Haberin yarattığı deprem!

Başbakan Erdoğan ne derse desin, ‘’İmralı Tutanakları’’nın kamuoyuna açıklanması, son dönemin en başarılı haberlerinden biridir.
Bu nedenle Milliyet refikimizi içtenlikle kutluyoruz ama… Gazetenin patronu Erdoğan Demirören’in haberden hiç memnun olmadığı anlaşılıyor!

Başbakan Erdoğan’ın ‘’Önümüze konulan taş bizi engellemek içindir. Söker atarız. Eğer böyle gazetecilik yapıyorsan batsın bu gazetecilik’’ diye köpürmesi, Milliyet patronunu çok ürkütmüşe benziyor.

Bu nedenle gazetede toplantı üstüne toplantı yapılıyor.

Halk TV Genel Müdürü Hakan Aygün, televizyonun ‘’Basın Koridoru’’ programında, Milliyet’te yaşanan krizi değerlendirip çarpıcı bir kulis haberi açıkladı.

Hakan Aygün, Milliyet’in patronu Erdoğan Demirören’in, gazetesinin üst düzey yöneticilerini toplayıp onlara ‘’Başbakan Erdoğan velinimetimizdir. Sayın Erdoğan bugün emretsin, yarın Milliyet’i kapatırız. Gazeteyi bu çerçevede çıkarın!’’ dediğini Halk TV izleyicileriyle paylaştı.

Kendi gazetesinin haberinden böylesine ürküp endişeye düşen bir gazete patronu ilk kez görülüyor!

Sözcü-Tokmak

Gazeteyi bir emirle kapatabileceğini söyleyip, çalışanlara da gözdağı vererek kendi gibi biat etmelerini, velinimetine sadık bir ... gazeteci olarak kalmalarını istemiş demek.

__________________
Ben hiç insan kaybetmedim...
Sadece zamanı geldiğinde, vazgeçmeyi bildim...

Aslında çalışanlardan ''Hadi kapat!'' deme cesaretini beklerdim.

Koskoca insanların başkalarının buyruğunda olup, korkmaları ne kadar utanç verici.

korkması çok normal..
ortamın bunlara müsait olmasını sorgulamalı..

__________________

Sorgulamakla değil, hareketle çözülür ancak bazı şeyler.

Bu ülkenin nimetlerinden faydalan, büyü, geliş, rahat, konforlu üst düzey yaşam sür, sonra da bu ülkenin insanlarına ihanet et..

Yazıklar olsun..

Tamam, AKP söz konusu gazeteyi kara listeye alabilir, reklam almasını bir ölçüde engelleyebilir.. Zaten bunları diğer medya kuruluşlarına yaptı, bazıları elindeki kuruluşları satmak zorunda kaldılar.

* * *

Yahu bu kadar parayı mezara mı götüreceksin? Gelirin yarı yarıya azalsa ne olur..

Yazıklar olsun.!

__________________

''neden'' dediğinizde hareketin başlangıcını sağlamışsınızdır...

__________________

Demirören'in nereden nereye geldiği,sosyo-ekonomik doktora tezi konusudur.
Kısmen bilenlerdeniz.Neyse o şimdi kalsın.
Maalesef çoğumuz bir yanılgı içindeyiz:
Demirören,Aydın Doğan ve diğer patronların ''Basın''daki ağırlıklarının,buzdağı'nın/eisberg'in su üstündeki bölümü olduğunu gözardı ederiz..
Asıl ağırlık,ki o %70'e yakındır,su altındadır.
Demir örmeleri ve aydınlık'ları,basın özgürlüğüne besledikleri aşk,asıl ağırlıklarının yani servetlerinin güvenliği ile endekslidir.
Post'ları,vergi muafiyetleri ve teşvik uygulamalarından yararlanmaları risk'e girdi mi basını da,güzide yazarlarını da kurban etmekte asla tereddüt etmezler.
Gerçek aydınların,Patronların medyatik faaliyette bulunmalarına karşı duruşu bundandır.


*

__________________

Gazetecilik ikiye ayrılıyor: 1)Gerçeğin peşinden gidenler, 2)Sahibinin peşinden gidenler...

__________________
Ey, iki adımlık yerküre
Senin bütün arka bahçelerini gördüm ben!
Nilgün MARMARA

Aynı fikirdeyim. Hatta Milliyet neden böyle bir şey yaptı ben ona şaşırdım.
Özgür habercilik kalmadı sanırım artık. İnsanlar yavaş yavaş medyadan da uzaklaşıyorlar. Sosyal platformları ve sosyal medyayı sadece bu nedenden dolayı seviyorum. İnsan gerçekten istedikten sonra doğrulara ulaşabiliyor artık. Bu kadar korkmaları da gerçekten üzücü..

__________________