17.04.2015, 17:41
|
#1
|
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
|
AKP'nin Tek Umudu...
Erdoğan ve AKP, geleceğini provokasyonlara bağlamış görünüyor. Seçimi kazanmak için yapamayacakları hiçbir şey yok!
29 Mart günü yapılan ön seçimin ardından, hemen sahaya indim ve genel seçime ilişkin çalışmalara başladım. Bu çerçevede önce CHP örgütlerine giderek teşekkür ettim. Fırsat buldukça mahalle temsilciliklerine de gittim. Ancak asıl ağırlığı, demokratik kitle örgütleri, sivil toplum kuruluşları ve çeşitli derneklere vermeye çalışıyorum. Partinin çalışma programı da birkaç gün içinde netleşecek. Çalışmalarımızı, cuma gününden itibaren, CHP İstanbul 1. Bölge Seçim Koordinasyon Merkezi'nin ortaya koyduğu program çerçevesinde yürüteceğiz.
AKP'nin Türkiye'yi nasıl bir felakete sürüklediğini yaptığımız ziyaretler esnasında daha yakından görme fırsatımız oluyor. Toplumun değişik kesimlerini dinledikçe, Türkiye'nin aslında bir dert yumağına döndüğü gerçeği kendisini yakıcı bir biçimde gösteriyor. AKP'nin Türkiye'yi mutsuz ettiği net bir biçimde görülüyor.
Sanırım bu gerçeğin farkında olanların başında Recep Tayyip Erdoğan ile AKP yöneticileri geliyor... Zira; bu gerçeği bildikleri için, toplumu kutuplaştırmaya ve gerilimi yükseltmeye çalışıyorlar. Çünkü; gerilimin arttığı, siyasi tansiyonun yükseldiği bir ortamda, kendi kitlelerini konsolide edebileceklerini ve yanlarında tutabileceklerini düşünüyorlar.
AKP'nin yarattığı kaos ve kargaşa ortamının seçimlere dek artarak süreceği artık her yerde konuşuluyor.
AKP'nin Ağrı'da düğmeye bastığı ve ''toplumsal çatışma yaratacak'' değişik eylemlere imza atacağı açık bir biçimde görülüyor. AKP, adeta kaos, gerilim ve çatışmadan medet umuyor. Şimdilik ''kontrollü'' bir biçimde yükseltilen gerilim, seçimi erteletmeye dönük girişimlerin öncüsü bile olabilir.
Türk medyası, AKP'nin iktidardan düşme korkusunun nelere yol açabileceğini yazmaktan çekinse bile; dünya medyası kirli planları ayrıntılarıyla aktarıyor.
Dünyanın sayılı gazetelerinde yer alan haberlere göre, AKP genel seçim öncesi Suriye'ye saldırmayı ve ''kontrollü bir savaş çıkarmayı'' dahi planlıyor.
Bilirsiniz; savaş ortamları belirsizlikliklere sahne olur ve geniş kitleler, propaganda yöntemleriyle iktidarların yanında tutulur. AKP'nin bu kartı oynamak ve seçmene ''sahte bir zafer'' hediye etmek istediği görülüyor.
Keza; bu sırada gözlerden kaçan ve üzerinde fazla durulmayan bir gelişme ise ''iç siyaset''e dönük... 17 - 25 Aralık Yolsuzluk ve Hırsızlık Operasyonu olana dek Fethullahçıların sözcüsü konumundaki Hüseyin Gülerce, Sabah Gazetesi'ne ilginç şeyler anlatıyor.
Gülerce, eski ortaklarının "siyasi cinayet işleyebileceği''ni söylüyor.
Belli ki; Ankara'nın karanlık dehlizlerinde yeni ve kirli planlar devreye sokulmuş... Gülerce, AKP'ye hizmet edeceği belli olan bu siyasi cinayetleri eski ortaklarının üstüne yıkma ve kamuoyunu hazırlama görevini başarıyla yürütüyor. Zira; AKP'ye sadece ''dış'' değil, ''iç düşman'' da gerekiyor... İşlenmesi muhtemel bir siyasi cinayeti Fethullahçıların üstüne yıkacak olan AKP, böylece geniş bir seçmen kitlesini yanında tutmayı planlıyor. Bu planın birkaç amacı var kuşkusuz: Toplumun ''güvenlik kaygısı''nı derinleştirmek ve "AKP zayıfladıkça kaos yaşanıyor, AKP'ye destek vermek gerekiyor'' duygusunu güçlendirmek... Böylece, AKP'den kopma eğilimindeki seçmeni yeniden AKP'ye bağlamak...
Yapılan tüm araştırmalar, AKP'nin artık tek başına iktidar olamayacağını gösterdikçe, iktidar partisinin devletin tüm aygıtlarını kullanarak her türlü kirli tezgaha başvurabileceği ortaya çıktı. AKP, iktidarda kalabilmesinin tek yolunun "gerilim ve kaos''tan geçtiğini düşünüyor. Bu yüzden önümüzdeki günlerde, çeşitli provokasyonlara imza atacaklardır. Toplumun, AKP'nin bu kirli oyununu görmesi ve buna göre pozisyon alması gerekiyor. Tabii bu bağlamda görev, en başta siyasetçilere ve aydınlara düşüyor. AKP'nin iktidarda kalabilmek için neleri yaptığı ve yapabileceğini bıkmadan usanmadan anlatmak gerekiyor.
AKP, kaos ve gerilim yaratarak, başta CHP olmak üzere, muhalefet partilerinin seçim bildirgelerinin kamuoyuna ulaşmasını da engellemek ve ''Yaşanacak bir Türkiye'' özleminin gerçeğe dönüşmesinin önüne geçmek istiyor.
Bu oyunu bozmak ve halkımıza ''Yaşanacak Bir Türkiye''nin hayal olmadığını anlatmak zorundayız...
Barış Yarkadaş
KAYNAK
__________________
TEARS AND SOUVENIRS
|
|
|