Tayyip seçilirse 76 milyonun cumhurbaşkanı olamaz!..
Son yerel seçimlerde aldığı oya bakarsak, şu anda ancak yüzde 43’ün Başbakanı!..
Cumhurbaşkanlığı seçiminde de öyle olur!..
Birkaç defa onun meşhur balkon konuşmasını dinledik!..
Bazıları çok mutlu olmuştu!..
“İşte birleştirici, kucaklayıcı bir konuşma” demişlerdi!..
Sonra?..
Türkiye’nin yaşamaya başladığı kutuplaşma bütün dünyanın diline düştü!..

* * * * * *

Bu ülkede insanları ayrıştıran, ötekileştiren, “kendinden olanlar, olmayanlar” diye halkı ikiye bölen bir siyasi sistem ancak “kendinden olanların cumhurbaşkanını” yaratabilir!..
Gezi olaylarında “Yüzde 50’yi zor tutuyorum” diyen bir Başbakan hangi toplumu kucaklayacak?..
Gezi olaylarına katılan gençleri “çapulcu” yapan Tayyip seçilirse, “dindar ve kindar neslin” cumhurbaşkanıdır!..

* * * * * *

Kabataş’ta dövülen, üzerine işenen türbanlı kadın masalında hedef Geziciler’di!..
Belden yukarısı çıplak, bandanalı, deri eldivenli uzaydan gelmiş yaratıklar…
Aradan 14 ay geçti bu yalan hala devam ediyor!..
“Camide içki içtiler” iddiası yalan
çıktı!..
Bu suçlamalar, bu aşağılamalarla mı toplumu kucaklayacak?..
Kadıköy vapurundan çıkan kadınların kıyafetine karışan, parkta bir kızla bir erkeğin aynı bankta oturup konuşmalarını yadırgayan biri mi herkesin cumhurbaşkanı olacak?..

* * * * * *

Bütün dünya biliyor ki Türkiye’de giderek derinleşen bir kutuplaşma var!..
Ayrıca sürekli olarak “Türk, Kürt, Çerkez, Laz, Boşnak, Arnavut, Gürcü” diyerek bu toplumda herkesin aklına etnik kimliği sokan da Tayyip oldu!..
“Türk Milleti” onun dilinde “Bu
millet” haline geldi!..
“Tek millet” diyor!..
Peki hangi millet?..
Cevabı yok!..

* * * * * *

Türkiye Cumhuriyeti’ni tanımlayan T.C. ibaresi bütün tabelalardan
kaldırıldı…
“Ne Mutlu Türküm Diyene” yazısı
silindi…
İnsanları “Beyaz Türkler”, “Seçkinciler” diye aşağılamaya kalktı!..
Ama yarın şarkıcısı, türkücüsü, artisti, topçusuyla Beyaz Türkler’i toplayıp “vizyonunu” anlatacak!..
Seçilirse ancak onların cumhurbaşkanı olabilir!..

* * * * *

Ayakkabı kutularından çıkan milyon dolarlar, evde bulunan kasalardaki milyonlar, yolsuzluk ve rüşvet iddiaları nedeniyle istifa etmek zorunda kalan ve azledilen bakanlar skandalını arkasında bırakıp, onca iddianın arasından süzülerek gelen biri sadece AKP’nin, yüzde 43’ün cumhurbaşkanı olabilir!..
Tarihin derinliklerinde ancak böyle hatırlanabilir!..

Sahipsiz şehir!..
Son günlerde minibüslerin yol açtığı ölümlü trafik kazaları İstanbul’da önemli konular arasına girdi…
Aslında, minibüs ve sarı dolmuşların nasıl olup da her gün ölümlü 7-8 kaza yapmadıklarına hayret etmek gerekir…
Müthiş bir başıboşluk ve müthiş bir minibüs-dolmuş terörü!..
Bu şehirde hiç mi trafik polisi
yoktur!..
Göstermelik uygulamalar dışında neden sürekli denetim yapılmaz?..
Bunlara çeki düzen verecek dernekleri yok mudur?..
Adam 100 km. süratle gidiyor, elinde telefon, mesaj atıyor; sollarken, gazlarken bir yandan telefon konuşmaları bitip tükenmek bilmiyor!..
Şoförler sakallı, kıyafetleri pejmürde, gömleğinin yakası kir içinde; yolcuya karşı kaba ve haşin!..
İstisnalar var elbette ama genel olarak ilkellik diz boyu…
Bu durumda her gün ölümlü 7-8 kaza olmuyorsa şükretmek gerekir!..


Sözcü