Tayyip, Çankaya’nın 12’ncisi olma sevdasıyla ortalığı kırıp dökerken, bir yandan da rövanşı almaya çalışıyor!..

Cumhuriyet tarihinin en büyük yolsuzluk ve rüşvet operasyonlarından sonra Tayyip’in “İnlerine gireceğiz, inlerine!” komutuyla başlayan polisteki sürek avı dün sabaha karşı ikinci dalgayla devam etti!..

Eski dostlar birer birer kelepçeleniyor!..

* * * *

Bu iktidarın ülkemizde yarattığı huzursuzluk ve güvensizlik ortamında, her sabah başka bir gelişmeyle uyanıyoruz…

Tayyip toplumu her gün şaşırtmaya devam ediyor!..

Bir TV kanalına verdiği demeçte “Paralel yapı” dediği Fethullahçılar ile ilgili bakınız neler söylüyor?..

“Pensilvanya ulusal güvenliğimizi tehdit eden bir unsurdur… 2010 referandum sonrası atamalarda hissettik… Nereye gidiyoruz diye baktım, maalesef orada bazı bakanlıklardaki arkadaşlarımızın gafleti bize bu bedeli ödetti. Yargıtay’da, Danıştay’da.

Uygulamalarda görüyoruz. Nankörlük var, ihanet var”

* * * *

İktidara geldiklerinden tam 8 yıl sonra uyanabildiklerini itiraf ediyor!..

Oysa iktidara, Pensilvanya ile birlikte geldiler!..

Hem, “Ne istediler de vermedik?” diyor, hem bazı bakanlıklardaki arkadaşlarının gafletinden şikayet ediyor!..

Ne istedilerse vermişiniz işte!..

Balyoz, Ergenekon, Poyrazköy operasyonlarıyla Türk Silahlı Kuvvetleri’ne saldırıları ellerini ovuşturup, sevinçten zıplayarak seyrettiler!..

Çıkmış, “Ben o davaların savcısıyım” demiş…

Şimdi “Ulusal güvenliğimizi tehdit eden unsurdur” diyor!..

Bu ne perhiz, bu ne lahana turşusu?!.

* * * *

Beyefendi,Sana bu ülkenin Genelkurmay Başkanı Fethullahçıların listesini vermiş!..

“Bakarız” diye almışsın, sallamışsın…

Çünkü işine geliyordu, arkadaşların da “Türkiye bağırsaklarını temizliyor”, “İyi ki bu paşalarla savaşa girmemişiz” diye dalgasını geçiyordu!..

Genelkurmay Başkanı “Bugün bize yarın size” demedi mi?..

Ne yaptın, yine salladın!..

Şimdi, “Evet demişti” diyorsun!..

* * * *

Sen onu bunu bırak, halka şunun cevabını ver:

“Eğer yolsuzluk ve rüşvet operasyonları olmasaydı, senin ve Bilal’in sesi olduğu iddia edilen kayıtlar internete düşmeseydi yine de kol kola olduğun insanları, yani “paralel yapıyı ulusal güvenliğimizi tehdit eden unsur” olarak ilan edecek miydin?..

Yooo, aklına bile gelmeyecekti!..

Tayyip Bey, bu topluma hikaye anlatmayı bırak!..

Rakiplerine “Dürüst ol, dürüst ol” diye bağırıp duruyorsun…

Biraz da aynaya bak!..

Demirtaş!..

Cumhurbaşkanlığı seçim kampanyasında gösterdiği performansla Selahattin Demirtaş’ın, yüzde 5.5-6’yı geçmeyen “Kürtçü” oyları, diğer kesimlerden alacağı oylarla yüzde 9’lara, hatta yüzde 10’a çıkartması sürpriz sayılmaz!..

Çok samimi ifadeleri, işçi sınıfına, ezilenlere, toplumun mağdurlarına hitap etmesi Demirtaş’ın puanlarını yükseltti…

Üslubu kucaklayıcı, Tayyip’i nerelerinden vuracağını iyi biliyor, zeki, esprili ve kaliteyi yüksek tutuyor…

Bu nitelikleriyle her kesimden hayli sempati topladı!..

Türkiye Kürt veya Zaza bir cumhurbaşkanından rahatsızlık duymaz!..

Ancak…

Demirtaş’ın siyasette bu noktaya gelebilmesini, 30 yıldır Türkiye’nin kanını sülük gibi emen terör örgütü PKK’ya borçlu olduğu da ortada!..

İmralı’ya gidip bebek katili terörist başına saygılarını sunan bir siyasetçi Türkiye Cumhuriyeti’nin cumhurbaşkanlığına layık olamaz!..

Demirtaş keşke PKK destekçisi bir “Kürtçü” akımın içinden gelmemiş olsaydı!..


-------Sözcü------