Kanunsuz kasaba!..
Vahşi Batı!..
Şimdi bunların 21. Yüzyıl versiyonunu yaşıyoruz!..
Yoksulluk, yolsuzluk ve yasaklar!..
İktidara “3 Y”, yani Yoksulluk-Yolsuzluk-Yasaklar ile mücadele etmek için geldiklerini söyleyenler, Türkiye’yi bu batağın içine sürüklediler!..
“Devlet benim” diyen şahsın, “Kanun da benim” aşamasına geçmesini ibretle izliyoruz!..
İleri demokrasi (!) ülkesinin süper demokrat (!) Başbakanı, Facebook ve YouTube’un kapatılabileceğini açıklıyor;
Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı (TİB) kayıtlarından 2012-2013 yıllarında Türkiye’de tam 509 bin 516 kişinin dinlendiği ortaya çıkıyor!..
Yahu neler oluyor, Çavuşesku’nun Romanya’sında mıyız, yoksa Stalin’in Sovyetlerinde mi yaşıyoruz?!.

* * *
Mahkeme, Atatürk Orman Çiftliğinin gasp edilen arazisi üzerinde Tayyip için yapılan Pentagon benzeri muazzam Başbakanlık Sarayı inşaatını durdurma kararı veriyor!..
İleri demokrat (!) şahsın mahkeme kararına tepkisine bakınız:
“O inşaatı da yaparım, içine de girer otururum”
Hırsla, inatla bu sözü söyleyen kişi Kuzey Kore diktatörü veya Suriye diktatörü değil!..
Türkiye’nin süper demokrat Başbakanı!..
Ve ekliyor:
“Güçleri yetiyorsa yıksınlar da görelim”

* * *
Bu işin artık cılkı çıktı!..
İnsanlar sokaklarda “Hırsız vaaar” diye bağırıyor, iktidar milletvekili “Hırsızlık yapma özgürlüğünü” savunuyor!..
Banka müdürünün evindeki ayakkabı kutularından 4.5 milyon dolar çıkıyor, adam önce serbest bırakılıyor, sonra en büyük kamu bankasının yönetim kurulu üyeliğine getiriliyor!..
Bol kepçe maaş bağlanıyor, altına makam aracı çekiliyor!..

* * *
Tayyip her gün internete düşen ses kayıtlarından rahatsız oldu!..
Niçin rahatsız oluyorsun?..
Hem “Ne var bunda Adalet Bakanımla (onun bakanı) görüşemeyecek miyim?” diyecek kadar fütursuz, hem YouTube ve Facebook’un yasaklayabileceğini söyleyecek kadar rahatsız!..
Peki dünyada YouTube ve Facebook’u yasaklayan ülke var mı?..
Var: Kuzey Kore, Afganistan, Bangladeş, Suriye, Çin gibi ülkeler!..
Genellikle kapalı rejimler…
Ama Türkiye ileri demokrasi ülkesi!..

* * *
Nihayet cumhuriyet tarihinde ilk defa bir Başbakan, meydanlarda ana muhalefet partisi liderine “Herif” diye bağırdı!..
Kılıçdaroğlu, bunun annesine “yolsuzluk” isnadında bulunmuş!..
Oysa yok öyle bir şey!..
TV’den izlememiş olsak neyse, ama gözlerimizle gördük, kulağımızla işittik…
Kılıçdaroğlu dil sürçmesiyle “annesi” diye lafa başlarken, hemen “affedersiniz, Allah rahmet eylesin” dedi ve yolsuzluk konusuna girdi!..
Buna rağmen Kasımpaşalı yiğit Tayyip meydanlarda “Ölmüş insana yolsuzluk isnadı nasıl yaparsın, terbiyesiz herif” diye bağırarak cumhuriyet tarihinde yeni bir ilki gerçekleştirdi!…

* * *
Önceki gün CHP Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, Başbakan muavini Bülent Arınç’ın cevaplandırması istemiyle soru önergesi verdi:
“17 Aralık operasyonlarından sonra Recep Tayyip Erdoğan’ın, ailesiyle birlikte Malezya’dan sığınma hakkı istediği iddiası doğru mu?.. Malezya sığınma hakkı verdi mi?”
Bu iddia gerçek olabilir mi?..
Bence henüz değil!..

Komutana nihayet tahliye!..
Bugüne kadar çoktan olması gereken işler şimdi tek tek kerpetenle çekilir gibi yapılıyor!..
Türkiye’nin 26. Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ’un değil bir saniye cezaevinde tutulması, işin başında gözaltı uygulaması bile haksızlık ve vicdansızlıktı!..
Kamu vicdanı bunu hiçbir zaman kabul etmedi!..
Bu satırların yazıldığı saatlere kadar oyalama devam ediyordu!..
Özel Yetkili Mahkemelerin kaldırılması yürürlüğe girdiğine göre tahliye talebine hangi mahkeme bakacak?..
Üç dakika içinde kararı verilecek iş için tartışmalar yapılıyordu!..
Akşam saatlerinde nöbetçi 20. Ağır Ceza Mahkemesi kararıyla tahliye nihayet gerçekleşti…

* * *
Tutukluluğun 5 yılla sınırlandırılmasına ilişkin yasa nedeniyle de dün Silivri Cezaevi’ndeki gardiyanlar, avukatlar orada olmadığı için 5 yılını dolduran Ergenekon sanıklarından tahliye talebi dilekçesi vermelerini istemiş!..
Dilekçeler alınmış ve cezaevi müdürlüğüne verilmiş!..
Yargıda işlerin nasıl yürüdüğüne bakınız!..
Yolsuzluk, hırsızlık yapan, rüşvet alanlar, malı çuvalla götürenler “itibarlı insanlar” olarak dışarıda dolaşırken, masum insanlar, komutanlar cezaevlerinde ömür tüketiyorlar!..
Bunlara sebep olanlar hesap verme gününün gelmeyeceğini mi sanıyorlar?..
Öyle sanıyorlarsa, fena halde yanılıyorlar!..


-----Sözcü------