|
Diğer Köşe Yazıları Ülkemiz Yazarlarının Ulusal Basında Yazdıkları Köşe Yazıları ve Bizlerin Yorumları |
|
Seçenekler |
24.09.2015, 07:05 | #1 |
Çevrimdışı
|
Utanın! | Soner Yalçın
Ne diyordu şairimiz Bedri Rahmi Eyüpoğlu… “bir ilimiz var adı Rize durup dururken bir bardak çay sundu bize Rize’de çayı kim yetiştirdi Rize’de Missisipi’ye karışan çayları öğretirler bize Rize’de çayı kim buldu Rize’de kimdi o sessiz sedasız kumral kumral demlenen mübarek adam adını öğretmediler bize işte o güzel adamdan bre şahin aman bi tane daha…” Adı, Ali Rıza Erten (1887-1964)… İstanbul Halkalı Yüksek Ziraat Okulu’ndan mezun oldu. Fransa’da İhtisas yaptı. Ziraat okullarında öğretmenlik yöneticilik yaptı. Ziraat Genel Müdürlüğü görevinde bulundu. Milletvekilliği ve bakanlık yaptı. Yıl, 1921. 1917 Bolşevik Devrimi’yle birlikte Batum sınırı kapatılmıştı ve bu durum Rize ve çevresinde işsizliği artırmıştı. Bölgede eşkıya ve isyanlar insanları bıktırmıştı. Batum’da narenciye ve çay yetiştirildiğini görmüş Ali Rıza (Erten) Bey, Yeni Ziraat dergisindeki makalesinde Rize’de çay ve narenciye yetiştirmeyi önerdi. Bölgenin ekonomik refahı için adımlar atmak isteyen genç Ankara Hükümeti, Ali Rıza Bey’in “Şimali Şarki Anadolu ve Kafkasya’da Tetkikatı Ziraiye” adlı Batum raporunu gündeme aldı, Rize’ye bir heyet gönderdi. Heyetin başında Ziraat Genel Müdürü Zihni (Derin) Bey vardı. Yıl, 1923 idi… Gizlice getirilen tohumlar Adı, Zihni Derin (1880-1965)… Selanik ve Halkalı Ziraat Mektebi’ni bitirdi. Bursa’da öğretmenlik yaparken milli mücadeleye katılmak için Ankara’ya geldi. İlk Tarım Genel Müdürü oldu. Çay ve narenciye fidanlığı kurmak üzere Rize’ye gönderilen Zihni Bey, hazineye ait Garal Tepesi’ndeki 15 dekarlık arazide çalışmalarına başladı. Sonuçlar iyiydi; bölgenin iklim ve bölge yapısı çay yetiştirmeye uygundu. İlk çay tohumları Batum’dan bizzat Zihni Bey tarafından, -sınırda geçişi engellenmesin düşüncesiyle- bir baston içerisinde getirildi. Fidanlar halka dağıtıldı. Ne yazık ki bu ilk girişim -halkın bilgisizliği nedeniyle- yeterli ilgi görmedi. Zihni Derin, bu konu ile ilgili yasa teklifi hazırladı. Tasarı, -o dönemin Rize milletvekillerinin desteğiyle- 6 Şubat 1924’te kanunlaştı. Ardından Çay Araştırma Enstitüsü kuruldu ve Zihni Bey bu enstitünün başına getirildi. Türkiye’de çay yetiştirme tekniği ve buna ait bilgilerin yetersiz olduğu düşünülerek Hindistan’da çalışmış “Dr.Mann” ile “Mr.Allen” adında iki İngiliz uzman Rize’ye davet edildi. İki yıl Rize’de kalan İngiliz uzmanlar yeterli gelişme göstermediler ve gönderildiler. 10 yıl umutsuzluk dönemi başladı. Umutların kaybolmasında bu iki İngiliz’in rolü neydi acaba? Sonuçta, istenilen üretim gerçekleşemedi. Ama… Cumhuriyet pes etmedi… Ama… Şiirdeki “bre şahin” Atatürk pes etmedi… Yıl, 1935. Rize’ye gelen ve Zihni Bey’in diktiği çay bitkilerini gören Başbakan İnönü olumlu kanaate vardı. Ankara Ziraat Fakültesi’nden bir teknik heyeti Rize’ye gönderdi. Not: Yazının devamını okumak için, aşağıdaki linki tıklayınız. Sözcü |
Bu Sayfayı Paylaşabilirsiniz |
Etiketler |
soner, utanın, yalçın |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
|
|
Önemli Uyarı | |
www.forumgercek.com binlerce kişinin paylaşım ve yorum yaptığı bir forum sitesidir. Kullanıcıların paylaşımları ve yorumları onaydan geçmeden hemen yayınlanmaktadır. Paylaşım ve yorumlardan doğabilecek bütün sorumluluk kullanıcıya aittir. Forumumuzda T.C. yasalarına aykırı ve telif hakkı içeren bir paylaşımın yapıldığına rastladıysanız, lütfen bizi bu konuda bilgilendiriniz. Bildiriniz incelenerek, 48 saat içerisinde gereken yapılacaktır. Bildirinizi BURADAN yapabilirsiniz. |