18.07.2014, 09:57
|
#1
|
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
|
Yürütmeminin Başı! | Mehmet Türker
Anlamı çok geniş!..
Neyi yürütüyor?..
Kimi yürütüyor?..
Mesela gemiyi yürütme!..
Otomobili yürütme!..
Atı yürütme!..
Deveyi yürütme!..
Başka?..
Türkiye’yi yürütme!..
“Cumhurbaşkanı olunca yine yürütmenin başı olacağım” diyor!..
Yukarıdakilerden hangisini yürütecek?..
* * * *
Mesela “kardeşi” Abdullah Cumhurbaşkanı olduğunda “Ben yürüteceğim” deseydi, Tayyip’le karakolluk olurdu!..
Son 7 yılda Abdullah Gül’ün “yürütmenin başı” olduğunu hiç gördünüz mü?..
Cumhurbaşkanı madem yürütmenin başı, “3. Köprüye gerek yok… 3. Hava Limanı yapacağınıza Atatürk Hava Limanı’nı genişletin” talimatı verseydi?..
“Çamlıca’nın tepesine devasa bir cami kondurmak da neyin nesi, yok öyle şey” deseydi?..
Kıyamet kopmaz mıydı?..
Ve Tayyip, “yürütmenin başını” takar mıydı?..
* * * *
Tayyip “sorumsuz” cumhurbaşkanlığını istiyor!..
Neden acaba?..
Hem yürütecek, hem hesap sorulmayacak!..
Yani, o yürütecek ama sorumlusu Başbakan olacak!..
Tayyip, “Yürütmede birinci derecede cumhurbaşkanıdır, başbakan ikinci derecededir” diyor!..
Son 12 yılda öyle mi yaptı?..
Misal;
Duble yollar için koşa koşa Ahmet Necdet Sezer’e mi gitti?..
Çılgın projesi Kanal İstanbul’u Abdullah Gül’e mi sordu?..
* * * *
Her şeyin sahibi!..
Genelkurmay Başkanı…
Bakanlar…
Polis…
MİT…
Ne varsa…
Hatta memleketin sahibi!..
İstediği anda yargıyı da allak bullak edebildiğine göre, üç erki de (yasama, yürütme, yargı) elinde toplamış durumda…
Sonuçta şunu demek istiyor:
“Cumhurbaşkanı da ben olacağım, başbakan da… Ben her şeyim”
* * * *
Tabii o zaman yürütmenin haddi hesabı olmaz!..
Nasıl olsa her şeyin sahibi!..
Devletin de yürütmenin de başı!..
Son 12 yılda dünya Türkiye’deki yürütmeyi gördü!..
Ya Çankaya’nın 12’ncisi olursa?..
Tarih bu yürütmeyi de yazacaktır!..
Faruk Abi…
Bizim nesil için “Başkan”dan öte bir abiydi..
Benim spor yaptığım dönemde Fenerbahçe Kulübü’nün Başkanı değildi, ama eli her zaman kulübün üzerindeydi…
Fenerbahçe Kulübü’nün bugünkü halini görenler, o yılların nasıl olduğunu hayal bile edemezler!..
Yokluk içindeki kulüp birkaç zengin yönetim kurulu üyesinin verdiği borçlarla ayakta dururdu…
Onlar da kulübün gelirlerine temlik koyarlar, yönetimden ayrılınca paralarını isterlerdi…
Örneğin, o yıllardaki yöneticilerden Müslüm Bağcılar için “Futbola para verir, atlete bir gazoz bile ısmarlamaz” derlerdi; amatör şubeler para bulamazdı…
Bu gibi durumlarda çare hep Faruk Ilgaz’dı..
Faruk Ilgaz, Haşim İşcan’ın vefatından sonra seçimlere kadar İstanbul Belediye Başkan Vekilliği yaptı, iktidardaki Adalet Partisi’nin İstanbul İl Başkanı oldu, eski sporculara daima sahip çıktı, derdi olan ona koştu…
Fenerbahçe Kulübü’nde en uzun başkanlık süresiyle rekor kırdı, onu ancak yıllar sonra Aziz Yıldırım geçebildi…
Fenerbahçe Kulübü Faruk Abi için bir evlat gibiydi…
Türkiye’nin en saygın kulüp başkanı Faruk Abiyi de kaybettik…
Onunla birlikte olduğumuz devri hasretle anarken, Faruk Abi’ye Allah’tan rahmet, ailesine başsağlığı diliyorum.
Sözcü
|
|
|