Devrin adamı!...

Liderlerin ezeli ve ebedi kaderidir bu… Tarih boyunca her güçlü adamın çevresini çıkarcı, şakşakçı gruplar sarmıştır.

Onları sevdiklerinden değil elbette…

Menfaatleri öyle icap ettiği için liderlerin kulu, kölesi, gölgesi olmuşlardır.

Liderler de insandır ve eleştiriyi değil övgüyü severler. Bundan faydalanan bir kısım insan işlerini iyi yürütür, köşeyi döner. Fakat o güçlü kişi iktidardan düşünce suratına bile bakmazlar!

Dünkü SÖZCÜ’nün manşeti ibret vericiydi… İşadamları ve bürokratlar kolları sıvamışlar, Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi’ni geliştirmek için vakıf kurmuşlar.

Bunların çoğu iş bilir işadamlarıdır.

Başbakan’a şirin görünüp ona yaklaşarak devletle olan işlerini yoluna koyarlar!

İçlerinde bir tanesi vardı ki, eski günler aklımıza geldi ve acı acı gülmeden edemedik. Adam, liderlere yakın olma taktiğiyle Koç’lardan sonra Türkiye’nin neredeyse en zengin adamı olmuştu.

MNG’nin patronu Mehmet Nazif Günal’dan söz ediyoruz.

Doğrusu, başbakanları kafaya almakta üstün beceri sahibi bir işadamımız olduğunu kanıtladı.

Rahmetli Turgut Özal’ın en yakınlarından biriydi. O ölünce Demirel’e yanaştı. Onu sırasıyla diğer başbakanlar Mesut Yılmaz, Tansu Çiller ve Bülent Ecevit izledi. Hepsine pervaneydi. Mesul Yılmaz’a özel uçaklar tahsis etti.

Şimdi Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’a biat etti, çevresinde fır dönmeye başladı.

Ne diyelim? İş bilir bir işadamı, böyle her devrin adamı oluyor!

Helal olsun!

Sözcü-Tokmak

Aynen öyledir Lale arkadaşım,
Rahmetli Menderes ikbal ve haşmette iken gittiği yerler,kurbandan mezbaha'ya dönerdi.
Hatta -ismi lazım değil-bir ilimizde,yalakanın biri öz çocuğunu(!) Menderes'e kurban etmek istemiş de,millet elinden zor almıştı.
Bilmem Sayın Akten hatırlar mı?..
Sonra ne oldu?..Adam ölüm cezasına mahkum olduğunda ve asıldığında,aynı kapı kulları,ıslık çalıp dağa taş'a baktılar.
Ayıp söylemesi,bu makam yalayıcılarını,naçizane,bu kulunuz da gördü.
Adam kişilik sahibi ise,bu tür gelip geçici pohpoh'a kendini kaptırmaz.

*

__________________

Ben şakşakçı insanları kişilik yoksunu olarak görüyorum.

Şahsen birilerine yaranmak için kendimi eğip büküyorsam, kahrolurum, kendime aciz gelirim.

Tek önünde eğileceğim kişi ailemdeki büyüklerimdir.

Bunun dışında benimle aynı şekilde insan sıfatını taşıyan bir kişi, sadece bulunduğu makam ile benden mesleki olarak üstün olabilir ama meziyetleri ve vicdanı ile asla.

"Marifet iltifata tabidir" diye söylenmiş, günümüzde motivasyon karşılığına gelen bir cümle! Elbette insan hem mültefit=iltifatkar hemde ruhu övgülerden beslenen, kendini yapıcı, ve üretici kılan taltiflerden ziyadesiyle hoşlanır. İnsanları motive etmek için alkış dahi bir motivasyon tezahürüdür.

Sanatcılara bakınız! bazen öyle olur ki , hayatlarının idamesi için elzem olan paraya maddiyata hiç bakmazlar onlar için dinleyen ve izleyenlerin çoşkulu alkışı her tür maddiyatın üstünde telakki edilir.

Siyasetçi ile sanatçı farklıdır, sanatçının halk için icra ettiği sanat! Siyasetçinin ise oylarını alarak hizmet ve hizmetçilik aşkı idealist olmaktır. Hizmetçi olarak gelir Kral muamelesi görülmesini isterseniz, kişilik, karekter, irdelemesi yapılır ve bu gün ilkel siyasetçilerin sergiledikleri duruma düşülür.

George Pompido demişki;

Halkına hizmet için siyaset yapan devlet adamıdır,
Halkın kensdisine hizmet etmesini isteyenler ise politikacıdır.

BOP eş başkanı hazreti imam Recep Tayyip Erdoğan vb leri hangi katagöri içindeler?

__________________