştırmayalım. Mutlu olmayı, başarılı olmayı öğretelim onlara... Ve başkalarını da mutlu etmeyi....

Mutluluk kelimesini, ölen kadınlarımızın cesetleri üzerinde vurgulamayalım artık. Kadınları- mıza destek olalım. Yaşama azmini almayalım ellerinden.Erkekler kadınlara üstünlük taslamasın.Beyler eşlerine yardımcı olsunlar. Güzel bir yuvanın temeli böyle oluşturulur. Böyle bir yuvada sağlıklı çocuklar yetiştirilir. Çocuk her konuda anne ve babasını örnek alır. Eşine dayak atan bir baba çocuğuna örnek olarak ne gösterebilir?Nasıl sağlıklı bir çocuk yetiştirebilir? Ona sadece şiddet öğretir. Hırçın,saygısız,fesatlık örneği bir çocuk... Böyle bir nesilden ne bekleyebilirsiniz? İşte sokakta öldürülen kadınlar,kaçırılan ve sapıkça davranışlara maruz kalan o masum yavrular.... İğrenç zevklerine alet edip, sonra da bir pislikmiş gibi, bulaşıcı bir mikropmuş gibi onları ateşlere atan bir nesile mi emanetiz.....

Yarınki günde kendilerini neler bekliyor acaba bu yaratıkların?

Nasıl hesap verecekler acaba?

Canları yanan anaların tükürüğüne bile layık olmayan bu mahluklardan olmasın çocuklarımız.

İşte bu sebeple beşik sallayan ellere saygı duyalım. Bir evlat kolay yetiştirilmiyor. Kolay değil, hemen büyümüyor öyle hooop diye. Akıl ve ruh sağlığı iyi bir nesil yetiştirmek lazım. Bu iş bir sanattır. İyi evlat yetiştirmek bir sanattır.

Yapabileceğimizin en iyisini yapmalıyız. Birbirimize saygı duymak zorundayız. Saygının olduğu yerde sevgi de olur merak etmeyin. Ve sabırda çok önemli tabiii.

Daha yazılacak çok şey var aslında. Son söz olarak şunu söyleyeyim. Babam düğün günümde beni karşısına alıp şöyle demişti. "Kızım sakın kocana saygısızlık etme. Evlilik hali bu. Tuzu biberidir. Her evde anlaşmazlıklar olur. O bağırınca sen sus, sen bağırınca o sussun. İkiniz aynı anda bağırmayın. Birbirinizi anlayın, dinleyin. Birbirinize emanetsiniz.

Canım babam ne kadar doğru söylemiş........

Bence bu yazıyı paylaşmalıyız. Paylaşmalıyız ki herkes okusun... Belki bir şeylerin ucundan yakalarız. Gençlik uçuruma sürüklenmeden......
  Alıntı ile Cevapla
9 Üyemiz Lucy'in Mesajına Teşekkür Etti.
Eski 07.05.2015, 22:16   #2
Çevrimdışı
Rapido
More Than A Game

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Cevap: Beşik Sallayan Eller

Ellerinize sağlık. Çok güzel bir yazı olmuş.
  Alıntı ile Cevapla
Rapido'in Mesajına Teşekkür Etti
Eski 08.05.2015, 00:38   #3
Çevrimdışı
Jazz
Uzman Üye

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Cevap: Beşik Sallayan Eller

Evet; 1992 tarihli büyük hasılat yapan The Hand That Rocks The Cradle (Beşikteki El) filminde geçiyor bu cümle. Julianne Moore'un oynadığı karakter sarfediyordu bu cümleyi. Ne filmdi ama...

Yazı da harika olmuş...
__________________
Küçük hırsızlar el feneri kullanır, büyük hırsızlar deniz feneri...

  Alıntı ile Cevapla
2 Üyemiz Jazz'in Mesajına Teşekkür Etti.
Eski 09.05.2015, 20:58   #4
Çevrimdışı
Lucy
Üye

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart

Alıntı:
Orjinal Mesaj Sahibi Rapido Mesajı göster
Ellerinize sağlık. Çok güzel bir yazı olmuş.
Teşekkürler rabido
Mobil Sürüm ile Gönderildi
  Alıntı ile Cevapla
Eski 09.05.2015, 20:59   #5
Çevrimdışı
Lucy
Üye

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart

Alıntı:
Orjinal Mesaj Sahibi Lucy Mesajı göster
Mobil Sürüm ile Gönderildi
Teşekkürler jazz.
Mobil Sürüm ile Gönderildi
  Alıntı ile Cevapla
Lucy'in Mesajına Teşekkür Etti
Eski 09.05.2015, 21:42   #6
Çevrimdışı
Lucy
Üye

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart

Alıntı:
Orjinal Mesaj Sahibi Aristo Mesajı göster
Bu Kuran' da bir ayet değil, hadistir. Hadis ise rivayet veya söylenti; ya da ''dedikodu'' anlamında kullanılır...

Kuran' da böyle bir ayet yoktur ama ''Allah' ın erkeği kadından üstün yarattığı'' dini bir hükümdür.

Bağlayıcı olan da rivayetler değil, Kuran ayetleri olduğuna göre aslında kadınların erkek karşısında ezik kalmaları dinen tamamen caizdir. Hatta yine Kuran' da erkeklerin eşlerini kendilerine uymadığında dövebilme hakkı da vardır.

Şu tek tanrılı üç dinin hepsinin ortak yanı erkek egemen dinler olmasıdır.

Ben dinler egemen olduğu sürece, özellikle de bu coğrafyada İslam dini egemen olduğu sürece kadın erkek eşitliği olacağına asla ve kata inanmıyorum.

Mesela İslam' a göre, İslam öncesi o Cahiliye Devri diye küçümsedikleri dönemi ''kadınların kızların tecavüzlere uğradığı, hiç bir şekilde söz sahibi olmadıkları, hatta diri diri toprağa gömülüp öldürüldükleri dönem'' vs. vs. diye anlatırlar.

Halbuki o cahiliye devrinde Muhammed cahil bir çoban, Muhammed' in ilk eşi Hz. Hatice ise son derece varlıklı, ticaret kervanları sahibi ve toplumda son derece saygın biridir.

Yani tecavüze falan uğramamış, yok sayılmamış, baskı görmemiş... Hatta diri diri toprağa falan da gömülmemiş...

Hz. Hatice o cahil ve çoban Muhammed' i ticaret kervanlarına deve sürücüsü olarak eleman almış, ücretle çalıştırmıştır.

Bakın bunlar Cahiliye devrinde oluyor ha!..

Ve Hz. Hatice duldur... Hem de hintli bir adamdan dul kalmıştır ve ondan da çocuğu vardır. Ve hatta Muhammed' den de 15 yaş büyüktür.

Ve işte bu Cahiliye Devrinde, Muhammed' den 15 yaş büyük, dul ve çocuklu Hz. Hatice, eleman olarak deve sürsün diye işe aldığı Muhammed ile evlenir... Hem de Muhammed ile evlenmek için Muhammed' in ailesine başlık parası verir!..

Ve her nasılsa, Muhammed, Hz. Hatice ile evli iken Peygamber olur.

İşin bir başka ilginç yanı da Muhammed peygamber olur ama her nasılsa Hz. Hatice yaşadığı sürece ona Allah' tan çok eşlilik ayet inmez! Ne zaman Hz. Hatice ölür, işte ondan sonra Peygamber' e çok eşliliğin vacip olduğu ayetleri iner ve Muhammed, Hz. Hatice' den sonra kendine 16 eş alır...

Ve İslam dini yayıldıkça ne olur?

Bir daha o cahiliye devrinde iş sahibi, söz sahibi, saygınlık sahibi ve başlık parası ile koca alabilecek Haticeleri göremezsiniz...

Hatice öldükten sonra inen ayetlerden biri de yukarıda sözünü ettiğim ''Allah' ın erkeği kadına üstün kıldığı'' ayetidir. Her nedense (!?) bu ayet Hz. Hatice yaşarken inmemiştir de öldükten sonra inmiştir...

Bence İslam' ın egemen olduğu bu topraklarda din egemenliği = erkek egemenliğidir ve din faktörü yok olmadan kadının yeri asla ama asla hak ettiği yer olmayacaktır.
Ben din öğretmeni değilim. Bu yazdiklarinizin bir kaynağını gösterirseniz ,din öğretmeni arkadaşlarımla konuyu paylaşırım.Ayrıca şunu da belirteyim Hz.Muhammet yaşamının son on yılında yani 54 yaşından sonra çok evliliğe gitmiştir. Evlendiği kadınların hepside 50 yaşın üstünde dul ve çocuklu kadınlardır. Yani hiçbirinden cinsel anlamda bir karşılık beklememiştir.Ayrıca bu kadınlarla aynı anda evli kalmamıştır. Mesela ilk eşi öldükten sonra başka bir evlilik yapmıştır. Yani dört değil günümüz erkekleri gibi iki kadını bile aynı anda idare etmemiştir.İlk eşiyle de 25 yaşında evlenmiştir. Yani o yaşa kadar hiçbir ilişkide bulunmamıştır. Evet ilk eşi ondan yaşca çok büyüktür ve evet çok zengindir.Ama o Hz. Haticeyi çok sevmiştir.Öldükten sonra bile.....Araştırmalarımı bitirdikten sonra daha ayrıntılı cevap yazacağım.
Konu sadece kadına verilen değerdir. Ben Hz. Muhammet'in evlilikleriyle ilgili yazı yazmadım.
Mobil Sürüm ile Gönderildi
  Alıntı ile Cevapla
Lucy'in Mesajına Teşekkür Etti
Eski 10.05.2015, 10:00   #7
Çevrimdışı
Mediter
Uzman Üye

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Cevap: Beşik Sallayan Eller

Diline sağlık @Aristo,
Özellikle 1980 darbesi eğitim sistemimizi öylesine yozlaştırıp bilimssellikten uzaklaştırdı ki, bireyler araştırmacılıktan uzak (yıllardır kendilerine empoze edilen) gericiliği ilericilik sanan bireyler haline geldiler.
Öylesine ki,
günümüz Arap toplumlarını bile çağdışı bulan birey (hiç düşünmeden, itiraz etmeden) 1500 yıl öncesi bedevi toplumunu, demokrasi, insan haklarına bağlı, kadınları el üstünde tutan güllük gülistanlık sanıyor.
Öylesine (pembe tablolarla) süslenerek anlatılmış ki,
O dönem savaşlarda öldürülen düşman askerlerinin kadınları ''savaş ganimeti'' olarak paylaşılıp ''cariye'' yapılırken ve bundan en büyük payı da Peygamber'in kendisi alırken, bu bile (sanki kocaları öldürülen kadınlara iyilik yapılıyormuşcasına) süslenerek, yüceltilerek anlatılmaktadır.

Alıntı:
Orjinal Mesaj Sahibi Mediter Mesajı göster

Eğer Ülkemizde, laiklik tamamen ortadan kaldırılarak, medeni kanunlar yerine dini kurallar konulsa idi:


Erkeğin ,kadından üstünlüğü kanunlarca da kabul edilecek, gerektiğinde kocanın karısını dövmesi serbest olacaktı. Nisa Suresi 34. Ayet


Kadınlar artık erkeklerle eşit olmadığı kabul görüldüğü için mirastan YARIM PAY ALACAKTI. Nisa Suresi 11. ayet

Kadının zekası yeterli olmadığı ve kolay unutabileceği kabul edileceği için, bir erkeğin şahitliği, iki kadına eşit olacaktı. Bakara Suresi 282. ayet

Erkekler 3-4 eşle evlenebilecek dilerse üç kere boş ol, diyerek boşayabilecekti. Nisa suresi 3. ayet


Kadınların, saçı açık, pantolon, şort, etek giymeleri, bikini ,mayo ile denize girmeleri engellenecek, herkesin görebileceği süs eşyası (bilezik, kolye,küpe,bronş,halhal,künye) gibi süs eşyalarını gösterenler, hatta (şıngırtatıp) sesini çıkaranlar, cezalandırılacaktı, (islamda en basit ceza kırbaçtır.)

Hatta
Nur Suresi 31. ayet
dikkatlice okunursa, baş örtüsünün yakaları örtmesi isteniyor ki, türban bu kurala uymuyor, Türban bile yasaklanacaktı.

Çünkü örtünmenin asıl amacı; Erkeklerin tahrik olmaması için, kadının vücut hatlarının belli olmaması içindir.

Bu nedenle , bayan boynunun inceliğinin ve vücut hatlarının belli olmaması gerekmektedir ki, bu çarşaftır, Afganistan’da Pakistan daki adı Burka’dır.


Peki neden dini kesimler türbana
(hatta türbanlı bir bayanın dar kot pantolonu giymesine) ses çıkarmazlar.

Çünkü tepki çekmeden genç kıza türban alışkanlığı kazandırılırsa, daha sonra çarşaf, peçeye geçişi kolay olur. Türbanı bile takmamış bayanı doğrudan çarşafa sokmam zor olur.





Oysa aşağıdaki alıntıladığım ayetleri bir kez okusalar ve ayetlerin ne anlama geldiğinin üzerinde kafa yorsalar, ''Kadınların yüceltilip, yüceltilmediğini kolaylıkla anlayabileceklerdir.
Ben her zaman söylerim;
''Nasreddin Hoca'nın torunlarıyız vesselam, bindiğimiz dalı keseriz!''
veya ''Türkler kadar celladına aşık millet yoktur!'' demiş bir diğerleri...
__________________
  Alıntı ile Cevapla
Mediter'in Mesajına Teşekkür Etti
Eski 12.05.2015, 13:47   #8
Çevrimdışı
Lucy
Üye

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart

Alıntı:
Orjinal Mesaj Sahibi Mediter Mesajı göster
Diline sağlık @Aristo,
Özellikle 1980 darbesi eğitim sistemimizi öylesine yozlaştırıp bilimssellikten uzaklaştırdı ki, bireyler araştırmacılıktan uzak (yıllardır kendilerine empoze edilen) gericiliği ilericilik sanan bireyler haline geldiler.
Öylesine ki,
günümüz Arap toplumlarını bile çağdışı bulan birey (hiç düşünmeden, itiraz etmeden) 1500 yıl öncesi bedevi toplumunu, demokrasi, insan haklarına bağlı, kadınları el üstünde tutan güllük gülistanlık sanıyor.
Öylesine (pembe tablolarla) süslenerek anlatılmış ki,
O dönem savaşlarda öldürülen düşman askerlerinin kadınları ''savaş ganimeti'' olarak paylaşılıp ''cariye'' yapılırken ve bundan en büyük payı da Peygamber'in kendisi alırken, bu bile (sanki kocaları öldürülen kadınlara iyilik yapılıyormuşcasına) süslenerek, yüceltilerek anlatılmaktadır.




Oysa aşağıdaki alıntıladığım ayetleri bir kez okusalar ve ayetlerin ne anlama geldiğinin üzerinde kafa yorsalar, ''Kadınların yüceltilip, yüceltilmediğini kolaylıkla anlayabileceklerdir.
Ben her zaman söylerim;
''Nasreddin Hoca'nın torunlarıyız vesselam, bindiğimiz dalı keseriz!''
veya ''Türkler kadar celladına aşık millet yoktur!'' demiş bir diğerleri...
Mediter;
Sizi bilmem ama Ben Nasreddin Hoca'nin torunlarından değilim.Benim Atalarım Selanik'ten gelmişler.Biz başkalarının dediklerine değil, kendi Atalarımızın dediklerine inanırız. Çünkü biz Atatürk'ün çocuklarıyız.
Ayrıca, bırakın Allahaşkına oradan buradan alıntılar yapmayı. Sadece Kur'an'ı değil İncil'i de okuyun,Tevrat'ı da. Hatta size bir kitap önereyim, onu da okuyun. Yalnız bu kitap çok eskidir. Piyasa da bulunmaz. Ancak sahaflarda bulabilirsiniz. 4 ciltten oluşur."Allah'ın Gazapları"
İnsanlık nelerle boğuşmuş, ne tür sapıklıklara karşılaşmış insanlar? Nasıl mücadeleler vermişler?
Yazdıklarınızda imam hatipten fırlamış bir hoca gibi duruyorsunuz karşımda..
Önce yazıda kimseye çamur atılmadığına dikkat edin. Sizin kastettiğimiz şeylerden çok uzakta bir konu yazdım ben. Oysa siz imamlığa soyunmuş gibi saldırıya geçmişsiniz.Zaten günümüzde herkes imam olmuş.Alem birbirine din dersi veriyor. Tabii herkes kendi tarafına çekiyor. İşin asli astarı belli değil.
Mobil Sürüm ile Gönderildi
  Alıntı ile Cevapla
Lucy'in Mesajına Teşekkür Etti
Eski 12.05.2015, 13:51   #9
Çevrimdışı
Lucy
Üye

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart

Alıntı:
Orjinal Mesaj Sahibi Mediter Mesajı göster
Diline sağlık @Aristo,
Özellikle 1980 darbesi eğitim sistemimizi öylesine yozlaştırıp bilimssellikten uzaklaştırdı ki, bireyler araştırmacılıktan uzak (yıllardır kendilerine empoze edilen) gericiliği ilericilik sanan bireyler haline geldiler.
Öylesine ki,
günümüz Arap toplumlarını bile çağdışı bulan birey (hiç düşünmeden, itiraz etmeden) 1500 yıl öncesi bedevi toplumunu, demokrasi, insan haklarına bağlı, kadınları el üstünde tutan güllük gülistanlık sanıyor.
Öylesine (pembe tablolarla) süslenerek anlatılmış ki,
O dönem savaşlarda öldürülen düşman askerlerinin kadınları ''savaş ganimeti'' olarak paylaşılıp ''cariye'' yapılırken ve bundan en büyük payı da Peygamber'in kendisi alırken, bu bile (sanki kocaları öldürülen kadınlara iyilik yapılıyormuşcasına) süslenerek, yüceltilerek anlatılmaktadır.




Oysa aşağıdaki alıntıladığım ayetleri bir kez okusalar ve ayetlerin ne anlama geldiğinin üzerinde kafa yorsalar, ''Kadınların yüceltilip, yüceltilmediğini kolaylıkla anlayabileceklerdir.
Ben her zaman söylerim;
''Nasreddin Hoca'nın torunlarıyız vesselam, bindiğimiz dalı keseriz!''
veya ''Türkler kadar celladına aşık millet yoktur!'' demiş bir diğerleri...
Mediter;
Sizi bilmem ama Ben Nasreddin Hoca'nin torunlarından değilim.Benim Atalarım Selanik'ten gelmişler.Biz başkalarının dediklerine değil, kendi Atalarımızın dediklerine inanırız. Çünkü biz Atatürk'ün çocuklarıyız.
Ayrıca, bırakın Allahaşkına oradan buradan alıntılar yapmayı. Sadece Kur'an'ı değil İncil'i de okuyun,Tevrat'ı da. Hatta size bir kitap önereyim, onu da okuyun. Yalnız bu kitap çok eskidir. Piyasa da bulunmaz. Ancak sahaflarda bulabilirsiniz. 4 ciltten oluşur."Allah'ın Gazapları"
İnsanlık nelerle boğuşmuş, ne tür sapıklıklara karşılaşmış insanlar? Nasıl mücadeleler vermişler?
Yazdıklarınızda imam hatipten fırlamış bir hoca gibi duruyorsunuz karşımda..
Önce yazıda kimseye çamur atılmadığına dikkat edin. Sizin kastettiğimiz şeylerden çok uzakta bir konu yazdım ben. Oysa siz imamlığa soyunmuş gibi saldırıya geçmişsiniz.Zaten günümüzde herkes imam olmuş.Alem birbirine din dersi veriyor. Tabii herkes kendi tarafına çekiyor. İşin asli astarı belli değil.
Kimseden din dersi almaya niyetim yok.Erersem kendim bakar uygularım.Olayları saptırmayın. O zaman da mı yaşadınız da bu kadar net konuşuyorsunuz? Lütfen , herkes bilmeden konuşuyor. Sizin söylediklerinize benim yazım bağdaşmıyor zaten.Tartışmak çok yersiz.
Sağlıkla kalın....
Mobil Sürüm ile Gönderildi
  Alıntı ile Cevapla
Lucy'in Mesajına Teşekkür Etti
Eski 12.05.2015, 13:53   #10
Çevrimdışı
Lucy
Üye

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart

Alıntı:
Orjinal Mesaj Sahibi Aristo Mesajı göster
Yazınız annelerin ve dolayısıyla da kadınların değerini anlatması açısından son derece güzel bir yazıydı ancak yazınıza Peygamber' in olduğu iddia edilen bir rivayetle (cennet annelerin ayakları altındadır) başlamanız bende o anda ''madem öyle neden islam ülkelerinde kadına değer verilmez?'' biçiminde bir düşünce uyandırdı.

Elbette sizin annelere/kadınlara ilişkin dileklerinize katılıyorum. Ancak bu dileklerinizin gerçek olabilmesi ve kadınların toplumda erkeklerle eşit olabilmesinin önündeki engelleri bir bir ortaya koyup, bunlara karşı mücadele etmeden de bunun gerçek olabileceğine kesinlikle inanmıyorum.

Ben yukarıda İslam' a göre ''kadınlar için yeryüzü cehennemi'' şeklinde ifade edilen Cahiliye Devri' nde, kadınların İslam ve sonrası dönemden çok daha özgür olma ihtimalini, o dönemde yaşamış ve o dönemde Muhammed' i kendine başlık parasıyla eş almış, ondan 15 yaş büyük dul ve çocuklu bir kadın olan Hz. Hatice ile örnek verdim. Cahiliye Devri' nin İslam ile kapatılmasından (!) sonra İslam dünyasında şeriata bağlı ülkelerde 1400 yıldır o Cahiliye Devri' nde çıkan bir Hz. Hatice daha çıkmamışsa, burda elbette dini sorgulamak durumundayız. Buna Hz. Muhammed dönemi de dahildir.

Neyi ispat edeceğimi bilmiyorum...

''Cennet annelerin ayakları altındadır'' sözü bir rivayettir (hadis = rivayet) ve bağlayıcılığı yoktur.

Ancak Kuran' da ''Allah erkeği kadından üstün yaratmıştır'' diye açıkça yazılı olduğu gibi, erkek kadının ''bakıcısı, koruyucusu ve geçindiricisi'' olarak açıkça gösterilmiştir. Burda kaynak Kuran' dır. Bunları birebir Kuran' dan özetliyorum.

Peygamber' in çok eşliliğe geçisi, Hz. Hatice' nin ölümünden sonradır. Bana da Hz. Hatice' nin maaşlı elemanı olan Muhammed' in patroniçesi yaşarken, kendisine çok eşliliği caiz kılan ayetlerin inmesi zaten tuhaf gelir...

Ayrıca ''Peygamber' in cinselliği düşünmediği, hep 50 yaş üzeri dul ve çocuklu kadınlarla evlendiği, onlarla aynı anda evli olmadığı'' gibi iddialarınız gerçek değildir. Bunu da siz araştırmalısınız...

En azından Hz. Ayşe ile 6 yaşında evlenip, Ayşe 9 yaşındayken onunla cinsel ilişkiye girdiği İslam alimlerince (!) genel bir kabul görmektedir.

Bugün Türkiye Cumhuriyeti' nin laik medeni kanunları, kadınlara değer verme konusunda Kuran' dan fersah fersah ilerdedir. Ve dahası, İslam coğrafyasından uzaklaştıkça her nedense (?) kadına verilen değer giderek daha da artmaktadır.

Şöyle bitirmişsiniz...

İşte ben de tam da bu yüzden 1400 yıldır ve Peygamber dönemi dahil; İslam ülkelerinde kadına değer verilmediğini ve İslam' da bunun mümkün olmayacağını yazdım.

Dinin ''erkeği kadına üstün kıldığı'' ortadayken, bu toplumlarda kadına değer verilmesi mümkün müdür?

Siz araştırıp, cevabınızı yazarsanız daha ayrıntılı bir tartışma ortamı doğacaktır.

Sağlıcakla...
Mobil Sürüm ile Gönderildi
  Alıntı ile Cevapla
Lucy'in Mesajına Teşekkür Etti
Cevapla

Bu Sayfayı Paylaşabilirsiniz

Etiketler
beşik, eller, sallayan


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 
Seçenekler

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı

Hızlı Erişim


WEZ Format +3. Şuan Saat: 07:02.


Powered by vBulletin® Version 3.8.8
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
Önemli Uyarı
www.forumgercek.com binlerce kişinin paylaşım ve yorum yaptığı bir forum sitesidir. Kullanıcıların paylaşımları ve yorumları onaydan geçmeden hemen yayınlanmaktadır. Paylaşım ve yorumlardan doğabilecek bütün sorumluluk kullanıcıya aittir. Forumumuzda T.C. yasalarına aykırı ve telif hakkı içeren bir paylaşımın yapıldığına rastladıysanız, lütfen bizi bu konuda bilgilendiriniz. Bildiriniz incelenerek, 48 saat içerisinde gereken yapılacaktır. Bildirinizi BURADAN yapabilirsiniz.