05.02.2014, 10:23
|
#1
|
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
|
Nereye? | Tokmak
Başbakan Erdoğan’a şaşırıyorum…
Bütün öfkeli hücumları, gerçekte içindeki derin endişeyi gösteriyor.
Aslında saldırıda değil, savunmada… 17 Aralık operasyonlarından beri kendisini ve partisini savunuyor.
“En iyi müdafaa, hücumdur” denir ya… O taktik işte…
“Faiz lobisi” diyor, “Darbe” diyor, “Paralel devlet” diyor, “Hainler, tuzluklar” filan diye haykırıyor ama ayakkabı kutularından çıkan 4.5 milyon doları, bakanların oğullarının evlerinde bulunan para sayma makinesi ile para dolu çelik kasaları ve hakkında soruşturma açılan oğlu Bilâl’in neden savcılığa ifade vermeye gitmediğini inandırıcı bir biçimde izah edemiyor.
Savcıların yerini değiştirtiyor, Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu’nun yeniden yapılandırılması için Meclis’ten kanun çıkartmaya çalışıyor.
Davranışları, tepkileri, derin bir endişenin dışa vurumu gibi…
AKP’den milletvekili olan her kişiyi bizzat kendisi seçtiği halde “Aramıza tuzluklar sız-mış” diye şikâyet ediyor. Partinde, eğer gerçekten tuzluklar varsa, onlar da senin eserin değil mi?
17 Aralık’tan bu yana ortaya dökülen yargı skandalları, vurgun, soygun, rüşvet olayları, aklı başında vatandaşları korkutuyor, her gün “Türkiye nereye gidiyor?” sorusunu gündeme getiriyor.
Ülkede her şey o kadar hızlı değişiyor ki, biz de bilmiyoruz nereye gittiğimizi…
Eğer necip halkımız içine gömüldüğü uykuya devam ederse gideceğimiz yer herhalde iç açıcı bir yer olmayacak!
Sözcü
__________________
“Gittin mi büyük gideceksin!
Ayrılık bile gurur duyacak seninle..”
|
|
|