Fenerbahçe’nin Dramı! | Rahmi Turan

@**Basakca** · 01.09.2013, 10:21

Yolda, otobüste, vapurda, kahvehanede hâlâ, konuşulan konuların, yapılan tartışmaların başında Fenerbahçe’nin “Şike mahkûmiyeti” geliyor.
Hani “Fenerbahçe’ye yıldırım düştü” filan diyorlar! Bence daha da beteri oldu. 7.4 şiddetindeki deprem bile bu kadar yıkıcı olmazdı!
Uluslararası Spor Tahkim Mahkemesi’nin (CAS) onayladığı “Şike kararını” ve Fenerbahçe’nin iki yıl, bu utanç verici olay nedeniyle Avrupa Kupaları’na katılmaktan men edilişini tartışacak değilim. Bir spor kulübü için bu çok üzücü bir olaydır ama olan olmuştur.
Şimdi, Türkiye’nin gözbebeği olan bir camiayı böyle duruma düşürenlerin hesap vermesi ve Sarı Lâcivertli kulübün, depremi en kısa zamanda atlatması gerekiyor!

* * *

Suçlanan Fenerbahçe Başkanı Aziz Yıldırım’ın kulübe “Veda” ettiğinin açıklanması yeterli değildir. Bu aldatıcı bir davranıştır.
Yıldırım, net olarak “İstifa” ettiğini ve 26 Ekim’deki olağanüstü kongrede başkanlığa adaylığını koymayacağını açıklamalı ve tüm Fenerbahçelilerden özür dilemelidir.
Fenerbahçe’nin başına gelenler tamamen Aziz Yıldı-rım’ın üst üste yaptığı önemli hatalarından meydana gelmiştir.
Aziz Yıldırım’ın kulübe yaptığı büyük hizmetler inkâr edilemez, yaptırdığı tesisler muhteşemdir ama öldürücü darbeyi de yine o indirmiştir.

* * *

Ertuğ Karakullukçu, Babıâli’nin sevilen, renkli bir simasıdır. “Usta” bir gazeteci “Hasta” bir Fenerbahçeli’dir.
Bana telefon etti. Sesi ağlamaklıydı:
“Nedir bu rezalet, dayanamıyorum” dedi, “Yıllardır yakamda onurla taşıdığım Fenerbahçe rozetini, utancımdan çıkarttım. Bence bu hale düşmemizin tek sorumlusu Başkan Aziz Yıldırım’dır. O derhal istifa edip kulübün başından gitmeli. Aziz Bey orada olduğu sürece Fenerbahçe rozeti takmayacağıma, maçlara gitmeyeceğime yemin ettim.”

* * *

Yalnız Ertuğ Karakulluk-çu’nun değil, binlerce Fenerbahçelinin yüreğini sıkan, kafasını bozan duyguların böyle olduğu anlaşılıyor.
Yalnız İstanbul’da değil, Türkiye’nin her yanında sevilen gözde kulübümüzün başına gelenler gerçekten üzücü… Spor çevrelerinde bunun, Aziz Yıldırım’ın hırs ve inadından kaynaklandığı görüşü hâkim.
Bu ayıbın utancı ne yazık ki, uzun süre devam edecek!

* * *

Yalnız Fenerbahçe mi? Sporumuzun her yanında şike ve doping var.
Gördükçe, duyup öğrendikçe yüzümüz kızarıyor!
Geçen yıl yapılan kontrollerde dopingli çıkan sporcularımızın sayısı 25 idi…
Bu yılın ilk 6 ayında ise dopingli çıkan sporcu sayımız 117’ye yükseldi.
48 atlet, 40 halterci, 17 yağlı güreşçinin doping maddeleri aldıkları saptandı. Bunların arasında 3 yıl peş peşe “Başpehlivan” olan şampiyon yağlı güreşçimiz de var.
Başarıda değil ama dopingde ve şikede zirve yaptık! Yazık!

Bodrum artık CHP’li…

Bodrum Belediye Başkanı Mehmet Kocadon’un, partisinden istifa edip, CHP’ye gireceğini ilk kez, geçtiğimiz çarşamba günü ben yazmıştım.
İstihbaratım yüzde yüz doğru çıktı.
Dünkü gazetelerde Bodrum Belediye Başkanı’nın törenle CHP’li olduğuna ilişkin haberler vardı.
Kocadon’un CHP’li oluşu, iki taraf için de kazançtır. Birlikten büyük bir kuvvet doğmuştur.

* * *

Mehmet Kocadon’u, iktidar partisi AKP transfer etmek istiyordu ama o bunu kabul etmiyor, “AKP’li olursam, anam beni evlatlıktan reddeder” diyordu.
Kocadon’un annesi de, babası da, Bodrum Ticaret Odası Başkanı olan ağabeyi Mahmut Kocadon da, oldum olası CHP’lidir.
Peki, o neden başka partiden seçimlere girip belediye başkanı oldu?
Mehmet Kocadon, bundan önceki iki seçimde de CHP adayı olmak istemiş ama nedense CHP kabul etmemişti.
2009 seçimlerinden önce ben bir sohbet sırasında, o zamanlar Genel Başkan olan Deniz Baykal’ın sağ kolu milletvekili Mehmet Sevigen’e “Aklınızı kullanın, Mehmet Kocadon CHP’ye girmek istiyor. Onu alırsanız, Bodrum seçimini yüzde yüz kazanırsınız” demiştim.
Mehmet Sevigen “Haklısın abi, bunu Genel Merkez’e söyleyeceğim” demiş ama CHP, (muhtemelen çeşitli çıkar ilişkileri nedeniyle) bunu kabul etmemişti. Durum böyle olunca, Mehmet Kocadon, mecburen DYP’den seçime girmiş ve tek başına CHP’yi yenerek bileğinin hakkıyla Bodrum Belediye Başkanı seçilmişti…
CHP’nin şimdi akıllandığı ve eski hatasını tekrarlamadığı anlaşılıyor. Bu da bir fazilettir!

Tebessüm

Temel’in dopingi!

Yukarıda, sporumuzun her alanında şike ve doping olduğunu yazdık ya…
2013’ün ilk altı ayında 117 sporcumuzun, yapılan kontrollerde dopingli çıkması, aklıma bir Temel fıkrası getirdi…
Yılın en iddialı kır koşusuna hazırlanan Temel, bu yarışa doping yaparak katılmaya karar verir. Bu işlerden anlayan arkadaşı Dursun’un yardımıyla doping işlemini tamamlayan Temel yarışta sonuncu olur!
Dursun şaşkın bir şekilde:
“Ula arkadaşım, emeklerine yazık be… Neden böyle sonuncu oldun ki?” diye sorunca Temel cevap verir:
“Doping yaptığım anlaşılmasın, diye…”

Günün Sözü

Güven olmayan bir toplum, yıkılmaya mahkûmdur!

Sözcü

01.09.2013, 10:21	#1
Çevrimdışı @Basakca Müdavim Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır. @Basakca	Fenerbahçe’nin Dramı! \| Rahmi Turan Yolda, otobüste, vapurda, kahvehanede hâlâ, konuşulan konuların, yapılan tartışmaların başında Fenerbahçe’nin “Şike mahkûmiyeti” geliyor. Hani “Fenerbahçe’ye yıldırım düştü” filan diyorlar! Bence daha da beteri oldu. 7.4 şiddetindeki deprem bile bu kadar yıkıcı olmazdı! Uluslararası Spor Tahkim Mahkemesi’nin (CAS) onayladığı “Şike kararını” ve Fenerbahçe’nin iki yıl, bu utanç verici olay nedeniyle Avrupa Kupaları’na katılmaktan men edilişini tartışacak değilim. Bir spor kulübü için bu çok üzücü bir olaydır ama olan olmuştur. Şimdi, Türkiye’nin gözbebeği olan bir camiayı böyle duruma düşürenlerin hesap vermesi ve Sarı Lâcivertli kulübün, depremi en kısa zamanda atlatması gerekiyor! * * * Suçlanan Fenerbahçe Başkanı Aziz Yıldırım’ın kulübe “Veda” ettiğinin açıklanması yeterli değildir. Bu aldatıcı bir davranıştır. Yıldırım, net olarak “İstifa” ettiğini ve 26 Ekim’deki olağanüstü kongrede başkanlığa adaylığını koymayacağını açıklamalı ve tüm Fenerbahçelilerden özür dilemelidir. Fenerbahçe’nin başına gelenler tamamen Aziz Yıldı-rım’ın üst üste yaptığı önemli hatalarından meydana gelmiştir. Aziz Yıldırım’ın kulübe yaptığı büyük hizmetler inkâr edilemez, yaptırdığı tesisler muhteşemdir ama öldürücü darbeyi de yine o indirmiştir. * * * Ertuğ Karakullukçu, Babıâli’nin sevilen, renkli bir simasıdır. “Usta” bir gazeteci “Hasta” bir Fenerbahçeli’dir. Bana telefon etti. Sesi ağlamaklıydı: “Nedir bu rezalet, dayanamıyorum” dedi, “Yıllardır yakamda onurla taşıdığım Fenerbahçe rozetini, utancımdan çıkarttım. Bence bu hale düşmemizin tek sorumlusu Başkan Aziz Yıldırım’dır. O derhal istifa edip kulübün başından gitmeli. Aziz Bey orada olduğu sürece Fenerbahçe rozeti takmayacağıma, maçlara gitmeyeceğime yemin ettim.” * * * Yalnız Ertuğ Karakulluk-çu’nun değil, binlerce Fenerbahçelinin yüreğini sıkan, kafasını bozan duyguların böyle olduğu anlaşılıyor. Yalnız İstanbul’da değil, Türkiye’nin her yanında sevilen gözde kulübümüzün başına gelenler gerçekten üzücü… Spor çevrelerinde bunun, Aziz Yıldırım’ın hırs ve inadından kaynaklandığı görüşü hâkim. Bu ayıbın utancı ne yazık ki, uzun süre devam edecek! * * * Yalnız Fenerbahçe mi? Sporumuzun her yanında şike ve doping var. Gördükçe, duyup öğrendikçe yüzümüz kızarıyor! Geçen yıl yapılan kontrollerde dopingli çıkan sporcularımızın sayısı 25 idi… Bu yılın ilk 6 ayında ise dopingli çıkan sporcu sayımız 117’ye yükseldi. 48 atlet, 40 halterci, 17 yağlı güreşçinin doping maddeleri aldıkları saptandı. Bunların arasında 3 yıl peş peşe “Başpehlivan” olan şampiyon yağlı güreşçimiz de var. Başarıda değil ama dopingde ve şikede zirve yaptık! Yazık! Bodrum artık CHP’li… Bodrum Belediye Başkanı Mehmet Kocadon’un, partisinden istifa edip, CHP’ye gireceğini ilk kez, geçtiğimiz çarşamba günü ben yazmıştım. İstihbaratım yüzde yüz doğru çıktı. Dünkü gazetelerde Bodrum Belediye Başkanı’nın törenle CHP’li olduğuna ilişkin haberler vardı. Kocadon’un CHP’li oluşu, iki taraf için de kazançtır. Birlikten büyük bir kuvvet doğmuştur. * * * Mehmet Kocadon’u, iktidar partisi AKP transfer etmek istiyordu ama o bunu kabul etmiyor, “AKP’li olursam, anam beni evlatlıktan reddeder” diyordu. Kocadon’un annesi de, babası da, Bodrum Ticaret Odası Başkanı olan ağabeyi Mahmut Kocadon da, oldum olası CHP’lidir. Peki, o neden başka partiden seçimlere girip belediye başkanı oldu? Mehmet Kocadon, bundan önceki iki seçimde de CHP adayı olmak istemiş ama nedense CHP kabul etmemişti. 2009 seçimlerinden önce ben bir sohbet sırasında, o zamanlar Genel Başkan olan Deniz Baykal’ın sağ kolu milletvekili Mehmet Sevigen’e “Aklınızı kullanın, Mehmet Kocadon CHP’ye girmek istiyor. Onu alırsanız, Bodrum seçimini yüzde yüz kazanırsınız” demiştim. Mehmet Sevigen “Haklısın abi, bunu Genel Merkez’e söyleyeceğim” demiş ama CHP, (muhtemelen çeşitli çıkar ilişkileri nedeniyle) bunu kabul etmemişti. Durum böyle olunca, Mehmet Kocadon, mecburen DYP’den seçime girmiş ve tek başına CHP’yi yenerek bileğinin hakkıyla Bodrum Belediye Başkanı seçilmişti… CHP’nin şimdi akıllandığı ve eski hatasını tekrarlamadığı anlaşılıyor. Bu da bir fazilettir! Tebessüm Temel’in dopingi! Yukarıda, sporumuzun her alanında şike ve doping olduğunu yazdık ya… 2013’ün ilk altı ayında 117 sporcumuzun, yapılan kontrollerde dopingli çıkması, aklıma bir Temel fıkrası getirdi… Yılın en iddialı kır koşusuna hazırlanan Temel, bu yarışa doping yaparak katılmaya karar verir. Bu işlerden anlayan arkadaşı Dursun’un yardımıyla doping işlemini tamamlayan Temel yarışta sonuncu olur! Dursun şaşkın bir şekilde: “Ula arkadaşım, emeklerine yazık be… Neden böyle sonuncu oldun ki?” diye sorunca Temel cevap verir: “Doping yaptığım anlaşılmasın, diye…” Günün Sözü Güven olmayan bir toplum, yıkılmaya mahkûmdur! Sözcü __________________ "Ey egosu boyundan büyük insan.. Bir gün ölüp toprak olacaksın. Bir tohum filizlenecek ot olacaksın, bir öküz seni yiyecek ve atık olacaksın.. Yani hep aynı kalacaksın."

Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)