12.11.11, 19:46
|
#4
|
|
Cevap: İnsanlığın 40 Görkemli Hazinesi
Çek Cumhuriyeti
Fotoğraf: Oktay Uludağ
Çek Cumhuriyeti’nin baskenti olan Prag’da 11. ve 18. yüzyıllar arasında insa edilen romanesk, gotik, barok, rokoko, klasik ve yeni klasik dönemlere ait 1700’den fazla mimarlık ve sanat anıtı bulunuyor. Bütün bu zenginlikleriyle kent 1992 yılında UNESCO Dünya Kültür Mirası Listesi’ne katıldı. Prag’ın ortasından geçen Vltava Nehri’nin batı yakasında Prag Kalesi ve bahçelerle kaplı Küçük Mahalle bulunuyor. Nehrin dogu yakasında ise Yahudi Mahallesi, Eski Sehir ve Yeni Sehir yer alıyor. Iki yaka birbirine birçok köprüyle baglanıyor. Bunların en ünlüsü Karlov Köprüsü birçok heykelle süslü. Çevresi surlarla çevrili Prag Kalesi’nde Kraliyet Bahçeleri, St. Vitus Katedrali, Eski Kraliyet Sarayı, St. George Bazilikası gibi birçok tarihi yapı bulunuyor.
Kalenin yamaçlarına pazaryeri olarak kurulan Küçük Mahalle (Malá Strana) 17. ve 18. yüzyıllarda insa edilen barok kilise, saray ve evlerle çevrili. Dar ve dik sokakları tarihi yapılarla dolu bölgede geleneksel yapı büyük ölçüde korunmus. Eski Sehir, Vlata Nehri’nin dogu kıyısına 11. yüzyılda kuruldu. Belediye Sarayı’nın buraya kurulmasıyla kent için önemi arttı. Aziz Yakub, Aziz Niklaus, Aziz Gall, Aziz Giles kiliseleri ile birlikte Kinski Clam Gallas, Kunstat Lordları sarayları Eski Sehir’de yer alıyor. Yeni Sehir ise IV. Karl tarafından 1348’de kurulmus ve zanaatkârla tüccarlar yerlesmisti. Bugün ayakta kalan yapıların büyük bir kısmı 19 ve 20. yüzyıldan.
Çin
Fotoğraf: Özcan Yüksek
Çin Seddi uzun bir sürede, 20’den fazla krallık tarafından yaratıldı. Görkemi biraz da buradan geliyor. Bölgede daha önce de setler insa edilmisti. Çin’in ilk Imparatoru Shi-Huang-Ti ise sınırlarını daha önce benzeri görülmemis, asılmaz bir duvarla kapatmaya karar verdi. Ilk yapılan duvarlar IÖ 221’den itibaren birlestirilmeye baslandı. Bu faaliyet neredeyse iki bin yıl sürdü. En sonunda, Ming hanedanlıgı zamanında ortaya 6 bin 700 kilometrelik Çin Seddi çıktı. Çin’in kuzeybatısı boyunca uzanan dünyanın bu en uzun savunma duvarı 1987’de UNESCO Dünya Kültür Mirası Listesi’ne alındı. Kalıntılar Po Hay Körfezi’nde deniz kıyısında baslıyor. Pekin’in kuzeyinden geçerek batıya yöneliyor ve Huang-Ho Nehri’ni geçerek güneybatıya uzanıyor. Gobi Çölü’nün güneyinden batıya yöneliyor. Bugün, Ming hanedanlıgı döneminde yapılan üç bin kilometrelik bölüm ayakta. Seddin tamamı tugladan olusmuyor, bazı noktaları kum, kerpiç gibi zayıf malzemelerden.
Duvarların yüksekligi dört ile altı metre arasında degisirken kalınlık altı metre civarında. Seddin genisledigi bölümlerde atlar ve arabalar ilerleyebiliyor. Set üzerinde ortalama 200 metrede bir gözetleme kulesi veya kale, dokuz kilometrede bir fener, yer yer saray ve tapınaklara rastlanıyor. Insasında halkın, askerlerin, mahkûmların ve hatta çocukların bile çalıstıgı bu muazzam yapı binlerce insanın da hayatına mal oldu.
Estonya
Fotoğraf: Sinan Çakmak
Kuzey Avrupa’da ortaçag mimari dokusunu en iyi korumus kent Tallinn. Estonya’nın baskenti Baltık Denizi kıyısında önemli bir tarihi liman ve eski bir Hansa Birligi üyesi. Liman kentleri arasında kurulan bir ittifak olan Hansa, Tallinn’e 14. yüzyıldan sonra önemli bir ekonomik ve siyasi güç getirmisti. Çaglar boyunca Danimarka, Isveç ve Rus egemenliginde yasayan Estonya, 1991’de bagımsızlıgına kavustu ve Tallinn baskent oldu. Eski Tallinn’in girisini Viru Kapısı isaretliyor. Raekoja Plats (Belediye Meydanı) çevresinde uzanan dar sokaklar ortaçag mimarisinden örnekler sergiliyor. Gotik eski belediye binası, Niguliste Kilisesi, Oleviste Kilisesi ve eski tüccarların gösterisli konutları Tallinn’in tarihi kısmını taçlandıran yapılar. Insası 13. yüzyıla kadar uzanan Toompea Kalesi de kentin en eski köselerinden biri. Burası ayrıca kenti seyretmek için uygun bir manzara noktası.
Ortodoksların Nevski Katedrali ise Ruslardan kalan en önemli eser olarak dikkat çekiyor. Estonya Sanat Müzesi, opera ve tiyatro binaları Tallinn’in diger önemli mimari anıtları. Kentin yeni yüzü de komünist dönem yapılarından son teknolojilerin ürünü binalara kadar birçok unsuru birlestiriyor. Rocca al Mare, Estonya’nın dört bir yanından getirilen çiftlik evlerini, kiliseleri, yel degirmenlerini sergiliyor. Bu açık hava müzesi 80 hektara yayılıyor ve 70’ten fazla yapıya sahip.
kesfetmekicinbak.com
|
|
|