"Bu Ülke Harika Bir Deli!" | Rahmi Turan

@**Cansuyu** · 18.09.2013, 10:02

Aziz Nesin’den, halkımızın yüzde 60’ının aptal olduğunu öğrenmiştik.
Rahmetli, bunu söyleyince kıyamet kopmuştu. Aptal olmadığını iddia edenler, Aziz Nesin hakkında dava açmış, cezalandırılmasını istemişlerdi ama…
Sonuçta o beraat etmiş ve yüzde 60’ımızın aptal olduğu, mahkeme kararıyla tescil edilmişti!
Öğrenmenin yaşı yoktur…
Ülkemizin en önemli psikiyatri uzmanlarından olan Prof. Dr. Engin Geçtan’dan da halkımızın beyin yapısını öğrendik.

Engin Hoca, “Türk toplumunun beyin yapısı nasıl?” diye soran meslektaşımız Ayşe Arman’a:
“Genelinin sol beyinli olduğunu düşünüyorum” demiş ve izah etmiş:
“Sağ beyin, bütünü algılar, sol beyin, ayrıntıya odaklanır, bütünü gözden kaçırır.”
Aziz Nesin’in sözleriyle, Prof. Engin Geçtan’ın açıklaması, birbirini tamamlıyor gibi…
Ulus olarak kötü günler yaşıyoruz.
Başımıza neden bunların geldiği, neden burnumuzun pislikten çıkmadığı böylece anlaşılıyor!

Engin Hoca, Türk toplumunda “Biat etme kültürü” olduğunu söyleyerek Ayşe Arman’a şöyle diyor:
“Bizim toplumumuzda, otoriteye karşı kayıtsız şartsız biat etme eğilimi var. Araştırmıyor, soruşturmuyor, sadece peşinden gidiyor. Ne yazık ki tarihteki o biat kültürü hâlâ devam ediyor…
… Beyni kabaca üç katmana ayırırsak, en alttaki katman, en ilkel katman. ‘R Complex’ denilen o en ilkel katmanda, insanlarla sürüngenler arasında ortak yanlar olup olmadığı araştırılıyor. Ve 20 kadar ortak yan bulunuyor. Bunlardan biri de, liderin peşinden gitme eğilimi. Türkçesi, biat etme…
Oysa beynin daha gelişmiş iki katmanını kullanabilen insanlarda, lider gözden geçiriliyor, değerlendiriliyor, kişi inanıp inanmamak konusunda içinde tartışma yaşıyor ve ona göre peşinden gidiyor ya da gitmiyor…

Prof. Engin Geçtan’ın şu sözleri de ilginç:
“Yaşlılığın en tatsız tarafı ne? O kadar çok şey görmüş ve yaşamış oluyorsunuz ki, ‘hayret’ ve ‘merak’ duyguları azalıyor. Hatta yok oluyor! Ama Allah’a şükür, Türkiye sayesinde, benim bu duygularımda azalma yok. Bu ülke harika bir deli! Her zaman hayret edeceğin ve merak duyabileceğin şeyler çıkıyor!”

O yazarlar değer kazandı
Türk medyası kara günler yaşıyor… İşten atılan atılana…
Tabii ki Tayyip Bey “Bununla benim ne ilgim var?” diyor ama, medya patronlarına kim baskı yapıyor? Onları kim korkutuyor?
İzmir Milletvekili Aytun Çıray, Meclis’e verdiği önerge ile Tayyip Bey’e:
“Sizin, şu veya bu şekilde hedef göstermeniz yüzünden, iktidarınız döneminde medyada işinden edilen toplam gazeteci sayısı kaçtır?” diye sormuştu.
Tayyip Bey’den hâlâ cevap yok. Oysa yasalara göre yanıtlamak zorunda… Yirmi mi, elli mi, yüz mü, biz de merak ediyor ve cevabını bekliyoruz!

“Damdan düşenin halini damdan düşen bilir” derler.
Hürriyet‘ten kellesi, istenen 3 meslektaşımın duygularını tahmin edebiliyorum…
CHP İzmir Milletvekili Aytun Çıray‘ın Meclis‘e verdiği önergeden öğrendiğimize göre; Tayyip Bey, Hürriyet Gazetesi‘nde, kendisine muhalefet yapan 3 yazarın, Yılmaz Özdil, Mehmet Y. Yılmaz ve Ertuğrul Özkök‘ün işten atılmalarını istemişti!
Hürriyet‘in patronu, onu dinler mi, bilemiyorum ama…
Aslında, fazla da önemli değil…
Adı geçen arkadaşlar, nasıl olsa kendilerine yazacak bir yer bulurlar. Bilgi birikimleri, tecrübeleri ve kalemlerinin gücü yeterlidir.
Tayyip Bey sevmedi, istemedi diye hiç kimse değerinden kaybetmez!
Hatta daha da değer kazanır!

Tebessüm
90 yaşında boşanmak!
Yaşları 90’ı bulan bir karı-koca, güçlükle yürüyerek geldikleri avukat bürosunda, boşanmak istediklerini ifade ederler.
Şaşıran avukat “Bu yaşta, biraz geç değil mi?” diye sorunca karı-koca cevap verir:
“Aslında biz çok önce boşanacaktık ama…”
Avukat merakla sorar:
“Aması ne?”
Yaşlı karı-koca boyunlarını bükerler:
“Çocuklar üzülmesin diye onların ölümünü bekledik!”

Sözcü

18.09.2013, 10:02	#1
Çevrimdışı @Cansuyu « Gün Batımı » Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır. @Cansuyu	"Bu Ülke Harika Bir Deli!" \| Rahmi Turan Aziz Nesin’den, halkımızın yüzde 60’ının aptal olduğunu öğrenmiştik. Rahmetli, bunu söyleyince kıyamet kopmuştu. Aptal olmadığını iddia edenler, Aziz Nesin hakkında dava açmış, cezalandırılmasını istemişlerdi ama… Sonuçta o beraat etmiş ve yüzde 60’ımızın aptal olduğu, mahkeme kararıyla tescil edilmişti! Öğrenmenin yaşı yoktur… Ülkemizin en önemli psikiyatri uzmanlarından olan Prof. Dr. Engin Geçtan’dan da halkımızın beyin yapısını öğrendik. Engin Hoca, “Türk toplumunun beyin yapısı nasıl?” diye soran meslektaşımız Ayşe Arman’a: “Genelinin sol beyinli olduğunu düşünüyorum” demiş ve izah etmiş: “Sağ beyin, bütünü algılar, sol beyin, ayrıntıya odaklanır, bütünü gözden kaçırır.” Aziz Nesin’in sözleriyle, Prof. Engin Geçtan’ın açıklaması, birbirini tamamlıyor gibi… Ulus olarak kötü günler yaşıyoruz. Başımıza neden bunların geldiği, neden burnumuzun pislikten çıkmadığı böylece anlaşılıyor! Engin Hoca, Türk toplumunda “Biat etme kültürü” olduğunu söyleyerek Ayşe Arman’a şöyle diyor: “Bizim toplumumuzda, otoriteye karşı kayıtsız şartsız biat etme eğilimi var. Araştırmıyor, soruşturmuyor, sadece peşinden gidiyor. Ne yazık ki tarihteki o biat kültürü hâlâ devam ediyor… … Beyni kabaca üç katmana ayırırsak, en alttaki katman, en ilkel katman. ‘R Complex’ denilen o en ilkel katmanda, insanlarla sürüngenler arasında ortak yanlar olup olmadığı araştırılıyor. Ve 20 kadar ortak yan bulunuyor. Bunlardan biri de, liderin peşinden gitme eğilimi. Türkçesi, biat etme… Oysa beynin daha gelişmiş iki katmanını kullanabilen insanlarda, lider gözden geçiriliyor, değerlendiriliyor, kişi inanıp inanmamak konusunda içinde tartışma yaşıyor ve ona göre peşinden gidiyor ya da gitmiyor… Prof. Engin Geçtan’ın şu sözleri de ilginç: “Yaşlılığın en tatsız tarafı ne? O kadar çok şey görmüş ve yaşamış oluyorsunuz ki, ‘hayret’ ve ‘merak’ duyguları azalıyor. Hatta yok oluyor! Ama Allah’a şükür, Türkiye sayesinde, benim bu duygularımda azalma yok. Bu ülke harika bir deli! Her zaman hayret edeceğin ve merak duyabileceğin şeyler çıkıyor!” O yazarlar değer kazandı Türk medyası kara günler yaşıyor… İşten atılan atılana… Tabii ki Tayyip Bey “Bununla benim ne ilgim var?” diyor ama, medya patronlarına kim baskı yapıyor? Onları kim korkutuyor? İzmir Milletvekili Aytun Çıray, Meclis’e verdiği önerge ile Tayyip Bey’e: “Sizin, şu veya bu şekilde hedef göstermeniz yüzünden, iktidarınız döneminde medyada işinden edilen toplam gazeteci sayısı kaçtır?” diye sormuştu. Tayyip Bey’den hâlâ cevap yok. Oysa yasalara göre yanıtlamak zorunda… Yirmi mi, elli mi, yüz mü, biz de merak ediyor ve cevabını bekliyoruz! “Damdan düşenin halini damdan düşen bilir” derler. Hürriyet‘ten kellesi, istenen 3 meslektaşımın duygularını tahmin edebiliyorum… CHP İzmir Milletvekili Aytun Çıray‘ın Meclis‘e verdiği önergeden öğrendiğimize göre; Tayyip Bey, Hürriyet Gazetesi‘nde, kendisine muhalefet yapan 3 yazarın, Yılmaz Özdil, Mehmet Y. Yılmaz ve Ertuğrul Özkök‘ün işten atılmalarını istemişti! Hürriyet‘in patronu, onu dinler mi, bilemiyorum ama… Aslında, fazla da önemli değil… Adı geçen arkadaşlar, nasıl olsa kendilerine yazacak bir yer bulurlar. Bilgi birikimleri, tecrübeleri ve kalemlerinin gücü yeterlidir. Tayyip Bey sevmedi, istemedi diye hiç kimse değerinden kaybetmez! Hatta daha da değer kazanır! Tebessüm 90 yaşında boşanmak! Yaşları 90’ı bulan bir karı-koca, güçlükle yürüyerek geldikleri avukat bürosunda, boşanmak istediklerini ifade ederler. Şaşıran avukat “Bu yaşta, biraz geç değil mi?” diye sorunca karı-koca cevap verir: “Aslında biz çok önce boşanacaktık ama…” Avukat merakla sorar: “Aması ne?” Yaşlı karı-koca boyunlarını bükerler: “Çocuklar üzülmesin diye onların ölümünü bekledik!” Sözcü __________________ “Gittin mi büyük gideceksin! Ayrılık bile gurur duyacak seninle..”

Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)

Seçenekler
Yazdırılabilir şekli göster Sayfayı E-Mail olarak gönder