Forum Gerçek

AnasayfaForumları Okundu Kabul Et Bugünkü Mesajlar
Geri git   Forum Gerçek > Türkiye ve Dünyadan Haberler > Ülkemiz ve Dünya Gündemi > Diğer Köşe Yazıları

Diğer Köşe Yazıları Ülkemiz Yazarlarının Ulusal Basında Yazdıkları Köşe Yazıları ve Bizlerin Yorumları


Yeni Konu aç  Cevapla
 
Seçenekler
Eski 04.12.2018, 16:24   #1
Çevrimiçi
Canan
Çiçekci kız

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Ergenekon Artık Psikiyatrinin Alanı | Soner Yalçın

Ergenekon Artık Psikiyatrinin Alanı


Ergenekon Davası bitti…
Kafamdaki soru yanıtını bulamadı!
Sorum şu:
O zorlu karanlık günlerde…
CHP'liler Ergenekon soruşturmasının kumpas olduğunu çabucak anladı.
Kimi MHP'liler de davanın hukuk dışı olduğunu hemen kavradı.
Peki…
AKP'nin çoğunluğu, dönek liboş takımının hepsi ve HDP çevresi, FETÖ'nün Ergenekon kumpasına nasıl acelece kandı?
Soruşturma ve davaya ilişkin kuşku duymadılar! FETÖ'nün “kullanışlı maşası” oldular. Niye?
Öyle ya…
“Delil” diye sunulanlar aslında kara komedi idi. Örneğin…
-Savaş muhabiri Vedat Yenerer'in antikacıdan aldığı 1873 yapımı “Verdi” marka antika tüfek “uzun namlulu suikast silahı” diye delillere konuldu…
-Avukat Ertaç Giray'ın 1939 yapımı dede yadigârı tabancası kayıtlara 1993 yapımı olarak geçti. Bu silahla ilgili Giray'a savcılar 102, hakimler 122 soru sordu!
-Ruhsatlı tabancalar delil dosyasına el çabukluğuyla “ruhsatsız” diye kaydedildi. Patlayıcısı boşaltılıp, fünyesi alınmış kalemlikler “el bombası” sayıldı…
Ergenekon eli kanlı “terör örgütü” idi ve silah-eylem şarttı!
Aranan her evde “suikast krokisi” bulundu! Kiminde “Yargıtay Krokisi”, kiminde “İzmir NATO Karargâhı Krokisi” ele geçirildi! Güya buralara eylem yapılacaktı! Danıştay'a yapılmıştı işte! Herkes Erdoğan'ı öldürme peşindeydi!
Doğu ********'in “PKK kurucusu” olduğunu yazacak kadar pespaye idi iddianame; 1970'lerde PKK-Aydınlık çatışmalarından bile haberdar değildi…
İyi de…
Bu tür savsak delillere herkes nasıl kandı? İddianamelere “harika” diye nasıl methiye dizdi?
Tüm bunların bir açıklaması olmalı…


YUH ARTIK


“Özel Yetkili Gazetecileri” kastetmiyorum…
Şeytana nasıl uyacağını planlayan kurnaz siyasetçileri kastetmiyorum…
Sade vatandaşlar iğrenç kumpasa kolayca nasıl kandı?
Ölüm döşeğindeki Prof. Türkan Saylan'a yapılanlar bile, bu insanları nasıl kendine getiremedi?
-Bunlar, “40 yıl kontrgerillayı- Gladio'yu araştırıp üç cilt kitap yazan gazeteci Ferit İlsever, derin yapının elemanı nasıl olabilir?” diye sormadı.
-“Afet İnan'ın Medeni Bilgiler kitabı suç aleti nasıl sayılır?” diye sormadı.
-“Atatürk'ün kaleme aldığı Nutuk suç delili nasıl sayılır?” diye sormadı.
-“Ben Yurtsever Bir Subayım” diye başlayan imzasız ihbar mektuplarından hiç şüphe duymadı.
-“Cani planlar” diye manşetler atılan ıslak imzasız fotokopilerden hiç şüphe duymadı.
“Ana Delil” denen 51 No'lu DVD ve 6 No'lu CD'nin sonraki günlerde “emniyet emanetinde” kırılıvermesinden hiç şüphe duymadı.
-Ergenekon soruşturmasının başlamasına sebep gösterilen Ümraniye'de toplam kaç bomba bulunduğu hiçbir zaman belli olmadı. “El bombaları” hemen imha edildi! “Neden?” diyen çıkmadı! “Bulundu” denen “C-4 patlayıcısı” ise kayıptı!
-Ankara Zir Vadisi ile Poyrazköy'deki kazılarda “ele geçirilen bombaların” aynı olduğuyla kimse ilgilenmedi.
Nerelere inanmadılar ki:
Demek… Cumhuriyet Gazetesi'ni Cumhuriyetçiler bombalamıştı?
Demek… Tüm katiller “Ulusalcı” idi; “Kızıl Elma” cinayetleriydi bunlar!
Demek… Mustafa Balbay 1 dakika 15 saniyede bilgisayarında koca dosya açıp günlükleriyle doldurup kapatacak kadar hızlıydı!
Turgut Özal'a mezardan çıkarıp otopsi yaptılar!
-Tuncay Güney'ler Osman Yıldırım'lar “kahraman” ilan edildi. Zekeriya Öz ise “heykeli dikilecek savcı” idi!
Bu “kör inancı” bugün sorgulamak gerekmiyor mu?


GERÇEKLİKTEN KAÇIŞ


Carl Sagan sözüdür:
“Olağanüstü bir iddianın olağanüstü kanıta ihtiyacı vardır.”
Ergenekon'da tek kanıt yoktu. Peki…
Bu derece aptallığa toplumun çoğunluğu nasıl kandı?
Demem şu:
Ergenekon salt hukuki ya da siyasi boyutuyla ele alınmamalı! Gerçekler tüm çıplaklığıyla ortada iken halkın önemli bölümünün, haksızlığa nasıl ortak olduğu psikolojik açıdan da incelenmeli…
Arien Mack ile Irvin Rock, 1992'de yaptıkları çalışmaya “istem dışı körlük” adını verdi.
Dediler ki:
-“İnsanlar; görmek istemediklerini, beklemediklerini, ya da açıklayamayacaklarını görmüyor! Beyin bunu kendiliğinden kesiyor, kör nokta gibi…” (Bu sebeple tarihçiler anılara pek güvenmez, yanıltıcı bulur!)
Ergenekon konusunda önyargılı olanlar hakikatlere gözünü kapattı, gerçekleri görmek istemedi! Hele… Kendinden emin olma hastalığı, şüpheyi büsbütün ortadan kaldırdı! Çünkü:
Kendinden emin olmak-hiç şüphe duymamak- yanlış olduğunuz ihtimalinden kaçma halidir… Korkaklıktır.
Bin kanıt sunsak da AKP'den liboşlara hastalıklı “ben bilirim” tavrını sarsamadık o dönem. Beyin sıra dışı olana karşı zihni körleştiriyor! Gerçekler can yakarken insanın kendini kandırması ise onu rahatlatıyor!
Böylece kişi, tutarsızlığını yok edecek bilgi ve durumlardan kaçıyor ve var olmayanı “görmeye” devam ediyor! Ergenekon kumpasında yaşandığı gibi…
Ve bugün bazıları…
Ergenekon konusunda “haklıyız” tavrını sürdürüyor ki, bu artık hukukun ve siyasetin değil, psikiyatrinin alanına giriyor!




__________________
  Alıntı ile Cevapla
2 Üyemiz Canan'in Mesajına Teşekkür Etti.
Eski 04.12.2018, 18:59   #2
Çevrimdışı
Rosebud
Müdavim

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Cevap: Ergenekon Artık Psikiyatrinin Alanı | Soner Yalçın

Alıntı:
AKP'nin çoğunluğu, dönek liboş takımının hepsi ve HDP çevresi, FETÖ'nün Ergenekon kumpasına nasıl acelece kandı?
Soruşturma ve davaya ilişkin kuşku duymadılar! FETÖ'nün “kullanışlı maşası” oldular. Niye?
Evet Soner Yalçın çok güzel bir yorum yapmış, içinde bulundukları durum psikiatrinin konusuna giriyor fakat bu işin bir yönü diğer yönü ise şu:
İnsanlar ancak kendi idealleri ile kandırılabilirler, bunu bildiğim için kendi idealimde bir şeyler duyduğumda acaba araya sandviç misali bir şeyler koyulmuş mu diye ince eleyip sık dokuyorum...
Demem o ki kanmak için önce aynı fikirde olmanız gerek, o nedenle burada önemli olan kanmak değil aynı fikirde olmak, tıpkı Erdoğan ile Fethullah'ın aynı fikirde olduğu gibi, dolayısıyla kanmış olmak sadece bir ayrıntı ama esası belirleyen aynı fikirde olunması ki kanmaktan, kandırılmaktan çok daha önce gelir Türkiye'nin bekaası açısından.
Misal, diyelim ki birisi beni hırsızlık yapmam konusunda ikna etti(kandırdı)
ben hakimin karşısına çıktığımda bu adam beni kandırdı diye kendimi savunduğumda hakimin bana soracağı soru şu: Sen hırsızlığın suç olduğunu bilmiyor musun? Dolayısıyla soru şu: Kandıran mı suçludur kanan mı?
Yoksa ikisi de mi?
__________________

TEARS AND SOUVENIRS

  Alıntı ile Cevapla
Cevapla

Bu Sayfayı Paylaşabilirsiniz

Etiketler
alanı, artık, ergenekon, psikiyatrinin, soner, yalçın


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı

Hızlı Erişim


WEZ Format +3. Şuan Saat: 15:52.


Powered by vBulletin® Version 3.8.8
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
Önemli Uyarı
www.forumgercek.com binlerce kişinin paylaşım ve yorum yaptığı bir forum sitesidir. Kullanıcıların paylaşımları ve yorumları onaydan geçmeden hemen yayınlanmaktadır. Paylaşım ve yorumlardan doğabilecek bütün sorumluluk kullanıcıya aittir. Forumumuzda T.C. yasalarına aykırı ve telif hakkı içeren bir paylaşımın yapıldığına rastladıysanız, lütfen bizi bu konuda bilgilendiriniz. Bildiriniz incelenerek, 48 saat içerisinde gereken yapılacaktır. Bildirinizi BURADAN yapabilirsiniz.