Yasama, Yürütme, Yargı Erkekleri! | NurhanYönezer

[@Ekin]

Yasama, Yürütme, Yargı Erkekleri!

NURHAN YÖNEZER
Kafa yorulması gereken asıl sorulardan biri de şudur:
Bir ülke nasıl bu kadar ‘kötü erkekler topluluğu’ haline dönüşür?
Kötü, şiddetle beslenen, arızalı erkekler!
Demek o kadar çoklar!
Bu kadar çok olmasalar, bu kadar çok ‘kadına şiddet’ yaşanır mı?
Ya kadın cinayetleri?
Bu kadar artan oranda kadın cinayeti hangi ülkede var?
Yerli yabancı fark etmiyor…
Eğitimlisi, eğitimsizi fark etmiyor…
Köylüsü, kentlisi fark etmiyor…
Çalışanı, işsizi fark etmiyor…
Kadın olsun yeter!

Bu ülkede yaşayan her hangi bir erkek, tepesi attığında, dövüyor, tecavüz ediyor ve öldürüyor…
Hepsi, çıldırmış olamayacağına göre, bir ‘hak etme, hak edinme’ sorunsalı var demek ki…
Ve devlet seyrediyor!
‘Sadece’ ve ‘her açıdan’
Böyle seyretmese, bunca yıl bu sorun bu ülkenin orta yerinde durmazdı…

Aslında durmuyor, artarak, devam ediyor…
Son yıllarda bir haftaya kaç ‘şiddet’ kaç, ‘cinayet’ düşüyor, hiç düşünüldü mü?
O kadar çok olunca, haberlerin ‘değeri’ bile azalıyor…
Tıpkı kadının değeri gibi…
Kadının değeri bu kadar yerlerde sürünürken, erkeğin değeri yerinde mi duruyor acaba?
Bir cins aşağılanırken, diğer cinsin değerinin yükseldiğine inananların ülkesi mi yoksa burası?
Öyle olmalı!
Üstelik buna inananlar sadece katiller ve tecavüzcüler değil…
Tüm erkekler…

Gücü elinde bulunduran tüm erkekler…
Yasama, yürütme, yargı erkekleri…
Ve ahlak lafazanları!
Bakmayın siz onların, Anayasa yapma, ekonomiye afi(!) katma çalışmalarına, attıkları ‘eşitlik’ nutuklarına…
Kadının yerini ‘yataktan’ çıkarmamak için bugüne kadar ellerinden geleni yapmadılar mı?
En ufak bir rekabette, belden aşağı vurmadılar mı?
Tacizi, ‘beğeni’ diye sunmadılar mı?
Üstelik tüm bunları ‘ahlaki’ nutuklar eşliğinde yapmadılar mı?

Demek ki, sorun çok büyük…
Dolayısıyla nedenleri de çok çeşitli…
Daha doğrusu insana dair her şeyle ilgili…
Ekonomik, sosyolojik, psikolojik ve en önemlisi ahlaki!

O zaman bu ülkedeki tüm erkekler ayağa kalksın…
Bir de çifte standartlı kadın yardımcıları!
Çünkü suçlu; hepsi!

[@aakinaksoy]

Erkek olduğuma hatta insan olduğuma utanıyorum. İğreniyorum.
Hayır hayır bu karanlık sapık zihniyetin ülkemde egemen olmasına
öfkeleniyorum.

Bunları yazarken bile vicdanım allak bullak. Yerin dibine giresim
geliyor.

1-Tecavüz ederken suç üstü yakalanan adam,henüz tecavüz
gerçekleşmediği için yarım kaldı indirimi aldı bu ülkede.

2-Tecavüzü kameraya çeken sapık,eski sevgilisi imiş indirimi aldı.

3-Tecavüzde bağırmıyorsa rıza göstermiş sayılır indirim alanlar var.

4-Üvey kızına tecavüz edip kızın ruh sağlığı bozulmadı raporuyla
indirim alanlar var.

Bunlar henüz belleklerde taptaze. Ve bunun gibi onlarca,yüzlerce
örnek...

Yazıklar olsun.

[@Mustafa Akten]

Atatürk'ün, kadına bakış acısı kadın hakkında söylemleri Atatürk takipcileri tarafından iyi bilinir. Sadece kadına özgü sanılan aslında hem erkek hem kadın için olan 14 Şubat sevgililer günü önümüzdeki günlerde, 8 Mart'da ise dünya kadınlar günü olarak kutlanacaktır. Ama Türkiye' de kadın hakları açısından özellikle son 11 yıldır kadına Feodal dinci erkek tarafından reva görülen ve çizilen fasit daire içindeki yaşam! Bu yaşam alanı aklıma geldiğinde, Atatürk’ün tarif ettiği Türk kadını, bu günkü kendisine uygun görülen yaşam biçimine ve yaşadıklarına layıkmı diyorum.. O kadın ki; İslam; Allah cenneti onun ayakları altında diyerek yüceltmiş, Türkiye'de o kadın ki; 6 milyonu okuma yazma bilmiyor.. O kadın ki, Kuma, Berdel, Berivan.. O kadın ki; Feodal erkeğin yatakta aşiftesi, tarlada ırgatı marabası, evinde hizmetçisi, mutfakta aşçısı, feodal erkeğe 3 çocuktan aşağı olmamak üzere çocuk doğuracak kuluçka makinesi.. O Kadın ki; sokak ortalarında tokatlanan, bıçaklanan, öldürülen, adı olmayan insan! Yaşadığı ülkenin Başbakanı tarafından kadın cinayetleri öyle söylendiği ve abartıldığı gibi değil deyip, kadının maruz kaldıkları hafifsenen olaylar! Onun için ağız tadı ile 8 MART dünya kadınlar gününü kutlayamıyorum ne 14 Şubat sevgililer gününü. Herşeye rağmen kadın günleri Türkiye’de kutlu olsun diyeceğim ama diyemiyorum.

Zaman zaman eğitimden söz eder her konuda eğitim deriz. Eğitimsiz anaların dünyaya getireceği erkek çocuk Türkiye'de adeta feodal düzenin militanı oluyor.

Bu site de yazdığım bir yazıda Japon ve Türk kadınlarını eğitim ve milliyetçilikleri açısından irdelemiştim. İlgi alanına girenlerin o yazıyı okumalarını salık veririm.