İnsan sadece söylediklerinden değil sustuklarından da sorumludur...


Bir kamyon arkasında okumuştum. Şöyle yazıyordu...

"Hayat gerçekleri değil gerçekler hayatı anlatır"


Kamyoncu filozofmuş abi. İyi yumurtlamış...


**************


Yunan kamyoncu Aristoteles'in de, bizim kamyoncuya öykünüp koyduğu 3 prensibi varmış...

Logos (Zeka ve Mantık), Patos (Yürek) ve Etos (Ahlak)...



*****************

Şimdi bu iki filozofu karşılaştırmaya kalksam Yunanlı kamyoncunun ilk prensibinde bizim ki uzak ara önde olmalı.

O tarihi eser kamyonu bozulan her parçasının yerine çakma bir şeyler uydurarak yürütmek sadece üstün bir zekanın örneğidir.

Mantık... O Kamyonun yürümesi ise amaç, yürüyor işte. Mantıkta da bir problem yok...


Yürek işine gelince...

Bizim ki levyeye şöyle bir sarıldı mı, ara ki yunanlıyı bulasın... Bundan da yırttık...


Etos'ta sıra... Türkçesini bilerek kullanmadım yukarıda var zaten. Hani çıkacak sonucu bilmiyorum şimdiden bu nedenle "ahlaksız" yerine, çıkan sonuca göre "Etossuz" diyebilirim birine veya birilerine. En azından arsızlığına katkım olurda "Ben anlamadım" der geçer...


Rampa aşağı, üzerinde 40 tona yakın yük ve az yaksın diye boşa alınan vites. Kamyon üzerinde ki yükün ağırlığı ve rampanın meyili sayesinde hızlandıkça hızlanır. Sürücüsü altında ki her yeri dökülen aleti yavaşlatabilmek için habire freni pompalar durur.

Zaten eskimiş belki de bitme noktasında ki kamyonun balatalar sıfıra yaklaşır, şişer, kompresörde ki hava muhtelif deliklerin yanı sıra bu kadar frenlemeylede iyice boşalır...

Manşet: Freni patlayan kamyon 5 kişilik bir aileyi yok etti...


Haassssiitttttiiirrr.

O zavallı, ahı gitmiş vahı kalmış kamyonun ne suçu var ya! Hangi hatanın içinde bir kusuru var...


Etossuz bir şöförün altında ki zımbırtının nemenem birşey olduğunu bile bile az mazot yakmak uğruna onu zorlaması...

Etossuz bir dallamanın aldığı 3-5 kuruşluk çorba parası için o aletin yollarda dolaşmasına göz yumması...

Etossuz birilerinin suçu frenlere atarak diğer Etossuzların suçunu hafifletmeye çalışması...

Ne çok var ya!..


Sonuç: Frenleri patlayan ETOSSUZ kamyon...

*****************

Bizim kamyon şöförü: 3 Yunan kamyon şöförü: O


Adamlarda kamyonlar ahlaklı ama kendileri ahlaksız...



Okumayacağım diyorum hep bu tip haberleri...


Ama hemen hemen hergün rastlıyorum birine..

Okuyorum işte...


Benim dilim bu kadar dönüyor... Söyleyemediklerimin de sorumlusuyum...

__________________
Ben hiç insan kaybetmedim...
Sadece zamanı geldiğinde, vazgeçmeyi bildim...

Bu gün bayağı da filozofik takılmışız hani... Teşekkürler.

__________________

Axoy baba...

Çevre temizliği bakımından dillenemeyenler çok fazla. Sustuklarımı onlara sayın lütfen.


Bende Filozoflardan yola çıkıp bu kadar giydirebildim...


Açıkta kalan, giydirilmesi gereken yerleri çok ama...

Dedim ya!.. Sustuklarıma sayın...

__________________
Ben hiç insan kaybetmedim...
Sadece zamanı geldiğinde, vazgeçmeyi bildim...

Thanatos da boş durmuyor. Ona etos, logos, patos işlemez. Sonuç etossuz kamyon şoförünün hatası değil, onu yetiştirenin.

__________________

Thanatos işini yapıyor...


Yetiştirilmiş kamyon şöförüde işini yapıyor... Ama o kamyonun bunu yapabileceği de ona öğretilmişler arasında.

Ahlak kafaya sokularak mı yoksa görerek mi kazanılır? Yada ikisi birden mi olmalı?



Off ya!.. Sonuç Thanatosa sunulmuş ve onun cumartesi mesaisi yapmasına neden olmuş aynı aileden 5 can...


Yetiştireninde, yetişeninde...

__________________
Ben hiç insan kaybetmedim...
Sadece zamanı geldiğinde, vazgeçmeyi bildim...

Bazen yetistirende bu durumu gördügünde sözler kifayetsiz kaliyor.


Iyi yetistirilen cocugun etraftan gördüklerine uyup, aile terbiyesini unutmasi gibi birsey bu.


Etos kökten verilir, öyle cogulun icinden bir ikisini ayiklayip vermekle olmaz.

Etoslular, etossuzlari gördügünde nedense kolay olani secip, etossuzluga yöneliyor.



Aman be Banemin, ne bu Etos metos? Doladin dilime. Az kaldi etosumun bozulmasina

Kuş sesi denilince aklımıza nedense karganın sesi gelmez. Bülbülü, kanaryayı tek geçeriz çoğumuz..

Oysa bu karganın kuş türü oluşunu bilmediğinden değil, türünün en önemli özelliğini taşımasındandır o sese sahip oluşu...

Bizim türümüzün en önemli özelliği ise Ahlak ve fazilet sahibi olabilmek değil mi?


Hareketlerimiz, sözlerimiz, yaptıklarımız genel olarak ahlaklı olmayı gerektirdiğine göre hangimiz bir "Karga" kadar olabiliyoruz ki?

Türümüzün en belirgin özelliğini taşıyamadıktan sonra "insan" denilince ne kadar hatırlanırız ki?









Beni hatırlamayın. Ben kargayım...

__________________
Ben hiç insan kaybetmedim...
Sadece zamanı geldiğinde, vazgeçmeyi bildim...

Vallahi karganın etosu da bir hayat anlayışı. Bilemem onun toplum anlayışını amma onun etosu veya etossuzluğu onun hayatına 300 yıl katıyor, bu da bir gerçek. 300 yıl yaşamak ! Vallahi karga olasım geldi.

__________________

Karga gibi olabiliyoruz Banemin, ama yeri gelince.


Karganin cirkin sesni taklit edip kirlilik yaratiyoruz ancak.

Erman Toroğlu bu yazıyı aklıma getirdi.


Etos Etostur...


Kamyoncuya da lazım, yorumcuya da...

__________________
Ben hiç insan kaybetmedim...
Sadece zamanı geldiğinde, vazgeçmeyi bildim...