Forum Gerçek

AnasayfaForumları Okundu Kabul Et Bugünkü Mesajlar
Geri git   Forum Gerçek > Forum Gerçek Özel > Benim Bölümüm | Yazarlarımız

Benim Bölümüm | Yazarlarımız Kendi ürettiklerimiz


Yeni Konu aç  Cevapla
 
Seçenekler
Eski 27.01.2012, 04:46   #1
Çevrimdışı
Emilio Santos
. . . . . Erlik'in Katili . . . . .

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Ölümü Beklerken İki Çift Laf

Ölümü Beklerken İki Çift Laf !!!






Bir süredir biri veya bir şey tarafından takip edildiğimi düşünüyordum. Bu yüzden evden işe, işten eve bir hayat sürüyordum neredeyse. Çok geceler uyuyamıyordum. Ancak sabaha karşı gözlerim kapanıyordu. Çoğunlukla işe geç kalmama sebep oluyordu bu durum.


Yalnız yaşıyordum. Bu yüzden eve her gelişimde, elimde küçük fenerim ve sustalı bıçağım, önce bütün odaları, gardırobu, mutfak tezgahının altını ve duşu kontrol ediyordum. Kimseyi bulamayınca rahatlıyordum diyemem. En ufak bir tıkırtıda telaşa kapılıyordum.

İş yerimde de durum farklı değildi. Küçük ofisime girer girmez ilk iş kapının arkasını kontrol ediyordum. Masamın altına ve evrak dolabıma da baktıktan sonra, eğer çok uykusuz değilsem ve kafamı toparlayabilirsem çalışmaya başlıyordum.

Sokaklarda yürümek ise tam bir işkenceydi. Sıkça taksiye binmemin sebebi bu korkuydu. Takside hep arkada otururdum. Sık sık arkama bakmamdan şüphelenen bazı taksiciler bile çıktımıştı. ''Merak etme kardeş, takip eden yok'' diyen olmuştu.

Arkadaşlar ile dışarı çıktığımızda, bir bara veya başka bir mekana gittiğimize sırım hep duvara dönük otururdum. Tek başıma tuvalete bile gitmezdim. Arkadaşların alay konusu olmam an meselesiydi. Çok fazla içmemeye özen göstermem gerekirdi ama korku geldiği zamanlarda daha çok içiyordum. Evde de öyleydi. Bazen sırf uyuyabilmek için içiyordum.

Bir arkadaşım uykumu düzenleyeceğini söylediği bir ilaç verdi. Uyumak için onu kullanıyordum. Bazen işe yarıyordu. Bazen ise tam tersi, korkumu arttırıyordu.

Evet, doktora gittim. Önce devlet hastanesinde bir psikiyatra gittim. Bana bir takım ilaçlar yazdı. Sadece bir kez dinledi. O da belki on beş dakika. İlaçlar depresyon tedavisinde kullanılanlardandı. Depresyonda olmam için bir neden yoktu ama yine de bir süre kullandım. Korkumun şiddeti artmıştı. Evimde bile rahat edemez hale gelmiştim. Hatta eşyaların canlandığını bile görmüştüm. Gerçi bu durumu birkaç kez daha yaşamıştım. Hatta ilk kez takip edildiğim hissine kapıldığımda da her şey tuhaflaşmış, şekil değiştirmişti.

Sonra bir psikologa gittim. Bir arkadaşımın tanıdığı olduğu için uygun fiyat uygulamıştı. Yarınki seansa da gidecektim ama gerek kalmayacak gibi.

İlk sorduğu şey, ''hiç uyuşturucu kullandın mı?'' olmuştu. Cevabım evetti ama bu seneler önceydi. Gençken, bazı masumane şeyler denemiştim. Bağımlı olmadım, düzenli kullanıcı da değildim. Yıllar öncesinde bıraktığım saçmalıklardı bunlar.

Kullandığım ilaçları saymıştım sonra. Doktoruma bir kez daha gidip, psikologumun ilaçları kesmemi söylediğini iletmemi, onun ne düşündüğünü sormamı istemişti. Ben doktora bir daha gitmemiştim. İlaçları kullanmayı bırakmıştım. Tamam, belki ilaç yazamıyordu ama psikologum da farmakolojiden anlıyordu. Cavit'in verdiği ilaca devam etmemde sakınca görmemişti. İlaçlardan anlamasa, bilmediği bir şeye devam etmemi istemezdi elbette.

Bu korkunun başlangıcını saymazsak, çok da güzel bir hayatı yakalamıştım. İşimde başarılı olmuş, terfi etmiştim. Maaşım bana fazlasıyla yetiyordu. Hatta yeni bir kız arkadaşım bile vardı. Leyla. İş yerinden. Uzun sarı saçları, incecik bir boynu ve küçük göğüsleri var. Benden üç santim kadar da uzun. Seksi bir parça. İşteki başarımdan etkilenmiş olmalı diye düşünmüştüm. Öyle kolay kolay benimle ilgilenecek bir tip değildi çünkü.

Ne diyordum, nerelere geldik. Leyla'yı yine anlatırım. Korkumdan biraz daha bahsetmek istiyorum. Psikologuma anlattığım şekilde.

Bir akşam işten çıkmış, eve doğru yürüyordum. Ara sokaklardan birine girdim kestirme olsun diye. O his, tuhaf his o sıra geldi ilk kez. Takip edildiğimi hissettim. Arkama dönüp baktığımda ise bir sokak kedisinden başka bir şey göremedim. Tam önüme dönüp gidecekken, çok şiddetli diş gıcırtısını andıran o sesi duydum. Yine arkama baktığımda kedi ölü halde yatıyordu yerde. Çok korkmuştum. Sokağın sonuna kadar koştum, caddeye attım kendimi. Birkaç insan vardı burada. Gördüğüm ilk kafeye daldım. Dışarıyı görebileceğim bir masaya geçtim. Ellerim, bacaklarım korkudan titriyordu. Garson ve diğer insanlar eğri büğrü yüzlere sahiptiler. Gözlerimi kapıyor ve açıyordum. Bunu ne sıklıkla, kaç yaptım bilmiyorum. Her kafamı sallayışımda normale dönüyorlar, bir iki dakika içinde, belki daha kısa süre içinde yine yamuluyorlardı. Bir çeşit yabancı dünyada gibiydim. Diğer yandan geçeceğine dair sağlam bir his ile kaçmıyordum buradan.

Bir su istedim önce. Toplamda kaç bardak içtiğimi hatırlamıyorum. Epey süre sonra sakinleştiğimde, yüzler normale döndüğünde, bir taksiye binip eve gittim. Evi baştan aşağı kontrol etmeye de o gün başladım.

Üç gün hafif tedirgin dolaştım. Leyla'nın yanıma taşınmasını istedim ama bazı gerekçeleri öne sürerek kabul etmedi. O'na korkumdan bahsetmemiştim. Saçma bulabilir, hatta gülebilirdi. Buna dayanamazdım. Yine de bende bir değişim olduğunu anlamıştı.

Sonra yine geldi. Bu kez çığlığın şekli biraz farklıydı ama ''o'' olduğunda emindim. Sakin bir caddedeydim. Uzakta birkaç insan vardı. Onlara doğru koşmaya başladım. Arkama bakmak istemedim. Yine ölü bir kedi veya başka bir hayvan görmekten korktum. İnsanların yanına gelene kadar aynı sesi üç kez işittim. Hatta sonuncusunu onlar da duymuş olmalılardı. Yine de hiçbiri istifini bozmamıştı. Duyup duymadıklarını soramadım. Halime bakıp acıyor gibi bir halleri vardı. Sanki bir şeyler biliyor gibiydiler. Suratları saniyelik değişimlere uğruyordu.

Yine taksi, yine ev ve kontrol…

Ertesi gün, iş yerinin tuvaletinde aynı sesi duydum. Katta benden başka kimse kalmamıştı. Leyla aşağıda beni bekliyordu. Ben ise titreyen masaların, yamulup düzelen monitörlerin arasında korkudan deliriyordum. Masamın altına girip yattım. Orada ne kadar süre kaldım bilmiyordum. Telefonuma baktığımda Leyla'nın dört kez aradığını gördüm. Yaklaşık yarım saat masanın altında kalmıştım.

Artık bir doktora gitmeye karar vermiştim.

Doktora gitmem bir şey değiştirmedi. Devlet hastanesindekini zaten bir kez ziyaret ettim. Psikologum ile bir ayda, haftada üç seans yaptık. Ben ona güvenmiştim.

Şimdi ise bu berbat haldeyim. Az sonra öleceğim. Bu kaçınılmaz. Cavit yüzüme bakıp sırıtmaktan yorulmadı. Didem ise ağzından salyalar akacak kadar iştahlı ölümümü görmeye. Leyla… Leyla da burada ve henüz yüzüme bile bakmadı. Cavit'i öptüğünü gördüm sanki. Seksi kalçası bana çok yakın olsa da, şu an dünyanın en zalim insanı O.

Cavit ilk ciddi gülümsemesini attıktan sonra yüzüme tükürürcesine şunları söylediğinde her şeyi anladım; ''Takip edilmek? Evet, ediliyordun Kaan. Ben takip ediyordum seni. Gerçi sana hiç yaklaşmadım. Sadece bir kez, o da barda tuvalete gittiğinde. Peşinden gelip tribini izlemek istedim.

Nasıl oldu sanıyorsun? Öncelikle Leyla. O kahvene her gün bir miktar LSD koyuyordu. Bu çoğunlukla iş çıkışlarına denk gelen o son, keyif kahvesi diye adlandırdığın bok oluyor. Sonra bu, dışarı çıktığında çocukluk korkunu tetikliyordu; takip! Bunu bana geçen yıl anlatmıştın, hatırlıyor musun? O zaman birlikte çok gülmüştük buna. İşime yarayacağını bilsem daha çok kahkaha atardım, emin ol.

Sana verdiğim ilaçlar var ya, bir çeşit tetikleyici moruk. Onları aldığında hezeyan kanallarını açıyordun. Bilmeden tabi. Durduk yere sesler duydun, eşyaların kımıldadığını gördün… Sen bunları psikologuna anlatırken O da çok eğlenmiş.''

Psikologumun bana ne yaptığını anlamamıştım. Hem O'nun bunlarla ne ilgisi olabilirdi? Konuşamıyordum ama Cavit zaten cevabı verdi;

''Seni psikologuna yönlendiren kimdi? Kimin tanıdığıydı O?'' Cavit bunları söylerken Didem yüzüme doğru eğilip gülümsedi. Evet, psikolog Didem'in arkadaşıydı. Beynim kafatasımı parçalamak ister gibiydi o an.

''Düşünsene Kaan. En güvendiğin, seni iyi etmesini istediğin adam senin hakkında intihara meyilli raporu verdi bu sabah.''

Psikologlar bu hakka sahipti. Cinayet işleme veya intihar etme ihtimallerinde gizlilik ilkesi işe yaramaz, psikolog hasta yakınlarına veya polise durumu bildirebilirdi.

''İntihar edeceksin. Bu çok acı. Sevgilin seni terk etmiş. Çünkü uyuşturucu müptelasının tekisin Kaan!''

Leyla'nın rolü de ortaya çıkmıştı. Terk eden ve hakkımda kötü referans verecek güzel sevgiliyi oynayacaktı. Muhtemelen evimin bir köşesine uyuşturucuları yerleştirmişlerdi bile.

''İntihar şeklini ben belirledim. Fazla düşünmene gerek yok. Bileklerini keseceksin. Hem böylelikle sessiz ve hüzünlü gidişin de anlam kazanacak.''

Leyla aniden dönüp yüzüme baktı o an. Yüzünde bir acıma ifadesi var gibiydi. ''Neden?'' manasında kafamı salladım. Başını tekrar diğer yöne çevirdi. Sanırım ağlıyordu.

''Nedeni ben söyleyebilirim'' dedi Cavit. ''Para. Peşinde olduğun proje çok büyüktü, sen farkında mı değildin? İnşaat işi yapıyoruz ve sen koca bir arsa bakıyorsun. Peşine düşüp incelememek aptallık olmaz mıydı? Planlarını inceledik önce. Gayet güzel bir fikir doğrusu. Koca bir AVM! Maliyet 70 milyon Dolar, devir artık Allah ne verdiyse. Sence bu işin primi ne kadar olur? Ne kadar öngörmüştün? Bir milyon? Bence en az bir milyon alırız ekip olarak."

Hiçbir şey alamayacaklardı. Arsanın ortasında eski bir bina vardı. Anıtlar Yüksek Kurulu buranın yıkımına ve imarına izin vermiyordu. O arsa o yüzden çok ucuzdu. Hem benim planladığım rakamlar gerçeği yansıtmıyordu. Bu işlerden öyle milyon Dolar filan kazanamaz çalışanlar. Yine de saçma bir proje yüzünden ölecektim.

"Merak etme, açılış kokteylinde adını dile getirip, seni saygı ile anacağım''

Gerekçeyi de duyduğuma göre, az sonra ölmemde sakınca yoktu. Ki Cavit eldivenlerini takmıştı bile. Elinde bir neşter tutuyordu. Bileğimden kavradı. O sırada Didem araya girdi;

''Enine değil, boyuna kesmelisin. Gerçek intihar böyle olur. Üstelik sol bilekten başla, sağ bileği derin kesme.''

İşi biliyordu Didem. Sağlak biri olarak önce sol bileğimi kesmiş, sağ bileğimi ise yaralı olduğum için tam kesememiş olacaktım. İlk neşter darbesini hissettiğimde Leyla'nın bir kez daha yüzüme bakmasını istiyordum. O'nun ağladığından emindim. Neden bilmiyorum, her an beni kurtaracakmış gibi hissediyordum. Ama kurtarmadı. Kesik bileklerimden akan sıcak kanı artık hissetmiyordum. Acı yavaş yavaş kayboluyordu.

Gözlerim karanlığa yeniliyordu….




[MEDIA]http://storagestart.divshare.com/launch.php?f=16664134&s=454[/MEDIA]





__________________
kahrolsun bağzı şeyler!
  Alıntı ile Cevapla
12 Üyemiz Emilio Santos'in Mesajına Teşekkür Etti.
Eski 27.01.2012, 13:31   #2
Çevrimdışı
Duayen
Huysuz ve Tatlı Kadın

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Cevap: Ölümü Beklerken İki Çift Laf

Teşekkür ettim diye okuduğumu sanma evlatBir başına, bir sonuna birde aralardaki birkaç cümleye göz attım sadece tüylerim diken diken oldu
Eminim çok güzel bir yazıdır, korku ve gerilim sevenler okusunlar
__________________
  Alıntı ile Cevapla
7 Üyemiz Duayen'in Mesajına Teşekkür Etti.
Eski 27.01.2012, 13:58   #3
Çevrimdışı
LaLe
Ne Mutlu Türküm Diyene

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Cevap: Ölümü Beklerken İki Çift Laf

Kaan masanın altına girene kadar, onun peşindeki gölgenin taksici cemiyetinden olduğunu düşünmüştüm. Müşteri böyle elde edilir gibisine


Müthiş bir kurgu, diğerleri gibi sürükleyici ve keyifle okunuyor.

Devamında kurtar şu garibim Kaan'ı, çok çekti senin elinden.


Zekana zaval gelmesin
  Alıntı ile Cevapla
7 Üyemiz LaLe'in Mesajına Teşekkür Etti.
Eski 27.01.2012, 14:34   #4
Çevrimdışı
Emilio Santos
. . . . . Erlik'in Katili . . . . .

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Cevap: Ölümü Beklerken İki Çift Laf

Gerilim yok, gayet sade ablam

Taksiciler böyle tek tek müşteri bulmaya kalksalar, neler olurdu bi düşünsene Lale
__________________
kahrolsun bağzı şeyler!
  Alıntı ile Cevapla
8 Üyemiz Emilio Santos'in Mesajına Teşekkür Etti.
Eski 27.01.2012, 14:42   #5
Çevrimdışı
LaLe
Ne Mutlu Türküm Diyene

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Cevap: Ölümü Beklerken İki Çift Laf

Ekmeğin aslanın ağzında olduğu bir devirde olduğumuzu düşünerek, aslanların çoğalacağını düşünüyorum sadece
  Alıntı ile Cevapla
7 Üyemiz LaLe'in Mesajına Teşekkür Etti.
Eski 27.01.2012, 14:49   #6
Çevrimdışı
Emilio Santos
. . . . . Erlik'in Katili . . . . .

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Cevap: Ölümü Beklerken İki Çift Laf

Çakallar çoğaldı bu devirde Aslana kurban olalım
__________________
kahrolsun bağzı şeyler!
  Alıntı ile Cevapla
8 Üyemiz Emilio Santos'in Mesajına Teşekkür Etti.
Eski 27.01.2012, 14:53   #7
Çevrimdışı
LaLe
Ne Mutlu Türküm Diyene

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Cevap: Ölümü Beklerken İki Çift Laf

Aslan kolay kolay bırakmaz krallığını, çakallara sadece açık havada biraz turlasın diye izin vermiş
  Alıntı ile Cevapla
8 Üyemiz LaLe'in Mesajına Teşekkür Etti.
Eski 27.01.2012, 15:35   #8
Çevrimdışı
Emilio Santos
. . . . . Erlik'in Katili . . . . .

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Cevap: Ölümü Beklerken İki Çift Laf

Bu güzelim hikayemi, hümanizm serpiştirilmiş, çiçekler ile bezenmiş hikayemi Akashaa'ya ithaf ediyorum
__________________
kahrolsun bağzı şeyler!
  Alıntı ile Cevapla
7 Üyemiz Emilio Santos'in Mesajına Teşekkür Etti.
Eski 27.01.2012, 15:42   #9
Çevrimdışı
Akashaa
Gerçek Üye

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Cevap: Ölümü Beklerken İki Çift Laf

Alıntı:
Orjinal Mesaj Sahibi emilio santos Mesajı göster
Bu güzelim hikayemi, hümanizm serpiştirilmiş, çiçekler ile bezenmiş hikayemi Akashaa'ya ithaf ediyorum

Oyyyy bu nazik davranışınla beni çok mutlu ettin canımcım Devil ruhumu okşadı inan ki
Şekerim, madem ki artık bu hikaye benimdir, lütfen Kaan ölmesinnnnnnnnnnnnnnnn
__________________
Hâsılım yoh ser-i kûyunda belâdan gayrı
Garazım yoh reh-i aşkında fenâdan gayrı
Ney-i bezm-i gamem ey âh ne bulsan yele ver
Oda yanmış kuru cismimde hevâdan gayrı
  Alıntı ile Cevapla
8 Üyemiz Akashaa'in Mesajına Teşekkür Etti.
Eski 27.01.2012, 15:44   #10
Çevrimdışı
Emilio Santos
. . . . . Erlik'in Katili . . . . .

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Cevap: Ölümü Beklerken İki Çift Laf

Öldü ama Ne yapayım, dirilteyim mi tekrar
__________________
kahrolsun bağzı şeyler!
  Alıntı ile Cevapla
7 Üyemiz Emilio Santos'in Mesajına Teşekkür Etti.
Cevapla

Bu Sayfayı Paylaşabilirsiniz

Etiketler
beklerken


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı

Hızlı Erişim


WEZ Format +3. Şuan Saat: 13:56.


Powered by vBulletin® Version 3.8.8
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
Önemli Uyarı
www.forumgercek.com binlerce kişinin paylaşım ve yorum yaptığı bir forum sitesidir. Kullanıcıların paylaşımları ve yorumları onaydan geçmeden hemen yayınlanmaktadır. Paylaşım ve yorumlardan doğabilecek bütün sorumluluk kullanıcıya aittir. Forumumuzda T.C. yasalarına aykırı ve telif hakkı içeren bir paylaşımın yapıldığına rastladıysanız, lütfen bizi bu konuda bilgilendiriniz. Bildiriniz incelenerek, 48 saat içerisinde gereken yapılacaktır. Bildirinizi BURADAN yapabilirsiniz.