|
Diğer Köşe Yazıları Ülkemiz Yazarlarının Ulusal Basında Yazdıkları Köşe Yazıları ve Bizlerin Yorumları |
|
Seçenekler |
07.04.2020, 13:00 | #1 |
Çevrimdışı
|
Bu anlatılan bizim hikâyemiz
Aziz Nesin . Büyük hiciv ustasını Türkiye’nin önde gelen yazar ve sanatçılarının seçtiği öyküler ve anılarıyla hatırlayalım. Siyaset Meydanı’nda önemli bir siyasetçi hararetle konuşuyor. Karşısında oturan Aziz Nesin’e bakarak “Ne büyük bir millettir ki kendisine aptal diyen sayın yazarı multimilyarder etmiştir” diyor. Nesin cevabı yapıştırıyor: “O zaman bu da aptallığını gösteriyor. Bundan büyük işaret olmaz”. Yalınkılıç mizahıyla hesapsız kitapsız bir şekilde bizi bize anlatan hiciv ustası Aziz Nesin 99 yaşında. Yazdığı kitaplar boyunu aşsa da onu çekemeyenler “Zaten boyu kısaydı” diyordu. Hayatı boyunca yargılandı, mahkûm oldu, sürgüne yollandı. Ama Türkiye onu çok sevdi. Ünlü yazarlarımız ve sanatçılar Aziz Nesin’in en sevdikleri öyküsünü seçti, anılarını anlattı. Ahmet Ümit’in seçimi: Mu Ni? Bu anlatılan bizim hikâyemiz Gözünüzün önünde bir adamın çıldırdığını gördünüz mü?? Ben gördüm. Ev sahiplerinin çocuğunu getirdiler. Dört beş yaşında topaç gibi bir oğlan. Gözleri fıldır fıldır. Çocuk söyleyişiyle, “Bu ne??”yi “Mu ni??” diye soruyordu. – Mu ni?? diye sordu. Fikri Bey, – Kayık, dedi. Çocuk bir daha, – Mu ni?? diye sordu. Fikri Bey yine, – Kayık, dedi, bak kayık, ne cici kayık... Çocuklar bu yaşta hep böyledir, dedi, durmadan sorarlar. Hiç bıkmadan, usanmadan, onların sorduklarına cevap vereceksiniz. Çocuk, “Mu ni” diye sordu. – Saat... – Mu ni?? – O mu, o burun. – Mu ni?? – Burun. Bu-run... Bu-run... Anladın mı? – Mu ni?? – Burun be oğlum, burun be yavrum... – Mu ni?? – Burun yahu. Burun işte. Basbayağı burun. – Mu? – Burun, burun, burun, burun... Fikri Beyin sinirden çene kasları titremeye başlamıştı. “Aaaa, yeter artık... Burun be...” Birden yine toparlandı?. Yumuşak, tatlı bir sesle, “Burun..”. dedi. – Mu ni?? Ne olduysa, işte o zaman oldu. Fikri Bey, birden odanın ortasında, “Mu ni, mu ni, mu ni...” diye söylenerek dolaşmaya başladı. Çocuk kıkır kıkır gülüyor... “Mu ni??” Fikri Bey patlar gibi, – Ananın örekesi?! Anladın mı şimdi?? diye bağırdı. Sonra kendisi çocuğa sordu?: – Mu ni?? O zamana kadar “mu ni?”den başka bişey söylemeyen çocuk, “Ananın örekesi...” dedi. Salonda bir soğukluk esti. (Gözüne Gözlük kitabından) ** Telaşlı bir günde, Avrupa’nın Akdeniz limanlarından gelen bir yolcu gemimizde külliyetli miktarda kaçak eşya bulunduğu ihbar edildi. Bizi başmüdür çağırıp, “Yolcular arasında bulunan Betül Hanıma, resmî arabanın kendisini beklemekte olduğunu haber verin?!” dedi. Az sonra da gemi rıhtıma yanaştı. Allah bağışlasın, böyle bir kadın cihana kırk yılda bir gelir, hani resmî arabanın rıhtımda beklediği kadar var. Yaz ortasında kürk, kadına başka bir özellik veriyor ve kadının Avrupa seferinden döndüğü derhal anlaşılıyor. Arabaya binince gümrük vergisi ödememek için, o yaz sıcağında üst üste giydiği iki kürkü çıkarıp, valizlerini, bavullarını arabanın içine, şoför mahalline ve bagaja yerleştirdikten sonra, “Kalan eşyalarımı gümrükte iyi muhafaza edin, ben sonra adam göndertir, aldırtırım” dedi. Ondan sonra Avrupa seferinden dönen biçok vapur yolcuları arasında sık sık Betül Hanımı görürdüm. Ama sonradan her nasıl olmuşsa, siyasi himayeden mahrum kalmış. Yine böyle bir Avrupa seferinden dönüyordu. Üstünü başını, bavullarını iyice aramamız özel olarak emredilmişti. Betül Hanım önce itiraz edecek oldu, durumun ciddiyetini anlayınca pek şaşırdı. – Allah Allah... Hükümet mi değişti, nedir?? Ne oluyor böyle?? – Durum değişti, o kadar, arayacağız... dedim. Betül Hanımın koynundan, söylemesi ayıp, daha başka yerlerinden, bir kuyumcu dükkânını dolduracak kadar, mücevherat çıktı. Gizli bölgelerinden mücevherat çıktıkça Betül Hanım da hayretler içinde kalıyor, – Çok şaştım, diyordu, bunların hiçbiri benim değil... Allah Allah, acaba hangi ahlaksız alçak bunları benim haberim olmadan orama burama tıkıştırmış?? ** Müjdat Gezen’in en sevdiği öykü: Du Bakali N’olecak Bu anlatılan bizim hikâyemiz Hani hükümetimiz darda kalıp dünya cenneti Boğaziçi’nin en güzel tepelerini petrol zengini Araplara satıyordu ya... İşte o sıra bir Arap zengini çıktı ortaya, şeyh mi, prens mi öyle bişey... Adı da Ebul-Fatık El-Mışkî. Boğaziçi’nin seyrine doyum olmaz tepelerinden birini satın almış. Bir de Türk kızıyla evlenme sevdasına düşmüş... Ebul-Fatık’ın ayılıp bayılarak beğendiği kız, bizim hanımın uzak bir akrabasının kızı... On yedi yaşında, Kuran kursunda yetişmiş, akça pakça, yandan çarklı kalçalar... Saflığına gelince, aptaldan bir parmak yukarda saf... Kızın, kendinden altı yaş küçük bir oğlan kardeşi var, kızın tersine cin mi cin... O, Fatık Amca diyemediğinden Fıtık Amca demeye başladı. Fıtık Amca aşağı, Fıtık Amca yukarı... Fıtık Amca, karısını eve hapseden koca izlenimi vermek istemiyor çevresine. Karısına güvenen bir koca görünümünde... Genç kadın sinemaya gidip gidemeyeceğini soruyor. Fıtık Amca, ‘Hazreti Ömer’in Adaleti’ adlı yerli filmi uygun bulup karısına o filmi görebileceğini söylüyor. Necmiye... Genç kadının adı. Gidiyor sinemaya... Fıtık Amcanın içi pır pır... Ertesi akşam erkenden eve dönüyor. Çok şükür Necmiye evde. – Nacmiyaa?? – Efendim. – Ne yaptın ben yokken?? Necmiye yana yakıla anlatmaya girişiyor. – Ah, sorma... – Ne oldu Nacmiya?? – Öyle bişey geldi ki başıma, şaştım şaştım kaldım. – Ne geldi başına?? Necmiye saf saf anlatıyor?! – Senin söylediğin sinemaya gitmek üzere çarşaflandım. – Şok güzel. – Çıktım sokağa. – Avet?? – Yolda giderken bir herif sokuldu yanıma... – Bir harif? – Evet... Ben gidiyorum, o da yanımda gidiyor. Dur bakalım, ne olacak diye merak ettim. Fıtık Amca çok bozulur ama, karısına belli etmemeye çalışarak o da çok şaşmış görünür?! – Allah Allah... Ban da şok merak ettim. Du bakali n’olecak?? – Ben sinemaya girdim, adam da girmez mi?? – Ve minelgaraip... Du bakali n’olecak?? Sonra?? – Sonra ‘Hazreti Ömer’in Adaleti’ bitti. Lambalar yandı. Ben kalktım, o da kalkmaz mı?? – O harif da?? – Evet... – Velacaip ve minelgaraip... Du bakali n’olecak?? – Çıktım sinemadan, o da çıktı. – Aman Nacmiya, vallahi şok marak ettim. Du bakali n’olecak?? – Bizim apartmanın kapısından girdim, herif de girdi. Dur bakalım, n’olacak diye merak içindeyim. Fıtık Amca ter içinde... – Sonra?? – Çantamdan anahtarı çıkarıp bizim dairenin kapısını açtım, girdim içeri, o da girmez mi?? – Harif da yallah içeri... – Evet... – Du bakali n’olecak... Aman anlat şabuk Nacmiya... – Eve gelince yatak odasına girip elbet soyundum. O da soyunmaz mı?? – Ne diyorsun Nacmiya... Du bakali n’olecak?? – Soyununca yatağa girdim. Olur şey değil, o da benimle yatağa girmez mi?? Fıtık Amca kızgın demirle dağlanmış gibi haykırır?: – Ayvaaah?! Du bakali n’olecak?? – Ben de yatakta ne olacak diye merak ediyorum. – Aman Nacmiya, vallahi meraktan şatlayacak ban... Söyle şabuk, ne oldu Nacmiya?? – Hiç canım... Bişey değilmiş, ben de boşu boşuna merak etmişim. Boncuk boncuk ter döküyordu Fıtık Amca. – Yok yahu... Peki, ne oldu Nacmiya?? Ne yaptı?? – Aynen senin her gece yaptığını... Beyninden vurulmuşa dönen Fıtık Amca ne yapsın şimdi?? Karısı o denli saf ki, başına kötü bişey geldiğinden bile haberi yok ki... Erkekliğe toz kondurmamak, yiğitliğe krem sürmemek için Fıtık Amca şöyle der?: – Amaaan Nacmiyaa, ban da mühim bişey zannettim. Du bakali n’olecak, du bakali n’olecak diye boşuna merak etmişim. Velakin hiç mühim değil. (Nah Kalkınırız kitabından) https://www.hurriyet.com.tr/kelebek/...yemiz-27811423 |
4 Üyemiz Ben kimim'in Mesajına Teşekkür Etti. |
07.04.2020, 13:38 | #2 |
Çevrimdışı
|
Cevap: Bu anlatılan bizim hikâyemiz
Amaan Nacmiya...! Benim yaptığımı yaptıysa heç mühim değil. Benim yapamadığımı yaptı diye ödüm patladı. ))
|
2 Üyemiz Livan'in Mesajına Teşekkür Etti. |
13.02.2022, 21:15 | #3 |
Çevrimdışı
|
Cevap: Bu anlatılan bizim hikâyemiz
Mafya devleti
Suç örgütlerinin devletlerin içine sızma, politikacıları avuçlarının içine alma ve devleti kendisine hizmet eden bir aygıta dönüştürme konusunda oldukça mahir olduklarını da kabul etmek gerekiyor. 70’lerde ve daha öncesinde organize suç örgütlerinin ülkemizde siyasiler ve devletle ilişkisine dair bir takım bilgi kırıntıları olmakla birlikte 24 Ocak kararlarıyla birlikte küresel sermaye ile entegre olmasından sonra ciddi bir boyut kazandığını, daha önce bar fedailiği düzeyinde iş yapan mafyanın, paylaşılacak pastanın büyümesiyle hem iş dünyasına hem de devletin içine ciddi bir biçimde girdiğini görüyoruz. Ekonomik ilişkilerin derinleşmesi, karmaşıklaşması ve büyümesi mafyanın da iş yapma kapasitesini artırmış, devletin içinde ondan nemalanan parazit yapıların küçük cepçikler oluşumunu hızlandırmıştır. Mafya-siyaset ilişkisinde Türkiye’ye özgü olan şey ise galiba siyasilerdeki rahatlık. Siyasiler, suç örgütü liderleriyle yan yana gelmekte, onlarla fotoğraf çektirmekte, düğün ve davetlerde sohbette bir sakınca görmüyorlar. MHP lideri Bahçeli vs. gibi siyasi liderlerin bu suç örgütü liderlerini cezaevinden çıkarma, koruma ve kollama konusunda ortaya koyduğu çabalar da bu konuda Türkiye’de mafya-siyaset ilişkisinin aslında düşündüğümüzden çok daha derin ve karmaşık olmasından kaynaklanıyor belki de. Taraflar arasındaki bu simbiyotik ilişki, gelecekte de mafyayla siyaset arasındaki yakınlığın aynen devam edeceğinin bir kanıtı olarak okunabilir. Dünyanın her yerinde olduğu gibi Türkiye’de de mafya hiçbir zaman devlete karşı olmadığı gibi tersine kendisine devlet içerisinde yer edinmeye çalışırken mümkünse devlet mekanizmaları içinde kendisi için iş yapacak paralel mekanizmalar, yaratmaya çalıştı. Biz buna paralel devlet diyoruz. İslam Özkan https://www.gazeteduvar.com.tr/mafya...makale-1524095 ** AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İYİ Parti Meral Akşener'in İkizdere’de taşocağına karşı köylülerin mücadelesine destek verdiği sırada uğradığı sözlü saldırı hakkında konuştu. Erdoğan, "Rize'deki ders birinci, daha neler olacak neler" ifadelerini kullandı. Du Bakali N’olecak |
Ben kimim'in Mesajına Teşekkür Etti |
Bu Sayfayı Paylaşabilirsiniz |
Etiketler |
anlatılan, bizim, hikâyemiz |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
|
|
Önemli Uyarı | |
www.forumgercek.com binlerce kişinin paylaşım ve yorum yaptığı bir forum sitesidir. Kullanıcıların paylaşımları ve yorumları onaydan geçmeden hemen yayınlanmaktadır. Paylaşım ve yorumlardan doğabilecek bütün sorumluluk kullanıcıya aittir. Forumumuzda T.C. yasalarına aykırı ve telif hakkı içeren bir paylaşımın yapıldığına rastladıysanız, lütfen bizi bu konuda bilgilendiriniz. Bildiriniz incelenerek, 48 saat içerisinde gereken yapılacaktır. Bildirinizi BURADAN yapabilirsiniz. |