CHP’nin Hesap İşleri

Konumuz Kılıçdaroğ*lu…
Önce sizi 2011 yılı*na götüreyim:
12 Haziran'da yapıla*cak seçim öncesinde ne oldu?
FETÖ, MHP'ye saldı*rıya geçti! Üst düzey parti yöneticisi ve milletvekili adayı 10 MHP'li “seks kase*ti” ile hedef alındı.
24 Nisan'da “Farklı Ülkücülük” adlı FETÖ blog sitesinden, MHP'lilerin cin*sel içerikli görüntüleri yayınlanmaya başladı. Keza…
8 Mayıs ve 21 Mayıs'ta görüntü ya*yınlamayı sürdürdü. Bu kasetler seçim gündemi oldu.
Hedef belliydi:
22 Temmuz 2007 seçiminde yüzde 14.2 oy alan MHP'yi baraj altında bırak*maktı! TBMM'de -tıpkı 2002'deki seçim*de olduğu gibi- iki parti AKP ve CHP'nin olması isteniyordu.
MHP'den kaçan oyların nereye gide*ceği belliydi; AKP. Böylece TBMM'de AKP, Anayasa'yı değiştirecek milletvekili çoğunluğa ulaşacaktı!
FETÖ oyununa karşı CHP seçmeni ne yaptı? Hatırlayınız:
Kalemi kağıdı eline aldı; siyasi mü*hendislik yaptı. Baraj altında kalacağını hesapladığı MHP'ye oy verme çağrısında bulundu. “Ecevit'in bile koalisyon kurduğu Bahçeli'ye CHP'liler oy verilmelidir” fet*vası yayıldı!
Sonuçta… Bazı CHP'li seçmenler MHP'ye oy verdi.
MHP, yüzde 13.1 oyla 53 milletvekili çıkarıp meclise girdi!
FETÖ kumpasını CHP'li seçmen bozdu!
Bu uzun girişi neden yaptım?
İnsanlar çok çabuk unutuyor.
Devam edelim…

ALKIŞLARA NE OLDU

Şimdi sizi 2015 yılına götüreyim:
7 Haziran seçimi öncesi ne oldu?
CHP'li kimi seçmen yine aldı eline kalemi kağıdı; siyasi hesap yaptı:
“HDP barajı aşıp meclise girerse, AKP tek başına iktidar olamaz!”
HDP, kimi CHP'li seç*menin oylarıyla barajı aştı; yüzde 13.1 oyla 80 milletvekili çıkardı.
Gelelim son 24 Hazi*ran 2018 seçime…
Kimi CHP'li seçmen yine aldı eline kalemi kağıdı; başladı yine siyaset mühen*disliğiyle hesap yapmaya:
-“HDP'nin barajı aşması şart!”
-“Cumhurbaşkanlığı seçiminde İnce'ye, meclis seçiminde İYİ Parti'ye oy verilmelidir.” Vs.
Bu arada…
Seçim öncesi yıldızı parlayan lider Kılıçda*roğlu idi:
-Öyle ya, CHP oyları*nın azalmasını göze alarak Millet İttifakı kurdu.
-Öyle ya, koltuğunu tehlikeye atma pahasına İn*ce'yi cumhurbaşkanı adayı gösterdi.
Ne alkış aldı Kılıçda*roğlu ne alkış!
Ya şimdi…
-2011 genel seçimin*de MHP'ye oy veren…
-2015 genel seçimin*de HDP'ye oy veren…
-2018 genel seçimin*de HDP ve İYİ Parti'ye oy veren…
CHP'li seçmen diyor ki:
“Kılıçdaroğlu partinin oylarını artıramıyor gitsin artık!”
Şaka mı bu?
Meselem:
-“Kılıçdaroğlu gitme*sin” değil…
-“Kılıçdaroğlu gitsin” de değil…
Meselem:
Son yıllarda politikaya sirayet eden siyaseti salt rakamlar üzerinde ana*liz edenanlayış!
Şöyle…

BENİM OĞLUM

Seçmen başarıyı sadece hesap yaparak yakalamaya çalışıyor:
-“HDP barajı aşarsa AKP tek başına iktidar olamaz!”
İlk bakışta doğru gibi gözüküyor. Fakat:
Sizin HDP'ye açık destek vermenizden hoşnutsuz geniş kesimlerin MHP ve AKP'ye destek vereceğini düşündünüz mü?
Yani… Politik başarı sadece siyaset mühendisli*ğiyle olmaz/olamaz. Siya*set, -insanı ve mücadeleyi dışlayan- kaba hesaplara/rakamlara indirgenemez.
Örneğin… Seçmen profilini yakından bilmek gerekir. (Bu, “Beyaz Türklerin” sosyal medyada “bedava keki” küçümsemesi, alay etmesiyle olmaz!)
Eğer…
CHP birinden/birilerinden kurtulacaksa, -siyaseti salt kültürel çatışma olarak bilen- Beyaz Türkler'den kurtulması gerekir! CHP, 1970'ler ayarına dönmelidir. Bakı*nız:
1970'lerde solun, her seçim öncesi tartışması, CHP'ye oy verilip verilme*mesi üzerineydi! Tartışmalar “daha fazla milletvekili” gibi siyaset mühendisliği üzerin*den yapılmazdı; teorikti!
İnsanı rakama indirme anlayışı 1980'lerde -tüm de*ğerler sistemini yıkan- ne*oliberal anlayışın dayatmasıy*la başladı. Politika özünden çıkarıldı; rakamlara boğuldu! Anket şirketleri vs. partileri yönetmeye başladı!
Bugün…
Kimse çıkıp, Kılıçdaroğlu ile CHP'nin hangi politik zemine savrulduğunu tartış*mıyor. “Sağdan oy devşirme” pragmatizminin yanıtını aramıyor! Aritmetik hesap tutmayınca kavga çıkıyor!
-Kılıçdaroğlu yüzde 22 oy aldı. Başarısız.
-İnce yüzde 30 oy aldı. Ba*şarılı.
Kafalarda, “Türkiye'de değişim ve dönüşüm hangi politikalarla nasıl gerçekleşe*cek” sorusu yok. Kişi/vitrin üzerinden siyaset yapma kolaycılığı partileri esir aldı…
-Gönder bir genel başkan yüzünü…
-Getir yeni bir genel başkan yüzünü…
Benim oğlum bina okur, döner döner yine okur!
-Politik çizgi imiş…
-Örgütlenme imiş…
-Mücadele imiş…
Koy ver gitsin! Yükle başarısızlığın sorumluluğu*nu -aynı senin gibi sürekli siyaset mühendisliği yapan- genel başkanına rahatla!
Çuvaldızını kendine batırma; “Atatürk'ün partisi CHP'yi neden sahipsiz bırak*tık” deme!
Nazım Hikmet'in dediği gibi:
“kabahat senin, -demeğe de dilim varmı*yor ama- kabahatin çoğu senin, canım kardeşim.”
Hesaptan kafanı kaldırıp bir türlü görmediğin şu:
Yanlış siyaset doğru ya*pılamaz ki, başarı gelsin!

__________________

Soner Yalçın bu uyarıları seçim öncesi yapsaydı, fikir bakımından benden farklı olduğunu düşünebilirdim şu an. Seçim sonuçlarını gördükten sonra ben de biliyorum artık. Yenilene akıl veren çok olur.

__________________

bence tamamen iyi partının düşük oy alması ile alakalı son seçimlerde kayıp'ın sebebi

__________________

Valla iyi ki az oy aldı. Çok oy alsaydı, CHP baraj altında kalacaktı.

__________________

Soner Yalçın

Alıntı:

Sizin HDP'ye açık destek vermenizden hoşnutsuz geniş kesimlerin MHP ve AKP'ye destek vereceğini düşündünüz mü?

demiş.

Yapma yahu, yapma. Mhp küçük bir ihtimal olabilir ama akp asla. Bir de geniş kesimler demiş... Araştırmacı bir yazar bunu dememeli, güvenirliği sorgulanır.