Dikkat ederseniz Türkiye’nin gündemi, başkanlık sistemine doğru kayıyor. Sancıların artması doğumun yaklaştığını gösteriyor.

Peki, başkanlık sistemi geldiğinde Türkiye nasıl yönetilecek? Ekonomi nasıl idare edilecek? Bilen var mı? Yok! O zaman neyi tartışıyoruz? Taslaklar havada uçuşuyor. Herkes bir şeyler sallıyor. Türkiye için “başkanlık sitemi gereklidir” diyene sorun bakalım “bu başkanlık sisteminde ne olacak?” diye, anlatamaz! Yok ki ortada bir şey… Bilen yok!

TİPSİZ BAŞKAN

Amerika’yı örnek göstersek, o değil… Fransa’ya bakın desek, o hiç değil… Nitekim Cumhurbaşkanı Erdoğan’a sordular, “Hitler” i örnek gösterdi!

Başkanlık sistemlerinde başkan kanun yapamaz. Bir ara “Türk Tipi Başkanlık Sistemi” diye öne sürülen taslaktaki başkan yapabiliyor. Başkan aynı zamanda kanun koyucu! Dünyada ona başkan değil kral ya da diktatör deniliyor.
Başkanlık sistemlerinde kuvvetler kesin bir biçimde ayrılıyor ve bu demokrasinin teminatı oluyor. Bizde kuvvetler ayrılığı yürütmeye engel diyerek itiraz ediliyor, başkanlık sistemi isteniyor!

UFAK BİR TEST

AKP’nin önerisinin “üniter” yapı içinde başkanlık modeli olduğu dile getiriliyor. Sokaktan geçen ilk 10 kişiye ya da tanıdıklarınıza sorsanıza bakalım “üniter” yapı ne demekmiş? Hadi ben söyleyeyim, “kendi bünyesinde farklı kanunların geçerli olduğu farklı yönetim bölgeleri yok” demek… Aslında iyi bir şey… Önce bunları anlat, öğret…
Bunu dahi bilmeyen halka “başkanlık sistemi” referandumu yaptırmak özetle “Erdoğan ülkeyi tek başına yönetsin mi, yönetmesin mi?” diye sormaktan başka bir şey değil… Ya sonrası? Erdoğan’dan sonrası yok mu?


Yazının devamını okumak için tıklayınız.

--- Sözcü ---