Forum Gerçek

AnasayfaForumları Okundu Kabul Et Bugünkü Mesajlar
Geri git   Forum Gerçek > Türkiye ve Dünyadan Haberler > Ülkemiz ve Dünya Gündemi > Diğer Köşe Yazıları

Diğer Köşe Yazıları Ülkemiz Yazarlarının Ulusal Basında Yazdıkları Köşe Yazıları ve Bizlerin Yorumları


Yeni Konu aç  Cevapla
 
Seçenekler
Eski 14.04.2018, 01:44   #1
Çevrimdışı
Rosebud
Müdavim

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Diyanet İşleri Başkanı da Dahil Hiç Kimse Türkiye’de Böyle Konuşamaz

Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş’a göre Deizm yani “Yaradancı” inanç “sapıklıkmış”. Peki, niye sapık oluyormuş deistler, Erbaş bu soruyu da şöyle yanıtlıyor: “Hiçbir şeye karışmayan tanrı anlayışıdır deizm. Bizim milletimizin hiçbir ferdi böyle sapık, böyle batıl bir anlayışa asla prim vermez. Ve milletimize, gençlerimize kimse iftira atmasın. Benim bu tanımımdan sonra hiçbir gencimizin ve insanımızın sapık ve batıl felsefi bir düşüncenin peşinden gidecek kadar buna itibar edeceğini zannetmiyorum.” [i]

Erbaş’ın açıklamalarına birazdan değineceğiz. Lakin öncelikle şunu belirtmekte fayda var. Erbaş, “Deistler savaş yanlısıdır, insanların katline fetva verir, kendileri gibi düşünmeyenleri ölümle cezalandırır” diyemiyor. “Deizmde kadın hakları ayaklar altındadır, emek düşmanıdır deizm, insanlara köleliği ve sefaleti reva görür” diyemiyor Erbaş. “Deistler halkı deist duygularla istismar edip çıkar ve iktidar peşinde koşarlar diyemiyor Erbaş. Ya ne diyor? Dünyaya müdahale etmeyen bir Tanrı anlayışı sapıklıkmış? Öyle mi? O zaman siz bir fetva yayınlayın biz de binlerce “sapık deisti” darağaçlarında sallandıralım olmaz mı? Zira “sapıkları asmayalım da besleyelim mi”!?

DİYANET İŞLERİ BAŞKANI DA DAHİL HİÇ KİMSE TÜRKİYE’DE BÖYLE KONUŞAMAZ

Bakınız değil Diyanet İşleri Başkanı Türkiye’de hiç kimse insanların inançları hakkında böyle konuşamaz. Nitekim bu hem anayasanın hem de yasaların ilgili maddelerine göre suçtur. Örneğin Anayasanın ikinci maddesine göre Türkiye laik, sosyal bir hukuk devletidir. Dolayısıyla bu madde uyarınca devletin din ve inançlar karşısındaki mesafesi eşit olmalıdır. Öyle kalkıp da inançlardan birini sapıklık olarak tanımlayamazsınız. Tanımlarsanız eğer yine bu maddenin “hukuk” ilkesi gereği yargılanmanız gerekir. Eğer bu ülkede bazı insanlar daha eşit değilse olması gereken budur. Örneğin Anayasanın 24.maddesi şöyle der: “Kimse, ibadete, dinî âyin ve törenlere katılmaya, dinî inanç ve kanaatlerini açıklamaya zorlanamaz; dinî inanç ve kanaatlerinden dolayı kınanamaz ve suçlanamaz.” Yine Türk Ceza kanunun ilgili maddelerine göre insanlar inançlar üzerinden ayrıştırılmayacağı gibi inançlara hakaret de edilemez. Ceza kanunun 216.maddesi ise halkı, bir kesim lehine kin ve nefrete sürükleyen kimselerin bir yıldan üç yıla kadar cezalandırılmasını öngörmektedir. Deizm inancını “sapıklık” olarak nitelendirdiğinizde, mensup olduğunuz inanç grubu herhalde deizme sempatiyle bakmayacaktır. İfade ettiğimiz üzere bu açık bir suçtur. Hele hele Diyanet İşleri Başkanlığı gibi bir makamda bulunan yani ülkenin “resmi dinini” tanımlayan kimsenin sarf edeceği sözler değildir bunlar. Eğer o öyle konuşursa, diğer bağnaz/tekfirci örgüt ve yapılara da yalnızca ölüm fetvası yayınlamak kalır.!

EBU TALİP İSMİ NEDEN ÇOK ÖNEMLİ

Bu arada hatırlatmak gerekir ki ülkenin inanç yelpazesi hiçte öyle sanıldığı gibi yekpare bir durum arz etmez. Şöyle ki 2017 yılında yapılan bir araştırmaya göre, “Kur'an-ı Kerim ve diğer kitapların vahiyle geldiğine inanıyor musunuz?” sorusuna %14’lük bir kesim olumsuz cevap verir. Yine %10’da kararsızdır, yanıt vermek istemez. Anlaşılacağı üzere net bir biçimde “Kur’an ilahi bir kitaptır diyenlerin” oranı ise %76’dır.[ii] Yine bu araştırmaya göre Allah’ın varlığına inananların oranı %86 düzeyinde çıkmıştır.[iii] Diyeceğimiz ülkede kayda değer oranda inanç çeşitliliği mevcuttur. Ali Erbaş bunları bilmiyorsa eğer danışmalarından öğrenebilir. Dahası Erbaş şunu da unutmasın ki, Diyanet, “sapıklardan” da toplanan vergilerle faaliyetlerini sürdürmekte yine o “sapıklardan” toplanan vergilerle Erbaş’ın maaşı ödenmekte. “Madem inançları farklı olan insanlardan bu kadar nefret ediyorsunuz o halde bu durumu nasıl içinize sindiriyorsunuz, böyle irşad böyle din çalışması mı olur” demekte bizim hakkımız olsa gerek.

Deizm bahsinde ayrıca şunu ifade etmemizde yarar var: İnsanların dini bir inanca bağlılık duyup duymaması onun kişiliği ve karakteri ile ilgili bir durum değildir. Haysiyetin ölçütü din aidiyeti değildir, hiçte olmamıştır. İnsanın karakteri bizatihi eylemi ile ilgilidir ve onun pratiği üzerinden tanımlanır. Bu anlamda Ebu Talib örneğinin çarpıcı olduğunu düşünüyorum. Bilindiği üzere Ebu Talib İslam Peygamberinin amcası ve dördüncü halife Ali’nin de babasıdır. Şii inancını bir tarafa bırakırsak egemen İslam yazını Ebu Talib’in İslam dinini ve dolayısıyla Hz.Muhammed’in peygamberliğini kabul etmediğini yazar. Öte yandan İslam Peygamberinin en büyük koruyucularından biri de Ebu Talib’tir. Yaşadığı süre boyunca Muhammed Peygamberi, Mekkelilere karşı korumuş ve kollamıştır. Buna karşılık İslam Peygamberi onu hiçbir zaman kötülükle ve benzeri bir sıfatla anmamıştır. Dahası bunu yapması için maddi bir olguda söz konusu değildir. Dolayısıyla inanç konusunda çıkan ayrışmalar bugünün sorunu değildir. Peygamberin sağlığında bile bu sorunlar vuku bulmuştur. Hal bu iken bugün kalkıp “deizmi” sapıklık olarak nitelendirmek olacak şey değildir.

İSLAM PEYGAMBERİNE ATFEDİLEN BİR SÖZ İLE NOKTALAMAK İSTİYORUZ

Yine aynı dönemde yani Peygamberin yaşadığı yüzyılda dinlere inanmayıp Tanrı’ya inanan insanlar vardı. Üstelik bu insanlardan bazıları tolum nezdinde de oldukça muteberdi. Örneğin bu isimlerden biri olan Saide oğlu Kus bir hutbesinde şöyle demiştir: “Ulu Tanrı kendisine ibadet edilecek biricik Tanrı’dır. Doğmamış ve doğurmamıştır. O yaratıklaır yarattı ve yolladı. Yarın gene ona dönülecektir.”[iv] Peygamber olmadan önce Kus’un bir hutbesini de dinleyen Hz.Muhammed onunla ilgili şöyle konuşmuştur: “Allah Kus’u yarlığasın; O, ayrı bir ümmet olarak haşrolanacaktır”[v] Yine Ebu’l Salt oğlu Ümeyye Tanrı’ya inanmasına rağmen İslam Peygamberine inanmamış ve bu inancını da her yerde dile getirmiştir. Buna karşın Muhammed Peygamber onun için şöyle konuşmuştur “Ümeyye’nin şiir mü’min, kalbi kafirdir”[vi] Örnekleri çoğaltmak mümkün lakin maksadın hasıl olduğunu düşünüyoruz. Bunun dışında bahsi geçen dönemde yaşanan inanç tartışmaları ile ilgili ayrıca “Kabile Gücünden Din Önderliğine Yükselişin Öyküsü Emeviler” kitabımıza da bakılabilir.

İnançlar sosyolojik, bilimsel ve tarihi yönleriyle ele alınıp elbette tartışmalara dahil edilebilir. Bu anlamda deizm başta olmak üzere her din ve inançta eleştiriden azade değildir. Fakat insanların kimliklerini inançları ile tanımlar, karakterlerini inançları üzerinden hedef alırsanız burada ne inanca yönelik itirazın anlamı kalır ne de sizin söyleminizin bir değeri. Diyanet İşleri Başkanı’nın ifade ettiğimiz bu anlayıştan uzak kalması kabul edilecek bir durum değildir. Bilakis toplum olarak şahsından beklenen, farklı inanç ve din mesuplarını birbirlerine düşmanlıktan ırak tutacak bir dil ve söylem birlikteliği olmalıdır. Aksi halde herkes hasmı kabul ettiği inanca/dine karşı düşmanca bir tavır alacak ve ona göre bir tutum takınacaktır.

Nihai olarak yazımızı İslam Peygamberine atfedilen bir söz ile noktalamak istiyoruz. Buna göre İslam Peygamberinin defaatle “Kim ‘lâ ilâhe illallah’ derse Cennete girer!” (Allah’tan başka ilah yoktur) dediği ifade edilmektedir.[vii] Üstelik bu rivayet muteber kabul edilen pek çok kitapta yer almaktadır. Pek tabi olarak dinin bütünselliği vb sebeplerle bu hadis farklı şekillerde yorumlanıp tevil edilebilir. Lakin bu durum rivayetin ne dediğini ortadan kaldırmamaktadır. Buna göre cennete girmek için Müslüman olmak gerekmemektedir. Bunu biz değil bizatihi Hz.Muhammed’in söylediği ileri sürülmektedir. Konu deizm olunca bu rivayeti aktarmamak olmazdı sanırım. Öyle değil mi?

Aydın Tonga

Odatv.com
__________________

TEARS AND SOUVENIRS

  Alıntı ile Cevapla
3 Üyemiz Rosebud'in Mesajına Teşekkür Etti.
Eski 14.04.2018, 16:07   #2
Çevrimdışı
Kel ali
Gerçek Üye

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Cevap: Diyanet İşleri Başkanı da Dahil Hiç Kimse Türkiye’de Böyle Konuşamaz



Gençler deizme kayıyor.

Konya İl Milli Eğitim Müdürlüğü’nün ‘gençler deizme kayıyor’ yönündeki tespiti çerçevesinde, Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, “Bizim milletimizin hiçbir ferdi böyle sapık, batıl bir anlayışa asla prim vermez. Milletimize, gençlerimize kimse iftira atmasın. Benim bu tanımımdan sonra hiçbir gencimizin ve insanımızın sapık ve batıl felsefi bir düşüncenin peşinden gidecek kadar buna itibar edeceğini zannetmiyorum.” dedi.

**

Tüm vatandaşların vergileriyle belli bir dinin, hatta belli bir mezhebin temsilciliğini yapan kurumun başındaki kişi olarak, Diyanet İşleri Başkanının açıklaması Türkiye Cumhuriyeti, anayasanın ikinci maddesinde açıkça yazılan laiklik ilkesine de aykırıdır.

Yine anayasanın ve tabi olduğumuz İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin ilgili maddelerinde açıkça yazdığı şekliyle, herkes düşünce, vicdan, din özgürlüğüne ve aynı zamanda din veya inanç değiştirme özgürlüğüne sahiptir.

Vatandaşlarını dini ve felsefi görüşleri nedeniyle hakarete varan boyutlardaki beyanatlarla dışlamaya, hor görmeye ve yok etmeye çalışmak hiçbir yöneticinin haddi değildir.

**

‘Halkı kin ve düşmanlığa tahrik veya aşağılama’ suçunun tanımlandığı TCK/216’da şu ifadeler yer alıyor:

(1) Halkın sosyal sınıf, ırk, din, mezhep veya bölge bakımından farklı özelliklere sahip bir kesimini, diğer bir kesimi aleyhine kin ve düşmanlığa alenen tahrik eden kimse, bu nedenle kamu güvenliği açısından açık ve yakın bir tehlikenin ortaya çıkması halinde, bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.

(2) Halkın bir kesimini, sosyal sınıf, ırk, din, mezhep, cinsiyet veya bölge farklılığına dayanarak alenen aşağılayan kişi, altı aydan bir yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.

(3) Halkın bir kesiminin benimsediği dini değerleri alenen aşağılayan kişi, fiilin kamu barışını bozmaya elverişli olması halinde, altı aydan bir yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.

**

Hükümet kendi dini düşünce ve hayat tarzını empoze etmek için’ imam hatipleri toplumsal gereksinimlerin kat be kat üstünde yaygınlaştırdı. Son günlerde tekrar alevlenen konu da göstermektedir ki akan suyun önüne ne kadar aşılmaz setler de kursanız, su akacağı yönü dünyanın her coğrafyasında buluyor. Kendini mütedeyyin olarak tanımlayan çevre içerisinden yıllardır duyduğumuz fakat son aylarda daha da gür çıkan ‘deizme kayış’ söylemleri, anlaşılıyor ki ülke yönetimindekileri fazlasıyla endişelendiriyor.
  Alıntı ile Cevapla
2 Üyemiz Kel ali'in Mesajına Teşekkür Etti.
Eski 15.04.2018, 00:56   #3
Çevrimdışı
Rosebud
Müdavim

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Cevap: Diyanet İşleri Başkanı da Dahil Hiç Kimse Türkiye’de Böyle Konuşamaz

Şaka maka inanılır gibi değil; insanların neye nasıl inanacaklarına hükmetmek.
Yahu siz kimsiniz!!! Bu cüreti, hakkı, yetkiyi nereden, kimden alıyorsunuz!!!
Bunun Hitler'in ari ırkından farkı nedir!!!
Düşündükçe sinirlerim tepeme çıkıyor, resmen insanlık suçu işleyenler bir de yetmiyormuş gibi herkesi sapıklıkla suçluyorlar...
Nan sizlerden alâ sapık var mı kendi halkına savaş açan!!!
__________________

TEARS AND SOUVENIRS

  Alıntı ile Cevapla
2 Üyemiz Rosebud'in Mesajına Teşekkür Etti.
Cevapla

Bu Sayfayı Paylaşabilirsiniz

Etiketler
başkanı, böyle, dahil, diyanet, kimse, konuşamaz, türkiye’de, İşleri


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 
Seçenekler

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı

Hızlı Erişim


WEZ Format +3. Şuan Saat: 08:35.


Powered by vBulletin® Version 3.8.8
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
Önemli Uyarı
www.forumgercek.com binlerce kişinin paylaşım ve yorum yaptığı bir forum sitesidir. Kullanıcıların paylaşımları ve yorumları onaydan geçmeden hemen yayınlanmaktadır. Paylaşım ve yorumlardan doğabilecek bütün sorumluluk kullanıcıya aittir. Forumumuzda T.C. yasalarına aykırı ve telif hakkı içeren bir paylaşımın yapıldığına rastladıysanız, lütfen bizi bu konuda bilgilendiriniz. Bildiriniz incelenerek, 48 saat içerisinde gereken yapılacaktır. Bildirinizi BURADAN yapabilirsiniz.