Başbakan Yine Ters Köşeye Yatırdı!-Hatice Kübra-Hadi Özışık

[@Kartal]

Başbakan Erdoğan'ın Kızılcahamam kampında "öğrenci yurtları/evleri" ile ilgili sözleri medyaya sızınca kemirilesi yeni bir gündemimiz oldu.

"Kızlı-erkekli öğrenci evlerine baskın" haberleri köpürdükçe köpürdü.

Zira AK Parti'nin özel hayata müdahale ettiği tezini ellerinde tutanları da "aman efendim yok öyle bir şey"cileri de hoplatacak bir haberdi.

Nitekim hopladılar.

Veryansınlar yükseldikçe, "köpüğünü sıyıralım belki işe yarar" deseler de kar etmedi.

Kraldan çok kralcı olanlar, Başbakan'ın her konuşmasından sonra "aslında öyle demek istemedi" diye arkasını toplayıcılar ters köşeye yattı.

Zaman Gazetesi'nin bu haberine yalan, iftira diyenler olduğu gibi konuya bambaşka açılımlar getirerek boyutlar üstü geçiş yapanlar bile oldu.

Başbakansa dün çıktı "Buralarda güvenlik güçlerimize gelen istihbarı bilgiler var.

İstihbari bilgilerden hareketle de valiliklerimiz bu durumlara müdahale ediyorlar.

Niye rahatsız oluyorsunuz? Bazı köşe yazarları inadına bu tür şeyleri yazıp çizecekler diye biz bu ihbarları bir kenara atamayız." dedi.

Olan hık deyicilere oldu.

Başbakan bir şey daha dedi :"Ben karakteri itibariyle farklı bir siyasetçiyim. Ve bir yerde konuştuğumu inkar etme anlayışına sahip bir insan değilim. "
Gayet açık ve net!

Ben kıvırmam, doğru bildiğimden şaşmam hele doğru bildiğimi söylemekten hiç çekinmem diyor özetle.

Bunu artık herkes anladı da Başbakan'ı sürekli düzeltme ihtiyacı gören yandaşlar bir türlü anlamadı.

Artık sular daha fazla bulanmasın kaygısıyla "öyle değil de kem de küm de" tavrıyla Başbakan'ın arkasını toplamaya çalışmayı bırakmalılar. Çünkü sadece Başbakan'ın gözünde değil herkesin gözünde komik duruma düşüyorlar.

ÖĞRENCİ EVLERİ DENETLENSİN Mİ?

Gelelim öğrenci evlerinin denetlenmesine.

Meseleye "muhafazakar" ya da ahlaki açıdan bakabilirsin. Kızlı-erkekli aynı evlerde kalınmasını tasvip etmeyebilirsin, doğru bulmayabilirsin.

Anne-babalara uyarı olsun diye "bu konunun açıldığı iyi oldu" da diyebilirsin.

Fakat devlet eliyle özel öğrenci evlerini denetleyemezsin!

Her şeyden önce özel alan.

Ve sonrasında bir kızla bir erkeğin aynı evde kalması suç değil. "Bu evlerde karmakarışık şeyler oluyor" diye kastettiğin zinaysa, devlet önünde bu da suç değil.

İş komşu ihbarlarına kaldıysa çok vahim.

Öğrenci milleti zaten sevilmez apartman sakinlerince, bir de ellerine bu koz geçerse düşünün sonucunu.

Bir apartmanda öğrenci milleti için çıkarılması en kolay, çiğnemesi en zevkli dedikodudur "eve erkek alıyorlar, eve kız atıyorlar" malzemesi.

Bunları nasıl ayıracaksın?

Denetlenecek o kadar şey var ki öğrenci evleri bu listenin sonunda bile yer almaz. Almamalı.

Biz öğrenci evlerinin nasıl denetlendiğini çok iyi biliriz.

28 Şubat sürecinde öğrenci evlerinde nasıl didik didik kitaplar arandığını unutmadık. O zaman" kızlı-erkekli" kalmıyorduk o evlerde ama okuduğumuz kitaplardan fişliyorlardı bizi.

Biz komşulardan gelen ihbarların nelere mal olduğunu da iyi biliriz.

Yine aynı dönemde komşusunu "evinde her cuma kalabalık bir grup toplanıyor, zikir çekiyorlar galiba" diyerek gelen ihbarların Atatürk düşmanlığına uzanan yollarında az çekmedik.

Anadolu insanı, anneler, babalar çocuklarının "kızlı-erkekli" kalmasından memnuniyet duymazlar. Doğrudur.

En moderni bile mesele kendi kızına gelince "orda bi duracaksın" der.

Demeyenler de var elbette. "Benim çocuğum, onun kararı" diyenler de yaşıyor bu memlekette.

Sonuçta "kime ne?"

Ama ısrarla sorumluluk hissediyorsa Başbakan, ne olursa olsun bunun yolu öğrencileri ihbar ya da öğrencilere baskın değildir.

Başbakan kendisine emanet edilen çocukları korumanın daha makul ve işlevsel bir yolunu bulmalı.



İnternethaber.com

[@Kartal]

Muhafazakar ve demokrat iktidarımız bu denetimlerin arkasını getirmeli

Hatice Kübra'nın "Başbakan yine ters köşeye yatırdı" yazısı enfes. Nesrin Yılmaz yazsaydı bu yazıyı, muhalif ruhu hep önde olduğu için, yazısı bu kadar etkili olmazdı.

"(...) Meseleye "muhafazakar" ya da ahlaki açıdan bakabilirsin. Kızlı-erkekli aynı evlerde kalınmasını tasvip etmeyebilirsin, doğru bulmayabilirsin.

Anne-babalara uyarı olsun diye "bu konunun açıldığı iyi oldu" da diyebilirsin.

Fakat devlet eliyle, özel öğrenci evlerini denetleyemezsin!

Her şeyden önce özel alan.

Ve sonrasında bir kızla bir erkeğin aynı evde kalması suç değil. "Bu evlerde karmakarışık şeyler oluyor" diye kastettiğin zinaysa, devlet önünde bu da suç değil.

İş komşu ihbarlarına kaldıysa çok vahim. "

*

Kız çocuk babası olanlar, ağırlıklı Başbakan Erdoğan'ın çıkışını destekliyor:

- Ben kızımı....

Başkasının kızına sarkıyorsun ama!

Evladına bu kadar düşkün babaların, kadın atmak için tuttukları evler de denetlensin ya...

Muhafazakar demokrat iktidarımız, öğrencilerin kaldığı evlerin denetimiyle işe başlayacaksa eğer, arkasını da getirmeli.

Nikahsız yaşayan milletvekillerini de denetlesin muhafazakar ve demokrat iktidarımız.

Parayı bulunca eş değiştiren ve uzun süre aynı evde aşk hayatı yaşayan belediye başkanlarını da denetlesin muhafazakar ve demokrat iktidarımız.

Sıradan muhabirken, iktidarın nimetlerinden faydalanarak zirve yaptıktan sonra ilk iş karısını boşayan gazetecilerin yediği haltları da denetlesin muhafazakar ve demokrat iktidarımız.

*

Öğrenci evleriyle sınırlı kalmasın devletin denetimi...

Muhafazakar ve demokrat iktidarımızın yoktan var ettiği kimselerin de denetime ihtiyacı var. Alçaklığı ile nam salanlar mesela... Nerede yaşıyorlardı 2002'den önce, neredeler şimdi, hangi köşkte kiminle yaşıyorlar?

Pansiyoner olarak kullanılan evler, saraylar, köşkler, villalar da özel ev...

Bu evler de denetlenecek mi?

Başbakan diyor ki:

- Şikayet var!

Hay hay....

Şikayet var madem...

AK Partili milletvekili eşlerinin Emine Erdoğan'a yaptığı şikayetler de dikkate alınsın. "Yeni Medya"yı yöneten gazeteci eşlerinin Emine Erdoğan'a yaptığı şikayetler de dikkate alınsın.

Alınacak mı?

Geçelim Emine Erdoğan'a yapılan şikayetlere...

Başbakan'a "kocamı engelle" diyerek feryat eden kadınların şikayeti dikkate alsın yeter.

İnternethaber.com

[@Mustafa Akten]

"Başbakan kendisine emanet edilen çocukları korumanın daha makul ve işlevsel bir yolunu bulmalı."

Deniyor yukarıda ki yazı içeriğinin sonunda. Affınıza sığınarak Gençliği Korumak başlıklı bir yazı yazmıştım. Orada Anayasa 58. ci maddesinden söz ederek devletin gençliği nasıl koruyacağına atıf da bulunarak acizane anlatmaya çalışmıştım.

58.ci madde diyor ki, gençlik Atatürk ilke ve inkılaplarının ve müspet ilimler ışığında yetişmesini sağlamak için gerekli tedbirleri alır diyor. AKP sözcüleri maddenin bu bölümünü görmüyor görmezden geliyor..

Onlar Alkolden uyuşturucudan korumadan bahsediyor madde bu konuda devlet gerekli önlemleri alır diyor ama, okul önlerinde uyuşturucu ticaretini bir türlü önleyemiyor.

Madde gençlerin cehaletten kurtulmaları için devlet gerekli önlemleri alır diyor ama, hükümet gençleri cehaletin tam göbeğine oturtacak uygulama ve eylemlerden vazgeçmiyor.

Devlet ile hükümeti karıştırmazsak iyi olur diyeceğim ama bu kadrolaşma ile hükümet=devlet- devlet=hükümet demekten kendimizi alıkoyamıyoruz. Yani işin özü şu; bu AKP'den hiç bir cacık olmaz salata bile olmaz!

[@Insanlikarayan]

Artik ne diyeyim, Mutsuz veya gidici olan Esseklerde sabahtan aksama kadar aniriyorlar.

Başbakansa dün çıktı "Buralarda güvenlik güçlerimize gelen istihbarı bilgiler var.

İstihbari bilgilerden hareketle de valiliklerimiz bu durumlara müdahale ediyorlar.

Niye rahatsız oluyorsunuz? Bazı köşe yazarları inadına bu tür şeyleri yazıp çizecekler diye biz bu ihbarları bir kenara atamayız." dedi.

Daha düne kadar, Istanbulda, Bacini yolda Dövdüklerini, Süt Cocugunun Sütten kesildigini Üzerine Isendigini bildirerek, bunlarin Mobese Kayitlari oladugunuda söylemistin, Halen O Delilleri bekliyoruz!.

Sun delilleri, kimi Asacagimizi, kimi Kesecegimizi bilelim!.
Bunuda bilki, Yalancinin ve Fesatcininda dili Kesilmeli ama!.

Gezi Parki olaylarindada Tavsan hamlesi yapip, Fas´a Devlet Görevince görüsmelerin oldugunu anlatmistin.
Halbuki burada Fas Kirali, Burnuna kapiyi kapmisti!.

Bunu örtebilmen icin, Yandas Fas Üniversiteyi ziyaret edip, yeniden Tuvalet Kiyadi degerinde Doktorayi cebine indirdin!.

Bir zamanlar Suriyedende Yakinligina dayanarak, Suriye Üniversitelerindende Doktora almistin, bunlarin neden geri cekildigini birde anlatabilirmisin?.

Böyle Koleksionunu yaptigin Doktoralarin Tuvalet kiyadindan degerli olmadiginin farkindasin Insallah!.

Bir zamanlar Puanlarin yetersizliginle giremedigin Üniversitelere, Polisinin desteginle girmeye basarabildin, yinede Masalarinda oturmaya Notun yetmedi, Mürekkebini yalayamadin!.

Kizini, Kanini bile burada Fesatliginia Alet edip, bunun Puan yetersizligi yüzünden Üniversitelere giremedigini saklayip, Amerikaya yollayip Fesatlik getirdin.

Amerikada bile, sözün ve kolun olmadigi icin, Kizininda Puan yetersizligi yüzünden Parklarda gezdigini sakladin!.

Simdi bu Parklarda gezipte, Amerikada Arka Kapidan Üniversiteyi terk eden Kizini birde Parlamentoya almaya kalkiyorsun´ya, Fesatligin daha büyügü olurmu acaba?.

Bunlarin gözden kacabilecegini zannediyordun?.
Birde Kizindan Ögrendigin Ingilizce O kadar berbat´ki, burada Ak Denizi bile White See yapip, Rusyanin Kuzey Batisina tasiyabildin.

Insallah aldigin gemiye daha yetenekli Kaptanlar koyarsinda, Ak Deniz diye, Rusyanin Kuzey Batisina yol almazlar!.