Ne Ahmakmisin görmezden geldim gercekleri surada
ALO Fatih diye baslayan algi operasyonlari orada
Mutlu ediyorum simdi Gecmisi Bademlenmisleri
Bir Hancerde ben geciriyorum simdi ARD ARDA!.


Atatürkümüzün Askeri olmaktan ciktim
Emir neydir, onu bile anliyamadim
Birlesme gözünle bakarken senelerce
Baltayla Yikiliyor Atamizin Heykelleri simdide!.

-Gurbet Ellerde Aldatılamadı-

CHP Emeklerini saymaz bir kere
Sayarlar Yandaslari gibi ebediye
Unutmuslar Asker olduklarini
Mutlu ederler yandaslarini!.

-Gurbet Ellerde Aldatılamadı-

Mana aranir Dogdugu Iller üzerine
Silinir Milliyetciligi bir hamlede
Önem verdi Anadoluya Mustafa Kemal
Satar aninda simdiki Yandaslar!.

-Gurbet Ellerde Aldatılamadı-

'Gecmisi Bademlenmisler derdi hep öyle
Vermezdiler ellerini böyle varliklara birde
Ömrü boyunca sifirliyamazdilar tabiki
Aralarinda gecen Petro Dolari.

-Gurbet Ellerde Aldatılamadı-

RTEye Hakaret suçlamasına Karakolda verdiğim ifade Lütfen Okuyun,saklayın İlgili makamın dikkatlerine saygıyla sunulur. Şikayet konusu olan bu mesaj tarafımdan yazılmıştır, üzerime atılan suçlamayı anladım. Mesajımın içeriğinden kolayca anlaşılacağı üzere cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a özellikle hakaret etme kastım yoktur. Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı ve “Cumhuriyet Halk Partisi” aktif üyesi /2015 seçimleri milletvekili aday adayı , 4 yıllık üniversite mezunu ve bu 4 yıl içinde tüm hukuk derslerini okumuş bir vatandaş olarak anayasamızın bana vermiş olduğu eleştiri hakkımı kullanıp bu mesajı attım. Gerek “bağımsız” Türkiye Cumhuriyeti mahkemelerinin, gerek Yargıtay’ımızın gerekse de Avrupa İnsan Hakları Mahkemesiyle, altına imza atılmış Avrupa Bbirliği karar ve yasalarının çeşitli vesile ve maddelerle belirttiği üzere; “Siyaset yapanların hele sorumsuz Cumhurbaşkanımızın , her gün eleştirdiği şahıs ve partilerle zümrelerin eleştirilerine tahammüllü olmaları gerekmektedir. Hele sorumsuz bir Cumhurbaşkanın her gün hakaret ettiği bir partinin üyesi olarak bu eleştirilere kendisinin üslubuyla cevap vermek de saygısızlık sayılmamalıdır. Recep Tayyip Erdoğan “tarafsız bir Cumhurbaşkanı gibi değil AKP Genel Başkanı olarak davranıp konuşmakta ve Anayasa suçu işleyerek mahkemeye verilip görevden alınması talebini hakketmektedir. Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı “tarafsızlık” için yemin ederek göreve başlar. Recep Tayyip Erdoğan da bu yemini etmiştir, ama tarafsız değildir,. Akp Genel başkanı veya üyesi gibi Akp’ye oy istemekte, partiyle bağlarını kopartmamakta ve hazırlattığı “başkanlık” Anayasa değişikliğiyle partili cumhurbaşkanı olmaya çalışmakta, tekrar Anayasa Suçu işlemektedir. ek olarak sunduğum cumhurbaşkanlığı yeminini eden Recep Tayyip Erdoğan, bu yeminin hangi hükmüne uymaktadır ki eleştirilerden rahatsız olmaktadır? 2014 yılında seçildiğinden beri her bahaneyle “Akp genel başkanı gibi davranmakta, her gün yaptığı yerli yersiz konuşmalarda onu eleştirenleri kıyasıya hakaretamiz galiz ifadelerle yerin dibine sokmaya çalışmaktadır. R.Tayyip Erdoğan’ın”namusu ve şerefi üzerine”ettiği cumhurbaşkanlığı yeminini incelemeye alırsak; -devletin varlığı ve bağımsızlığını milletin kayıtsız ve şartsız egemenliğini korumakta mıdır? hayır -anayasaya, hukukun üstünlüğüne, demokrasiye, bağlı kalmış mıdır? hayır - ATATÜRK ilke ve inkılaplarına ve Laik Cumhuriyet ilkelerine sadık mıdır? hayır -“milletin huzur ve refahı, milli dayanışma ve adalet anlayışı içinde herkesin insan haklarından ve temel hürriyetlerinden yararlanması ülküsünden ayrılmadığına” katılır mısınız? hayır -Türkiye Cumhuriyetinin şan ve şerefinin korumak ve yüceltmek “gerçekleşmiş midir? hayır -üzerime aldığım görevi tarafsızlıkla çalışacağıma… sözünü tutmuş mudur ? hayır -Cumhurbaşkanlığı görevini tarafsızlıkla yerine getirmekte midir? hayır bütün bu “hayırlarla” ilgili olarak yüce Türkiye Cumhuriyeti Adalet’i dava açarsa tüm iddialarımızı kamuoyu ve adalet huzuruna getireceğimizden şüpheniz olmasın. seçilmiş bir cumhurbaşkanı olmasına rağmen Recep Tayyip Erdoğan’ın cumhurbaşkanlığı hakkındaki şüpheler de yoğundur. Gerek TBMM gerekse de adalet mekanizmasıyla yüksek mahemelere yapılan başvurular ve suç duyurularından anlaşıldığı üzere recep tayyip erdoğan sahte bir “4 tam yıllık üniversite diploması yaptırtmış ve; -1994de İstanbul belediye başkanlığı -2003de tekrarlanan Siirt milletvekili seçimi -2007 Genel seçimi -2011 Genel seçimi -2014 Cumhurbaşkanlığı Seçimlerinde kullanmıştır. Delillerin ışığında kanıma göre “zincirleme bir “nitelikli dolandırıcılık ve resmi evrakta sahtecilik söz konusudur. Bu cümleden olarak Ankara ve Polatlı’da yargılanan bir sanığın “4 yıllık diploma talebine uyan mahkeme cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’dan 4yıllık üniversite diploması istemiş Cumhurbaşkanı ve vekili bu diplomayı getirip dava dosyasına koyamamıştır. Üstelik cumhurbaşkanının vekili olan avukat mahkemeye resmen “Cumhurbaşkanı olmak için 4 yarım yıllık yüksek öğrenim yeter”diye bir savunma bırakmış, sanki suç diplomanın yetersizliği imiş gibi çürütmeye kalkmıştır. Aşağıdaki linkden detaylara ulaşılabilir. Erdoğan'ın avukatından kafa karıştıran 'diploma' savunması - Cumhuriyet Türkiye Haberleri Halbuki asıl sorun Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın sahtekarlık ve dolandırıcılık yaparak sahte diploma ürettirip kullanmasıdır. avukatı aklısıra laf kalabalıklığıyla geçiştirmektedir. Bu ve buna benzer o kadar çok delil vardır ki, Chp olarak TBMM ye, -Oğuz tolga -Yarsav kurucu başkanı Ömer Faruk Eminağaoğlu -Yazar Ergün Poyraz -Halkın Kurtuluşu Partisi , -Gazeteci gökçe fırat ve diğer vatandaşlar olarak da “Cumhuriyet savcılığına suç duyurusu” yapılmıştır. Suç duyurularının davalara dönüşememesi sonucunda da en son başvuru mercii olan AHİMne kadar gidecekleri kesindir. Dolayısıyla gerçekler Aihm gibi milli olmayan kurumlara gidilmeden Türkiye içinde ADALETLE ortaya çıkarılmalıdır. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın bir “4 yıllık üniversite diploması” olsa avukatı mahkemeye sunmaz mı?Hergün konuşmasının yanda mitinglerde çoğaltıp dağıttırmaz mı? Başörtülü Bacım Kabataş yalanın 120 defa,Dolmabahçe Camiinde içki içtiler yalanın 100defa söyleyen R.T.Erdoğan bu fırsatı kaçırır mıydı? Hayır. Belli ki cumhurbaşkanımızın 2yıl veya 3 yıllık ”YÖK yasasına göre “4yarım yıl tanımına” uygun” bir diploması bile var diyemeyiz. Olsa bunu da dava dosyasına koyabilirdi koyamadı. 1982 Anayası’ nın amir hükmündeki Yüksek Öğrenim tanımına ugun1 diploması mevcuttur BİLE DİYEMEMEKTEYİZ. 1982den beri Cumhurbaşkanlarımıza bakılırsa Kenan Evren, Turgut Özal, Süleyman Demirel, Ahmet Necdet Sezer ve Abdullah Gül’ün bu amir hüküm uyarınca 4 yıllık Ünİversite mezunu oldukları görülür. Recep Tayyip Erdoğan’ın içinde bulunduğu psikoloji, sahtekarlık ve nitelikli dolandırıcılık suçuyla, imal ettirdiği 4yıllık sahte diplomanın baskısıdır. Eğer bu diploma 1994den beri seçimlerde kullanılmamış olsa Erdoğan veya avukatı 2yıllık ya da 3 yıllık diplomayı açıklamakta neden tereddüt etsinler ? Sıkıntı ; 2veya3 yıllık Yüksek Okul diplomasının ortaya çıkmasıyla kamuoyunu yanıltmak amacıyla servis edilmiş diğer diplomaların sahteliğinin kesinleşmesi ve Erdoğan’ın cumhurbaşkanlığının düşmesine neden olacağı, korkusudur. Suçun 1994den 2016ya kadar işlenmiş olması cumhurbaşkanı R.Tayyip Erdoğan’ın “Tam Kanunsuzluk ”içerisinde olduğunun göstergesidir. Bu nedenle de cumhurbaşkanına hakaret iddiaları, cumhurbaşkanın, cumhurbaşkanlığı tartışılmakta olduğundan ve cumhurbaşkanı 4yıllık üniversite diplomasını gösteremediğinden dolayı ölü doğmuş bir iddiadır. Bu noktadan hareketle: cumhurbaşkanına hakaret davalarının neden bir cemile yapar gibi geri çekildiği, 2000e varan davanın düşmesinin neden istendiği de ortaya çıkmaktadır. Çünkü bu hakaret davalarının neredeyse tümünde cumhurbaşkanından 4 yıllık üniversite diploması istenmektedir. R.Tayyip Erdoğan’ın suçtan kurtulmak için sığındığı ama hukukta yeri olmayan genel davranış biçimi “kandırıldık” uydurmacası, burada “kandırdık”a dönüşmekte ve şikayete bağlı suç olarak başlayan davalar kamu davası olarak devam etmekte, toplum ise “cumhurbaşkanı her hakareti affetti “yalanıyla oyalanmakta, aldatılmakta , burada da sahtekarlıkla algı operasyonu yapılmaktadır. bu konuda olan suç duyurumuz da İstanbul cumhuriyet savcılığına hazırlık soruşturması 2016/112746 no ile yapılmıştır saygılarımla Oğuz tolga

-Gurbet Ellerde Aldatılamadı-

Papa Benedikt bile Saklanamadi Cübbesinin ardinda
Karisinca Bavyerada ismi Cocuk Tecavüzlügüne orada
Polise Agiz Tasmasini takmasi Calismasi bile üzerine
Gercekleri örtmeye yetmedi Serbest basinda öyle!.

-Gurbet Ellerde Aldatılamadı-