Forum Gerçek

AnasayfaForumları Okundu Kabul Et Bugünkü Mesajlar
Geri git   Forum Gerçek > Türkiye ve Dünyadan Haberler > Ülkemiz ve Dünya Gündemi > Diğer Köşe Yazıları

Diğer Köşe Yazıları Ülkemiz Yazarlarının Ulusal Basında Yazdıkları Köşe Yazıları ve Bizlerin Yorumları


Yeni Konu aç  Cevapla
 
Seçenekler
Eski 19.11.2015, 08:56   #1
Çevrimdışı
Mediter
Uzman Üye

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Toplumsal İnfilak Tehlikesi / Hakan Gülseven

Askerler Silvan’dan çekilirken tüm bir halk sokağa çıkmış, orada yaşanan zorbalığa öfkeyle tepki gösteriyordu.
Yine halktan birileri, ellerinde uzun namlulu silahlar, yüzlerinde ise endişe taşıyan gencecik askerlere zarar verilmemesi için onlara refakat ediyordu.
Vahim bir manzaraydı.
Yabancı bir coğrafyada, bir işgal ordusu manzarası...

Askeri birlikler takviyeydi aslında. Orada ‘esas iş’i duvarlara imzasını da atan profesyonel katiller yapmıştı.
Kendilerine ‘Esedullah Timi’ diyorlar, Allah’ın Arslanları Timi...
Sivil halka karşı savaşan bir çeşit kontrgerilla...
Duvarlara başka şeyler de yazmışlar:
“Türksen övün, değilsen itaat et!..”
Devletin, ortak sınırlar içinde yaşayan vatandaşlarına gidiş biçimi budur. Mermilerle delik deşik edilmiş duvarlara “Devlet geldi!”
yazıları bu gidiş biçiminin ilanıdır.
H H H
Bu devlet, Nusaybin’de, beş çocuk annesi Selamet Yeşilmen’i zırhlı araçtan sıktığı beş mermiyle öldürmüştür. Yanındaki çocuklarından biri gözünden, biri kolundan mermi yemiştir.
Selamet Yeşilmen’in, çocuklarının hesabını soramıyorsak eğer, bu vebal hepimizindir.
Bu devletin öldürdüğü Kürt kadın ve çocuklarının isimlerini yan yana yazsak, gazeteninsayfaları utançtan kararır.
Sadece AKP iktidarı altında 241 çocuk devlet tarafından öldürülmüştür.
İşlenen suça ses çıkarmayan herkes, suç ortağıdır...
Benim annemi ve kardeşlerimi vursalar ve kimse bunun hesabını vermese, ben dağa çıkarım.
Adalet yoksa, dağ haktır.
“Ferman padişahın dağlar bizimdir” diyen Dadaloğlu o hakkı anlatır...
Dağa keyiften çıkılmaz. Dağa çıkanın acısı ve isyanı vardır.
***
Ne yazık ki Türkiye’de yaşayan toplum, en az üç parçaya keskin bir biçimde bölündü.
Bu parçalardan biri Kürtler,
biri Batı’da yaşayan, laik, demokratik duyarlılıkları olan kesimlerdir.
Aleviler her iki kesim arasında geçişsel bir dağılıma uğradı.
Üçüncü topluluk, gericiliğin örgütlediği bir cehaletin nesnesi haline gelmişvaziyette. Bu topluluğun bağrına cihadçılar
yerleşiyor.
Türkiye’nin doğusunda, ezici bir çoğunlukla HDP’ye oy veren, bu anlamda bir 'iradebeyanı'nda bulunan Kürt nüfus, demokratik bir
rejim içinde kendini yönetmek istiyor.
Devlet bu iradeye kurşun sıkıyor. Kadınlar ve çocuklar dahil olmak üzere sivil nüfusu öldürüyor. Kürtler’le toplumun geri kalanı arasındaki uçurum derinleşiyor...
***
Kürtler sadece belli bir coğrafyada yaşıyor olsalardı, sorun belki daha kolay çözülürdü.
Kürtler’in ayrılma hakkını tartışırdık. Halbuki binlerce köy yakıldığından beri, tüm büyük kentlerde büyük bir Kürt nüfus birikti. Bu nüfusu insanca bir yaşam ve iş imkanları karşılamadı.
Yoksulluk, lümpenlik, kırın kente taşınması, kültürel farklılık...

Büyük kentlerde Kürtler’le Türkler arasına nefret tohumları ekildi...
Dünyanın belki de hiçbir büyük kenti bizimİstanbul kadar şiddet yüklü değil.
İnsanlar karşıdankarşıya geçerken birbirine sürtünse şimşek çakıyor...
Anlayacağınız, bırakın özerkliği falan, Kürtlerbağımsız bir devlet kursa bile ‘Kürt sorunu’ çözülmüyor.
***
Başına inanılmaz bir şuursuzluk çöreklenenbu ülkenin infilak etmemesi için hiçbir sebep yok.
Kimlikler üzerinden bu denli kutuplaşan bir toplum uzun süre idare edemez, patlar.
Hayatımızın cehenneme dönmemesi için, bu ülkenin demokratik adımlar atması gerekiyor.
Yeni ve demokratik bir toplumsal kurguya ihtiyacımız var.
Oysa iktidardaki şuursuzluk bunun ayırdına varacak zihni kapasiteye sahip değil.
Hüseyin Avni Coş seviyesindeki valilere, Melih Gökçek seviyesindeki başkent idarecilerine sahip olan bir devlet yapılanmasının en basit toplumsal sorunları çözmesi
bile imkansızdır.

***
İktidar böyledir de muhalefet matah mıdır?
Değildir.
Kendimizden başlayayım, sosyalist sol sorunludur; toplumsal bir zemine, işçi sınıfı zeminine dayanmıyoruz.
Bu bizi ‘kültürel solcu’yapıyor.
Kendinden menkul bir solculuk. Aslında buna sosyalistlik bile denmez. Bu radikal bir biçimde değişmezse, Türkiye sosyalist solu
matematiksel olarak ihmal edilebilir bir vaka
olmaya doğru hızla ilerleyecektir.
Daha ziyade Batı’da toplanmış demokratik muhalefette de, Kürt hareketinde de ciddi sorunlarvar.
Bir sonraki yazıda bunları tartışmaya çalışacağım...


Hakan Gülseven
YURT GAZETESİ
__________________
  Alıntı ile Cevapla
4 Üyemiz Mediter'in Mesajına Teşekkür Etti.
Eski 19.11.2015, 22:06   #2
Çevrimdışı
Gülümsün
Yönetici

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Cevap: Toplumsal İnfilak Tehlikesi / Hakan Gülseven

Paylaşıma teşekkürler.
__________________
  Alıntı ile Cevapla
Gülümsün'in Mesajına Teşekkür Etti
Cevapla

Bu Sayfayı Paylaşabilirsiniz

Etiketler
gülseven, hakan, infilak, tehlikesi, toplumsal


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı

Hızlı Erişim


WEZ Format +3. Şuan Saat: 11:27.


Powered by vBulletin® Version 3.8.8
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
Önemli Uyarı
www.forumgercek.com binlerce kişinin paylaşım ve yorum yaptığı bir forum sitesidir. Kullanıcıların paylaşımları ve yorumları onaydan geçmeden hemen yayınlanmaktadır. Paylaşım ve yorumlardan doğabilecek bütün sorumluluk kullanıcıya aittir. Forumumuzda T.C. yasalarına aykırı ve telif hakkı içeren bir paylaşımın yapıldığına rastladıysanız, lütfen bizi bu konuda bilgilendiriniz. Bildiriniz incelenerek, 48 saat içerisinde gereken yapılacaktır. Bildirinizi BURADAN yapabilirsiniz.