Forum Gerçek

AnasayfaForumları Okundu Kabul Et Bugünkü Mesajlar
Geri git   Forum Gerçek > Türk ve Dünya Tarihi > Dünya Tarihi > Dünya Tarihinde Yer Alanlar

Dünya Tarihinde Yer Alanlar Dünya tarihinde yer alan olay ve portreler


Yeni Konu aç  Cevapla
 
Seçenekler
Eski 24.03.2011, 00:32   #1
Çevrimdışı
OkyanusunKalbi
WoodStock

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Ünlü Sihirbaz Harry Houdini (Erik Weisz)

Ünlü Sihirbaz Harry Houdini
(Erik Weisz)






(
24 Mart 1874 - 31 Ekim 1926)


Houdini takma adıyla sihirbazlık ve gözbağcılık gösterileri yapan Erik Weisz, özellikle her türlü zincir, ip, kelepçe gibi bağlardan ve kilitli sandıklardan kurtulmakla ün kazanmıştı.








Macaristan'dan ABD'ye göç etmiş yoksul bir haham olan babası ölünce. Erik ip cambazlığı ve gözbağcılıkla ailenin geçimini sağlamaya çalıştı. Yaptığı işi çok ciddiye alıyor, bu konuda bulabildiği her kitabı okuyordu. Fransız gözbağcı Robert Houdin'den esinlenerek Houdini adını aldı. Başarısı üç buluşa dayanıyordu: Çoğu kilitlerin içi aslında çok basitti, çok az insan çözülemeyecek düğümler atabiliyordu ve kelepçeler belli bir biçimde duvara vurulduğunda açılıveriyordu.






Bütün bunları o zamana kadar benzeri olmayan bir sahne gösterisinde gerçekleştirdi. Sahneye ipler, zincirler, kilitli bir sandık koyuyor ve izleyicilerden herhangi birinin kendisini kaçamayacak gibi sımsıkı bağlamasını istiyordu. Houdini nasıl bağlanırsa bağlansın iplerinden kurtuluyordu. Daha sonra polislerden kendisini kelepçeleyip bir hücreye kilitlemelerini istedi ve oradan da kurtulmayı başardı. Houdini ağzı dikili bir çuvalın içinde kendini ırmağa attırdıktan sonra, az önce içinde bulunduğu çuvalı kolunun altına koyup yüzerek kıyıya çıktı.





Aslında Houdini'nin başlattığı "kaybolan fil" ve "tuğla duvardan geçme" gibi günümüzdeki gözbağcıların da kullandıkları birtakım sahne gösterileri yalnızca beceri değil, aynı zamanda çeviklik ve tam bir özdenetim gerektiriyordu.








Houdini en büyük başarısını 1920'lerde ABD turuna çıktığında gösterdi. O sırada ABD'de bazı şarlatanlar ruhlarla konuştuklarını ileri sürerek bu yoldan para kazanıyorlardı. Houdini onların kullandıkları hileleri anlayıp bu gösterileri kendisi düzenleyerek onların aslında gözbağcılık yaptıklarını kanıtladı. A Magician Among the Spirits (1924; "Ruhlar Arasında Bir Sihirbaz") adlı, bu medyumların hilelerini açıklayan bir kitap da yazdı. Encyc-lopedia Britannica'nınj 13. baskısı için gözbağcılık konusunu Houdini yazmıştır.

Mide kaslarını en sert darbelere dayanacak biçimde geliştiren Houdini, onu görmeye gelen birisinin kaslarını germesine fırsat kalmadan attığı yumruk sonucu öldü.





Alıntıdır.



  Alıntı ile Cevapla
7 Üyemiz OkyanusunKalbi'in Mesajına Teşekkür Etti.
Eski 24.03.2011, 00:59   #2
Çevrimdışı
OkyanusunKalbi
WoodStock

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Cevap: Ünlü Sihirbaz Harry Houdini(Erik Weisz)




İllüzyonlar Kralı

Sihirbazlık veya daha doğru adıyla İllüzyonizmin kuşkusuz en büyük adı "Büyük Houdini"dir. Günümüzün en tanınmış illüzyonisti olan David Copperfield kullandığı modern teknolojiye rağmen Houdini ile karşılaştırılamamaktadır. Bu olağanüstü insanın olağanüstü yaşamının önemli bir yönü Ruhçuluk ve ruhçularla olan mücadelesidir. Yaşamının neredeyse on yılını bu savaşa adayan Houdini´nin aslında bir ruhçu olduğu da söylenmektedir. Yani günümüzün bazı illüzyonistlerinin Houdini´yi saygı göstermemelerinin ardında bu vardır; çünkü dünyanın her yerindeki illüzyonistler tüm doğaüstü kavramlara, hatta Astroloji´ye veya UFO´lara dahi karşıdırlar. Burada biraz da yaşamlarının tümünün hilelerden oluşmuş olması kompleksi dikkat çeker ama Houdini farklıdır ve eşsizdir;

Tüm zamanların en iyi illüzyonisti (Türkçe olarak tam karşılığı olmasa da alışkanlık gereği yerine sihirbaz sözcüğünü kullanacağız.) olarak tanımlanan Harry Houdini, 24 Mart 1874´de Budapeşte´de doğdu. Gerçek adı Ehrich Weiss´dı. Her nedense yaşamı boyunca Appleton, Wisconsin´de doğduğunu iddia etti. Oysa ABD´ye 4 yaşında gelmişti, günümüzde Appletown´lular kentin turizmine katkıda bulunmak amacıyla Houdini´nin iddiasını desteklemektedirler. Hatta, Scranton, Pennsylvania´da bulunan Houdini Müzesi´nde doğum belgeleri bile bulunmaktadır. Ama tarihçilere göre Houdini´nin Budepeşte´de doğduğu kesindir. Babası bir haham olan Mayer Samuel Weiss, annesi ise Cecilia Steiner Weiss´dı. Ekonomik sıkıntılar içinde yaşayan bir aile olan Weiss ailesi´nin tüm çocukları küçük yaşlarda çalışmaya başlamışlardı. Houdini, 8 yaşına geldiğinde gazete satıyor, ayakkabı boyuyordu, 12 yaşında evini terk ederek ailesine yardım için para kazanmaya karar verdi. Bu anda, yaşamı boyunca etkisin altında kaldığı annesinin rolü büyüktür. New York´a geldiğinde 13 yaşındaydı, orada burada dolaştıktan sonra büyük kente gelmişti. Beş yıl sonra babası öldü. Tüm aile bu olaydan sonra New York´a, daha iyi bir yaşam umuduyla taşındı. Houdini, bir terzinin yanında çalışıyor ve ailesine destek oluyor aynı zamanda da yüzme ve atletizm yarışmalarına katılıyordu, birkaç ödül kazanmayı başardı. Bu yıllarda illüzyonizmle ilgilenmeye başladığı sanılıyor.


Asla Hapsedilemeyen ve Bağlanamayan Adam
Bilindiği kadarıyla, ilk olarak "Büyük Eric" adıyla gösteriler yapmaya başladı ama genç yaşta okuduğu iki kitap, Houdini´nin yaşamını tümüyle değiştirmiş ve yön vermiştir. Bunların ilki A. Medium´un yazdığı "Revelations of a Spirit Meduim/Ruhsal bir medyumun ilhamları" ydı. Kitapta, ruh çağırma celselerinin içyüzü ve yapılan hileler anlatılıyordu. İkinci kitap dönemin en ünlü sihirbazının otobiyografisi olan "The Memoirs of Robert Houdin" adlı kitaptı. Robert Houdin adlı uluslararası üne sahip olan bu sihirbaz, Houdini´yi çok etkiledi ve adını Houdini olarak değiştirdi, kararını vermişti. İlk sahne gösterileri basit iskambil kartı hileleri veya şapka-tavşan türü küçük oyunlardı, kendisine "Kartların Kralı" adını takmıştı. Bir ara genç bir adamla beraber "Houdini Kardeşler" adıyla çalıştı.

Sonra küçük kardeşi Theo, gerçek kardeş olarak Houdini´nin yanında yer aldı. Parklarda, birahanelerde gösteriler yaptılar ve 1893´deki Chicago Dünya Fuarı´na katıldılar. 1894´de Houdini, bir şarkıcı ve dansçı olan Wilhelmina Beatrice Rahner ile tanıştı ve iki hafta sonra evlenmeye karar verdiler. Takma adıyla Bess, kocası Houdini´nin gösterilerine katılmaya başladı, bazen maskeler kullanarak yer değiştiriyorlar ve "Metamorfoz" denen oyunla seyircileri şaşırtıyorlardı. Bess´in gelmesiyle kardeşi Tpeo ayrıldı ve çift, "Houdini´ler" adıyla sahne almaya başladılar ve otuz yıl boyunca tüm ABD´yi ve dünyanın birçok yerini beraber dolaştılar. Başarı kazanması ve hızla yükselmesi çok çabuk oldu. Nasıl öğrendiği veya ne yaptığı hala bilinmiyor ama Houdini´yi hapsetmek ya da kelepçelemek asla mümkün değildi. Tüm kelepçeleri, zincirleri, kilitleri, ayak demirlerini, deli gömleklerini kolayca açıyor, hapishane hücrelerinden kaçabiliyordu. Büyük bir posta kutusu, kafesli bir sandık, dev bir futbol topu, demir bir kazan, büyük bir süt kabı ve çeşitli tabutlar; hiçbirisi Houdini´yi tutamadı hatta bir keresinde hiçbir yerini yırtmadan dev bir kesekağıdının içinden çıkmayı bile başardı. Ama en ünlüsü sayfalarımızda resmini gördüğünüz "Su İşkencesi Hücresi" d
ir.





Meydan Okuyan Kaçıcı

Bütün bu olayların ardından yapılan incelemelerde Houdini´nin nasıl serbest kaldığını gösteren en küçük bir kanıt bulunamaması nedeniyle, hızla büyüyen ünü mucizeyle birleşti. Bazıları katmerliydi yani örneğin deli gömleği giydiriliyor, iyice sıkıştırıldıktan sonra üstüne metrelerce ip bağlanıyordu ve Houdini genelde seyircilerin gözü önünde tamamiyle görülebiliyordu, ne bir perde, ne de bir hücre vardı veya herhangi bir ışık ya da gölge oyunu. Bazen seyircilerin arasından birisini kurayla seçerek, sahneye gözlemci olarak alıyordu, çoğu zaman meydan okurcasına polis karakollarında gösteriler yapıyor ve kaçışlarını birinci sayfadan vermeleri için gazetecilerle bahse giriyor ve hep kazanıyordu. 1899 yılında en önemli artist ajanı olan Martin Beck, Houdini ile anlaşma imzaladı. Beck çok etkilenmişti ve "Meydan okuyan kaçıcı" anlamına gelen bir slogan üreterek yeni bir sahne eğlencesini oluşturmayı düşünüyordu. Ülkenin en büyük vodvil salonlarından olan Orpheum´da Houdini´nin yeteneklerini sergilemeye karar vermişti ama denemeye gerek kalmadı, kısa zamanda Houdini inanılmaz bir başarı kazanınca, Beck´in ülkenin birçok yerinde bulunan diğer vodvil salonlarını dolaşmaya başladı. Bu yeni eğlence türü tutmuştu; "Meydan okuyan kaçıcı" dünya çapında bir üne giden yolda koşmaya başlamıştı.



Houdini Avrupa'da

Bir zaman sonra Houdini, Avrupaya´ya gitmeye karar verdi; bunun bir nedeni de ABD´de aşırı gösteri yapması ve bir ara vererek kendisini unutturmak veya özletmek istemesiydi. 1900 yılında Houdini yanına para oyunlarıyla çok büyük bir ün yapan T. Nelson Downs´u da yanına alarak yola çıktı. Londra´da büyük bir başarıyla başlayan tur, beş yıl sürdü ve Houdini her yerde olay haline geldi. Bu arada kardeşi Theo´yu yine yanına çağırarak, Hardeen takma adıyla kadrosuna aldı. Artık onu dünya tanıyordu, Houdini ABD´ye döndüğünde, herkesin tanıdığı ve sevdiği bir yıldızdı, kazancıyla New York´da 113. Cadde´de yaşamının kalan kısmını geçireceği evi satın aldı. Houdini´nin büyük başarısından yola çıkan taklitçiler önceleri ilgi gördülerse de, arkası gelmedi çünkü Houdini her geçen gün daha güç, daha imkansız ve çok daha tehlikeli kaçışları deniyor ve başarıyordu. Kendi buluşu olan sualtı kafesinden kaçış numarası, daha sonra çok taklit edildi ama hiçbirisi Houdini gibi olamadı. Bir deli gömleğinden çıkabilen tek kişi oydu, üstelik sıradan değil özel olarak yapılmış deli gömleklerinin içinden kendi başına birkaç dakika içinde çıkabiliyordu. 27 Ocak 1908´de St. Louis´deki gösterisi büyük yankı uyandırdı. Her tarafı kapalı, ağzı mühürlü dev bir süt damacanasının içinden çıktığında, arkasında tek bir iz bırakmamıştı.



Houdini Bir Fili Yok Ediyor

Houdini aynı zamanda da, ilk uçuculardandır; bu yönü çok az bilinir; 1910 yılında Avustralya´da yarışmalara katılarak kırılan 17 rekordan birisinin sahibi olmuştu ama daha sonra uçmaktan vazgeçti. 1913´de dünyaca ünlü Çin Su İşkencesi Hücresi´ni gösteride kullandı. Tamamen bağlı olarak su dolu camdan yapılmış bir hücreye tepeüstü sarkıtılıyor ve boğulmadan önce bağlarından kurtulup, dışarı çıkabiliyordu. Yaptığı iş mantık ötesindeydi ama başarıyordu. Yine aynı yıl içinde Houdini annesini yitirince yaşamının en büyük şokunu yaşadı; Avrupa´da olduğu için annesinin hastalığı ondan saklanmıştı. Acısını içine gömerek tüm zamanların en büyük gösterisine hazırlanmaya başladı; bir fili yok edecekti. Ve 1918´de New York Hipodromu´nda Jenny adlı fili binlerce insanın gözü önünde yok etti. Bunu nasıl yaptığı tam olarak bilinmiyor aslında Houdini, birçok sahne hilesinin yaratıcısı ve bulucusuydu, bunların bazıları Pennsylvania, Scranton´daki Houdini Müzesi´nde sergilenmektedir. Buzla kaplı suya zincirlenip atıldıktan sonra zincirlerinden kurtulmuş ve yüzerek gösteri yerinden uzağa gitmiş, buzu deldikten sonra bir iskelenin altına saklandığında, herkes boğulduğunu sanarak umudunu kesmişti. Tam o üzüntü anında ortaya çıkması, büyük etki yaratıyordu. Houdini inanılmaz bir güce ve bedensel esnekliğe sahipti, başarılarının temelinde onun bu doğal yeteneği vardır. Çok uzun çalışmalar yapıyor ve kondisyonuna çok özen gösteriyordu; her gösteriden önce saatlerce pratik yaparak, kendisini hazırlıyordu. Su altı kaçışlarında nefesini tutabilme süresi 4 dakikayı aşıyordu, bir defasında yine su altındaki bir tabutun içinde bir saatten fazla kaldı.



Sinema Oyuncusu Yazar ve Ruhçu


1916´da Houdini sinemaya atıldı ve 1923´e kadar beş sessiz film çekti, dünyada beş filmde başrol oynayan tek sahne sihirbazı odur, bazılarının senaryosunu bizzat yazmıştı. Houdini tüm kariyeri boyunca dolandırıcılardan ve hilekârlardan nefret etti; nefreti öylesine büyümüştü ki sonunda işi savaşa çevirdi. En büyük hedefi kumarbazlar ve ruhçulardı; şarlatan medyumlara düşmandı; ölümden sonra yaşama inanmıyor ve ruhlarla ilişkiye karşı çıkıyordu. Buna rağmen, birçok kez ruh çağırma celselerine katıldı, ilk dönemlerde iyi niyetliydi ve bir ruhçu olmak istiyordu ama karşısına sürekli olarak şarlatanların çıkması Houdini´yi deli etmişti. Bu aralarda "Yanlışı yapmanın doğru yolu", "Ruhlar arasında bir sihirbaz" ve "Maskesiz Robert Houdini" adlı kitapları yazdı.


Efsanenin Ölümü
22 Ekim 1926´da Houdini, Montreal´de Princess Tiyatrosu´nda gösteri yapacaktı, aynı gün McGill Üniversitesi´nde Ruhçuluk üzerine bir konferans vermişti. Akşama doğru soyunma odasındaki yatakta yatarken üniversiteden genç bir boksör geldi. Houdini´nin mide kaslarının çok güçlü olduğunu duymuştu; gerçekten de böyle gösterileri vardı, vurulan yumrukların gücü ne olursa olsun dayanabiliyordu. Genç boksör bunu denemek istiyordu ve Houdini kabul edince boksör onu yumruklamaya başladı. Oysa Houdini gösterilerden önce uzun bir hazırlık yapıyor ve mide kaslarını adeta kitleyebiliyordu. O gün yeterince konsantre olmamıştı ama daha da kötüsü apandisitinin patladığını bilmiyordu. Yumrukların ardından gösteriye çıkmaya hazırlanırken birden fenalaştı ve hemen hastaneye kaldırıldı. Bu kez ölümden kaçamayacaktı, son kaçışını başaramadı ve hastanede ölüme yenik düştü. 30 yıldır yanından ayrılmayan karısı Bess´e söylediği son sözler ilginçti; "Eğer bir yol varsa, muhakkak geri dönecek ve seninle ilişki kuracağım." demişti. Büyük "Hayalet Avcısı" 31 Ekim 1926´da iç kanama ve zehirlenme nedeniyle öldü. Ölümü büyük üzüntü yarattı, on yıldır başkanlığını yaptığı Amerikan Sihirbazlar Birliği onun için özel bir mezar hazırladı. Houdini, yaşamını mesleği için feda etmişti, bugüne kadar hiçbir ünlü sihirbaz onun kadar yetenekli değildi, onun kadar çalışmadı ve başarılı olamadı.

Kaçışlarının çoğunun sırrı hala bilinmemektedir, çoğu zaman doğaüstü güçlere sahip olduğu iddia edildi ama Houdini bu iddiaları hep reddetti, yeteneklerinin doğal olduğunu söylüyor ve yaşamın anlamının doğallıktır diyordu. Diri diri defalarca gömülmesine rağmen, ölüm onu yenemedi. Hala da Houdini, aşılamadı. Günümüzün en tanınmış sihirbazları kullandıkları modern teknolojiye rağmen, Houdini´ye ulaşmış değiller. Onun yaptıkları, Hiht fakirlerinin, yogilerin marifetlerinin ötesindeydi... Peki ama hepsi bu mu? Hayır, bu mucizevi yaşamın ardında, çevresinde daha neler var?




Houdini Ve Ruhçuluk Olayının Perde Arkası
Tanık ve araştırmacı Al Collier

"Sizinle paylaşmak istediğim bir öykü var; bunu bilen üç kişiden biri benim ama diğer ikisi öldü, bu nedenle kanıt yok diye inanmayabilirsiniz. Bu sizin bileceğiniz bir şey ve o zaman bir söylence deyip geçebilirsiniz. O yıllarda New York´da adının Erich Weiss olduğunu söyleyen bir ruhçu ile tanıştım, kendisini usta bir medyum olarak tanıtıyordu. Çok daha sonra onun gerçek kişiliğinin Harry Houdini olduğunu öğrendik. Günümüzün bazı yorumcularına göre Houdini, bir sihirbazdan çok bir show-man´dir, ünü çok seviyor ve alkışlanmaktan büyük bir haz duyuyordu. Bu özelliği herkesten fazlaydı, bir sualtı gösterisinde on kezden fazla su yüzüne çıkarak, fotoğrafçıların resim çekmesini istemiş ve yüzünün tam olarak görülmesine dikkat edilmesi için önerilerde bulunmuştu. Ruhçulara ve Ruhçuluk´a saldırısının nedeni popülerlik olabilir. Ama neden bir sahne sihirbazı küçük bir azınlık kitleden oluşan ruhçulara aniden saldırmayı kendisine görev edinir?Öncelikle, mantıksızlıktan öteye geçemeyiz ama biraz sonra olayın ardında öteki dünya ile ilişki kavramının bulunduğu anlaşılır. Houdini birçok medyumla beraber oldu ve bunların çoğu sahtekardı yani Houdini için kolay hedeftiler. Oysa kendisini gizli gizli bir medyum olarak tanıtıyor ve kimsenin bilmediği gerçek adını kullanıyordu yani aslında kendisinin bir medyum olduğunu kanıtlamak iddiasını taşıyordu. En yakın dostlarından birisi Sir Arthur Conan Doyle´du ve onun yardımıyla ruhsal camia ile ilişki kurdu "Sherlock Holmes" un yaratıcısı doyumsuz bir ruhçuydu ve Houdini´yi etkilemek için herşeyi yaptı. İşin en garip tarafı Houdini´nin bir yandan ruhçulara saldırırken, öteki yandan Doyle´a sadık kalmasıydı? Neden böyle davranmıştı? Houdini´nin ölümünün üzerinden 71 yıl geçti ve Houdini ile ilgili her biyografinin yayınlanışında, Ruhçuluk daha çok yerden yere vuruluyor ve hırpalanıyor. Oysa, Ruhçuluğun gittikçe yayıldığını görüyoruz, yani gerçeğe daha fazla yaklaşıyoruz. Bana göre Houdini´nin farklı bir planı vardı, aslında Ruhçuluğun gelişmesini istiyor ama sahtekarların ve istismarcıların ortadan kalkmasını amaçlıyordu. Tek bir ruhsal merkez ve amaca inanıyor ve ancak seçkin ve gizlenen bir kitlenin Ruhçuluğun sahibi olmasını istiyordu. Gerçekten de, günümüzde ruhçuların ve Ruhçuluğun kendi arasındaki bölünmeleri ve birbirlerini dışlamaları çok üzücü bir düzeye ulaşmıştır. Houdini, Ruhçuluğun dünya çapında yaygınlaşmasına ve etkili olmasına karşıydı, seçkin bir kitlenin elinde ebediyen varolmasını düşlüyordu. Bunu başaramadı ama özellikle yüzyılın ilk çeyreğinde ortaya çıkan sayısız şarlatanı engellemeyi hatta yok etmeyi başardı. O dönemlerde sahte ruh celseleri düzenleniyor ve uyduruk montajlar yapılarak ruhların fotoğraflarının çekildiği iddia ediliyordu ama böyle birşey yoktu. Houdini sahnede nasıl hile yapılacağını iyi biliyor ve bunu mesleğinin doğal gereği olarak kabul ediyordu. Uzmanlığı ve üstün yeteneği ile tüm hileleri hemen anlıyordu. Ruhçuların yaptıkları tüm teknik hileleri anlayabiliyordu. Özetle bir tür temizlik yapmıştı. Houdini´nin ölümünden sonra, onunla ilişki kurmaya çalışıldı; birçok ünlü medyum işin içindeydi ama ismi hala saklanan bir medyumun dışında resmen bir ilişkinin kurulduğu açıklanmadı. İddia edilen tek ilişkiyi Houdini´nin dul eşi Bess´de onaylamıştı ama açıklamada bulunmadı çünkü Houdini´nin planının bozulacağından korkuyor ve ortaya bir sürü medyumun çıkarak Houdini´nin ruhu ile görüştüklerini iddia edecekleri endişesini taşıyordu. Ama yine de Bess´in korkuları gerçekleşti ve birçok yerde Houdini´nin göründüğü ve konuştuğu iddia edildi. Benim tanıdığım Erich Weiss, ciddi bir ruhçuydu ve ne yaptığını iyi biliyordu ama o kişilik bilinen Houdini kişiliği değildi. Bess´le evlendiğinde 17 yaşındaydı, Bess ise 19´undaydı, Houdini 52 yaşında öldüğü güne kadar beraberdiler ve eğer Houdini ölümünden sonra bir ilişki kurduysa, son sözlerinde söylediği gibi bunu ancak Bess bilebilirdi. Ve galiba da kurmuştu çünkü Bess son günlerinde huzurlu ve mutluydu, medyumları dolaşmaktan vazgeçmiş olarak, buluşmaya az kaldığını söylüyordu. Son olarak Houdini´nin en ünlü sözü akla geliyor: "Beynim beni özgür kılan anahtardır."

"Beynim beni özgür kılan anahtardır." Harry Houdini


Alıntıdır.
  Alıntı ile Cevapla
9 Üyemiz OkyanusunKalbi'in Mesajına Teşekkür Etti.
Eski 24.03.2011, 01:43   #3
Çevrimdışı
OkyanusunKalbi
WoodStock

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Cevap: Ünlü Sihirbaz Harry Houdini (Erik Weisz)





Google, 24 Mart’a Harry Houdini'nin Doğum gününü unutmadı !

Harry Houdini, asıl adı Erik Weisz (24 Mart 1874 - 31 Ekim 1926), Macar asıllı ABD’li illüzyonist. Özellikle, bağlı durumda girdiği kilitli bir sandıktan kurtulma numarasıyla ünlüdür.

Macaristan’dan ABD’ye göç etmiş bir hahamın oğluydu. Küçük yaşta trapezciliğe başladı. 1894′te evlendiği Wilhelmina Rahner, sonraları Beatrice Houdini adıyla sahne gösterilerinde kandisine yardımcı oldu. 1900′lerin başlarında Houdini zincir, kelepçe, ip gibi bağlardan ve kilitli sandıklardan kurtulma gösterileri ve tehlikeli numaralarıyla uluslararası düzeyde ün kazanmıştı. Encyclopedia Britannica’nın 13. basımına (1926) yazdığı gözbağcılık maddesinde, başarısını bir ölçüde büyük fiziksel gücüne ve hafif çarpık bacaklı oluşuna bağlıyordu. İğneleyici bir mizah anlayışı olan Houdini sonraları, Britannica okurlarının, bacaklarındaki çarpıklıkla bağlardan ve kilitlerden kurtulması arasında ilişki kurmaya çalışacaklarını umduğunu söylemişti. Tipik gösterilerinden birinde Houdini, zincirlerle bağlanmış durumda bir sandığın içine konuyor, sandık kilitlenip halatlarla bağlandıktan sonra ağırlık eklenerek bir tekneden suya bırakılıyor ve suyun altında sandıktan çıkan Houdini tekneye dönüyordu. Gene açık havada gerçekleştirdiği başka bir gösterisinde, yerden yaklaşık 23 m yükseklikte ve baş aşağı asılı durumda, üzerindeki deli gömleğinden kurtuluyordu.



  Alıntı ile Cevapla
9 Üyemiz OkyanusunKalbi'in Mesajına Teşekkür Etti.
Eski 24.03.2011, 21:13   #4
Çevrimdışı
LaLe
Ne Mutlu Türküm Diyene

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Cevap: Ünlü Sihirbaz Harry Houdini (Erik Weisz)

Yakışmayan bir ölüm olmuş.


İplerinden kurtulmasının videosu:
http://www.youtube.com/watch?v=EbvZZ...eature=related




Teşekkürler Oki, ellerine sağlık.
  Alıntı ile Cevapla
4 Üyemiz LaLe'in Mesajına Teşekkür Etti.
Eski 24.03.2011, 21:40   #5
Çevrimdışı
OkyanusunKalbi
WoodStock

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Cevap: Ünlü Sihirbaz Harry Houdini (Erik Weisz)

Alıntı:
Orjinal Mesaj Sahibi LaLe Mesajı göster
Yakışmayan bir ölüm olmuş.



Teşekkürler Oki, ellerine sağlık.
Ölümü Cihan Pehlivanı Koca Yusuf'un ölümünü hatırlattı.

Cihan Pehlivanı Koca Yusuf'un Hayatı
  Alıntı ile Cevapla
5 Üyemiz OkyanusunKalbi'in Mesajına Teşekkür Etti.
Eski 24.03.2011, 22:01   #6
Çevrimdışı
ReaL
Deniz Sevengillerden

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Cevap: Ünlü Sihirbaz Harry Houdini (Erik Weisz)

Ellerine sağlık, teşekkürler Okyanus...

Hakikatten müthiş bir
illüzyonist imiş..
__________________



Tüm katılımcı arkadaşların okumasını rica ediyorum... Lütfen Tıklayınız..
* * *
  Alıntı ile Cevapla
5 Üyemiz ReaL'in Mesajına Teşekkür Etti.
Eski 24.03.2011, 23:17   #7
Çevrimdışı
DarkAngeL
...:: HüsoMeL::...

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Cevap: Ünlü Sihirbaz Harry Houdini (Erik Weisz)

Çok yetenekliymiş yazık olmuş adamcağıza
İlizyonist filmini aklıma getirdi benim de.

Eline sağlık Okicim
__________________
  Alıntı ile Cevapla
5 Üyemiz DarkAngeL'in Mesajına Teşekkür Etti.
Eski 18.10.2014, 18:35   #8
Çevrimdışı
Çağla
KirLiBeYaZkeDi ... =)

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Cevap: Ünlü Sihirbaz Harry Houdini (Erik Weisz)












































Kaydet
__________________


"İnsanlar arkanızdan
konuşuyorsa


Onlardan öndesiniz
demektir."


  Alıntı ile Cevapla
3 Üyemiz Çağla'in Mesajına Teşekkür Etti.
Eski 18.10.2014, 18:46   #9
Çevrimdışı
Redwine
"Her Şey Güzel Oldu"

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Cevap: Ünlü Sihirbaz Harry Houdini (Erik Weisz)

Houdini'nin hayatını konu alan filmi izlemiştim...Houdini'yi Tony Curtis canlandırmıştı...Ölüm şekli üzücü gerçekten...

Teşekkürler Okyanuskalbi...

Yeni düzenleme için ellerine sağlık Çağlacığım...
__________________
  Alıntı ile Cevapla
3 Üyemiz Redwine'in Mesajına Teşekkür Etti.
Cevapla

Bu Sayfayı Paylaşabilirsiniz

Etiketler
harry, houdinerik, ilüzyonist, weisz


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı

Hızlı Erişim


WEZ Format +3. Şuan Saat: 00:11.


Powered by vBulletin® Version 3.8.8
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
Önemli Uyarı
www.forumgercek.com binlerce kişinin paylaşım ve yorum yaptığı bir forum sitesidir. Kullanıcıların paylaşımları ve yorumları onaydan geçmeden hemen yayınlanmaktadır. Paylaşım ve yorumlardan doğabilecek bütün sorumluluk kullanıcıya aittir. Forumumuzda T.C. yasalarına aykırı ve telif hakkı içeren bir paylaşımın yapıldığına rastladıysanız, lütfen bizi bu konuda bilgilendiriniz. Bildiriniz incelenerek, 48 saat içerisinde gereken yapılacaktır. Bildirinizi BURADAN yapabilirsiniz.