“Ananas bildiğiniz meyve değil, şifredir, şifre!” diyordu!..
Neymiş, iktidar ortağı (paralel yapı) “ananas” şifresiyle iş bağlıyormuş!..
Enteresan!..
Eski ortağı paralel yapı “şifre” ile iş bağlıyor, bunlar “şifresiz” aleni yapıyorlar!..
Çünkü yasama-yürütme ellerindeydi, yargıyı da ellerinde sanıyorlardı!..
Ama çıkar ilişkileri bozulunca, telefon ortam dinlemeleri ortaya dökülünce birbirlerinin ipliğini pazara çıkarmaya başladılar!..

* * *

“İş bağlama” denilince, bu iktidarın eline gelmiş geçmiş hiçbir iktidar su dökemez!..
Eskiden “kitabına” uydurulurdu, şimdi buna da gerek yok!..
Eğer dershanelerin kapatılması kararıyla aralarında savaş patlamasaydı, bunların hiçbirinden haberimiz olmayacaktı!..
Her şerde bir hayır vardır!..
Bu da öyle…
Nitekim, Tayyip Bey’in Almanya’daki “itirafları” bunu açıkça anlatıyordu!..
Dershaneler konusu olmasaydı bütün işler tıkırında gidecekti…
Dershaneler meselesinden sonra 17 Aralık operasyonları gelmeseydi bunlar yine canciğer kuzu sarmasıydı!..

* * *

Tam 11 yıl ayakta uyumuşlar, “paralel devletten” haberleri olmamış!..
Bu mümkün mü?..
İktidarı kendileri paylaştılar, Balyoz, Ergenekon, Poyrazköy gibi davaları “Türkiye bağırsaklarını temizliyor” diye izlediler, “şeyini şey ettiğimin şeyi” zarafetinin sahibi Bülent “İyi ki bu paşalarla savaşa girmemişiz” dedi;
Ülkenin Başbakanı bu davaların “savcısı” olduğunu söyledi, şimdi de plağın tersini koydular:
“Kumpas var”

* * *

“Ananas” şifre de, biraz da şifresizlere bakalım…
O villaların inşaatlarını durduran valinin tayini…
Sabah ve ATV’nin satın alınması için oluşturulan havuz ve devlet ihalesi baronlarının o havuza attıkları 100’er milyon dolar!..
Ve baronlardan biri bu milletin a… koyduğunu söylüyor!..
Bir TV kanalında Bahçeli’nin sözlerinin alt yazı geçmesi üzerine o TV kanalının başındaki adamını fırçalıyor!..
Alt yazı derhal kaldırılıyor…
Medya zaten bitmişti, yüz karası bir hal alıyor!..
Sonra da partisinden istifa eden vekillere “tuzluk” diyor!..
Peki o tuzlukları kim vekil yaptı?..
Sen yaptın!..
Neden yaptın, çünkü yasamayı da paylaşıyordunuz!..

* * *

Son 1.5 ayda ortaya dökülenlere ayakkabı kutularından fışkıran milyon dolarlara, bakan çocuklarına bakınca, daha gerilerde 3 yıl, 5 yıl, 10 yıl öncesinde “kim bilir neler oldu?” sorusu akla geliyor!..
Öyle ya, bütün yolsuzluk ve rüşvet olayları son birkaç ay veya bir-iki yılın işi olabilir mi?..
11 yıl nasıl geçti?..

* * *

İnternete sansür, savcıların valilere bağlanması, soruşturmaları yürüten savcıların görevden alınması, polis teşkilatına ameliyat!..
Bunlar Tayyip Bey’in son çırpınışları!..
Bu bataklık, adamı çırpındıkça içine çeker!..
Durum vahim!..
Yolcudur Abbas!..

Necati Altuntaş

Üst üste geldi…
Ünlü polis şefi Ahmet Ateşli’yi, bir hafta sonra da sevgili kardeşim Necati Altuntaş’ı kaybettik…
Necati’yi bundan 42 yıl önce Kadıköy Emniyet Amirliği merkezine komiser yardımcısı olarak geldiğinde tanımıştım…
Bu kadar cana yakın, bu kadar sevimli bir polis şefi olamazdı…
Çok yakın dost, ağabey-kardeş olduk…
Eminönü Emniyet Amirliği, İstanbul Çevik Kuvvet Şube Müdürlüğü, Balıkesir Emniyet Müdürlüğü, Emniyet Genel Müdürlüğü Personel Daire Başkanlığı, Emniyet Genel Müdür Yardımcılığı ve bir yıl da Emniyet Genel Müdür Vekilliği yaptı.
Teşkilatın yüz aklarındandı; çok sağlam yurtsever ve yardımsever bir dosttu…
Bütün polis camiasının ve eski-yeni bütün polis muhabirlerinin sevip saydığı Emniyet Müdürü’ydü.
Emniyet Genel Müdürlüğü’ndeki Fethullahçı yapıyı (paralel devlet) ortaya çıkarmış, ama iktidarın umurunda bile olmamış, belki de mimlenmişti…
2.5 yıl kadar önce emekli olmuştu.
Emekliliğin tadını çıkaramadan kötü hastalık bu iyi insanı aramızdan aldı…
Bugün onu Karacaahmet Şakirin Camii’nden dualarımızla sonsuzluğa uğurlayacağız, Allah rahmet eylesin.


------- Sözcü-------