Forum Gerçek

AnasayfaForumları Okundu Kabul Et Bugünkü Mesajlar
Geri git   Forum Gerçek > Türk ve Dünya Mutfağı > Diğer Yemekler


Yeni Konu aç  Cevapla
 
Seçenekler
Eski 20.03.2012, 17:08   #1
Çevrimdışı
Canan
Çiçekci kız

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Sofralarımızda Yer Alan Ürünlerin Geldiği Nokta



Güvenli ve Gerçek Gıdanın İzinde


Sofralarımızda yer alan ürünlerin geldiği nokta.


National Geographic dergisi, sofralarımızdaki tehlikeye dikkat çekiyor ve gerçek güvenli gıdaya götüren yolları mercek altına alıyor.

Aspartam sağlığa zararlı mı?, Gıda boyaları ile kanser arasında ilişki var mı?, Etiketleri doğru okuyabiliyor muyuz?, GDO açısından Türkiye’deki durum ne?, Gıdalardaki risklerden korunmak için neler yapılabilir?...






Firmalar, katkısız ve doğal olduğunu iddia ettikleri gıdaları; “Hormonsuz, yüzde yüz doğal, annenizin mutfağından, doğadan gelen lezzet...” gibi sloganlarla pazarlamaya çalışıyor. Akıllardaki soru ise şu: Bir sürü işlemden geçmiş veya katkı maddeleriyle doldurulmuş bir gıda ne kadar doğal olabilir?





Emülgatör, fruktoz, homojenize, UHT, aspartam, numaralı E’ler... Biz raflardan sofralarımıza gelen ürünlerin etiketlerindeki bu bilgileri okumaya, okuduklarımızın vücudumuza etkilerini anlamaya çalışıyoruz ama uzmanlar, raflardaki gıdaların insan sağlığına etkileriyle ilgili araştırmaların yeterli olmadığını söylüyor. Araştırmaların kanıtladığı nokta ise hastalıkların yüzde 70’inin beslenme kaynaklı olduğu. Yani yediğimiz, içtiğimiz her şey, nasıl ve ne kadar yaşayacağımız konusunda söz sahibi olan önemli unsurlardan.







Tam da bu nedenle ne yediğimizi, ne içtiğimizi bilmeye hakkımız var! Eğer gıdayı kendimiz üretmiyorsak, şimdilik bizi gerçek gıdaya götüren en güvenli yol; uzun süre dayanabilenler yerine taze olanları, kaynağını ve nasıl üretildiğini bildiklerimizi ya da organik sertifikalı ürünleri tüketmek. Yani hâlâ seçme şansımız var ve seçimlerimiz geleceğimizi belirliyor.


Seçimlerimiz geleceğimizi belirliyor





İngiltere’de 1930’da ve 1980’de üretilen sebze ve meyvelerin mineral değerlerinin karşılaştırıldığı bir araştırmanın sonuçlarına göre, 50 yılda sebzelerde kalsiyum, magnezyum, bakır ve sodyumda, meyvelerde ise magnezyum, demir, bakır ve potasyumda önemli düzeylerde gerilemeler oldu. Bilim insanlarına göre bu düşüş, endüstriyel tarımın gelişmesinden veya çeşitlerin değişmesinden kaynaklanıyor olabilir.





Gıda, pazar tezgâhı ya da süpermarket raflarından soframıza kadar olan yolculukta çok uzun bir yol kat ediyor. Ürünlerin toplanması ve ekinlerin biçilmesi bu yolculuğun önemli parçası elbette ama yol, çok daha öncesinden başlıyor. Tohumun toprağa düştüğü andan... Gerek lezzet farklılıkları gerekse sağlıkla ilgili endişeler, dünyada olduğu gibi Türkiye’de doğal ürün ve yerel çeşitlerle ilgili farkındalığı artırıyor. Marketlerdeki ürünlerin yerli tohumdan üretilip üretilmediğini bilmek ise çok zor.


Organik, ekolojik, biyolojik...





Toksisite denilince akla ilk gelenlerden birinin pestisid olarak da adlandırılan tarım ilaçları olduğu düşünülürse, organik tarımın önemi daha da belirginleşiyor. Organik tarım yönetmeliklerinde çoğu mineral, bitki ve hayvan orijinli, sınırlı sayıda ve koşulda kimyasal kullanımına izin verilirken, konvansiyonel tarımda yüzlerce farklı kimyasal ilaç kullanılıyor. Öyle ki masum ve sağlıklı bilinen elma, soframıza gelene kadar 1 ila 8 pestisid ile ilaçlanabiliyor. İhraç edilen bazı gıdaların kalıntı saptanması nedeniyle geri dönmesi de bu yüzden...


“Annenizin yemekleri gibi…”





Gıdalara karşı güvensizlik ve etiketlerin yetersiz olması, ne yediğini bilmek isteyenleri doğal ve organik ürünlere yönlendiriyor. “Annemizin yemeklerine benzediğini” iddia edecek denli ileri gidebilen gıda üreticileri, ürünlerinin ne kadar sağlıklı ve doğal olduğunu anlatmak için farklı tanımlara başvuruyor: Doğal, organik, ekolojik, biyolojik, saf, temiz, natürel, köyden geldi, hormonsuz, hakiki, katkısız...


Ürünün organik olduğunun kanıtı





Oysa bir ürünün üzerinde ya da etiketinde doğal, natürel, katkısız gibi ifadelerin bulunması hatta “organiktir” yazması, öyle olduğunu kanıtlamıyor ve bu ifadeler tek başına kullanıldığında bir pazarlama yönteminden öteye gitmiyor. Bir ürünün organik olduğunu bilmenin tek bir yolu var; etiketin üzerinde sertifika numarası ve yönetmeliklerce tanımlanmış logoların bulunması.


Gerçek gıdaya ulaşmanın güvenilir yolu





Eğer ekolojik pazarlardan alışveriş ediyorsanız o zaman tezgâhta bulunan her bir ürünü kapsayan organik üretim sertifikası olması gerekiyor. Günümüzde organik sertifikalı gıda, eğer ürünlerinizi kendiniz yetiştirmiyor ve güvendiğiniz çiftçi ve üreticilerden almıyorsanız, gerçek gıdaya ulaşmanın en güvenli yolu.


Pestisid kalıntılarının sağlığa riski ne?





Türkiye’de hastalık sıklığı ve olası nedenlerini araştıran çalışmalar çok yapılamasa da, insan dokularından ve anne sütlerinden yapılan analizlerin sonuçları ürkütücü bir tablo ortaya koyuyor. Bu konuda 15’ten fazla araştırma yayımlanmış ve hemen herkesin dokusunda bir şekilde tarım ilacı artığı bulunmuş.


Çocuklar toksinlere daha duyarlı





İnsanların bu zehre yavaş ve uzun bir süreçte, aşırı maruz kalmasının toksik etkileri tam olarak bilinmese de sinir sistemini etkileyen bu toksinlere çocukların daha duyarlı olduğu düşünülüyor. Anne karnında ve hayatın ilk birkaç yılında organofosfatlara maruz kalmanın çocuklarda davranış problemleri dahil, hafıza ve motor yeteneklerde sorunlara neden olduğu belirtiliyor. Ayrıca yüksek düzeyde organofosfat metabolitleri lösemi ile de bağlantılı.



Sıcak ya da sirkeli su çözüm mü?




Sıcak suda yıkamanın veya sirkeli suda tutmanın zirai ilaç kalıntılarına karşı herhangi bir faydası yok. Günümüzde kullanılan zirai ilaçların büyük çoğunluğu sistemik ilaçlar. Yani bitki bu ilaçları bünyesine alıyor. Dolayısıyla yıkama, sirkeli su veya kabuğunu soymak işe yaramıyor. Ancak zirai ilaç kalıntılarının daha fazla birikebildiği kabuk kısmını soymak kalıntıyı bir nebze azaltabilir. Bu arada kabuk kısmının daha fazla vitamin ve mineral içerdiği de bir gerçek.


Tam gıda neden önemli?




Soframıza gelen her bir sebze, meyve, tahıl ya da baklagil farklı vitaminler, mineraller, enzimler, amino asitler vb. değerler içeriyor. Bu değerlerin, tahıl ve baklagil gibi gıdaların tarladan sofraya geçen süreçte herhangi bir şekilde özünden veya kepeğinden ayrılmadan, yani tam olarak tabağımıza ulaşması, gerçek gıdayla beslenmenin bir parçası... Çünkü özü ya da kepeğini yitiren gıda, besleyici değerinden de çok şey kaybediyor.


Besin değeri sorgulanmazdı




Sadece üç–dört nesil önce hazır çorba denilince akla tarhana gelirdi; turşular evde kurulur, kekler börekler evde yapılıp mahalle fırınına gönderilirdi. Dışarıda yemek, balıkçıya ya da kebapçıya gitmekti. Fast food dükkânları yerine esnaf lokantaları vardı. Ne sütün içinde antibiyotik olup olmadığı sorgulanırdı, ne de insanlar omega-3 ve omega-6’yı bilirdi. Sebzeler, meyveler kendi tadındaydı. Kimse yediği öğünlerin besin değerini sorgulamazdı. Çünkü o zamanlar gıda gerçekti...


Hızlı ve çekici gıdanın bedeli




Sonra ne olduysa oldu, ne işe yaradığını bilmediğimiz yüzlerce kimyasal madde ve yöntem paketlenmiş, hazır gıdalarla birlikte hayatımıza girdi. Artık etiketlerde koruyucular, aromalar, aroma artırıcılar, renklendiriciler, antioksidanlar, asit oranını düzenleyiciler, kıvam artırıcılar, stabilizatörler, emülgatörler, antibiyotikler var. Bu maddelerin tek başına veya kombinasyon halinde kullanıldıklarında kısa veya uzun vadede tamamen güvenli olduklarına dair ise net bir bilgi yok.

Kaynak
__________________
  Alıntı ile Cevapla
13 Üyemiz Canan'in Mesajına Teşekkür Etti.
Eski 20.03.2012, 17:35   #2
Çevrimdışı
Gece
Uzman Üye

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Cevap: Sofralarımızda Yer Alan Ürünlerin Geldiği Nokta

Ben tek bişey bilirim....
"Gıdaların raf ömrü uzadıkça, insanların ömrü kısalıyor!"
Ben mümkün olduğunca hazır gıda almamaya çalışıyorum...
__________________
"Aşk nasıl da kırılgan, sus dedim ama olmadı
Kalbimden ismin geçti , kimseler duymadı"
  Alıntı ile Cevapla
7 Üyemiz Gece'in Mesajına Teşekkür Etti.
Eski 20.03.2012, 17:56   #3
Çevrimdışı
Heliosaga
Cehennem Yolcusu

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Cevap: Sofralarımızda Yer Alan Ürünlerin Geldiği Nokta

Hep hazırlarla beslenmekten bu yaşıma kadar kanser de olmadım.. ama tabi bundan sonra olmayacağım anlamınada gelmez..

Ne yapıp edip kendi çapımda birşeyler öğrenmeliyim..
  Alıntı ile Cevapla
6 Üyemiz Heliosaga'in Mesajına Teşekkür Etti.
Eski 20.03.2012, 18:03   #4
Çevrimdışı
Sevda
Dönersen Islık Çal..

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Cevap: Sofralarımızda Yer Alan Ürünlerin Geldiği Nokta

En güzeli kendi bahçende doğal ürünleri yetiştirmek ve onlarla beslenmek. Taş yığınlarının arasında bahçe için ne kadar toprak kaldıysa tabii artık.


Canan teşekkürler konu ve emeklerin için.
  Alıntı ile Cevapla
7 Üyemiz Sevda'in Mesajına Teşekkür Etti.
Eski 20.03.2012, 18:13   #5
Çevrimdışı
Canan
Çiçekci kız

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Cevap: Sofralarımızda Yer Alan Ürünlerin Geldiği Nokta


İnsanın kendi yaptığı gibisi var mı Serseri; en azından içine neler koyduğunu biliyorsun. Hoş, çarşıdan alınan malzemeler organik mi ? Değil.


İşimiz Allaha kaldı
__________________
  Alıntı ile Cevapla
7 Üyemiz Canan'in Mesajına Teşekkür Etti.
Eski 20.03.2012, 19:15   #6
Çevrimdışı
Megan
Uzman Üye

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Cevap: Sofralarımızda Yer Alan Ürünlerin Geldiği Nokta

Paylaşım için teşekkurler .

Nufusun artması nedeniyle tarımsal urunlerde uretim sanayileşmeye başladı buda zirai ilaçların sık kullanılmasına neden oldu .

Sebzeleri mumkun oldugunca mevsiminde kullanmaya çalışırsak ve eger imkan varsa köylu pazarlarından alış veriş yapmaya çalışırsak ,belli bir oranda uretim yapanlar bu tarz ilaçlara pek ragbet etmiyor dolayısıyla urunleride daha az sorunsuz oluyor .

Hazır gıdalardanda mumkun oldugunca uzak durmakta yarar var ,evimizde yaptıklarımızı yemek çok daha saglıklı olucaktır .
__________________
Ya çaresizsiniz, yada çare sizsiniz.

Benim Hayatımı Yargılamadan önce ..

Benim ayakkabılarımı giy
ve benim geçtiğim yollardan,
sokaklardan, dağ ve ovalardan geç .
Hüznü, acıyı ve neşeyi tad...
Benim geçtiğim senelerden geç,
benim takıldığım taşlara takıl,yeniden ayağa kalk

ve aynı yolu tekrar git, benim gittiğim gibi !!

Ancak ondan sonra BENİ YARGILAYA BİLİRSİN
  Alıntı ile Cevapla
7 Üyemiz Megan'in Mesajına Teşekkür Etti.
Eski 20.03.2012, 21:08   #7
Çevrimdışı
LaLe
Ne Mutlu Türküm Diyene

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Cevap: Sofralarımızda Yer Alan Ürünlerin Geldiği Nokta

Pazardan aldiginiz meyveleri ve pismeden kullanacaginiz sebzeleri mutlaka sirkeli suda yarim saate yakin bekletin.

En azindan bu sekilde üzerlerindeki kimyasallardan kurtulmus olursunuz.
  Alıntı ile Cevapla
6 Üyemiz LaLe'in Mesajına Teşekkür Etti.
Eski 21.03.2012, 11:23   #8
Çevrimdışı
Minnosh
Üye

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Cevap: Sofralarımızda Yer Alan Ürünlerin Geldiği Nokta

Evet Lalecigim,
sebzeleri suya yatirip üstüne biraz da sirke ilave etmek mikroplardan biraz olsun arindiriyor, fakat bu arada vitaminler de eksiliyor.
__________________
  Alıntı ile Cevapla
3 Üyemiz Minnosh'in Mesajına Teşekkür Etti.
Eski 21.03.2012, 11:49   #9
Çevrimdışı
LaLe
Ne Mutlu Türküm Diyene

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Cevap: Sofralarımızda Yer Alan Ürünlerin Geldiği Nokta

Alıntı:
Orjinal Mesaj Sahibi minnosh Mesajı göster
Evet Lalecigim,
sebzeleri suya yatirip üstüne biraz da sirke ilave etmek mikroplardan biraz olsun arindiriyor, fakat bu arada vitaminler de eksiliyor.

Minnoshum, üzerlerine sIkIlan kimyasallardan kurtulmak, vitamininin azalmasindan daha iyi.

Zamanla vücutta biriken kimyasallar zamanla bize elektrik, yol, su disinda saglik parasi olarak geri dönüyor
  Alıntı ile Cevapla
3 Üyemiz LaLe'in Mesajına Teşekkür Etti.
Eski 21.03.2012, 12:04   #10
Çevrimdışı
Damon
Ne Mutlu Türk'üm Diyene
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Cevap: Sofralarımızda Yer Alan Ürünlerin Geldiği Nokta

Zamanla vücutta biriken kimyasallar zamanla bize elektrik, yol, su disinda saglik parasi olarak geri dönüyor

Bence de.



  Alıntı ile Cevapla
4 Üyemiz Damon'in Mesajına Teşekkür Etti.
Cevapla

Bu Sayfayı Paylaşabilirsiniz

Etiketler
alan, geldiği, sofralarımızda, ürünlerin


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı

Hızlı Erişim


WEZ Format +3. Şuan Saat: 08:46.


Powered by vBulletin® Version 3.8.8
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
Önemli Uyarı
www.forumgercek.com binlerce kişinin paylaşım ve yorum yaptığı bir forum sitesidir. Kullanıcıların paylaşımları ve yorumları onaydan geçmeden hemen yayınlanmaktadır. Paylaşım ve yorumlardan doğabilecek bütün sorumluluk kullanıcıya aittir. Forumumuzda T.C. yasalarına aykırı ve telif hakkı içeren bir paylaşımın yapıldığına rastladıysanız, lütfen bizi bu konuda bilgilendiriniz. Bildiriniz incelenerek, 48 saat içerisinde gereken yapılacaktır. Bildirinizi BURADAN yapabilirsiniz.