Aslında niyeti, sarayını Esad’ın başına geçirmekti!..

İki yıl önce eski “kardeşi Esad” için “Bir-iki haftaya kadar gider” diyordu!..

Hariciye Nazırı Ahmet de müthiş öngörüsüyle onun gibi konuşuyordu:

“Az kaldı, bir-iki haftaya kalmaz”

Ne var ki Esad ayıp etti ve gitmek bilmedi, devrilmedi!..

AKP’den istifa eden eski Maliye Bakanı Abdüllatif Şener iki ay kadar önce demişti:

“Seçimi kazanma hırsıyla Suriye’ye bile girer”

Ve önceki gün büyük (!) İstanbul mitingine saatler kala Suriye uçağı düşürüldü!..

Zamanlama manidar!..

17 Aralık’ta tarihin en büyük rüşvet ve yolsuzluk operasyonu yapıldı, zamanlama manidardı!..

“Sıfırla oğlum-Peki babacım”

“Sıfırladın mı oğlum-30 milyon Avro kaldı babacım”

Telefon kayıtlarının ortaya dökülmesi de manidardı!..

İktidarın foyası bir bir ortaya çıktıkça yandaş medyanın yavşakları halkımızın dikkatini çekti:

“Zamanlama manidar!”

E, bu da Tayyip’in İstanbul mitingi öncesinde ve seçime 6 gün kala oldu!..

Zamanlama manidar değil mi?..

Genelkurmay’ın, Tayyip’in seçim atraksiyonuna alet olacağı aklımın ucundan bile geçmez!..

Ama ne çare ki zamanlama manidar!..

Mesela Süleyman Şah Türbesi’nin boşaltılması, Türk Bayrağı’nın gönderden indirilmesi için kan içici radikal İslamcı terör örgütünün verdiği süre dün doldu!..

Buraya yapacakları bir müdahaleyi önlemek için bizim özel kuvvetler Suriye’ye giremez mi?..

Jetlerimiz bölge üzerinde caydırıcılık uçuşları yapamaz mı?..

Taarruz helikopterlerimiz herhangi bir tacizi önlemez mi?..

Zamanlaması da iyi olmaz mı?..

İçeride PKK teröristleriyle pazarlık masasına oturulurken, “ulusal güvenliğimiz” için Suriye topraklarına girmek halkımızın ayranını kabartmaz mı?..

Bakmışısınız, başında miğfer elinde tüfek, Tayyip Suriye topraklarında koşuyor…

Arkasında Hariciye Nazırı Ahmet, onun arkasında Zafer Çağlayan ile Muammer Güler…

En sonda makaracı Egemen Bağış…

Bülent Arınç da oturmuş, arkalarından ağlıyor!..

Vakti gelmiştir!..

Tayyip’in miğferli afişleri caddelere apartman boyunda asılırsa, sadece Türkiye’de değil Suriye’de bile seçimleri kazanır!..

Veya Tayyip tankın üzerinde…

Olmadı F-16’nın içinde uçuyor!..

Valla seçimde alacağı oy yüzde 150’yi bile bulur!..

Şu Suriye savaş uçağı var ya…

İlaç gibi geldi!..

Tayyip’in büyük zaferidir!..

Dünyaya neler yapabileceğini gösteren Küresel Lider!..

Bundan sonra şöyle anılmalıdır:

Fatih Sultan Tayyip!..

Meydanlar inler valla!..

Çok da yakışır!..

Ama yine de…

Zamanlama bana biraz manidar gibi geliyor!..

Yenikapı Meydanı!..

Tayyip “2 milyon” diyor!..

Bana kalırsa o meydanda 15 milyon kadar vardı!..

Çok büyük meydan hesabını kimse tutamaz; at martini Debreli Hasan dağlar inlesin!..

Yalnız konu başka…

Yenikapı’da denizi doldurarak yapılan böyle bir “miting alanı” dünyada görülmüş müdür?..

Meydan deseniz, meydanlar şehir içinde olur, şehrin süsü, halkın nefes alacağı, etkinlikler yapacağı yerdir…

“Miting alanı” diye bir şey dünyanın hangi şehrinde vardır, bilmiyorum!..

Maltepe sahilini de doldurup meydan yaptılar..

Ne olacak, uçak mı inecek?..

O da “miting alanı” imiş!…

Öyle sağlam demokrasimiz, öyle geniş özgürlükler var ki şehirdeki meydanlara sığmıyor, denizleri dolduruyorlar!..

Tayyip büyük düşünüyor!..

Büyük düşündükçe de denizleri dolduruyor, ormanları kesiyor, doğanın dengesini değiştiriyor!..

Öylesine büyük lider ki, doğaya bile hükmediyor!..

Astığı astık, kestiği kestik!..


-------Sözcü------