Forum Gerçek

AnasayfaForumları Okundu Kabul Et Bugünkü Mesajlar
Geri git   Forum Gerçek > Türk ve Dünya Tarihi > Dünya Tarihi > Dünya Tarihinde Yer Alanlar

Dünya Tarihinde Yer Alanlar Dünya tarihinde yer alan olay ve portreler


Yeni Konu aç  Cevapla
 
Seçenekler
Eski 15.12.2012, 16:28   #1
Çevrimdışı
LaLe
Ne Mutlu Türküm Diyene

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Japon Savaşçı Sınıfı Üyeleri | Samuraylar

Japon Savaşçı Sınıfı Üyeleri | Samuraylar
Samuray adı, sanayi öncesi Japonya’sında savaşçı sınıfı üyeleri için batıda yaygın olarak kullanılan bir terimdir. Japonya’da bu savaşçılara Bushi denmesi yaygındır. Bugün Samuray terimi o zamanın soylu savaşçıları için kullanılıyordu. Ashigaru (Piyade asker) diye anılan askerler samuray sınıfına girmiyor. Efendisiz kalmış olan samuray ise Ronin olarak adlandırılıyor.





  • Etimoloji
Kelimenin kökeni Japonya’da Heian Dönemi öncesine uzanıyor. Muhtemelen Saburai adından gelmekte (Saburai= Hizmetkar ya da refakatçı). Azuchi-Momoyama ve Edo Dönemi'nde Samuray terimi, Saburai kelimesinin yerini almış, anlamı ise çok önceden değişmiştir (hizmet veren ya da koruyucu olarak).





  • Tarihi - Kökeni
Japon Kraliyet orduları, savaş ya da isyan durumunda ihtiyaç duyulacağından Japon illerine dağıtılmış olan acemi askerlerden oluşuyordu. Çin ordusu model olarak alınmıştı. Askerlerin üçte biri savaşabilecek yetişkin erkeklerden ibaretti. Her asker kendi silahından ve malzemesinden sorumluydu.

645 yılındaki Taika reformları ve 702 yılındaki Taiho zamanı (Taiho code) ile birlikte yapılmış olan toprak reformu ve düzgün vergi sistemi sonrası güçlü soylu aşiretler oluşmaya başladı. Vergi verenlere çiftçiler ve askerler de dahildi. Vergilerden ve askerlikten kurtulmak isteyen küçük çiftçiler topraklarını manastırlara ya da aristokrat kişilere satıp, sonrasında toprakları yeni sahiplerinden kiralıyorlardı. Böylelikle büyük çiftçiler ve taraftarlar, efendi ve hizmetkar topluluğu ortaya çıkmıştı. Bu yönteme Kishin (bağış) deniliyordu. Kishin yöntemi ile birlikte pek de etkin olmayan ve zor yönetilen zorunlu askerlik sistemi de çökmüş oldu. Erken Heian döneminde İmparator Kammu (737 – 806) kendi topraklarını kuzey Honshu bölgesi ile birleştirip genişletmek istiyordu. Ordularını kuzeyde hala Yayoi döneminin eski geleneklerine göre yaşayan Ezo halkının üzerine sürüp, itaat etmelerini sağladı.


Edo Dönemi'nden Samuraylar



780 yılından itibaren Ezo halkına karşı savaşan zorunlu askerler, askeri açıdan çok kötü olduklarını kanıtladılar, aralarında en güçlü askeri birlik ise elit süvarilerdi. Böylelikle zorunlu askerlik ortadan kaldırılıp, gönüllü askerler orduya alındı. Ancak bu durumda da ülke çapında bir güvenlik sağlanmış değildi. Özellikle uzak illerdeki durum gittikçe kötüleşiyordu, öyle ki yerel büyük çiftçiler güvenliği sağlamak için, kendileri düşmana karşı savaşıyordu. Bu savunma süresince o kadar başarılılardı ki, bazı aileler imparatorluk ailesinin askeri emirlerini yerine getirebilecek özelliklere sahip olmuşlardı – ve casalet kılıcı doğmuştu (Buke)

Heian döneminde (794 – 1192) Samuraylar öncelikle imparatorluk sarayının korunması ile görevliydi. Samuraylar hükümdar tarafından donatılıyordu. Savaş tekniğindeki ustalıklarını sürekli geliştirmek zorundaydılar. Askeri birliğin başlarda en büyük avantajı dağda savaşma ve ok atma tecrübesi olsa da, samurayların üstün olduğu feodal dönemde mükkemel bir savaşçı ünvanı olan Yumitori (Okçu) büyük bir öneme kavuşmuş, hatta kılıç dövüşçülerinden bile daha fazla öneme sahip olmuşlardı.



  • Yükselişleri
Samuraylar ilk başlarda imparatorun ve soylu kabile mensuplarının hizmetinde olan askerlerdi. Şogunluğun yükselmesi ve askeri aristokrasinin yükselişiyle, samuraylar da yönetici kademesine yükseldiler.

Bölgesel feodal hükümdarlar (Daimyo) güçlerini birleştirip, insan gücü ve kaynaklar toplarken, Toryo (liderlik) odaklı hiyerarşik bir düzen kurdular. Bu liderler ya imparatorun bir akrabası ya da soylu üç klanın en düşük rütbeli üyesinden biri oluyordu (Üç soylu klan: Fujiwara, Minamoto ve Tairo aileleri). Liderlerin gönderildikleri illerdeki hakimiyeti dört yıl ile sınırlı olmasına rağmen, görevleri bittikten sonra kendilerine hükümetten sadece ufak görevler verileceğini bildikleri için, oldukları illerde kalmaya devam ettiler. Konumları babadan oğula geçerek, Heian Dönemi’nin ortasında sonuna kadar olan süreçte feodal hükümdar olarak Japonya’daki isyancılara karşı savaştılar.


Askeri ve ekonomik güçlerinden dolayı feodal hükümdarlar siyasette ve imparatorluk sarayında güç faktörü oluşturmaya başladılar. Heian Dönemi sonlarına doğru Hogen İsyanı’na katılmaları güçlerini sağlamlaştırmaya yaradı. 1160’da, Heiji İsyanı sırasında rakip olan Minamoto ve Taira klanları ile arasında savaş çıktı. Savaştan galip çıkan Taira ailesi lideri Taira no Kiyomori (1118 – 1181) o zamana kadar ilk defa bir savaşçıya verilen ünvanla, imparatorun danışmanlığına getirildi ve hükümetin kontrolünü ele geçirdi. Böylelikle samuray egemenliğindeki ilk yönetim hükümetini kurdu, imparatoru da sadece törensel faaliyetler için görevlendirdi.



  • Japonya’nın Feodal Dönemi
1180 yılında Taira ve Minamoto aileleri arasında başlayan Gempei Savaşı 1185 yılına kadar sürdü. Savaş galibi Minamoto no Yoritomo (1147-1199) 1190 yılında Kyoto’ya gitti ve orada Seii-Tai-Shogun (Şogun ünvanının aynısı, sadece uzun hali) ünvanını aldı ve Kamakura Şogunluğu’nu kurdu (1192 – 1333).

Moğol imparatoru Kubilay Han erken Feodal Dönemi’nde imparatorluk sarayına elçiler yollayarak, Japon imparatorunun teslim olmasını istedi. Japon imparatoru Kubilay Han’ın bu isteğini reddedip, elçileri geri yolladı. Moğollar Kubilay Han’ın emrinde 1274 yılında 900 gemi ve 23.000 askerlik bir orduyla Japonya’ya saldırdı. Moğolların saldırısı başarısız oldu, birçok gemileri kamikazeler tarafında tahrip edilip, ağır hasar gördü.

Birkaç yıl sonra Kubilay Han tekrar elçi gönderdiğinde, Japon imparatoru elçilerin kafalarını kestirdi. Yıllar sonra, 1281 yılında Moğollar bu sefer 4500 gemi ve 142.000 askerlik daha büyük bir ordu ile şanslarını tekrar Koan Savaşı’nda denediler. Fakat kötü hava şartları ve yerli halkın direnişi ile yine başarısız oldular. 1294 yılında Kubilay Han’ın ölümünden sonra Moğollar istila planından vaz geçtiler.

Savaş kazanılmış olmasın rağmen, ülkede pek çok sorun vardı. Savaştan dolayı tarımın ihmal edilmesi Japonya’da kıtlığa ve birçok samurayın da efendisiz Ronin olmasına sebep oldu. Birçok tarihçi tarafından Japonya’daki kaos ve kıtlık samuray tarihinin en karanlık dönemi olarak kabul edilir.

Zamanla güçlü feodal samuray hükümdarları ismen saray aristokrasisinin altında olan savaş soyluları oldular. Samuraylar saray geleneklerine uyarak hat, şiir ve müzik öğrenirken, saray asilleri de samuray becerilerini öğrendiler. Çeşitli entrikalar olmasına rağmen, gerçek güç şogun ve savaşçıların ellerindeydi.


Sengoku Dönemi esnasında (Savaşan illerin dönemi; 1467-1568) Japon sistemi çok esnekti ve alt sosyal tabakadaki erkekler de savaşçı olarak isim yaparak samuray olabiliyorlardı. Piyade bir askerin oğlu olan Toyotomi Hideyoshi (1536 – 1598)’nin hızla Birinci Bakanlığa yükselmesiyle bu durum değişti. 1586’da bir kanun çıkartıp, samuray kast sisteminin kalıtsal ve kalıcı olduğunu, samuray olmayanların ise kılıç taşımalarının yasak olduğunu ilan etti.


Tokugawa şogunluğu veya
Edo Dönemi esnasında (1603 – 1867) samuraylar savaşçı olmak yerine, çoğunlukla saraylı, bürokrat ve yönetici oldular. Bu dönem içinde ilk olarak bir Avrupa’lının (William Adams) samuray ünvanı aldığı tahmin ediliyor. Katan ve Wakizashi kılıçları günlük kullanılan silahlar yerine, daha çok gücün sembolik amblemi olmaya başladı. Buna rağmen samurayların kendilerine saygı göstermeyen her vatandaşı öldürme hakları vardı. Bu hakkı ne derecede kullandıkları bilinmemekte. Hükümet feodal hükümdarlara ordularını küçültmeleri için zorlama yaptıktan sonra, işsiz kalan Ronin’ler (efendisiz samuray) toplumsal bir sorun haline gelmeye başladı.

Japonyanın tanınmış savaşçılarından Miyamoto Musaşi bu dönemde meşhur Beş Çember Kitabı’nı yazdı (1643). Ustalarının zorunlu intiharının intikamını alan 47 efendisiz samuray olayları, halk arasında savaş onuru ile Tokugawa Şogunluğu tarafından oluşturulan hukuk sistemi arasında çatışmalara sebep oldu. 47 Ronin isimli film bu olayları anlatmaktadır.

1860 Yılından




Kaynak Antı değildir, tercüme bana ait

  Alıntı ile Cevapla
16 Üyemiz LaLe'in Mesajına Teşekkür Etti.
Eski 15.12.2012, 16:50   #2
Çevrimdışı
LaLe
Ne Mutlu Türküm Diyene

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Cevap: Japon Savaşçı Sınıfı Üyeleri | Samuraylar

  • Kişisel Gelir ve Yaşam Koşulları
Samuraylara hükümdarları tarafından (Daimyo) bir nevi maaş gibi sabit olarak yıllık bir pirinç miktarı veriliyordu (Koku): 1 Koku = 10 To (To, birim) = 173,865 Litre. Koku miktarı, Samurayın statüsü, aile ilişkisi ve kişisel kazancına göre değişiyordu. Çok varlıklı olmayan Daimyo’nun yıllık en az 10.000, varklıklı olanın ise 100.000 'in üzerinde Koku pirinci oluyordu. 1 Koku günümüzle karşılaştırma yapılırsa alım gücü; 1 Koku = yaklaşık 100 Euro

1865 yıllarında, Yamagata gibi yıllık 70.000 Koku kazancı olan ufak hükümdarlıklarda (Han), yüksek askeri, ya da kamu hizmetinde görevli olan bir samuray birkaç bin Koku alabiliyordu. 1200 Koku’su olan bir samuray zengin olarak kabul ediliyordu. 400 Koku’su olan bir aile varlıklı sayılıp, güzel bir evde, süslü bahçesi ve birçok hizmetçisi ile saygın bir hayatı oluyordu. 150 Koku’su olan bir samuray bile maddi olarak güvende oluyordu.

50 Koku’su olan samuray (rütbesiz asker ya da düşük dereceli kamu hizmetlisi) diğer samuraylar gibi vergi ödemediği ve efendisi tarafından konaklaması karşılandığı halde, istikrarsız biri olarak sayılıyordu. Yaşadıkları evler mütevazi Samuray-sıraevleriydi. Bunlar; etrafı çevrili müştemilatı olan ufak evlerdi. Muhtemelen sadece bir yardımcı ile ektiği sebze bahçesi vadı. Eğer ki samuray evli ve çocuk sahibi ise, bu şartlar altında yoksulluk ve borç riski çok fazlaydı. Uzun süreli bir hastalık durumunda, Koku gelirinin bir kısmına el koyulabiliyor, net geliri 30 Kokuya kadar düşebiliyordu. Yeterli giyim ve yiyecek alma durumu imkansız hale geliyor, aile bireyleri ev işlerine ya da para kazanabilecekleri başka işlere gidiyorlardı. Bu şartlarda yaşayan bir samurayın yaşantısı ufak bir çiftçinin yaşantısıyla aynı denilebilinirdi.

Her samuray için efendisiz ve parasız Ronin olma tehlikesi vardı. Gözden düştüğünde ya da efendisi öldüğünde kendine yeni bir efendi bulamadığında, samuray ailesi kendine yeni bir ekmek kapısı bulana kadar yıllarca ordan oraya göc ederdi.

Samurayların Zırhları ve Kullandıkları Silahlar - 1860



  • Dinleri
Hemen hemen her samuray Budizme bağlıydı ama çoğunlukla da insanlara ve hayvanlara acı çektirerek kutsal kurallara karşı aykırı davranıyorlardı. Birçok samurayın tıpkı Avrupalı şövalyelerin Hıristiyanlık'la olduğu gibi Budizm’le benzer ilişkileri vardı. Hatta bir Ronin samuraylıktan uzaklaşmış olsa bile inancına hala devam edip, dinini muhafaza ediyordu. Bazı samurayların Gotama Buda’ya olan saygılarından dolayı, düşmanlarını affettiği söylenir. Kamakura Döneminde samurayları etkileyen iki Budist okulun açılmasıyla Japonya’da yeni bir din dönemi başlamıştı. Japon imparatoru birçok samuray tarafından yaşayan tanrı olarak kabul edilirdi, ama bu Budizme olan inançlarını etkilemiyordu. Bugün bile Budist inancı samuray okullarında öğretilir.

Boshin Savaşları'na Katılmaya Hazırlanan Samuraylar - 1860






  • Die Meiji-Restorasyonu
1867’de, Meji Restorayonu esnasında Choshu ve Stasma Beyliklerinde imparatora sadık olan samurayların Bakufu silahlı kuvvetlerini mağlup etmeleri, samurayların son ihtişamlı anlarıydı. İmparator Meiji (asıl adı Mutsuhitoü 1854-1912) samuray satüsünü daha modern ve batı odaklı bir ordu haline getirdi ve sadece subayların Katana taşımasına izin verdi. Samuray seviyesi Shizoku olarak değiştirildi. 1876 yılında samurayların kamuda geleneksel kıyafetleri ile iki kılıç taşıması yasaklandı, ayrıcalıkları ellerinden alındı. Samuraylar imparatora karşı birçok savaş açtı, fakat bunu sadece imparator için olan bir savaş olarak kabul etti. Hoşnut olmayan samurayların son savaşı, Satsuma İsyanı, büyük kayıplarla 1876/77’de Japon İmparatorluk Kara Kuvvetleri tarafından bastırıldı. Son Samuray filmi, tam olmasa da, bu durumu anlatır.

İkinci Dünya Savaşında Bushido (ölüm korkusunu yenmiş kişi) Japon askerlerinin eylemlerini etkilemiştir. Bugün hala Japon ekonomisi ve siyasetinde, tıpkı Honda’da olduğu gibi, birçok Samuray soyundan gelenlerin etkisi görülmektedir.



  • Eğitim
Samuray eğitimi çok zordu ve çoğunlukla üç yaşından itibaren başlıyordu. Eğitim ilk etapta vücudu kontol etmeyi ve acı çekmeyi bastırmayı öğretiyor. Biraz daha büyüdüklerinde yakındaki bir manastırda okuma ve yazma öğreniyorlardı. Kış gününde bile manastıra çıplak ayakla gitmek zorundalardı. Korkularını yenmek zorundaydılar ve bunun için de mezarlık veya idam yerlerinde bir gece geçirmeleri, ya da elleri ve bacakları bağlı olarak yüzmeleri gerekiyordu. Beş ile yedi yaş arası silah kullanımını öğrenmeye başlıyorlardı (okçuluk, kılıç dövüşü, eskrim ve Jujutsu: silahsız olarak kendini koruma). Birçok uzmanlaşılmış mesleklerde olduğu gibi, samurayların da eğitiminde yaşlı ve tecrübeli bir samuray genç bir öğrenciyi yıllarca eğitime altına alıyordu. Öğrencinin çıraklık eğitimi bittikten sonra yeni bir öğrenci alıyor, yani aynı anda iki öğrenciye eğitim vermiyordu. Genç samurayın eğitimi oniki yaşına yaklaştığında başlayıp, 15 yaşında bitiyor. Bu süre içinde öğretmen ve öğrenci birlikte yaşıyorlar ve Wakashudo (Homoseksüel) ilişki içinde oluyorlardı. Öğrenci büyüdüğü zaman bu ilişki platonik bir dostluğa dönüşüyordu. Eğitimin sonunda Gempuku denilen bir tören yapılıyordu. Bu törende öğrencinin çocukluk ismi değiştirilip, yeni bir isim veriliyor, uzun ve kısa kılıçlar (Daisho) verilip, kendilerine ait zırhları oluyor (Yoroi) ve saçları samurayların geleneksel saç kesimi şeklinde kesiliyor.




  • Silahlanma
Daisho denilen çift kılıç, yüksek sosyal statünün karakteristik özelliğiydi ve sadece samuraylar taşıyabiliyorlardı. Uzun bıçaklı Katana ve kısa bıçaklı Wakizashi samurayların ana silahlarıydı. Avrupa şövalyelerinin kılıçlarının aksine, Japon kılıçları hafif eğikti ve kesim için tasarlanmıştı. Ön ve arka kısmı farklı olarak işlenmiştir. Bir isabetle derin yaralar açar ya da uzuvları keserdi. Ortaçağda Avrupa aristokrasisinde olduğu gibi, kılıcın ve kınının süslenmesine önem verilirdi.

Samurayların bir diğer silahı ise Yumi’ydi (Yay), özellikle devasa boyutlu olan Dai-kyu uzun mesafeye ulaşması ve güçlü olmasından dolayı korkutan bir silahtı. Yetenekli bir atıcı 150 metre uzaklıkta hareket eden bir köpeği rahatlıkla vurabiliyor, hatta 300 metre uzaklıktaki bir hedefe isabet ettirmek bile mümkün oluyordu. Asimetrik şekli at üzerindeyken de kullanımını kolaylaştırıyordu. Ayrıca acil durumlarda savunmaları için Tanto denilen hançerleri vardı.



Ekipmanlarında iki tane de mızrak vardı: Naginata denilen mızrağın bıçağı hafif kavisli, Yari ise genellikle hançer tipinde ve üçgen uçluydu. Bazen de kanca şeklinde olabiliyor, haç şeklindekine de Jumonji-Yari deniliyordu.

14. Yüzyılda Ashikaga Dönemine kadar Yay samurayların ana silahıydı. 16. Yüzyılın ortalarında Portekizlilerin ateşli silahları ülkeye sokmalarından sonra bile uzun yay hem rahat kullanımı, hem de hedefi iyi tutturmasından dolayı kullanılmaya devam etti. Tüm oklar bittikten sonra kılıçlar devreye giriyordu. Misket tüfeği hem kullanışlı, hem de ucuz olmasından dolayı Avrupa’da olduğu gibi kılıçı arka plana itti. Fakat Japonya’da bazı soylu aileler misket tüfeğinin kullanılmasını korkakça ve onursuzca bulduğundan dolayı reddediyorlardı.

Tokugawa Şoğunluğu döneminde ateşli silahların üretimi ve bulundurulmasına katı kurallar getirildi ve ateşli silah kullanılması giderek kayboldu.


  Alıntı ile Cevapla
Eski 15.12.2012, 22:32   #3
Çevrimiçi
Banemin
» » » Çapulcu « « «

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Cevap: Japon Savaşçı Sınıfı Üyeleri | Samuraylar

Ellerinde uzun kılıçlar ve biçer-döver gibi ortalıkta gezinen kel adamlar...

Seyrettiğimiz filmlerden çıkardığımız üstteki Samuray tarifi, sanırım genelimizde üç aşağı beş yukarı aynıdır. Ama şimdi bu konuyu okuyunca, en azından benim bugüne kadar bilmediğim ne kadar çok detayları varmış. Yetiştirilmeleri, toplumdaki statüleri, aralarındaki farklar, kullandıkları silahların özelliği...

Konu ile ilgili bir pislik yapmasam işim rast gitmeyecek diye garip bir duygu içerisindeyim. Yapacağım valla.

Eğitimleri esnasında, Samurayların hocaları ile homeseksüel ilişki içine girdikleri belirtilmiş. Bundan kendimce çıkardığım sonuç, demek Samuraylık sadece seve seve olunan bir şey değilmiş...

Teşekkürler Lale... Böylesine ağır ve detaylı bir konuyu tercüme etmenin yanı sıra, Türkçe anlatımını da o kadar akıcı bir hale getirmişsin ki sıkılmadan okudum.

Eline, emeğine, bilgine ve göz nuruna sağlık...
__________________
Ben hiç insan kaybetmedim...
Sadece zamanı geldiğinde, vazgeçmeyi bildim...

  Alıntı ile Cevapla
12 Üyemiz Banemin'in Mesajına Teşekkür Etti.
Eski 17.12.2012, 01:07   #4
Çevrimdışı
Mediter
Uzman Üye

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Cevap: Japon Savaşçı Sınıfı Üyeleri | Samuraylar

Lale,
yine (klasikleşmiş) harika bir konu hazırlamışsın.
Eline ve emeğine sağlık...
İyi ki, kazasız belasız gençliğimizi atlatmışız,
Wakasudo (genç erkeğin yolu) gibi samuraylık yolu uzak dursun, istemez.

__________________
  Alıntı ile Cevapla
10 Üyemiz Mediter'in Mesajına Teşekkür Etti.
Eski 17.12.2012, 01:43   #5
Çevrimdışı
Karagöz
Uzman Üye

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Cevap: Japon Savaşçı Sınıfı Üyeleri | Samuraylar

Çok teşekkürler çok güzel bir konu. Samuraylar arasında tıpkı bizim yeniçeriler arasında olduğu gibi eşcinsellik görülmüş fakat japon kaynaklarından okuma şansımız olsaydı sanırım bu söylenen sistemle alakalı daha başka bilgiler de edinebilirdik.

Kısa zamanda bir adet katana kılıcı edinme konusunda heveslendiren konulardan biri daha Ellerine sağlık...
__________________
  Alıntı ile Cevapla
9 Üyemiz Karagöz'in Mesajına Teşekkür Etti.
Eski 20.01.2013, 00:05   #6
Çevrimdışı
Sevda
Dönersen Islık Çal..

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Cevap: Japon Savaşçı Sınıfı Üyeleri | Samuraylar

Ölüm korkusundan kendilerini arındırmış insanlar. İnandıklarını korumak için kendi hayatlarını feda edip bu şekilde eğitim almaları takdire şayan.

Teşekkürler Lalecim konu ve çeviri için. Emeğine sağlık
  Alıntı ile Cevapla
8 Üyemiz Sevda'in Mesajına Teşekkür Etti.
Eski 29.01.2013, 20:38   #7
Çevrimdışı
LaLe
Ne Mutlu Türküm Diyene

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Cevap: Japon Savaşçı Sınıfı Üyeleri | Samuraylar

Alıntı:
Orjinal Mesaj Sahibi Banemin Mesajı göster
Ellerinde uzun kılıçlar ve biçer-döver gibi ortalıkta gezinen kel adamlar...

Seyrettiğimiz filmlerden çıkardığımız üstteki Samuray tarifi, sanırım genelimizde üç aşağı beş yukarı aynıdır. Ama şimdi bu konuyu okuyunca, en azından benim bugüne kadar bilmediğim ne kadar çok detayları varmış. Yetiştirilmeleri, toplumdaki statüleri, aralarındaki farklar, kullandıkları silahların özelliği...

Konu ile ilgili bir pislik yapmasam işim rast gitmeyecek diye garip bir duygu içerisindeyim. Yapacağım valla.

Eğitimleri esnasında, Samurayların hocaları ile homeseksüel ilişki içine girdikleri belirtilmiş. Bundan kendimce çıkardığım sonuç, demek Samuraylık sadece seve seve olunan bir şey değilmiş...

Teşekkürler Lale... Böylesine ağır ve detaylı bir konuyu tercüme etmenin yanı sıra, Türkçe anlatımını da o kadar akıcı bir hale getirmişsin ki sıkılmadan okudum.

Eline, emeğine, bilgine ve göz nuruna sağlık...

Banemin, Wakasudo (genç erkeğin yolu) samurayların eğitiminin bir parçasıymış, yani her samuray bu yoldan geçmek zorunda. Aslında eğitimde bunun olmasını homoseksüel bir ilişki olarak düşünmemek lazım. Ufak bir erkek çocuğunun samuray eğitiminde savaş teknikleri yanı sıra hayata dair herşeyi öğrenmesi gibi bir şey.

Öğrenci ve eğitmenin tüm eğitim esnasında beraber yaşamasından sonra, yani eğitimin bitiminden sonra, ilişki ömür boyu bir arkadaşlığa ya da baba-oğul ilişkisine dönüyormuş.

Wakashudo ilk 12. Yüzyıl’da ortaya çıkmış, 19. Yüzyıl’da sona ermiş.
  Alıntı ile Cevapla
9 Üyemiz LaLe'in Mesajına Teşekkür Etti.
Eski 13.02.2013, 02:05   #8
Çevrimdışı
LaLe
Ne Mutlu Türküm Diyene

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Cevap: Japon Savaşçı Sınıfı Üyeleri | Samuraylar

Edo Dönemine Ait Samuray Zırhı





Kamakura Dönemine Ait Samuray Zırhı




















  Alıntı ile Cevapla
10 Üyemiz LaLe'in Mesajına Teşekkür Etti.
Eski 13.02.2013, 02:09   #9
Çevrimiçi
Banemin
» » » Çapulcu « « «

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Cevap: Japon Savaşçı Sınıfı Üyeleri | Samuraylar

Bu zırhların için de savaşmaktan vazgeçtim nasıl yürüdüklerini merak ediyorum ben.

Teşekkürler Lale...
__________________
Ben hiç insan kaybetmedim...
Sadece zamanı geldiğinde, vazgeçmeyi bildim...

  Alıntı ile Cevapla
7 Üyemiz Banemin'in Mesajına Teşekkür Etti.
Eski 13.02.2013, 23:28   #10
Çevrimdışı
LaLe
Ne Mutlu Türküm Diyene

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Cevap: Japon Savaşçı Sınıfı Üyeleri | Samuraylar

Ben zırhlardan da geçtim, bazılarının ayaklarında parmak arası terlik var takunya gibi. Onlarla nasıl koşuyorlardı acaba?
  Alıntı ile Cevapla
4 Üyemiz LaLe'in Mesajına Teşekkür Etti.
Cevapla

Bu Sayfayı Paylaşabilirsiniz

Etiketler
ateşli silahlar, feodal dönem, gotama buda, haian dönemi, hükümdarlar, japon, japonya, katana, kubilay han, meji restorasyonu, piyade, rütbesiz asker, samuraylar, savaşçı, sınıfı, tokugawa şogunluğu, üyeleri, wakizashi, şogun


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 
Seçenekler

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı

Hızlı Erişim


WEZ Format +3. Şuan Saat: 08:44.


Powered by vBulletin® Version 3.8.8
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
Önemli Uyarı
www.forumgercek.com binlerce kişinin paylaşım ve yorum yaptığı bir forum sitesidir. Kullanıcıların paylaşımları ve yorumları onaydan geçmeden hemen yayınlanmaktadır. Paylaşım ve yorumlardan doğabilecek bütün sorumluluk kullanıcıya aittir. Forumumuzda T.C. yasalarına aykırı ve telif hakkı içeren bir paylaşımın yapıldığına rastladıysanız, lütfen bizi bu konuda bilgilendiriniz. Bildiriniz incelenerek, 48 saat içerisinde gereken yapılacaktır. Bildirinizi BURADAN yapabilirsiniz.