Malbork - Marienburg, Polonya'nın güneydoğusunda, Nogat nehrine yaklaşık 60 km. uzaklıktaki Malbork kentinde bulunan bir Cermen kalesidir.

Kale, 1309 - 1454 yılları arasında, Alman yüksek Cermeninin isteği üzerine yapılmış Avrupa’nın en büyük ve geniş kale duvarlarına sahip bir tuğla yapısıdır.

Marienburg, ortaçağ tarzında mimarisi ile ön kale, orta kale ve yukarı kale olmak üzere üç büyük bölümden oluşmaktadır. Bu bölümlerin her biri, yapacağı göreve ve kullanılacağı şekle göre farklı mimaride ve farklı yapıda tasarlanıp inşa edilmiştir.

Marienburg'un en eski parçasıdır. Büyük bir kare şekli görümündedir, dört kanat halinde yapılmıştır. Bir kısmı kraliyetin manastırı olarak ayrılmış, bir kanadı da, şövalyelerin kalması için büyütülmüş ve 1280 yılında tamamlanmıştır.

Yukarı kalenin diğer bir kısmı da 1344 yılına kadar büyütülüp genişletilerek, şapel olarak ayrılmış. Yüksek mimar Dietrich von Altenburg tarafından Sankt Marien Kilisesi inşası yapılmıştır. İlave edilen çokgen şeklindeki koro salonunun dış duvarları, tamamen tam plastikten inşa edilerek, rengarenk cam mozaiklerle kaplanmıştır.

Mittelschloss, 1309 yılında inşa edilmiş, Brunswick Luther, Grand Master için burayı genişletmiş, sonrasında Siegfried von Feuchtwangen, Grand Masterin makamını Venedik'ten Marienburg'a taşımıştır. Devlete dair odaların bulunduğu bu kısımda Grand Mayster ikamet ediyor, devletin idaresi buradan yapılıyordu.

Orta Kaledeki binaların en önemli parçası kesinlikle Grand Master Sarayıdır. Saray biçim olarak, İtalya mimari özelliklerinden bir parça almış olsa da, düşük Alman gotik stilini taşımaktadır. Sarayın bütün yazlık ve kışlık odaları, yemekhanesi ortaçağ mimarisi özelliğini taşıyıp, bol ışıklı, tavanları ince granit sütunlar tarafından desteklenmektedir.

Bir efsaneye göre 1410 yılında kuşatma sırasında Polonya Kralı Jagiello, taştan bir küreyi Sommerremterdeki şöminenin üzerine fırlatarak, kolonları parçalayıp düşürerek, Hochmeister ve nezdindekileri öldürmek istemiştir.

1822 - 1828 yıllarında, Karl Friedrich Schinkel tarafından Sommerremterin tasarımı yapıldıktan sonra, 15. yüzyılın başından itibaren de tarih ressamı Carl Wilhelm Kolbei de resimleriyle kalıcı olarak değişiklik yapmıştır.

Vorburg (Ön kale) yakın saldırılara karşı ilk savunma için siper olarak inşa edilip, 1309 yılından itibaren de, St. Lorenz şapeli olarak kullanılmıştır. Sade, mütevazi bir yapıt olarak saray mensuplarının, rahip ve rahibelerin ibadet yeri olarak hizmet etmeye başlamıştır.

Dış Bailey şapel 14. yüzyılın en büyük pitoresk baş yapıtlarından biri özelliğini taşımaktadır. 15. yüzyılda Grand Master Heinrich von Plauen, mevcut savunma kalesine bir takviye daha yapmıştır.

Şimdileri aynı yerde, dairesel duvarlar, geniş hendekler ve köpek kulübeleriyle, karmaşık bir sistem vardır.

Kale Tarihi Hakkında Bilgiler: Canan

__________________

" Kuzey Avrupa’ya konumlanan Töton Şövalyeleri, 1274 yılında günümüz Malbork’una gelerek Nogat Nehri’nin sağına devasa bir kale inşa ederler. Kaleye de Meryemin Kalesi anlamına gelen Marienburg adını verirler.Taki Malborg veya Malbork’a dönüşünceye dek. Malbork’u uzun yıllar boyunca Töton Şövalyeleri yönetmiş. Nehir trafiğinden aldıkları vergilerle ticarette ciddi bir tekel olmuşlar ama durum o denli kötü bir hal almış ki, Töton Şövalyeleri güvenli seyahatler yapabilmek için yakın şehirlere sürekli ihtişamlı kaleler yapmak zorunda kalmışlar. Gece boyunca yürüyerek alınacak mesafelere göre kaleler inşa etmişler. 1457 yılında da kaleyi Polonya kralına satıp Malbork’u terk etmişler."

2. Dünya Savaşında Malbork kalesi Alman toplarından nasibini almış.“Küçük tuğlalar ile yapılmış dünyanın en büyük kalesi”. Unesko’nun her yıl belirlediği Dünya Mirası Alanları listesine 1997 yılında girmiş.
Kaynak



Heykeller Tötan Şövalyelerine ait olabilir mi acaba?

Kalenin gezilmesi için 2 gün gerekiyormuş sayende görmek fırsatını yakaladık(Her ne kadar oradaki atmosferi solumak istesem de)
Emeği geçenlere teşekkürlerimizi sunuyoruz

__________________

Savaştan sonra nerdeyse tamamen yıkılmış gibi gözüküyor. Eski ihtişamlı görünümüne kavuşturmayı bilmiş Almanlar.

Resimlere bakarken kaleyi gezmiş kadar oldum. Konu için teşekkürler ReaL.

Tercüme için teşekkürler Canancığım ellerine sağlık.

Kale dört bölümde inşa edilmiş. Görünüşe göre her bölümü de çok büyük.

Yakından görüp gezmek isterdim.

Teşekkürler ReaL ellerine sağlık...

__________________

__________________