Gizemlerle Dolu 7 Antik Uygarlık.





7- Nebati Krallığı (MÖ. 400 – MS. 106) (Ürdün)

Dünyanın en önemli mimari kalıntılarından biri olan Petra’daki Al Khazneh‘in mimarları, ticarette oldukça başarılı Kenanlı bir halk. Roma’ya MS. 106’da boyun eğmeden önce Edomi bölgesine yerleşmişler başkentlerini Petra olarak seçmişler ve Aramice konuşmuşlar.

Güneydoğu Asya’nın en güçlü imparatorluklarından hinduizmin hüküm sürdüğü imparatorluk topraklarında pek çok tapınak inşa edimiştir. Bunlardan en ünlüsü ise başkentlerinden biri olan Angkor’da bulunan Angkor Wat.

Olmec ismi aslında onlara sonradan yakıştırılmış bir ad. Bu Mesoamerican uygarlığında yaşayan insanlar için krallığın ismi “Tamoanchan”dır. Özellikle heykeltraşlıkları ile bilinen halk Meksika’daki ilk uygarlığı da temsil eder. Güçlü bir mimari anlayışa sahiplerdir ve Meksika’da Tamoanchan’ların kültürel öğelerinin takibi 7500 yıl öncesine kadar yapılabilir.

Afrikanın gelmiş geçmiş en zengin krallıklarından, Nil’in akıntılarında ticaret yapan kadim halklardan biri. Kendi alfabelerine sahipler ve taştan yaptıkları devasa yapılarla göz kamaştıran bir krallık. Tarihe olan yenilgilerinin nedeni ise iklim değişikliğine dayatılmakta.

Prekolombiyalı diye adlandırılan kültürlerin başlangıcında bulunur. Peru’nun yüksek And Dağları’nın tepelerinde yaşamışlardır. Peşinden gelen tüm kültürler onların anlayışını takip etmişlerdir. Krallığın yıkılışı ise tam bir gizemdir.

2- Saudeleur Hanedanlığı (MS. 1100 – MS. 1600) (Mikronezya)

Pasifik’te küçük bir ada olan Pohnpei’de yaşayan halk, tam bir ilkel yaşam içerisinde bir hayat sürmekte iken bir grup insan tarafından onları yönetme görevi devralınır ve hanedanlığın başkenti olan Nan Madol kurulur. Oldukça ufak bir insan grubundan oluşan hanedanlıktaki yapı faatliyetleri ise iş gücünün ve zamanın oldukça ötesindedir. Bazılarının ağırlıkları 50 tonu geçen bazalt taşlar taşınmış ve bunlardan bir şehir kurulmuştur.

1- Harappan Uygarlığı (MÖ. 3000 – MÖ. 1700) (İndus Vadisi)

Güneydoğu Asya’daki en eski uygarlıktır. MÖ. 3000 dolaylarında kurulduğu düşünülen uygarlığın döneminde, 5 milyon kişiyi içinde barındırdığı düşünülmektedir. Bu sayı o dönemki dünya nüfusunun %10’una tekabül etmektedir. Şehir altyapısı, metalurji dükkanları ve dönem içerisinde düşünüldüğünde dev sayılabilecek yapı faaliyetleri ile üzerinde pek çok tartışma bulunan bu uygarlığın sadece insanların nasıl devasa bir uygarlık kurdukları değil, nasıl 5 milyonluk dev popülasyonun besin ihtiyacını sağladığı dahi bir muammadır.

Yine güzel bir konu.

Bilgiler için teşekkürler Kar Çiçeği.