Dindar kişi, hiçbir zaman çağdaş olamaz,

Çağdaşlık günümüz demektir ve sürekli yenilik ve değişimler ister.

Oysa dinler binlerce yıl geçmiştir, yeniliklere ve tartışmalara karşıdır, tersine geçmişteki peygambere uygun (kıyafetine, traşına ,diş fırçalamasına, yemesine,içmesine,orucunu açmasına, kokusuna) benzer yaşantı uygulanırsa daha fazla dindar olunacağı, sevap kazanılacağı ve bunun sonunda da Cennet’te paye edinileceği inancı vardır.

Üstelik, dine ağırlık verildikçe ,inananlar arasında, dindarlık yarışı başlar.

Herkes bir diğerine göre, daha dinine bağlı ve dindar olduğunu (Yaşamıyla, giyimiyle, kuşamıyla) din ve Allah yolunda daha fedakar, daha inançlı olduğunu kanıtlama yarışına girişir.

Susuzluktan kırılan oruçlunun, peygamberimiz de hurma ile orucunu açardı diye, orucunu su ile değil de Hurma ile açması, bir çok kişinin modern diş fırçası kullanmayıp, misvak ile diş fırçalamaya çalışması, eskiden deve idrarı içilirmiş diye, hacca giden vatandaşlarımızın deve idrarı içerek hastanelik olmaları, (hepimizin bildiği gibi, dini konularda derinleştikçe) kılık kıyafetlerini binlerce yıl önceki yaşama (çarşaf,peçe,şalvar,sarık gibi) uydurması, binlerce yıldır ve binlerce bilim adamlarının, en yüksek dağlarda ve balta girmemiş Amazon ormanlarında araştırarak elde ettikleri ve uzun araştırmalar sonucunda karışım miktarını belirledikleri ve yine etkisinden veya verebileceği zararlardan emin olmak için, yıllarca kobay hayvanlar üzerinde ve daha sonra gönüllü insanlar üzerinde denedikleri modern tıbbın ilaçları varken, sanki bunlar hiç araştırılmamış veya bilinmiyormuş gibi binlerce yıl öncesine dönüp ot tedavisinde ısrar etmenin mantığı geri gidiş değil de nedir?

Modern ilaçlar sanki bitkiden elde edilmiyormuş ta, bilim adamları farketmemiş gibi şarlatanların ortalıklarda boy göstermesi ve alıcı bulması nedendir?

Evet geri gidişinde bir sınırı yoktur.

Dindarlara göre, en büyük en büyük sevap kaynaklarından birisi de, çevresinde dinine aykırı gördüğü, nesneleri, kişileri ve olayları (Yaşamıyla, giyimiyle, kuşamıyla) kendi inancına uydurmaktır.

Dini inancına aykırı gördüğü davranışları, güzellikle veya güç ve ortam buldukça zorla uydurmaya çalışır. Bu yolda ölürse Cennet’e gideceğine inanır.

Bu nedenle de fırsat ve güç buldukça, diğer insanların yaşamlarına,tercihlerine, inançlarına karışır.

Diğer inançlara veya inançsızlara yapılan bu baskılar sonucunda da, kanlı iç savaşlar çıkmıştır, çıkmaktadır, dini baskılar devam ettiği sürece çıkması kaçınılmazdır.

Bu gün,Somali,Afganistan,Mısır, Irak, Libya,Gana,Yemen,Nijerya,hatta Suriye’deki savaş bile dini temelli savaşlardır.

Savaşların en acımasızı ve kanlısı iç savaşlardır.

Bir ülkede Dindarlık yarışının başlaması bölünmeleri ve çatışmaları doğurur.

Oysa laiklik aradaki dinsel inanç farklılıklarını kaldırmak bir olmak , tüm insanlara eşit gözle bakmak, davranmak demektir.

Bu nedenle Türkiye’nin daha fazla dindar olmaya değil, aksine daha fazla Laik olmaya gereksinimi vardır.

Mediter

__________________

Basligi okuyup da "vay demek ki cagdaslik dinsizlikmis" diyerek ziplayacak olanlar, öncelikle icerigini okusunlar.

Bir de bu yaziyi: Siz Laik misiniz?

Tesekkürler Mediter.

Söylediklerinizin bir kısmı dini gösteriş için kullanan, dini anlamayan insanları kapsıyor. Nitekim laiklik de yine dediğiniz gibi aradaki dinsel inanç farklılıklarını kaldırmak bir olmak, tüm insanlara eşit gözle bakmak, davranmak demektir ve dinlerin büyük kısmı eşitlikten, ayrım yapmamaktan, herkese hoşgörüyle yaklaşmaktan alır cansuyunu. Zaman içinde dini yorumlayanların görüşleriyle maalesef farklı şekillere girmiş olabilir her din.

İnsanların bir kere yaşama şansı olur. O şanslarında da hangi dinle, hangi düşünceyle mutlularsa onu tercih etmelerinden yanayım. Ancak bu mutluluğu kimseye zarar vermeden, kimseyi sömürmeden yaşamak gerekir. O nedenle yine dediğiniz gibi, bu ülkenin ayakta durabilmesi için dindar olmaktan öte laik olmaya ihtiyacı vardır.

Teşekkür ederim.

__________________

Dindar insan da çağdaş olabilir. Çağdaşlıktan ne anladığımız da önemli tabi. Bize dini Allah göndermiş. Bu dinin çağa ayak uyduramayacağını söylemek yanlış olur. Allah herşeye kadirdir ve bu dini de her çağa uygun olacak şekilde göndermeye muktedirdir. Eğer ki kendini dindar olarak düşünen kişi Allah'ın istediği şekilde yaşamını düzenliyorsa son derece çağdaştır da.

__________________
Ey, iki adımlık yerküre
Senin bütün arka bahçelerini gördüm ben!
Nilgün MARMARA

Hahhaa. Yaşanmış bir andan bahsetmenin tam yeri ve zamanı. Çağdaş bir yazarın imza günündeki kuyrukta arkamdaki üniversiteli, arkadaşlarıyla tam da bunu konuştu. Dedi ki; "şu kilometrelerce süren kuyruğa bak. Bir tane türbanlı görüyor musun? Demek ki hem dindar, hem çağdaş olunmuyor. Bir tane bari olsaydı..." Hak vermemek elde değil. Yok öyle laf dinlediğim falan. O kadar dipdibeydik ki. 4 saat içinde aile gibi olduk zaten

__________________

H.

Artık bırakın dindarlığı, müslümanlık bile laiklikle bir arada kullanılamaz oldu.Öyle bir başbakanımız var ki zamanında bir konuşmasında 'Bir insan hem laik hem müslüman olamaz.' demişti, gerisini siz düşünün de karar verin artık dini bile kendi ellerine nasıl oyuncak ettiklerine..

__________________

olamaz arkadaşlar. Çağdaş insan karşıdakiyle nasıl konuşacağını bilen. Nasıl eğitim alması, kendini nasıl geliştirmesi hakkında düşünen, kendi karizmasına bakan, sosyal ortamı olan en önemlisi adam olmuş biridir.

Dindar insan halaa arap kültürünü yaşamaya çalışır. Abi biz biraz yabancı müzik dinlediğimizde dedelerimiz ninelerimiz veya babamız özentisin diye kızıyorlar.

Asıl özentiliği başlarını kaldırıp bakınca anlamıyorlar. Biz türk üz arkadaşlar bizim atalarımız oğuz kağan felan dünyayı feth etmek için yola çıkan insanlardı.

Sonra araplaştıkça türk gücümüzü arap geleneğini yaymak için harcar olduk yazıkkk.

__________________

Başa takılan bir bez ile dindarlık ölçülemeyeceği gibi imza için sıraya girenlerin de dindar olamayacağı söylenemez...

__________________
Ey, iki adımlık yerküre
Senin bütün arka bahçelerini gördüm ben!
Nilgün MARMARA

''Din'' Allah'a giden yol, ''Dar'' ise Farsçada, ''Sahip olan'' anlamına gelir.
''Dindar'' denilince de, dinine sahip olan kimse manası anlaşılır.

Dindar olmak; dinin emirlerini zorlama olmadan, çıkar gözetlemeden ve içtenlikle yerine getirmek; yasaklardan da kaçmaktır.
Dindar insan; İbadet eden insandır.
Dindar olmak; Güzel ahlaklı insandır.

Çünkü, Kuran-ı Kerimde ve Hz Peygamber'in yetiştirilmekle görevli olduğu insandır.

''Ben, ahlaki güzellikleri tamamlamak için gönderildim''

Dindar; sözünde durandır. Çünkü din, insanı sözünde durmayı öğretir. ( Al-ı İmran 76 )
Dindar, sözü özü ve işi doğru olandır. Çünkü din doğruluğu emreder ( Huz, 85 )

Sanırım siz(ler) Dindarlıkla, dini dar olanı karıştırdınız.

Dindar kişi Çağdaş olabilir mi? Gerçek dindar; dini siyasete alet etmez. Din bezirganı olmaz.

__________________
ForumGerçek Türkiye'nin Forumu

Demek (senin işine öyle geldiği için)
Anne- babanın sözlerini dinlemek gerekir, yoksa ,zorlarlar,ceza verirler…
Okulun kurallarına uymak gerekir zorlarlar, yoksa ,zorlarlar,ceza verirler…
Üye olduğumuz klübün veya derneğin kurallarına uymak gerekir zorlarlar, yoksa ,zorlarlar,ceza verirler…
Çalıştığımız kurumun kurallarına uymamız gerekir, yoksa ,zorlarlar,ceza verirler…
İçinde yaşadığımız devletin yasalarına uymamız gerekir, yoksa ,zorlarlar,ceza verirler…
Ama,
Bunların hepsinden daha kesin ve önemli olan
Allah’ın emirlerini, (bazen uygularım bazen uygulamam, canım isterse) kimse zorlamaz, karışamaz mı sanıyorsun?
O senin sandığın LAİKLİKTİR.
Demek ,Allah’ın emirleri zorunlu değildir (!)

Lütfen herkes bildiği konularda konuşsun, inanan insanları yanlış yollara sevketmesin, bu hem günahtır, hem de yanlış…
Dini kuralların tümüne uymak zorunludur.

Dini açıdan bakılırsa, senin avatarına koyduğun kız resmi de günahtır.
İslam'da resim ve heykel, (insan yaratmak sayıldığı ve yaratmak Allah'a mahsus olduğu için) yasaklanmıştır.
Bu nedenle Taliban Afganistan'da yönetimi ele geçirince dağa yontulmuş dev heykelleri top ateşine tutup yıkmışlardı. KAYNAK
Bu nedenledir ki, Melih Gökçek heykel gördükçe, ‘’ İçine tükürürüm böyle sanatın!’’ demektedir.
Bu nedenledir ki Tayyip Erdoğan Sarıkamış şehitleri anıtına ‘’Ucube!’’ demektedir.
Bu nedenledir ki AKP iktidarında resim derslerinin sayısı azaltılmaktadır.
Avatarındaki genç kızın kim olduğunun hiç bir önemi yoktur. Eğer dini kuralları savunuyorsan, ‘’Müslümanım.’’ diyorsan resim günahtır, hele hele saçı açık bayan resmi daha günahtır, koyma, hayır ben modern yaşıyorum ama özgürlük açısından türban veya dini özgürlükleri destekliyorum diyorsan, İran, Afganistan gibi örneklere bak senin gibi çağdaş yaşamlıların desteklediği yönetimler iktidarı iyice ele geçirince onların özgürlüklerine saygı göstermişler mi?
Eğer ölmemişler ve kaçabilmişlerse nerelerde hangi şartlarda yaşıyorlar. Bilki onlar fırsatını bulunca senin çağdaş özgürlüğünü elinden alacaklar, hatta hayatını.
İnanmıyorsan şimdi bile dini oyların çoğunlukta olduğu illerde veya semtlerde saçı açık dolaş bakalım, ne kadar saygı gösterecekler, zorlayacaklar mı? Zorlamayacaklar mı?
Sen saçı açık, pantolonlu, etekli, taytlı, mayolu, bikinili dolaşacaksın, (seni gören erkekler günaha girecek ama senin yüzünden günaha girdiklerini düşündükleri halde) sana karışmayacaklar, sana baskı yapmayacaklar ve cezalandırmayacaklar öyle mi?
(Üstelik şu an için) Yurdumuzda şeriat yönetimi yok.

Ben sadece, senin gibi Polyanaları sonunda karşılaşacağın akıbet için uyarıyorum, yoksa sana karışmak ne haddime, sadece dini konularda bana ders vermeye kalkanın, dini bilmesini ve uygulamasını istemek hakkımdır sanırım.

__________________