Forum Gerçek

AnasayfaForumları Okundu Kabul Et Bugünkü Mesajlar
Geri git   Forum Gerçek > Forum Gerçek Özel > Benim Bölümüm | Yazarlarımız

Benim Bölümüm | Yazarlarımız Kendi ürettiklerimiz


Yeni Konu aç  Cevapla
 
Seçenekler
Eski 15.03.2020, 13:53   #1
Çevrimdışı
Cimcimecik
Uzman Üye

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Virustory

Yeni bir virüs dalgası geliyordu. Bu öncekilerden de ölümcüldü. Yayılma hızı da daha yüksekti. Zaten dünya nüfusunun yarısına yakını ölüp gitmişti. Bu yeni dalga geride insan bırakacak mıydı?

Herkes ıssız yerlere kaçmaya çalışıyordu. Evden çıkmayarak virüsden korunmak da mümkün değildi. Virüsün havada bir süre yaşadığı, hızla çoğalıp yayıldığı söyleniyordu. Evin her tarafını dış ortamdan yalıtmak gerekiyordu ki bu da pek mümkün görünmüyordu.

Biz de, iyi anlaşan, kafa dengi birkaç aile, mal-mülk ne varsa geride bırakarak hızla şehri terk edip yola koyulduk. Nereye gideceğimizi tam olarak bilmiyorduk. Otomobillerimizi, benzin yettiği kadar sürecek, sonra yola yayan devam edecektik. Doğada yaşayabilmek için gerekli aletleri neyse ki tedarik edebilmiştik.

Doğada, ıssız yerlerde çeşitli komünler kurulmuştu. Hiç biri de dışarıdan gelenleri almıyordu. Silah kullanmak dahil her yolla, gelenleri püskürtmek için kararlı görünüyorlardı.

Biz de doğada, henüz kimsenin gelip yerleşmediği bir yer bulmaya çalışacaktık. Tercihan, temiz su kaynağı olan bir yer olmalıydı.

Virüsün nüfuz ettiği insanlar, bir süre sonra âniden titreme nöbetine kapılıyor, sonra düşüp ölüyordu. Biz şehirden çıkmaya başladığımızda, böyle titreyip ölen birkaç kişi gördük. Gaz pedalına daha hızlı bastık.

Yollar, kaçan otomobillerle, kamyonlarla doluydu. Zenginler uçakları, helikopterleriyle kaçıyordu. Başımızı kaldırıp gökyüzüne baktığımızda pek çok hava aracı görüyorduk.

Yüzlerimizde maskeler, gözlerimizde dehşet ifadesi, şehrimizi terk ederken geriye dönüp bakamadık bile.

Yollarda yayan uzaklaşmaya çalışan fakir insanların kendilerini otomobillerin önüne atıp, onları da almamız için bizlere yalvarmasını çaresiz gözlerle izledik.

Sonra benzinimiz bitti.
  Alıntı ile Cevapla
Cimcimecik'in Mesajına Teşekkür Etti
Eski 15.03.2020, 17:33   #2
Çevrimdışı
Rosebud
Müdavim

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Cevap: Virustory

Alıntı:
Orjinal Mesaj Sahibi Cimcimecik Mesajı göster
Yeni bir virüs dalgası geliyordu. Bu öncekilerden de ölümcüldü. Yayılma hızı da daha yüksekti. Zaten dünya nüfusunun yarısına yakını ölüp gitmişti. Bu yeni dalga geride insan bırakacak mıydı?

Herkes ıssız yerlere kaçmaya çalışıyordu. Evden çıkmayarak virüsden korunmak da mümkün değildi. Virüsün havada bir süre yaşadığı, hızla çoğalıp yayıldığı söyleniyordu. Evin her tarafını dış ortamdan yalıtmak gerekiyordu ki bu da pek mümkün görünmüyordu.

Biz de, iyi anlaşan, kafa dengi birkaç aile, mal-mülk ne varsa geride bırakarak hızla şehri terk edip yola koyulduk. Nereye gideceğimizi tam olarak bilmiyorduk. Otomobillerimizi, benzin yettiği kadar sürecek, sonra yola yayan devam edecektik. Doğada yaşayabilmek için gerekli aletleri neyse ki tedarik edebilmiştik.

Doğada, ıssız yerlerde çeşitli komünler kurulmuştu. Hiç biri de dışarıdan gelenleri almıyordu. Silah kullanmak dahil her yolla, gelenleri püskürtmek için kararlı görünüyorlardı.

Biz de doğada, henüz kimsenin gelip yerleşmediği bir yer bulmaya çalışacaktık. Tercihan, temiz su kaynağı olan bir yer olmalıydı.

Virüsün nüfuz ettiği insanlar, bir süre sonra âniden titreme nöbetine kapılıyor, sonra düşüp ölüyordu. Biz şehirden çıkmaya başladığımızda, böyle titreyip ölen birkaç kişi gördük. Gaz pedalına daha hızlı bastık.

Yollar, kaçan otomobillerle, kamyonlarla doluydu. Zenginler uçakları, helikopterleriyle kaçıyordu. Başımızı kaldırıp gökyüzüne baktığımızda pek çok hava aracı görüyorduk.

Yüzlerimizde maskeler, gözlerimizde dehşet ifadesi, şehrimizi terk ederken geriye dönüp bakamadık bile.

Yollarda yayan uzaklaşmaya çalışan fakir insanların kendilerini otomobillerin önüne atıp, onları da almamız için bizlere yalvarmasını çaresiz gözlerle izledik.

Sonra benzinimiz bitti.
Mecburen arabadan indin sonra da virüsler tarafından kaçırıldın dimi?
__________________

TEARS AND SOUVENIRS

  Alıntı ile Cevapla
3 Üyemiz Rosebud'in Mesajına Teşekkür Etti.
Eski 15.03.2020, 19:39   #3
Çevrimdışı
Cimcimecik
Uzman Üye

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Cevap: Virustory

Mecburen arabadan indik ve yürümeye başladık. Yolda benzin istasyonları vardı ama benzin bulmak imkansız hâle gelmişti. Buna ek olarak saldırganların eline düşme ihtimali de vardı. Bu zor durumdan fırsat bilenler de türemişti tabii. Maskeleri takıp etrafa saldırıyorlardı. Silahlıydılar. Onlara karşı koyacak devlet gücü de pek kalmamıştı.

Biz de silahlıydık ama hem yetersizdi hem de o işlerin pek ustası olduğumuz söylenemezdi.

Yoldan çıkıp dağlık araziye doğru yürümeye başladık. Hafif sırt çantalarımızı sırtlayıp, küçük çocuklu olanlar da çocuklarını kucaklayıp yürüdük.

Dağ ormanlıktı. İleride bir dere gördük ama o kısımlar başkalarınca tutulmuştu. Uzaklaşmamız için bizi uyardılar. Önceden kapılmamış bir yer bulmamız gerekiyordu.

Dere hattı tamamen tutulmuştu. Biz de yukarılara doğru yöneldik. İyi ki öyle yapmışız. Derenin kaynağına ulaştık. Dağın tepesine... Buraya kurduk çadırlarımızı. Gece olmuştu. Ateş yakıp, kumanyalarımızı yedik. İçkilerimizi içip, yıldızların altında gitar çalan arkadaşa eşlik ettik.
  Alıntı ile Cevapla
Cimcimecik'in Mesajına Teşekkür Etti
Eski 16.03.2020, 19:46   #4
Çevrimdışı
Cimcimecik
Uzman Üye

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Cevap: Virustory

Kamp kurup kendimize yurt edindiğimiz yer, bizi almadıkları derenin kaynağının etrafıydı. En temiz suyu biz kullanacaktık. Ama yokuştu; dolaşmak, yürümek, gezinmek biraz zordu. Ekibimizde sağlık sorunu olan kimse yoktu. Çocuklar da hemen alıştılar. Bebekleri göz önünden ayırmamamız gerekiyordu tabii.

Avcılık yapmayı öğrendik. En kolay av, balık avıydı. Her gün en az bir kez balık yiyorduk. İçimizde vejeteryan arkadaşlar da vardı, tabii vazgeçmeleri gerekti bundan. Avlanmasalar bile, etle beslenmeyi reddedemiyorlardı artık. Sebze ve meyve kaynakları sınırlıydı. Ama yanımızda getirdiğimiz bazı tohumları ektik. İlerleyen yıllarda meyve ve sebze bahçelerimiz olacaktı.
  Alıntı ile Cevapla
Eski 17.03.2020, 20:34   #5
Çevrimdışı
Cimcimecik
Uzman Üye

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Cevap: Virustory

Bizim ekipte işe yarar mesleklerden insanlar vardı. Ziraatçı, inşaatçı, mimar, asker... Bunların bilgi ve deneyiminin yararını ilerleyen yıllarda çok görecektik. Yerleşimimizi olabildiğince akılcı ve planlı şekilde oluşturup büyüttük. Önce çadırlarda kalırken, zamanla ağaç ve taş evlere geçtik. Bölgemizi yabancıların tehditlerine karşı silahlı olarak savunabildik.

Hepimiz aydın, demokrat kişilerdik. İlkelerimiz vardı ve onlara uyma konusunda herkes aynı ahlakî titizliği gösteriyordu. Herkes birbirinin haklarına saygılıydı. Geniş bir aile gibiydik. Oysa diğer gruplar öyle değildi. Sık sık kavga ediyorlardı. İçlerinden bazıları sonradan bizim aramıza katılmak istedi. Katılanlar da oldu, kabul edilmeyenler de. Seçici yaklaşıyorduk. lkelerimizi onaylayanları alıyorduk ve deneme süresi oluyordu.
  Alıntı ile Cevapla
Eski 17.03.2020, 23:53   #6
Çevrimdışı
Rosebud
Müdavim

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Cevap: Virustory

Alıntı:
Orjinal Mesaj Sahibi Cimcimecik Mesajı göster
Mecburen arabadan indik ve yürümeye başladık. Yolda benzin istasyonları vardı ama benzin bulmak imkansız hâle gelmişti. Buna ek olarak saldırganların eline düşme ihtimali de vardı. Bu zor durumdan fırsat bilenler de türemişti tabii. Maskeleri takıp etrafa saldırıyorlardı. Silahlıydılar. Onlara karşı koyacak devlet gücü de pek kalmamıştı.

Biz de silahlıydık ama hem yetersizdi hem de o işlerin pek ustası olduğumuz söylenemezdi.

Yoldan çıkıp dağlık araziye doğru yürümeye başladık. Hafif sırt çantalarımızı sırtlayıp, küçük çocuklu olanlar da çocuklarını kucaklayıp yürüdük.

Dağ ormanlıktı. İleride bir dere gördük ama o kısımlar başkalarınca tutulmuştu. Uzaklaşmamız için bizi uyardılar. Önceden kapılmamış bir yer bulmamız gerekiyordu.

Dere hattı tamamen tutulmuştu. Biz de yukarılara doğru yöneldik. İyi ki öyle yapmışız. Derenin kaynağına ulaştık. Dağın tepesine... Buraya kurduk çadırlarımızı. Gece olmuştu. Ateş yakıp, kumanyalarımızı yedik. İçkilerimizi içip, yıldızların altında gitar çalan arkadaşa eşlik ettik.

Yahu hiç mi dinlenmezsiniz! Ya arabadasınız ya yürüyorsunuz, oturun bir nefes alın, açın bir Fak-it gazetesi okuyun huzur bulun.
__________________

TEARS AND SOUVENIRS

  Alıntı ile Cevapla
Eski 18.03.2020, 20:12   #7
Çevrimdışı
Cimcimecik
Uzman Üye

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Cevap: Virustory

Hiç dinlenmeden geçen günler, haftalar sonunda düzenimizi kurmuştuk. Dediğim gibi, başka komünlerden bize katılmak isteyenler de oluyordu artık. Oysa biz daha sonradan gelip yerleşmiştik. Ama onlardan daha kısa sürede, iyi yol almıştık.

Ava çıktığımızda diğer gruplardan avcılarla karşılaşıyorduk ve bu gerilime yol açıyordu. Ama biz ilke kararı aldık; böyle durumlarda av alanını hemen öbür gruba bırakıyorduk. Avlanmak zaten bizim en son istediğimiz şeydi. Başka bir canlının hayatına kıymak, hepimize korkunç geliyordu. Şehirde modern hayatlarımızda et yemeklerini afiyetle mideye indiriyorduk ama burada bir geyiği veya bir sincabı, bir tavşanı öldürmek vicdanlarımızı rahatsız ediyordu.

Ama deremizin balıklarını daha rahat avllıyorduk. Yani onları daha az rahatsızlık duyarak avlıyor ve yiyorduk. Ne de olsa onlar balıktı, unuturlardı.
  Alıntı ile Cevapla
Eski 19.03.2020, 19:43   #8
Çevrimdışı
Cimcimecik
Uzman Üye

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Cevap: Virustory

Gerektiğinde avımızı başkalarına bırakıp çekiliyorduk ama bizim olana yönelik saldırgan girişimlere de en kararlı biçimde karşı durabiliyorduk. Silahlarımızı birkaç kez ateşlememiz gerekti bunun için. Birilerini vurduk. Bizden de birkaç kişi yaralandı. Bereket ölümle sonuçlanmadı. Saldırganları geri püskürttük.

Yaralanan arkadaşlarımızı tıp fakültesinin üçüncü sınıfındayken ayrılmak zorunda kalan bir genç arkadaş ameliyat etti. Sınırlı malzeme vardı bunun için. Ayrılırken akıl edip almıştık tıbbî malzeme satan dükkanlardan.

Yurdumuzu savunmak için kan akıtmıştık. Artık o yurt bizim vatanımızdı.

Güzel bir yerdi. Bir tarafından pınarın başı gürül gürül akıyor, diğer tarafından sarp kayalar doğal bir sınır oluşturuyordu. Ortada bizim yerleşim vardı. Yaklaşık bir, bir buçuk hektarlık bir alandı. Sonradan nüfusumuz artacak ve bu alanın dışına taşmak zorunda kalacaktık.

Çevreyi korumaya özen gösteriyorduk. Çöplerimizi diğer gruplar gibi etrafa saçmıyor, ücra bir köşede açtığımız derin bir çukura gömüyorduk. Zaten doğal çöplerdi onlar da.

Biz zaten böyle bir hayatı özlüyorduk ne zamandır. Virüs tehlikesi olmasaydı belki bu işe kalkışamayacaktık. Bu tehlike bizi özlediğimiz hayata yönlendirmişti.
  Alıntı ile Cevapla
Eski 19.03.2020, 21:28   #9
Çevrimdışı
Rosebud
Müdavim

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Cevap: Virustory

Alıntı:
Orjinal Mesaj Sahibi Cimcimecik Mesajı göster
Gerektiğinde avımızı başkalarına bırakıp çekiliyorduk ama bizim olana yönelik saldırgan girişimlere de en kararlı biçimde karşı durabiliyorduk. Silahlarımızı birkaç kez ateşlememiz gerekti bunun için. Birilerini vurduk. Bizden de birkaç kişi yaralandı. Bereket ölümle sonuçlanmadı. Saldırganları geri püskürttük.

Yaralanan arkadaşlarımızı tıp fakültesinin üçüncü sınıfındayken ayrılmak zorunda kalan bir genç arkadaş ameliyat etti. Sınırlı malzeme vardı bunun için. Ayrılırken akıl edip almıştık tıbbî malzeme satan dükkanlardan.

Yurdumuzu savunmak için kan akıtmıştık. Artık o yurt bizim vatanımızdı.

Güzel bir yerdi. Bir tarafından pınarın başı gürül gürül akıyor, diğer tarafından sarp kayalar doğal bir sınır oluşturuyordu. Ortada bizim yerleşim vardı. Yaklaşık bir, bir buçuk hektarlık bir alandı. Sonradan nüfusumuz artacak ve bu alanın dışına taşmak zorunda kalacaktık.

Çevreyi korumaya özen gösteriyorduk. Çöplerimizi diğer gruplar gibi etrafa saçmıyor, ücra bir köşede açtığımız derin bir çukura gömüyorduk. Zaten doğal çöplerdi onlar da.

Biz zaten böyle bir hayatı özlüyorduk ne zamandır. Virüs tehlikesi olmasaydı belki bu işe kalkışamayacaktık. Bu tehlike bizi özlediğimiz hayata yönlendirmişti.

Cennettir orası cennet, demek ki koronavirüse yakalanmışsın, haberin yokmuş.
__________________

TEARS AND SOUVENIRS

  Alıntı ile Cevapla
Rosebud'in Mesajına Teşekkür Etti
Eski 19.03.2020, 22:45   #10
Çevrimdışı
Cimcimecik
Uzman Üye

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Cevap: Virustory

Cennet gibiydi yeni yurdumuz. Ama bizim gruptan bir tek ben ilk zamanlar kendimi kötü hissediyordum. Virüse yakalandığımdan ciddi olarak endişelenmeye başlamıştık. Sonradan öyle olmadığı anlaşıldı ama o zamana dek ben gruptan ayrı bir yerde tek başıma kalmıştım. Hatta ekibimiz kuruluş çalışmalarını yürütürken ben bir köşede dinlenmiştim.
  Alıntı ile Cevapla
Cevapla

Bu Sayfayı Paylaşabilirsiniz

Etiketler
virustory


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı

Hızlı Erişim


WEZ Format +3. Şuan Saat: 19:10.


Powered by vBulletin® Version 3.8.8
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
Önemli Uyarı
www.forumgercek.com binlerce kişinin paylaşım ve yorum yaptığı bir forum sitesidir. Kullanıcıların paylaşımları ve yorumları onaydan geçmeden hemen yayınlanmaktadır. Paylaşım ve yorumlardan doğabilecek bütün sorumluluk kullanıcıya aittir. Forumumuzda T.C. yasalarına aykırı ve telif hakkı içeren bir paylaşımın yapıldığına rastladıysanız, lütfen bizi bu konuda bilgilendiriniz. Bildiriniz incelenerek, 48 saat içerisinde gereken yapılacaktır. Bildirinizi BURADAN yapabilirsiniz.