“Sağlıkta büyük reform”, “her şey bedava” falan filan!..
Hepsi masal!..
Hastanelerdeki kuyruklar, bakımsızlık, acil servislerin perişanlığı, bir doktora günde 50-60 hastanın düşmesi, eczanede ayrı para, emekli maaşından kesilenler ayrı para…
Bunlar bir yana, Sosyal Güvenlik Kurumu da (SGK) resmen soyuluyor, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik seyrediyor!..
Bunun son örneğini, SÖZCÜ’nün başarılı muhabiri kardeşimiz Nil Soysal’ın göz ameliyatları haberinde görmüştük!..

* * *

Nil Soysal, İstanbul’un uzak semtlerinde minibüslerle toplanan SGK’lı hastalara (!) gereksiz yapılan katarakt ameliyatlarının dehşet verici halini belgeleriyle, fotoğraflarıyla ortaya koymuştu…
Bunun başka bir örneği de bir Anadolu ilinde sergilenmişti…
Son derece hijyenik bir ortamda yapılması gereken bu tür ameliyatlarda enfeksiyon kapma yüzünden çoğu hasta gözünü kaybediyor!..

* * *

“Merdiven altı” diye bir tabir vardır!..
Sağlıksız ortamlarda ilkel usullerle imal edilen salam, sucuk, sosis ve şekerleme, çikolata, lokum gibi gıda maddelerinin, çürük alet edevatın, kalitesiz tekstil mallarının üretildiği yerler için kullanılır!..
SGK ile anlaşmalı göz ameliyatları da Türkiye’de resmen “merdiven altına” inmiş durumda!..
Sağlıksız ortamlarda kampanyalar düzenlenerek, minibüslerle taşınarak yapılan toplu göz ameliyatları “toplu sünnetlere” benzedi!..
Hastalar da “bedava” diye bunlara kanıp hayatını riske attı!..

* * *

Nil Soysal’ın haberinden sonra duruma Sağlık Bakanlığı el koydu…
Ama olayın diğer yönü de var!..
Bu tip ameliyatlara SGK para ödüyor…
Gerekmese de inandırılarak yapılan ameliyatlarla SGK’nın paraları oluk oluk bu “merdiven altı” kliniklere gidiyor…
Sağlık Bakanlığı tıbbi yönden duyarlık gösteriyor, ama SGK soygununu Çalışma Bakanı Faruk sadece seyrediyor!..

* * *

Hastalar çok az bir katkı payı ya da promosyonlarla “bedava katarakt ameliyatı” diye kandırılıyor, SGK’nın paraları hortumlanıyor, böylece iki taraflı skandal sürüp gidiyor!..
Bana da bundan 20 yıl önce “katarakt başlangıcı” teşhisi konulmuştu…
20 yıl sonra başka bir klinikte yine “katarakt başlangıcı” teşhisi konuldu ama bu defa durum farklıydı..
Doktor, “Kataraktın ince tabaka halindeyken alınması daha kolay, kalınlaşınca zorlaşır” diyerek ameliyata yönlendirmeye çalıştı…
Söylediği tıbben doğru olabilirde ama, 20 yılda değişen hiçbir şey olmamıştı ki!..
İtibar etmedim!..

* * *

Sonuçta göz sağlığı ve katarak ameliyatları konusunda Türkiye’de büyük oyunlar dönmeye başladı ve ortaya merdiven altı bir durum çıktı…
Bu yolla SGK soygunu gerçekleşiyor, Çalışma Bakanlığı da resmen uyuyor!..
Bıktık bu İlgi-alakadan!..
Tayyip Bey dün grup toplantısında konuşuyor:
“Balıkesir’de çok büyük ilgi alaka gördük”
Şu “ilgi-alakaya” çok taktım, bunu Tayyip Bey de, TV kanallarının spikerleri de çok sık tekrarlıyor!..
“İlgi” ne, “alaka” ne?..
İkisi de aynı kapıya çıkıyor!..
Aynı anlamdaki sözü birlikte kullanıyorlar!..

* * *

Başka örnekler de var:
“Saygılar, hürmetler”
“Sağlık ve sıhhat dilerim”
“Sevgi ve muhabbetlerimle”
En sık kullanılanlar bunlar…
Siyasetçiler, TV programcıları, TV kanallarında boy gösteren anlı şanlı akademisyenler, yazarlar (!), hatta bazı gazeteciler bu Türkçe (!) ile konuşuyor!..
Tayyip Bey başta olmak üzere hepsinin önce Türkçe öğrenmesi gerekiyor!..

Sözcü

"Ey egosu boyundan büyük insan..
Bir gün ölüp toprak olacaksın. Bir tohum filizlenecek ot olacaksın, bir öküz seni yiyecek ve atık olacaksın.. Yani hep aynı kalacaksın."