Forum Gerçek

AnasayfaForumları Okundu Kabul Et Bugünkü Mesajlar
Geri git   Forum Gerçek > Sağlığımız ve Hastalıklar > İnsan Sağlığı ve Hastalıklar > Cilt Hastalıkları


Yeni Konu aç  Cevapla
 
Seçenekler
Eski 30.01.2009, 07:01   #1
Çevrimdışı
Kartal
Müdavim

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Mantar Hastalıkları | Belirtiler-Çeşitleri -Tedavi ve Öneriler

Mantarlar


Tıpkı küf mantarları gibi ,vücut mantarları da nemli, havasız ve temiz olmayan ortamları severler. Bu tür yerlerde gelişip üreyebilirler. Ama bu üreme, hızlı ve yayılıcıdır. Özellikle pişik ve tahriş olmuş bölgeleri severler. Çok azimkardırlar bir başladı mı hızlı bir şekilde vücuda yayılmak için ellerinde geleni yaparlar.

Kesinlikle Bulaşıcıdır:

Bulaşım son derce kolaydır.Özellikle toplu yaşanan mekanlarda hızla yeni vücutlara geçiş yapar ve oralarda da hızla ürerler.Yatılı okullar,yurtlar,spor salonları, hamamlar saunalar, havuzlar, plajlar, abdesthaneler en sevdikleri ortamlardır.

Nasıl korunabiliriz:
Başkasının özel eşyalarını kullanmayınız her ne olursa.Terlik, havlu, çorap, ayakkabı, giysi, saç fırçası, tırnak makası

Mantar enfeksiyonu çeşitleri:

Ayak mantarı(atlet ayağı):
En sık rastlananıdır.Bu kadar sık rastlanmasına rağmen pek önemsenmez.

Belirtileri:

-Parmaklar arasında pişik benzeri bir görüntü,
-sulanma,(özellikle 4. ve 5. parmak arası)
-kaşıntı ve yanma,
-kızarıklık
-kötü koku

Hızla ayağın üst yüzeyine doğru ilerler. Kaşınma yoluyla deride yaralar ve sıyrıklar açılması diğer mikroplar için de iyi bir giriş kapısı oluşturur. Bu duruma kinci bir mikrobik hastalık da eklenebilir. Ülkemizde ''Yılancık'' adı verilen mikrobik hastalığın en sık, ayaklar ve bacaklarda görülme nedeni de tedavi edilmeyen mantar hastalıklarıdır. Bunların da dışında, bazen bu mantar hastalıklarına karşı bazı alerjik reaksiyonlar gelişerek başka türden sorunlara yol açabilir. Şekilleri bozulur. Hastalıklı ayakların tırnakları kalınlaşır .Ayak tabanının derisi de kalınlaşır ve pul pul olur.

Nedenleri:

-Sıkı ve hava almayan pabuçlar
-sıkı ve sık değişmeyen çoraplar,
-terli ayak
-yüzme,banyo ve egzersiz sonrası ayakların kurulanmaması,
-çıplak ayakla dolaşmak
-Ayakları temiz tutmamak
-mantarlı kişiye ait çorap,ayakkabı ve terlik kullanımı ayakta mantar enfeksiyonuna neden olabilir.


El mantarı:
Tıpkı ayak mantarı gibi parmak araları tutulur. Eli bulaşık ve çamaşırdan çıkmayanlarda görülür.

Belirtileri;

-özellikle elin 2. ve 3. parmakları arasında başlayan kaşıntı
-sonra bu kaşıntı avuca doğru yayılır
-kızarıklık
-ilerleyen dönemde bu bölgede beyaz lekeler görülür.

Cinsel organ mantarı:

Cinsel organ mantar hastalıklarına da sık rastlanır. Özellikle kadınlarda.

Nedenleri:

-temiz olmayan iç çamaşırları,
-cinsel ilişkiden sonra gereken temizliğin yapılmaması,
-sentetik iç giyim ürünleri bu tip mantara davetiye çıkarır.
Belirtileri:
-en önemli belirtisi cinsel bölgedeki dayanılmaz kaşıntıdır,
-kızarıklık,
-ilerleyen dönemde, vajinal zemin üzerinde kesik peynir görünümünde beyaz plaklar
-beyaz parçacıklar içeren akıntıdır.
Vajina mantarı hastalığı tedavi edilmezse,önemli kadın hastalıklarına neden olabilir.

Kasık mantarı:

Daha çok erkeklerde görülür.Her iki kasıkta birden görülebilir.

Belirtileri:

-çıldırtıcı bir kaşıntı hissi
-kızarıklık
Dar giysiler ve şişmanlık bu mantarın gelişimini körükler.

Vücut mantarı:

Öncelikle gövde üzerinde ve kollarda bacaklarda görülür.Tekrarlama eğilimi gösterir.Özellikle çok terleyen ve nemli kalan ;göğüs aralarında,koltuk altlarında,vücut kıvrımlarında görülür.Sıcak hava etkilidir.Ayrıca bebeğe uygun olmayan bebek bezi de bu mantara neden ola

Belirtileri:

-kaşıntı
-kızarıklık
-kabartı ilk belirtidir.
Önce tek tek sonra birleşebilen deriden kabarık lezyonlardır.Zamanla deriden daha açık ya da daha koyu bir renk alabilir.

Ağız mantarı:

Maya benzeri fırsatçı bir mantarın neden olduğu ağız mantarı halk arasında 'pamukçuk' olarak da bilinir. Genellikle direnci küçük kimselerde ;bebekler, yaşlılar, kanser tedavisi veya benzeri tedaviler görenlerde sık görülür.

Belirtileri:

-ağız içinde beyaz,peynirimsi süt kesiği görüntüsünde parçacıklar halinde lezyonlar
-bu lezyonlar, yapışık olarak tüm ağzı kaplamış halde de bulunabilirler.
-ağızda acı ve yanma hissi

Saç ve kıllı deri mantarı:

Saç mantarı ; Genellikle çocuklarda görülür.

Belirtiler:

-kırık saçlar
-kafa derisinde,kaşıntı
-kabartı
-mantarın olduğu bölümde saç dökülmesi ve kellik
-zamanla çok sayıda saçsız halka şeklinde gri bölümler oluşur.

Kıllı deri mantarı:

Erkeklerin bıyık ve sakal bölgelerine bulunur. Görünümü saçtaki gibidir. Kırsal alanlarda ve özellikle sığır ve köpeklerle birlikte olan kişilerde sıktır.

Tırnak mantarı:

Halk arasında pek önemsenmemesine rağmen hem çirkin görüntüsü hem de diğer enfeksiyonlara da zemin hazırlaması nedeniyle tırnağın kaybedilmesine kadar varabilen bir durumdur.

Belirtileri:

-kalınlaşmış
-renk değişikliğine uğramış(beyaz,kahve ,sarı)
-parlaklığını yitirmiş tırnak.
-tırnak sonunun altında biriken keratotik döküntü .
Tırnak mantarı, en çok ayak tırnağını tutar ki bunun en büyük nedeni ayak mantarıdır.Tırnak mantarı,mantarın, tırnak yatağını tutmasıyla oluşur.El tırnaklarında da görülebilir.

Mantar enfeksiyonunda tedavi:

Yukarıda anlattığımız her bir mantar enfeksiyonunun kesinlikle tedavisi vardır.Ağızdan alınan mantar ilaçları,solüsyon ve kremler,özel tırnak cilaları bu tedaviler için geliştirilmiştir.Gerektiğinde antibiyotikler de devreye girer.

Ama bunların her biri doktor kontrolünde kullanılmalıdır.Aksi takdirde gereksiz yere tedavi uzar, mantarınız direnç kazanır.

Ayrıca unutmamanız ve dikkatli olmanız gereken konulardan biri mantarın bulaşıcı olduğu gerçeğidir.Ev halkını ve çevrenizdekileri bu bulaşmadan korumak öncelikle size düşer

Egzama (atopik dermatit)

Atopi; deri, burun veya akciğerin aşırı inflamasyona eğilim gösterdiği yani saman nezlesi,astım,deri hassasiyeti olması durumunu (alerjik bünye) anlatmak için kullanılan bir sözcüktür. Atopi ailesel geçişlidir. Atopik Dermatit yani egzema, bir tür alerjik deri iltihabıdır. Alerjik kontakt dermatit, seboroik dermatit ve numuler dermatitte egzama grubu içinde yer alırlar.

Her yaşta rastlanan bir hastalık olmasına karşın,daha çok bebeklikten gençliğe kadar olan yaş diliminde görülür. Annesinde alerjik hastalık olan yeni doğanda %27 oranında görülür.

En sık görülme yaşı 1 yaştır. 2 yaşından sonra genellikle kaybolur. Kaybolmayanlar genellikle 25 yaşına kadar iyileşir.Ama % 50 sinde ömür boyu ilk dönemlerdeki kadar ağır olmamakla beraber devam eder.

Ayrıca meslek egzemaları olarak sınıflandırılabilecek erişkin egzamaları da vardır.Sürekli bir kimyasala maruz kalma buna neden olabilmektedir.Tedavinin başlıca şartı meslek değiştirmektir

Belirtileri:

Başlangıç evresinde;
-Kaşıntı
-Gerginlik
-Deridekızarıklık.
-Sulanma( Genellikle eğer buradaki duruma kaşıma yüzünden bekteriyel ya da viral bir enfeksiyonda eklenirse görülür.)

Daha sonra ise; Daha az kızarıklık eşliğinde ve daha kuru bir iltihaplanmadır.Deri pullu ,kahverengimsi bir hal alır.
Bu değişiklikler, derinin yüzeysel katmanlarındaki bir iltihap sürecine veya bazı dışsal etkenlere bağlı olarak ortaya çıkar.Dışsal etkenlerin etkisinde kalan bölgenin uzağında da egzama oluşabilir

Örneğin eller bir kimyasal maddeden etkilendiğinde, egzama bacaklarda oluşabilir.

Yeni doğanda:Genellikle yüzde ve kulak arkasındaki pililerde, dirseklerde, dizlerin arkasında ve popolarında görülür. Yüzde özellikle göz kapaklarının birleştiği çizgilerde görülür.

Çocuklarda kol ve bacakların dış yüzünde görülür. Çocuk ve ergenlerde, deri belirtilerinin olmadığı alana sert bir cisimle basıldığında beyaz dermografizm denilen beyaz renkli bir kabarıklık oluşur. Bu şüpheli durumlarda doktorlar tarafından atopik dermatit tanısı koymak için uygulanan bir yöntemdir. Daha yararlı bir test ise kanda IgE antikorlarına bakmak ve alerji deri testi yapmaktır. Deri testi gıdalar, ev tozu akarları, hayvan tüyleri, polenlerle yapılır.Hastalık bazen tipik olmayan bir şekilde avuç içleri el ve parmak sırtlarında veya ayakların üzerinde de görülebilir.

Nedenleri metabolik işlevlerdeki aksaklıklar,bazı maddelere karşı duyarlılıklar egzamaya neden olabilir.(örneğin süt).Bu madde alerji testi ile belirlenebilir Ara sıra toz ve toz tutan objeler ( yün yastıklar, yataklar, halılar, bazı oyuncaklar ve yün ve sentetik kıyafetler ) hastalığın kötüleşmesine neden olabilir...

Tedavi ve öneriler:

-Eğer hastanın bir gıdaya duyarlılığı saptandı ise bu gıda mutlaka diyetinden çıkarılmalıdır.
-Eğer sorumlu olan, çevresel bir faktörse onlardan da kaçınmak gerekir.
-Ilık su banyosu ve kokusuz sabunlar kaşıntıyı azaltır. Bir havlu ile sürtmeksizin hafifçe kurulanır ve hemen nemlendirici krem sürülür
-Antihistaminikler derideki kaşıntıyı önlemektedir. 12 yaşın altındaki çocuklarda uyku hali yapmayan ve uzun etkili antihistaminikler kullanılmalıdır.
-Tırnaklar kısa kesilmelidir.
-Yumuşak ve pamuklu giysilerin kullanılması uygundur.
-Deterjanlar hafif ve parfümsüz olmalıdır.
-Şiddetli belirtiler için kortizonlu kremler kullanılabilir.
-Fakat bu kremler kesinlikle yüzdeki belirtilere uygulanmamalıdır.
-Eğer belirtilerde sulanma olursa hasta mutlaka doktoruna başvurmalı ve gerekli olan antibiyotikleri kullanmalıdır.
-Her hastalıkta önemli olan moral destek,deri hastalıkları söz konusu olduğunda daha da önem kazanmaktadır.Morali yüksek tutmak tedaviden daha iyi sonuç almayı kolaylaştıran bir faktördür.
-Son yıllarda bu hastalığa karşı bazı özel tedavi yöntemleri geliştirilmiştir. Topikal immunmodilatör adını verilen bu ilaçlar orta şiddetteki egzemalarda kullanılmaya başlanmıştır. Yeni keşfedilen bu ilaçlar kortizon içermez. Yapılan son çalışmalarda, bu ilaçların egzeması olan hastalarda iyileşme sağladığı ve de kortizonlu ilaçlar gibi yan etki oluşturmadığı saptanmıştır.
-Atopik dermatit oldukça yaygın bir hastalıktır. Uygun yapılan bir tedavi ile hastaların büyük bölümünde hastalık kontrol altına alınabilir.

Uçuk (herpes simpleks)
Dudak, ağız ve burun delikleri çevresinde çıkan Herpes simplex, adı verilen virüsün sebep olduğu hastalıktır. Görüntüsü, içi su dolu küçük kabarcıklar şeklindedir.
Uçuk virüsü (Herpes simpleks) ile insan ilk tanışma genellikle 0-5 yaş arasında olur.Uçuğu olan aile bireylerinden birinin masum öpücüğü sonucunda, uçuk virüsü vücuda girer. Çoğunlukla fark edilmeyen küçük kızarıklıklar şeklinde ortaya çıkar. Ama kimi hassas bünyelerde ciddi enfeksiyon şeklinde görülebilir. Uçuk virüsü vücuda girip ilk enfeksiyonu yaptıktan sonra tedaviyle yok olmaz.Sadece uyur.Vücudun zayıf düştüğü durumlarda,uyanır ve uçuk çıkar.

Uçuğun evreleri:

-Uçuk çıkacak bölgede 0-24 saat önceden gıdıklanma, karıncalanma, kaşınma, yanma, sızlama hissedilir.

-Bu evreden sonra ,uçuk çıkacak bölgede kızarma ve şişme olur.

-Daha sonra kabarcıklar patlar ve ülserler oluşur.Özellikle bu devrede çok ağrılıdır.

-Zamanla kuruyup çatlar, sızıntı yapar ve açılarak görüntüyü bozan çirkin bir yara haline gelir.

-Nihayet kabuklanma başladığında uçuk da küçülmeye başlar.

Kesinlikle bulaşıcıdır:Uçuk, Ön belirtileri ile açık yaranın kapanması süresi arasında kesinlikle bulaşıcıdır. Eğer uçuğa dokunulursa yüzün diğer bölümlerine, göze ve vücudun diğer bölgelerine (genital bölge gibi) de bulaştırılabilir.

Uçuk aktifken yapılmaması gerekenler:

-Uçuğa kesinlikle dokunulmamalıdır.
-Uçuğa bir şekilde temas etmiş el,havlu,pamuk vs. ile kesinlikle gözlere dokunulmamalıdır.
-Diğer insanlarla ( özellikle bebek ve çocuklar) yakın temastan, özellikle öpüşmeden kaçınılmalıdır.
-Uçuklu insanın kullandığı havlu, bardak, çatal, kaşık vb. eşyalar ayrılmalı ve başkalarının kullanmasına izin verilmemelidir.
-Uçuklu kişinin yediği ya da içtiği şey paylaşılmamalıdır.
-Uçuk yara halindeyken yarayla, kabuk bağladığında, kabuğu ile oynanmamalıdır. (Parmaklara uçuk virüsü bulaştırırken, uçuk yarasına da diğer mikroplar bulaştırılmış olur.)

Uçuğun aktifleşme nedenleri vücut direncini düşüren tüm etkenler yani;

-Stres
-Üst solunum yolları enfeksiyonları
-Ateş
-İmmün baskılayıcı ilaç kullanımı
-Aşırı yorgunluk, uykusuzluk
-Aşırı güneş ışığı ve UV ışınları
-Diğer enfeksiyonlar
-Sistemik hastalıklar
-Hormonal değişimler(Adet dönemi, hamilelik)
-Dişe yapılan müdahaleler (diş çekimi dolgu vb.)

Tedavi:

Uçuk için özelleşmiş ilaç ve kremler kullanılabilir.En etkin sonuç bunları daha kaşınma ve karıncalanma evresindeyken almaya başlamaktır.Uzun etki için ilaç kürleri de uygulanabilir.

Zona (herpes zoster)

Halk arasında,zona,gece yanığı ya da kuşak hastalığı olarak bilinen Herpes Zoster sinir ucu iltihabıdır. Su çiçeği geçiren herkes zonaya yakalanabilir. Çünkü sebep aynı virüstür. Şöyle ki;
Bir insan çocukluk döneminde suçiçeği geçirebilir. O iyileşir ve kalkar. Ama bu hastalığa neden olan virüs, tedavi sırasında yok olmaz. Sadece bazı sinirlerin içine yerleşerek uyur. Yıllarca sesi soluğu çıkmayabilir. Bir gün uygun ortam bulduğunda uyanır ve bu kez su çiçeğine neden olmaz. Artık neden olduğu hastalık zonadır.

Peki bu uygun ortam nedir?

Bu uygun ortam; vücut direncinin yani, hastalıklara karşı koyma gücünün düşmesidir.Direncin düşme nedenleri ise;bazı enfeksiyonlar, yorgunluk, uykusuzluk, dengesiz beslenme, aşırı kilo kaybı, stres ve yaralanmalar şeklinde sıralanabilir. Zona çocuklar da dahil olmak üzere her yaşta görülür. Ancak 50 yaşın üzerinde, ve habis (malign) hastalıklar, AİDS hastalığı, kanser ilaçları ( kanser kemoterapisi ) ve ışın tedavisi (radyoterapi) görenlerde daha ağır seyreder.

Peki uyanırsa ne olur?

Direncin azalması ile virüsü aktive eder.Yani saklandığı sinir köklerinde üremeye, sinir kökünden sinirlerin dallarına doğru yayılmaya başlar ve deriye kadar ulaşarak belirtileri oluşturur.

Belirtileri:

Zona ağrı ve deri döküntüsüyle seyreden bir hastalıktır. Bu iki belirti de tüm vücutta değil sadece sinirin bulunduğu alanda görülür. Zonada yüz, saçlı deri, gövde, kol ve bacaklar gibi vücudun herhangi bir bölgesinde sinirler tutulabilir. Bununla beraber en sık tutulan bölge, göğüs bölgesidir.Ağrı döküntüden önce başlar.

-Tutulma bölgesinde ağrı
-Zonklama
-İğnelenme
-Karıncalanma
-Uyuşma
-Hafif ateş,
-Baş ağrısı

1-3 gün içinde aynı bölgede
-Kızarıklık
-Kabarcık (birbirine yapışık ve içi su doludur.Zamanla irin dolabilir)
-Yüzü tuttuysa ağız içinde de kabarcıklar görülebilir.

Tedavi ona hastalığı kendiliğinden iyileşir.İlk oluşumdan itibaren kabarcıkların geçiş süresi 2-3 haftadır.Ancak ağrı daha uzun sürebilir.Bazen kalıcı da olabilmektedir.
Tedavide amaç hastanın bu süreyi rahat geçirmesini ve kabarcıklar patladığında mikroplara açık hale gelen yaraların, enfeksiyondan korunmasını sağlamaktır.
Zonada istirahat çok önemlidir.Döküntü için ıslak pansuman ve kurutucu merhemler,ağrı için ağrı için ağrı kesiciler verilir.Ayrıca vitaminler ve virüsün çoğalmasını surduran bazı ilaçlar da tedavi dekullanılır.
Hastalığı çok yaygın olanlarda,göz tutulumu olanlarda ve ağrısı fazla olanlarda kortizon da kullanılabilir.
Zona sonrası ağrısı gelişen hastalarda antidepresan ilaçlar ve ağrı kesiciler kullanılır.Bağışıklık sistemi bozuk olan kişilerde, yaşlılarda ve ikincil olarak bakteri enfeksiyonu gelişenlerde iz kalır.

Bulaşım: Zona geçiren bir hastanın kabarcıkların içindeki sıvı ile temas eden kişiler eğer su çiçeği geçirmemişler ise su çiçeği hastalığına yakalanırlar. Su çiçeği ve ya zona geçirmiş kişiler başka hastalardan bulaşma yolu ile virüs alınmasına karşı dirençlidirler.

Gazlı gangren

Ender görülen ve ağır bir infeksiyon olan gazlı gangrene, oksijensiz ortamda üreyen bateriler neden olur. Bunların en önemlisi; klostridium cinsi bakterilerdir. Bu bakteriler, tabiatta yaygın olarak bulunduğu gibi; insan ve hayvan bağırsağında da normal flora olarak yaşamlarını sürdürürler.
Gazlı gangren ; bol kas harabiyeti olan yaralarada meydana gelen ve zamanında müdahale edilmezse ölümle sonuçlanan bir durumdur. Kirli ve bakımsız yaralarda görülür.
Yani:
Diabet hastalarının damarsal sorunları yüzünden dokularının iyi kanlanamamasından kaynaklanan yaralar,yatak yaraları,kaza yaralanmaları;yani kirli ezik tüm nekrotik yaralar gazlı gangrene adaydır.
Çünkü bu tür yaralarda oksijen miktarı azalır.PH seviyesi düşer ve klostridiumlar kolayca üreyip çoğalabilirler.Yarada başka oksijensiz yaşayan bakterilerin bulunuyor olması da işlerini daha kolay hale getirir.

Belirtiler:

Mikrop alındıktan 1-2 gün içinde belirtiler kendini gösterir.
-yara yerinde aniden başlayan ağrı
-dokular gazla gerildiği için hasta pansumanının,sargısının ya da alçısının sıktığından şikayet eder.
-bunu yumuşama ödem takip eder
-yaraya bastırıldığında, kahverengimsi bir sıvı akar
-kötü kokuludur
-bir pensle derinin üzerine vurulunca davul sesi alınır
-durumun iyice ilerlediği durumlarda; besleyici damarlar çok sıkıştığından deride mavi lekeler görülür.
-kısa sürede tüm vücuda yayılım gösterir
-kaslarda lifleşme
-radyografide gaz görünümleri saptanır
-hastada toksik tablo gelişir.
-eritrositlerin parçalanmasına bağlı şiddetli anemi
-bulantı,kusma
-hipotansiyon ve şok gelişebilir

Tedavi:

Öncelikle tanı, kesin ve en kısa zamanda konmalıdır.Seyri gazlı gangren kadar ağır ve ölümcül olmayan ama benzer belirtiler gösteren diğer gangren türleri bertaraf edilmelidir.Diğer Anaerobik Sellülit ve Nekrotizan Sellülit gibi gangren türlerinde yayılım kan ve kas içine olmaz.Tanı koyma süreci uzarsa hasta kaybedilebilir.

İlaç istalize penisilin,Polivalan gazlı gangren antiserumu.

Cerrahi yara üzerindeki ölü dokular temizlenir.Kasların havalanmasını sağlamak için,kesikler atılır.Bütün bu tedavi yaklaşımları bir sonuç vermediğinde,gazlı gangren gelişen organ tereddüt edilmeden kesilip(ampütasyon) alınmalıdır .Yayılımın önüne ancak böyle geçilebilir.

Hiperbarik oksijen tedavisi(HBOT):Burada amaç hastaları Oksijen basınç odalarına a larak, gerekli ve yeterli miktarda oksijen basıncı uygulayarak, gazlı gangrene neden olan ve oksijensiz ortamda üreyen bu mikroorganizmaların üremesni önleyip ölmeleri sağlanmaktır? Ülkemizde teknik imkansızlıklar yüzünden bu tedavi pek yayagın değildir.Ama yurtdışında yapılan çalışmalar göstermiştir ki; cerrahi+anbiyotik tedavinin birlikte kullanılmasında % 70 iyileşme sağlanırken buna HBOT de eklendiğinde % 95 lere çıkan iyileşme sonuçları elde edilmektedir.

Gazlı gangrende ölüm oranı % 50'den fazladır. Erken tanı, süratli ve etkin tedaviyle şifa sağlanabilir. Gazlı gangrenden korunmak için geniş, kirli ve nekrotik yaraların çok iyi temizlenmesi gereklidir.
  Alıntı ile Cevapla
9 Üyemiz Kartal'in Mesajına Teşekkür Etti.
Eski 22.05.2009, 18:11   #2
Çevrimdışı
LaLe
Ne Mutlu Türküm Diyene

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Cevap: Mantar Hastalıkları | Belirtiler-Çeşitleri -Tedavi Ve Öneriler


Tırnak Mantarı



♣♣♣


Ayak Mantarı




♣♣♣

Zona




  Alıntı ile Cevapla
7 Üyemiz LaLe'in Mesajına Teşekkür Etti.
Eski 22.05.2009, 18:13   #3
Çevrimdışı
ReaL
Deniz Sevengillerden

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Cevap: Mantar Hastalıkları | Belirtiler-Çeşitleri -Tedavi Ve Öneriler

Berbat bir hastalık ya..

Offf içim kötü oldu, sağlımızın kıymetini çok iyi bilmek lazım...

Konuya katkıların için teşekkürler LaLe...
__________________



Tüm katılımcı arkadaşların okumasını rica ediyorum... Lütfen Tıklayınız..
* * *
  Alıntı ile Cevapla
6 Üyemiz ReaL'in Mesajına Teşekkür Etti.
Eski 03.09.2010, 17:09   #4
Çevrimdışı
LaLe
Ne Mutlu Türküm Diyene

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Cevap: Mantar Hastalıkları | Belirtiler-Çeşitleri -Tedavi Ve Öneriler

Alıntı:
Orjinal Mesaj Sahibi ReaL Mesajı göster
Berbat bir hastalık ya..

Offf içim kötü oldu, sağlımızın kıymetini çok iyi bilmek lazım...

Konuya katkıların için teşekkürler LaLe...


Haklısın ReaL..Bence de sağlığımızın kıymetini çok iyi bilmek gerek.



Mantar hastaligi tedavi süreci cok uzun olan bir hastaliktir. Yukarida yazili olan belirtilerden bir ikisini vücudumuzda gördügümüzde ihmal etmeden hemen doktora gitmeliyiz. Erken evresinde tedavi daha kolaydir.

  Alıntı ile Cevapla
6 Üyemiz LaLe'in Mesajına Teşekkür Etti.
Eski 03.09.2010, 17:21   #5
Çevrimdışı
aksoy
Tam Üye
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Cevap: Mantar Hastalıkları | Belirtiler-Çeşitleri -Tedavi Ve Öneriler

Teşekkürler hepinize de, Allah razı olsun uyarılarınız için...
__________________
Güzel gerçek; Gerçek Güzelliktir....
  Alıntı ile Cevapla
5 Üyemiz aksoy'in Mesajına Teşekkür Etti.
Eski 03.09.2010, 17:26   #6
Çevrimdışı
Kardelen26
Müdavim

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Cevap: Mantar Hastalıkları | Belirtiler-Çeşitleri -Tedavi Ve Öneriler

Evet çok korkunç hastalık..
her hastalıkta olduğu gibi bu hastalıktada erken teşhiş çok önemli..
Teşekkürler bu aydınlatıcı bilgiler için...
__________________
  Alıntı ile Cevapla
3 Üyemiz Kardelen26'in Mesajına Teşekkür Etti.
Eski 03.12.2010, 04:39   #7
Çevrimdışı
OkyanusunKalbi
WoodStock

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Cevap: Mantar Hastalıkları | Belirtiler-Çeşitleri -Tedavi Ve Öneriler

Mantar virüsü, uzun süre tedavi edilmesine rağmen sinsi bir hastalıktır. Seneler sonra tekrar üreyebilir.

O yüzden 6 ay boyunca düzenli ilaç kullanılması gereklidir. Yalnız mantarı olanlar muhakkak karaciğer testi yaptırmalı. Mantar ilaçları karaciğerde çözüldüğü için; test yaptırıp, karaciğeriniz ilacı kullanmaya müsait mi diye kontrol edilimesi gerekiyor. Eczaneye gelen 5 hastadan en az 2'si mantar hastası olduğundan en yaygın görülen hastalıklardan birisi..

Bu hastalık nüksetmemesi için, mikropların ürediği yerlerden uzak durmamız ve ailemizde mantar hastası varsa ortak kullanılan eşyaları ayırmamız lazım.

***

Konu için teşekkürler kartal..
  Alıntı ile Cevapla
OkyanusunKalbi'in Mesajına Teşekkür Etti
Eski 05.01.2015, 16:16   #8
Çevrimdışı
Liaaa
Geciken gözyaşı hiçbir şey çözmez...

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Cevap: Mantar Hastalıkları | Belirtiler-Çeşitleri -Tedavi ve Öneriler

Deri hastalığının en kötü enfeksiyon hali.

Kaşıntı, hoşnutsuzluk vs.

Önemli konu için teşekkürler Kartal34 ve LaLe.
__________________
  Alıntı ile Cevapla
Cevapla

Bu Sayfayı Paylaşabilirsiniz

Etiketler
belirtilerÇeşitleri, hastalıkları, mantar, öneriler, tedavi


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı

Hızlı Erişim


WEZ Format +3. Şuan Saat: 10:11.


Powered by vBulletin® Version 3.8.8
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
Önemli Uyarı
www.forumgercek.com binlerce kişinin paylaşım ve yorum yaptığı bir forum sitesidir. Kullanıcıların paylaşımları ve yorumları onaydan geçmeden hemen yayınlanmaktadır. Paylaşım ve yorumlardan doğabilecek bütün sorumluluk kullanıcıya aittir. Forumumuzda T.C. yasalarına aykırı ve telif hakkı içeren bir paylaşımın yapıldığına rastladıysanız, lütfen bizi bu konuda bilgilendiriniz. Bildiriniz incelenerek, 48 saat içerisinde gereken yapılacaktır. Bildirinizi BURADAN yapabilirsiniz.