Boyunduruk! | Tokmak

[@Cansuyu]

Adaletsiz seçim kampanyası devam ediyor.

Bir yanda, devletin bütün imkânlarını kullanan Cumhurbaşkanı adayı Başbakan Erdoğan… Diğer yanda kendi olanaklarıyla kampanyayı yürütmeye çalışan iki aday: Ekmeleddin İhsanoğlu ve Selahattin Demirtaş.

Tayyip Erdoğan yandaşları, bu eşitsizliğe imkân veren Yüksek Seçim Kurulu üyelerini, üstün hukuk ve adalet (!) anlayışları nedeniyle tebrik ediyor.

Tüm haksızlıklara rağmen, çatı adayı Ekmeleddin İhsanoğlu’nun, her geçen gün puanlarını artırdığı görülüyor.

Ekmel Bey, bilim adamı kimliği, güven verici, ciddi, sakin kişiliğiyle Anayasa’yı, laik rejimi ve demokrasiyi koruyacağına dair söz veriyor.

Başbakan Erdoğan ise onun tam tersi… Sert ve çatışmacı… Anayasa’nın 104’üncü maddesini bilerek yanlış yorumluyor ve “Anayasa’ya göre Cumhurbaşkanı yürütmenin başıdır.

Seçilirsem, bu yetkimi kullanacağım, oturan değil, koşan, çalışan Cumhurbaşkanı olacağım.” diyor. Yani, her işe karışacak, sözünü geçireceği mülayim bir başbakan seçerek her dediğini yaptıracak!

Tayyip Bey ile Ekmel Bey birbirlerine zıt karakterler…

Tayyip Bey otokrat, Ekmel Bey ise demokrat bir yapıda…

Otokrat, tüm siyasal gücü elinde bulunduran, dayatmacı, buyurgan kişi, yani hükümdar demektir.

Halkımız 24 gün sonra, demokrasinin özgürlüğü ile, otokrasinin boyunduruğu arasında yaşamsal bir seçim yaparak ülkemizin geleceğini belirleyecek!

Sözcü

[@KaRaaNKa]

Benzer köşe yazıları komik geliyor bana...

Ülkem insan profilini hiç ama hiç tanıyamamış, oturduğu yerden içinde bulunduğu ortama bakarak durum tespiti yapmaya çalışılıyormuş havası veriyorlar.

Demokrat aday aranıyor da hangisinin daha ileri olduğuna karar verilemiyormuş izlenimi oluşuyor yazıyı okuyunca.

Önce tespiti doğru yapalım...

Oy verenlerin yarıdan fazlasının demokrasi arzusu, özlemi ve talebi yok ki zaten... kime neyi anlatıyorsun... diyesim var. bu köşe yazılarını yazanları gördüğümde