2012 Mayıs ayında yabancılara mülk satışında “karşılıklılık ilkesi” kaldırılıp üst sınır 2.5 hektardan 30 hektara çıkarılınca yabancılara taşınmaz satışlarında patlama yaşanmış. 6- 7 ay içinde 90 yıllık Cumhuriyet tarihi boyunca görülmemiş bir ilgi olmuş. Yabancılara 23 milyon 525 bin 758 metrekare taşınmaz satışı yapılmış. Böylece 13 bin 574 yabancı Türkiye’de mülk sahibi olmuş. Satışta en çok toprak sırasıyla Yozgat, Konya, Nevşehir, Kahramanmaraş ve Batman’dan alınmış. (21. 01. 2013, Cumhuriyet, Mahmut Lıcalı’ını haberi)


Son günlerde basında yer alan bazı bakanların değiştirileceği haberi üzerine tıp profesörü olan sağlık bakanı şunları söylemiş; “Görev değişikliğinde bize verilecek göreve bakarız. Aktif bir görev olursa onunla devam ederiz. Değilse ailemizle, çoluk çocuğumuzla ticaret yaparız”

Her iki haber de, iktidarın muhafazakârlıktan anladığının, son heceden ibaret olduğunu, yani işin kâr kısmının esas alındığını gösteriyor. Bu ne bitip tükenmek bilmeyen bir ticari hırstır böyle…


Ankara’da tarihi öneme sahip, yıllardır pek çok oyuna ev sahipliği yapan Akün ve Şinasi sahneleri satışa çıkarılmış. Ülkede bir kültür bakanı olsa konu öncelikle onu ilgilendirirdi, ama yok. O nedenle iş başa düşüyor.


İktidar partisine mensup borçlu belediyeler, kendi sınırları içindeki camileri satmaya başlamışlar. Seçim kampanyalarında dillerinden dini, imanı, ellerinden Kuran’ı düşürmeyen muhafazakâr, mukaddesatçı, maneviyatçı, mümin belediye başkanları cami satarken, dindar halkımız da onları seyrediyor.

Yazının başlığına dönelim. Mektep görmese de medrese görenlerin yoğun olduğu, beşik ulemasının rağbet gördüğü, sohbetlerden duyduklarını aktaran meşveret aydınlarının “kanaat önderi” diye pazarlandığı ülkemizde, artık şaşıramıyoruz maalesef. Çoğunluk, çalışmadan yan gelip yatıyor, başbakanın talimatı doğrultusunda 3 yerine 5 çocuk planları yapıyor, hepsinden önemlisi “bana değmeyen yılan bin yaşasın” sözünü ilke ediniyor.

Ayrıca ne demiş atalarımız?

- Pişmiş aşım, ağrısız başım.
- Gelen ağam, giden paşam.
- Köprüyü geçene kadar, ayıya dayı.

__________________

Ölü toprağı serpilmiş insanlar ülkesinde bu ilanlar'a hazırlıklı olalım
Osmanlı'nın kaderci ve tembel felsefesinin anahtarı olan bu slogan dilden düşmeye:
BU DA GEÇER YAHU!...


*

__________________

bu binanın ihalesinde yetkili arıyorum.Damat Ali deveyükünün adresini veya telefon numarasını bilen varsa bildiriniz.
İhale hikaye de,o devenin hepimiz adına yüzüne tükürmek istiyorum.

__________________
İyi insanlar, o güzel atlara binip gittiler.
Demirin tuncuna, insanın piçine kaldık.
Yaşar KEMAL