Forum Gerçek

AnasayfaForumları Okundu Kabul Et Bugünkü Mesajlar
Geri git   Forum Gerçek > Türkiye ve Dünyadan Haberler > Ülkemiz ve Dünya Gündemi > Diğer Köşe Yazıları

Diğer Köşe Yazıları Ülkemiz Yazarlarının Ulusal Basında Yazdıkları Köşe Yazıları ve Bizlerin Yorumları


Yeni Konu aç  Cevapla
 
Seçenekler
Eski 05.11.2016, 09:08   #1
Çevrimdışı
Basakca
Müdavim

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Başkanlık İçin Kaos Planı(mı?!)

Sanki bir yerlerde birileri düğmeye bastı ve ülkede bırakın fırtınayı kasırga esmeye başladı!..

Biz aslında bu tür filmleri daha önce de görmüş, şerbetlenmiştik; aklıma hemen 2007 yılı geldi… İktidar cenahından Fehmi Koru yazmıştı da oradan öğrenmiştik; o yılın 5 Kasım günü Washington'da, Beyaz Saray'daki ünlü Oval Ofis'te zamanın ABD Başkanı George W. Bush ile yine zamanın Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı Tayyip Erdoğan baş başa oturmuş ve detayları gözden geçirdikten sonra yurtseverleri zindanlara dolduracak, Türk Ordusu'nun belini kıracak, rejimin defterini dürmenin yolunu açacak Ergenekon sürecinin başlatılması için düğmeye basmışlardı!..

Aradan yıllar geçti, devran değişti… tabii “beli kırılacak düşman” tasviri de o ölçüde başkalaşım geçirdi.. Taa en başından “aynı yolda yürüdükleri”, istediği her şeyi verdikleri, tüm kumpaslarda rol paylaştıkları cemaat ile, yıllar yılı “Çözüm” adını verdikleri süreçte “saldım çayıra Mevlam kayıra” düsturundan hareketle yol açtıkları, köylere kadar silah depoları kurmasına izin verdikleri terör örgütü artık en kanlı düşman pozisyonuna terfi etmişlerdi!..
Tabii, planladıkları tüm uygulamaları hayata geçirebilmek için şöyle en kalınından bir “milliyetçilik” zırhı da gerekiyordu; onu da yılların milliyetçi partisinin üzerinden bir çırpıda çekip alıverdiler!.. Ehh, zaten o partinin lideri olan zat da taa en başından bu yana, ihtiyaç duyulan her an koşa koşa “payanda” görevini en tesirli biçimde yerine getirmemiş miydi?..
-O postu verip, koltuğu korumak evlaydı tabii!..

Dehşet senaryosu!

Ancak yapılanların hiçbiri amaçladıkları hedef için yetmiyordu…
Bu güne dek öylesine anayasa ihlalleri gerçekleştirilmiş, o denli çok sayıda “anayasal suç” kavramını adeta ortadan kaldıran eylemlere imza atılmıştı ki, hem istedikleri “rejim ortamını” sağlamak, hem muhalefeti neredeyse “yok hükmüne” getirmek, hem de üzerlerinde biriken “suç ağırlığını” bir çırpıda atmak, yok etmek için bir tek şeye ihtiyaçları vardı:


-Başkanlık!..

Siz buna “otoriter rejim”, “dikta”, “padişahlık yönetimi” gibi bir çok sıfat yakıştırabilirsiniz, ancak özde hiç bir şey değişmiyordu; sonuçta Sudan'da, Singapur'da, kısacası bu tür rejimlerin olduğu her yerde kullanılan sıfat halkın beynine de, diline de yerleşecekti:

-Başkan baba!..

Tarihimize kazınmış o ünlü deyişle söyleyecek olursak “kadayıfın altının kızardığına” kanaat getirdiklerinde düğmeye basıldı… Önce CHP'li yöneticilere, belediye başkanlarına, il başkanlarına karşı silahlı, silahsız saldırılar başladı… Ne oluyoruz demeye kalmadan, hem de Cumhuriyet Bayramı günü demokrasiyi, adaleti, Meclisi iyice dışlayan Kanun Hükmünde Kararnameler ilan edildi…

-Adeta, sıraya konulmuş bir kaos işleyişi yürütülüyordu!..

Zaten can çekişen demokrasinin kafasına biri hazmedilemeden bir diğer “balyoz” indiriliyordu…Tam KHK'ları anti-demokratik içeriği tartışılmaya başlanmıştı ki, Cumhuriyet Gazetesi'ne büyük bir operasyon düzenlendi; yönetici ve yazarları gözaltına alındı… Bu kez basına yapılan ağır yaptırımlar tartışılmaya başlandı… Gazeteye FETÖ soruşturması açan savcının FETÖ sanığı olarak yargılandığı ortaya çıktı bu arada!.. Tam bu garabet eleştirilirken bu kez de, aslında “ne zaman olacak acaba?” diye beklenen HDP operasyonu başlatıldı…

-Adına “kaos” operasyonu da diyebilirsiniz!..

Bu terazi, bu sıkleti çeker mi?..

HDP operasyonu da muadilleri gibi gece yarısı başlatıldı…
Başta partinin iki Eş-Başkanı Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ olmak üzere, tüm öne çıkan isimleri gözaltına alındı, ardından tutuklanma istemiyle mahkemeye sevk edildi. Bu yazı yazılırken İdris Baluken tutuklandı. Büyük olasılıkla diğerlerinin akıbeti de aynı yönde olacak!..


PKK'nın bu duruma yanıtı Diyarbakır'daki Çevik Kuvvet birimine bomba yüklü kamyonla saldırı yapmak oldu. 2 polis ve altı sivil yurttaş bu alçakça saldırıda can verdi… Geçmiş tecrübelerden biliyoruz ki, bu PKK teröristleri için yalnızca bir başlangıç, bu türden saldırılarını yayarak yoğunlaştırabilirler…

Bu hamleyi yapan, HDP'nin başkanları dahil derdest edilmesinin kapısını açan devletin zirvesi herhalde bu olacakları, bundan sonrasında olacakları hesaplamışlardır diye düşünebilirsiniz… Bakın, ABD'nin Adana Konsolosluğu bombalı saldırı ve şiddet eylemleri konusunda yine güçlü bir uyarıda bulundu bile!..

Ancak tarih bize “otoriter yönetimlerin” her ne pahasına olursa olsun iktidarlarını yürütebilmek uğruna her türlü riski göze alabileceğini, en kolay yol olarak ise toplumu kutuplaştırmayı ve ayrımcılığı kullandığını anlatıyor!..
Aynı şey ülkemiz için de geçerli tabii; son bir yıla baktığınızda, giderek yönetme kabiliyetini yitiren, ülkeyi zapturapt altında tutabilmek için, dünyadan soyutlanmayı, yalnız kalmayı bile göze alarak TBMM'yi, Anayasa Mahkemesi'ni, yargıyı dışlayarak KHK'lara sarılan iktidar, bu yolda yürüyebilmek adına daha da sertleşmenin, daha da korkutmanın, daha da büyük baskı ve ezanın gerekliliğine inanıyor!.. Peki, ne elde edeceğini düşünüyor derseniz, 7 Haziran sonrasını, o “milliyetçi şahinlik” oyunu sonucu 1 Kasım seçimlerinde kaybettiği oyları geri aldığı gibi şimdi de aynı oyunun tutmasını bekliyor derim!..


-Adı başlıkta geçiyor zaten: Kaos yoluyla Başkan Baba rejimi!..

Ümit Zileli-Sözcü


__________________
"Ey egosu boyundan büyük insan..
Bir gün ölüp toprak olacaksın. Bir tohum filizlenecek ot olacaksın, bir öküz seni yiyecek ve atık olacaksın.. Yani hep aynı kalacaksın."

  Alıntı ile Cevapla
10 Üyemiz Basakca'in Mesajına Teşekkür Etti.
Eski 05.11.2016, 14:50   #2
Çevrimdışı
alkanaga
Uzman Üye

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Cevap: Başkanlık İçin Kaos Planı(mı?!)

Bahçeli ile AKP yakınlaşması rastlantı mı acaba??? İnanın insan aklıyla dalga geçer gibi uygulamalarla karşılaşıyoruz. Pek çok sıradan kişi;" oh olsun PKK'lıları topluyorlar" tarzı bir söylemde zira PKK ve HDP terörle özdeşleşiyor, verilen şehitlerin intikamını alma bu şekilde açığa çıkıyor. Eğer demokrasi falan derseniz çok farklı cenahlara çekilebilir. Zira ülkemizde Demokrasinin tanımı bile tam oturabilmiş değil.

Tüm bu intikam sarhoşluğunun getireceği oylar ise başkanlık yolunda elbette önemli...
Bu arada Irak ve Suriye'de ise tam bir belirsizlik var. Sınırımıza askerler, zırhlı araçlar gönderiyoruz. ABD Musul'a girmemize karşı hem de Ankara anlaşmasında bu şehir için bir ihtilaf olması durumunda taraf olabileceğimiz belirtilmesine rağmen.... Demek ki Kürt koridoru hedefinden vazgeçmiş değil. Rusya ve Suriye ise sessizliğini koruyor.
İşte böyle bir durumda başkanlık diyoruz...
ABD hariç(Ki ABD emperyalizm en beslenir) başkanlık ile yönetilen pek bir başkan ülke bulamazsınız. Başkanlık ile yönetilen ülkelere bir bakın;

Afganistan

Arjantin

Azerbaycan

Belarus

Bolivya

Brezilya

Dominik Cumhuriyeti

Endonezya

Ermenistan

Ekvator

El Salvador

Filipinler

Guatemala

Güney Kore

Haiti

Honduras

iran

Kazakistan

Kenya

Kıbrıs (Rum kesimi)

Kolombiya

Kosta Rika

Liberya

Mekgiba

Nikaragua

Nijerya

Panama

Paraguay

Peru

Seyşeller

Sierra

Leone

Sri Lanka

Sudan

Surinam

Şili

Tanzanya

Türkmenistan

Uganda

Uruguay

Venezuela

Zambiya

İşte düyadaki medeni diye yutturulmak istenen başkanlık ile yönetilen ülkeler.Ayrıca Başkalığın ülkeyi oligarşik bir düzenle başbaşa bırakma tehlikesi de vardır. Oligarşi,halkı sadece bir zümrenin yönetmesi neticesinde oluşan bir yönetim şeklidir.
Oligarşi ile yönetilen ülkelere baktığımızda Suudi Arabistan ve İran yanıbaşımızda ki örneklerdir...
__________________
Sevmekten asla vazgeçmeyin. Sevgisiz bir hayat amaçsız, anlamsız olur.
Alkanaga
  Alıntı ile Cevapla
8 Üyemiz alkanaga'in Mesajına Teşekkür Etti.
Eski 05.11.2016, 17:47   #3
Çevrimdışı
Redwine
"Her Şey Güzel Oldu"

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Cevap: Başkanlık İçin Kaos Planı(mı?!)

Şuanda yaratılan kaos ortamı Başkanlık için bir plan... Hatta bu plan 15 temmuz gecesi devreye sokuldu...

Adım adım başkanlığa doğru gidiliyor...

Bu işin sonu hiç iyi olmayacak...

Bu adam gözünü kırpmadan Cumhuriyetçilerle yandaşlarını karşı karşıya getirecek içi savaşı patlatabilir...
__________________
  Alıntı ile Cevapla
7 Üyemiz Redwine'in Mesajına Teşekkür Etti.
Eski 05.11.2016, 21:13   #4
Çevrimdışı
nurideniz34
Uzman Üye

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Cevap: Başkanlık İçin Kaos Planı(mı?!)

Tüm hin oğlu hinlik Zürriyetsiz Bahçeliden kaynaklanıyor...
__________________
....................................
  Alıntı ile Cevapla
4 Üyemiz nurideniz34'in Mesajına Teşekkür Etti.
Eski 05.11.2016, 21:22   #5
Çevrimdışı
birbilen
Üye
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Cevap: Başkanlık İçin Kaos Planı(mı?!)

Alıntı:
Orjinal Mesaj Sahibi Redwine Mesajı göster
Şuanda yaratılan kaos ortamı Başkanlık için bir plan... Hatta bu plan 15 temmuz gecesi devreye sokuldu...

Adım adım başkanlığa doğru gidiliyor...

Bu işin sonu hiç iyi olmayacak...

Bu adam gözünü kırpmadan Cumhuriyetçilerle yandaşlarını karşı karşıya getirecek içi savaşı patlatabilir...
Teşekkürler @Redwine, çok yerinde bir gözlem ve saptama yapmışsınız.
Tayyip Erdoğan, gelecekte Cumhuriyetçilerle (Atatürkçülerle) , AKP yandaşları (tek adamlığa dayalı din devleti taraftarları) arasında (AKP faşizmi böyle devam ederse gelecekte) çıkması kaçınılmaz iç savaş için mankurtlaştırılmış milislerini Gezi Olayları’ndan beridir, provake ederek hazırlıyor.
Tayyip Erdoğan, Gezi Olayları esnasında ne demişti: ‘Yüzde 50’yi evinde zor tutuyorum.’’
Oysa o günleri hatırlarsak, Tayyip Erdoğan’ın yandaşlarını , sakin olmaya, olaylara karışmamaya davet eden en küçük bir konuşması olmamıştı.
Yüzde 50’yi evinde zor tutuyorum.’’ Söylemi ‘’Kurdun aklına, kuzuyu düşürmek’’ deyimine çok uygundur.
Yani sokağa dökülmeyen yandaşlarına ‘’Siz ne duruyorsunuz, siz de sokaklara çıkın veya çıkabilirsiniz’’ anlamları taşır.
Oysa aklı başında her kes bilir ki, sivillerin sokağa dökülerek çatışması iç savaşa yol açar.
15 Temmuz darbesi esnasında, yandaş sivillerin sokağa çağrılması, hele hele bu çağrının dinsel anlam taşıması için (dini inancı kuvvetli olan cami cemaatine yapılıyormuşçasına) Camilerden yapılması dinsel bir milis gücü oluşturmanın adımlarıdır.
15 Temmuz Darbe teşebbüsü esnasında ve günümüzde, 15 Temmuz’da kaybettiğimiz şehitlerin ve gazilerin, PKK’nın katlettiği binlerce şehidimizden kat be kat daha fazla yüceltilerek onore edilmesi, (maaş, ev hediyesi ve tazminat gibi ) Her konuda, ‘’Benim için ölmüşse daha müteberdir’’ anlayışı ile şehit ayrımcılığı yapılması,
gelecek bir çatışma da, mankurtlaştırılmış yandaşların, (Kahraman olmak) şehit ve gazi olup şöhreti yakalama hevesiyle en küçük bir fırsatta, Cumhuriyetçilere (Atatürkçüler) veya muhaliflere saldırması kaçınılmazdır.
Bilal erdoğan'ın: ''Mıymıntı nesil olmayacağız!'' sözü de, yandaş milisleri proveke etmeye yönelik söylediği sözler olduğuna inanıyorum.
Gelecekte görülecek ki (Gezi eylemleri benzeri) Cumhuriyetçilerin (Atatürkçü muhalefetin) yapacağı en basit gösteri, bu mankurtlaştırılmış AKP yandaşlarının ve AKP’leşmiş ülkücü sivil milislerin saldırılarına uğrayacaktır.
Böylesi bir durum çok tehlikeli durumlara (iç savaşa) yol açar.


*Mankurt: (Basitçe) Özel yöntemlerle, düşünme yeteneği yok edilerek, kaba gücünden yararlanılan (zombileştirilmiş) köleler.


__________________
  Alıntı ile Cevapla
6 Üyemiz birbilen'in Mesajına Teşekkür Etti.
Eski 05.11.2016, 21:33   #6
Çevrimdışı
alkanaga
Uzman Üye

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Cevap: Başkanlık İçin Kaos Planı(mı?!)

Bugün internet hızı kaplumbağa gibiydi. Oysa 21. yüzyıldayız. İletişimin ve bilişim teknolojilerinin geliştiği ve her mertebede kullanıldığı bir çağ. Ülkemizde ise yasaklanmalar, karartmalar vs..
Şundan 2-3 ay önce demokrasi nöbetleri tutuluyordu ülkede. Binlerce grup meydanlara çıkıp geç saatlere kadar kalmıştı. Acaba demokrasi neydi ki???? Demokrasi çoğunluğun hukuku mudur? Muhaliflere eziyet midir??? Demokrasi nedir???
Demokrasi halkın kendi kendini yönetmesidir deriz hep kabaca, aslında demokrasi azınlıklarında seslerini duyurabilmesi, dinlenebilmesidir... Türkiye de Anayasamıza göre Sosyal bir hukuk devletidir... Öylede kalmalıdır....
__________________
Sevmekten asla vazgeçmeyin. Sevgisiz bir hayat amaçsız, anlamsız olur.
Alkanaga
  Alıntı ile Cevapla
4 Üyemiz alkanaga'in Mesajına Teşekkür Etti.
Eski 05.11.2016, 21:45   #7
Çevrimdışı
KaRaaNKa
Üye
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Cevap: Başkanlık İçin Kaos Planı(mı?!)

İçinde bulunduğumuz coğrafyada büyük toprak ve nüfusa sahip devlet, emperyalist gücün işine gelmiyor.
İstediği zaman müdahale edebileceği küçük ve zayıf devletçikler oluşturuyor.

Bunun adına da büyük ortadoğu projesi adını veriyorlar, elbette bizim ülkemizde bu projeye dahil...

Bu projede sıra son hamlede, içinde bulunduğumuz coğrafyanın en güçlü devleti konumundayken, yıllar süren ve henüz bir çoğumuzun anlayamadığı kusursuz plan aşama aşama bölünme seviyesine getirildi.

Müdahale ederek engelleme dönemini geçtik, artık sadece izleyeceğiz ve nasıl bu hale düşürüldüğümüzü yine de anlayamayacağız.

Ülkemin geleceği karanlık...

Ülkeyi bölmek için küresel emperyal güçlerin hizmetinde çalışanlara karşı direnen son domino taşı da devrilirken, bölünerek yok olacak ülkenin ruhuna fatiha okumaktan başka birşey gelmeyecek elimizden.

Olur da bu günleri torunlarına anlatma şansına sahip olacak arkadaşlar.
-Bizi çok kötü kandırmışlar... Allah affetsin, sloganından daha etkili bir ifade geliştirmelidirler.


............


bu yorumu içinden geçenleri söyle bölümünde mi paylaşsaydım ki
  Alıntı ile Cevapla
3 Üyemiz KaRaaNKa'in Mesajına Teşekkür Etti.
Eski 05.11.2016, 22:27   #8
Çevrimdışı
KaRaaNKa
Üye
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Cevap: Başkanlık İçin Kaos Planı(mı?!)

Alıntı:
Orjinal Mesaj Sahibi Aristo Mesajı göster
Ve artık bırakın ''aman ülkemiz bölünmesin'' refleksini...

Bu ülke bölünüp, nüfus ve coğrafi açıdan küçülmezse bu gericilik ve bölücülük hepimizi yutacak.
Bölünerek güçlenmek... güzel bir ütopya.

Yıllardır süren ve kara mizah olarak değerlendirdiğin bir durumdur, böyle olmazsa sonumuz kötü bakış açısı.
Bu alıntıdan yola çıkarsak;
küçülmezsek, gericilik hepimizi yutacak...

Zaten yutulduk, mideye ulaşmamıza çeyrek var hala iyimser bir tavırla kurtulma umudumuz var gibi düşünüyoruz.

Peki ülke bölünürse ne olur;
yumurtayı çekiçle bölmeye çalıştığımızda ne olursa... o olacak.
Geride küçük ama birbirine kenetlenmiş nüfusu ile güçlü bir Türkiye, gerçekleşmesi mümkün olamayacak beklentidir.

Bu gece olumsuz bakış açımı aldım yanıma... geleceğe iyimser bir tavırla, umut dolu gözlerle bakamıyorum.
  Alıntı ile Cevapla
2 Üyemiz KaRaaNKa'in Mesajına Teşekkür Etti.
Cevapla

Bu Sayfayı Paylaşabilirsiniz

Etiketler
ä°ã§in, baåŸkanlä±k, başkanlık, kaos, planä±mä±, planımı, İçin


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı

Hızlı Erişim


WEZ Format +3. Şuan Saat: 11:33.


Powered by vBulletin® Version 3.8.8
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
Önemli Uyarı
www.forumgercek.com binlerce kişinin paylaşım ve yorum yaptığı bir forum sitesidir. Kullanıcıların paylaşımları ve yorumları onaydan geçmeden hemen yayınlanmaktadır. Paylaşım ve yorumlardan doğabilecek bütün sorumluluk kullanıcıya aittir. Forumumuzda T.C. yasalarına aykırı ve telif hakkı içeren bir paylaşımın yapıldığına rastladıysanız, lütfen bizi bu konuda bilgilendiriniz. Bildiriniz incelenerek, 48 saat içerisinde gereken yapılacaktır. Bildirinizi BURADAN yapabilirsiniz.