Forum Gerçek

AnasayfaForumları Okundu Kabul Et Bugünkü Mesajlar
Geri git   Forum Gerçek > Türkiye ve Dünyadan Haberler > Ülkemiz ve Dünya Gündemi > Diğer Köşe Yazıları

Diğer Köşe Yazıları Ülkemiz Yazarlarının Ulusal Basında Yazdıkları Köşe Yazıları ve Bizlerin Yorumları


Yeni Konu aç  Cevapla
 
Seçenekler
Eski 17.10.2014, 10:06   #1
Çevrimdışı
Heliosaga
Cehennem Yolcusu

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Hrant Ve Kadri - Akın Olgun

Gazetesini bisikletle taşıyor ve okuyucuları ile buluşturmak için yola çıkıyordu Kadri Bağdu. Bir basın emekçisi. Arkasından vurdular. Bisikleti, gazeteleri ve yerde çekilmiş bir fotoğraf karesi kaldı geriye. Öldürülen gazetecilerin bir dökümünün yapılması canını acıtıyor insanın. İstatistiklere “Kadri Bağdu, gazeteci, gazete dağıtımcısı Adana’da öldürüldü” diye düşecek olan o not, insana olan bitenin ruhunu vermiyor. Sıradan, küçük, olağanmış gibi karşılayan toplumun “hangi gazete” diye soran ilk tepkisi, yani o suç ortaklığı kuşatıyor her yanımızı.

“Misliyle karşılık veririz” mesajının bir basın emekçisine yönelen soğuk namlusu, hedefini bulunca devletin içini ısıtacaktı. Öyle ısıttı ki “bakın doksanlı yılları hatırlayın” mesajı tetikçilerle duyuruldu. Devlet cinayetle konuşuyordu.

Ülkenin Cumhurbaşkanı “Kobane düştü düşecek” müjdesini veriyordu kitlelere. Bu katliam müjdeciliği alkışlanıyor ve devletin ortak duygusunu seslendiriyordu. Kürdün ve bölge halkının direnişinin, Kürt tarihinde büyük bir moral değeri olacağını bilenler için engellenmeliydi. Kürtler hep ağlak, hep arabesk, hep kaybeden olmaya devam etmeliydi. Hiç kazanan olmamış bir halkın, kendi ulusal moral değerini yaratması kabul edilebilecek bir şey değildi onlar için. Türkler bu değeri Çanakkale üzerine kurdular. “Yedi düvelle” girilen mücadeleyi Çanakkale üzerine inşa ettiler ama Türkiyelileştiremediler. Bir ulusun kendi iradesiyle kazanılmış moral değerleri yoksa hep eksiktir. Değerlerinizi yaratamazsanız kanadınız hep kırık kalacak ve yarattığınız suni moral hızla çökerek dağılacaktır.

İşte Kadri Bağdu’yu katledenler, doksanları hatırlatarak tehditler savuranlar, Kobane’den tüm ülkeye ve dünyaya yayılan tepkileri, bu tepkilerin yarattığı etkiyi içerden kırmak ve Kürde layık gördükleri yeri hatırlatmak için sıktılar kurşunu.

“Size zafer kazandırmayacağız” diyen bir mesajdır bu. Kobane’ye, Kürtlerin hâkim olmasından değil duydukları asıl rahatsızlık, “Kürtlerin Çanakkalesi’’ni görmelerinden.

Hrant’ı arkadan, ensesinden vurdular.

Bir devlet mesajıdır enseden vurmak ve her zaman “bilinmez, karanlık bir el” olarak kalır cinayetler.

Ermenilerin de bu ülkede söz sahibi olduklarını hatırlatan ve yavaş yavaş hayatın içinde “Biz de varız” diyen sesin temsilcisiydi Hrant. “Hayır” dediler. Hiç yokmuş, hiç olmamış gibi yaşamaya devam edeceksiniz. İşte bu yüzden Hrant davası bir türlü sonuca varamadı. Adalet, Hrant’dan yana hiç kazanılmayacaktı. Kazanması ve hesaplaşılması, Ermeni vatandaşların sinmiş, korkmuş ve hiç olmamış gibi yaşamalarına son verecekti. Asla, söz konusu adalet bile olsa kazanma duygusunu tattırmayacaklardı. Ne olursa olsun bu dava da diğerleri gibi, içe atılmış bir yara olarak kalacak, “hiçbir şey kazanamayacakları” duygusu üzerlerine serpilecek ve hepsi yeniden dış kapının dış mandalı oldukları hissiyle kendi içlerine yani acılarına gömüleceklerdi. 1915’i hatırlattılar Hrant’ı katlederek. O acıları, soykırımı ve tüm yaşananları yeniden sızdırdılar yüreklerine. Yıllar sonra Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan bir kez daha bu anlayışı “Affedersiniz, daha çirkini bana Ermeni dediler” diyerek dışa vuracaktı. Ermeniler hep “çirkin, hain ve aşağılık” olarak tanımlanmaya devam etmeliydi. Devlet kendine benzettiği Ermeni’yi, Kürdü seviyordu ve zaten onlar da üstüne alınmıyordu.

Bu anlayış, devletin tüm kurumlarını yönetiyor. Aslında yönetememe krizlerinin açık kaynağı da burası. Kim gelirse gelsin, bu kodların içine girmeden varlığını sürdüremez. Tüm yaşananların tetikçisi haline getirilen iktidarlar, ayakta kalmalarının bu kodlara sahip çıkmak olduğunu düşünürler, düşündürtülürler. Hırsları, çapsızlıkları ve güce tapınmaları onları hızla eski olanın kalıbına sokar. Türk İslam ile sentezlenmiş dünyaları ise buna her zaman uygundur. Kim kimin kucağında oturuyor olduğunun zaman zaman belirsizleşmesi yanıltmasın kimseyi. Kim kimin kucağında olduğunun bir önemi yoktur. Oturdukları sandalye hep aynı çünkü.

Ensemize sıkılan kurşun da.

Oysa, “Öldükçe çoğalıyor insanlar”

Akın Olgun
Birgün
__________________
Never fade away...
  Alıntı ile Cevapla
Heliosaga'in Mesajına Teşekkür Etti
Eski 17.10.2014, 10:27   #2
Çevrimdışı
Mustafa Akten
Abdülmelik Hankendi

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Cevap: Hrant Ve Kadri - Akın Olgun

Anlayışıma göre millet kelimesi din ve ırk birliğini vurgulayan kelime! Ulus ise içinde farklı dinlerin, farklı ırkların girift hale gelerek bir bayrak bir çatı altında birleşmesini tarif eden kelime. Milliyetçilik kavramı bize göre Atatürk milliyetçiliği ve ulusalcılık! Milliyetçilik başka anlayışlara, milliyetçilik kavramından ne anladığı meçhul bazen kafatasçı, bazen ırkçı düzen savunucularının istemi olan bir milliyetçilik!

Ulusal anlayışta her din, her anlayış, farklı ibadet şekilleri, din ve vicdan özgürlüğü şeklinde anayasal teminat altında, uyduruk üfürükçü milliyetçilikte ise devlet adına enseden vurma, vuranların çoğu kayıp, ölenlerin öldürülenlerin faili meçhul. Fikirlerini ifade etmeye çalışan Atatürk ilkeleri savunucusu kaç değerimiz çeşitli hunhar cinayetlere kurban gitmiş % 99 unun faili meçhul, ölenlerin ise ne için öldürüldükleri malum! İçimizdeki dış cenahlarla işbirlikçi düşmanlar Cumhuriyet ilanından beri non stop= hız kesmeden çalışmaya örgütlenmeye zaman ve fırsat bulduklarında insanları domuz bağı ile öldürmeye devam ettiler.
__________________
  Alıntı ile Cevapla
Mustafa Akten'in Mesajına Teşekkür Etti
Cevapla

Bu Sayfayı Paylaşabilirsiniz

Etiketler
akın, hrant, için, kadri, olgun


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı

Hızlı Erişim


WEZ Format +3. Şuan Saat: 08:31.


Powered by vBulletin® Version 3.8.8
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
Önemli Uyarı
www.forumgercek.com binlerce kişinin paylaşım ve yorum yaptığı bir forum sitesidir. Kullanıcıların paylaşımları ve yorumları onaydan geçmeden hemen yayınlanmaktadır. Paylaşım ve yorumlardan doğabilecek bütün sorumluluk kullanıcıya aittir. Forumumuzda T.C. yasalarına aykırı ve telif hakkı içeren bir paylaşımın yapıldığına rastladıysanız, lütfen bizi bu konuda bilgilendiriniz. Bildiriniz incelenerek, 48 saat içerisinde gereken yapılacaktır. Bildirinizi BURADAN yapabilirsiniz.