13.08.2013, 09:27
|
#1
|
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
|
Yaşar Paşa Açıklamalıdır!.. | Memet Türker
Türkiye’nin 26. Genelkurmay Başkanı emekli Orgeneral İlker Başbuğ’un “hükümeti cebir ve şiddet yoluyla yıkmaya teşebbüsten” müebbet hapis cezası alması; Diğer komutanların Ergenekon’dan ağır cezalara mahkumiyeti, ortalıkta dolaşan bazı iddiaların da yoğunlaşmasına yol açtı!.. Dedikodulara sebep olan en büyük merak, Başbuğ müebbet’e mahkum olurken, eski Genelkurmay Başkanı Yaşar Büyükanıt’ın hükümete e-muhtıra vermesine rağmen, taltif edilerek emekliye ayrılması ve bugün hiçbir şey olmamışçasına “itibarlı bir komutan” olarak rağbet görmesinin arkasındaki sır perdesi!..
***
Biraz da bu meraktan beslenen ve iftira boyutuna varan söylentiler, Yaşar Büyükanıt Paşa’nın Ergenekon davasında “gizli tanıklık” yaptığı, bazı “belgeleri” gerekli yerlere verdiği yolunda!.. Toplumun bazı kesimleri bu dedikoduyla çalkalanıyor!.. Bu çirkin iddia, Yaşar Paşa’nın Recep Tayyip’le gizemli Dolmabahçe buluşmasına da kıyısından kenarından dayandırılıyor!.. Hatırlanacağı gibi, Dolmabahçe buluşması ortaya çıktıktan sonra iki taraf da bu görüşme içeriğinin kendileriyle birlikte “mezara” gideceğini açıklamıştı!.. Görüşme içeriği mezara gidecekse bu büyük bir sır demekti!.. Devrin Genelkurmay Başkanı ile Başbakan arasındaki sır ne olabilirdi?..
***
Yaşar Büyükanıt, cumhurbaşkanlığı seçimi öncesi hükümeti e-muhtıra ile uyarmıştı!.. Seçilecek cumhurbaşkanının “Atatürkçülüğe, laikliğe ve cumhuriyetin temel ilkelerine sözde değil özde bağlı olmasını” istiyordu!.. Bu haklı uyarı tamamen iktidara ve Abdullah Gül’e yönelikti!.. Sonuçta Abdullah Gül yine de aday yapıldı ve cumhurbaşkanı seçildi!..
***
Yaşar Paşa’nın haklı uyarısı, askerin siyasete müdahalesi olarak görüldü ve bildiri e-muhtıra olarak adlandırıldı!.. Ancak… Buna rağmen Yaşar Paşa’ya yaptırım uygulanması bir yana Bakanlar Kurulu kararı ve Cumhurbaşkanı’nın onayı ile verilen “Türkiye Cumhuriyeti Devlet Şeref Madalyası” ile ödüllendirildi, şimdiye kadar hiçbir genelkurmay başkanına layık görülmemiş çok pahalı zırhlı lüks bir makam aracı da altına çekildi!..
***
İddialara, e-muhtıraya rağmen Yaşar Paşa’ya gösterilen bu özen sebep oldu!.. Kaldı ki, Tayyip’in Başdanışmanı (akıl hocası) Yalçın Akdoğan, Ergenekon kararlarından sonra “Bu dava 27 Mayıs, 12 Mart, 12 Eylül, 28 Şubat ve 27 Nisan’dan süzülüp gelen müdahale ruhundan hesap sorulmasıdır” diyerek, Yaşar Paşa’nın “27 Nisan e-muhtırasını” da hesaplaşmanın içine soktu, “müdahale” olarak nitelendirdi!.. Ama hakkında bugüne kadar herhangi bir soruşturma açılmasına gerek görülmedi!..
***
Elin ağzı torba değil ki büzesin!.. Yaşar Paşa’ya gösterilen bu ayrıcalık, mahkemede “gizli tanıklık” yaptığı yolundaki çirkin iddiaların yoğunlaşmasına neden oldu!.. Oysa biz, Yaşar Paşa’yı dobra bir insan olarak biliriz; e-muhtıra vererek iktidara kafa tutabilecek kadar yüreklilik göstermiş bir askerdir!.. Aklın almayacağı bu büyük iftira ortaya atılırken, bir yandan da Dolmabahçe’deki sır görüşme bazı çevrelerde tekrar pişiriliyor!..
***
Yaşar Büyükanıt Paşa gibi bir asker, “gizli tanık” iddialarına karşı gereken açıklamayı yapmalıdır!.. Kendisine leke sürmeye çalışanlara dersini vermelidir!.. O irade Yaşar Paşa’da vardır!.. Kokuşmuşluğu ortaya çıkan gizli tanıklık sistemi de yasalardan sökülüp atılmalıdır!..
Sözcü
|
|
|