Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, CHP lideri Kılıçdaroğlu, MHP lideri Devlet Bahçeli, BDP Eşbaşkanı Selahattin Demirtaş’ın arkasından Başbakan Erdoğan’ı Çankaya’ya çağırmış ve muhalefetin kaygılarını ileterek:
“Durumdan rahatsızım. Meclis’te görüşülen yasa bu haliyle önüme gelmesin. Anayasa değişikliği tercih edilsin, Avrupa Birliği standartlarında bir değişiklik üzerinde uzlaşılsın.” demiş.

İyi etmiş…
Peki, Erdoğan bunu dinler mi?
Güya yeşil ışık yakmış. Öyle diyorlar! Fakat ben onun geri adım atacağını hiç sanmıyorum.
Başbakan’ın, “Dediğim dedik, çaldığım düdük” tarzında katı bir yönetim anlayışı var çünkü…

Erdoğan, demokrasinin vazgeçilmez ilkesi olan “Kuvvetler
ayrılığı” prensibini rafa kaldırarak yargıyı kendisine bağlamak istiyor!
Muhalefet direniyor, görüşmelerde tekmeler, yumruklar, su şişeleri, bardaklar havada uçuşuyor ama sonuçta bu yasanın Meclis’ten geçeceği kesin…

Çünkü Başbakan’ın oğlunun ve adamlarının istikbali bu yasaya bağlı! Yargıyı emirleri altına alıp tüm yolsuzluk ve rüşvet soruşturmalarını durdurmayı amaçlıyorlar!
İddia edilenin tersine, hükümete değil, yargıya bir darbe var!

MHP İstanbul Milletvekili, eski İçişleri Bakanı Meral Akşener “ironi” yaparak “Yasaya, ‘Başbakan’ın arzu ettiği herkes yargılanır, arzu etmediği kimse yargılanmaz’ şeklinde bir madde eklesinler, hepimiz kurtulalım.” diyor. İşin özeti bu!

Sözcü