Forum Gerçek

AnasayfaForumları Okundu Kabul Et Bugünkü Mesajlar
Geri git   Forum Gerçek > Maksat Muhabbet Olsun > Duygularımız


Yeni Konu aç  Cevapla
 
Seçenekler
Eski 26.08.2015, 14:35   #1
Çevrimdışı
Papazulya
Bal Yazmalı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Bekaret Nefreti

Bekaret Nefreti






Etrafıma baktığımda neredeyse tacize uğramamış bir kadın tanımıyorum. Daha da iğrenci tecavüz gerçeğinin boyutları, aşağılayıcı ve çıkacak sonuçlar korkutucu olduğundan kadınların sessiz kalmak zorunda oluşu. Yani cinsel saldırganlık, toplumun en büyük tehditlerinden biri.

Egemen zihniyetin (erkek) bu konudaki bir diğer “iğrenç başarısı” da kadınların bunu kendilerinin sebep olduğuna ve hak ettiklerine inandırmasıdır.Atalarımızdan bu konuda gelen miras daha çocukken kafalarımıza kazınmaktadır. Dişi köpek kuyruk sallamazsa erkek bir şey yapmaz, su testisi su yolunda kırılır v.b.

Çocukluğumda yabancı filmlerde görürdüm, anne ve kız çocuklarının arkadaş gibi olabildikleri sahneleri. Gösterişli ve rahat yaşamlarından ziyade tek kıskandığım şey bu durum olurdu. Annemle ben hiç öyle olamamıştık, hala değiliz. Dedelerimiz çok eskiden Bulgaristan’dan göç ettikleri için “gavur” diye seslenirlerdi babama mahallede ben de doğal olarak “gavurun kızıydım”. Anneme gavur ne diye sorduğumda kötü bir şey işte ağzına alma demişti. Belki de “Hacı Amca” hak ettiğim için “ellemişti” beni “Gavurun kızıydım” ya ondan.

O küçücük aklımda bunu düşünmüştüm, odun taşımaya yardım etmek için gittiğim kömürlüğün kuytularında. Belki de kokulara bu kadar duyarlı olmama sebep de bu olaydır, ne zaman kabus gibi anlar yaşasam hep hacı amcanın ağır misk kokusu çalınır burnuma ve o anki kokularla bağdaştırırım.Çocuk bedenimin maruz kaldığı tacize anlam veremiyordum, geceleri hacı amca beni uykularımda sıkıştırmaya devam ettikçe çareyi anneme söylemekte bulmuştum.Keşke söylemeseydim… Önce koca bir dayak tabi, ne işim vardı benim kömürlükte. Kadın hiddetlendikçe hiddetleniyor vurdukça etim yanıyor, burnumdan kan geliyordu. Sonra biraz sakinleşiyor tatlı ses tonunu takınıyor

“Söyle kızım korkma ne yaptı sana” diyordu. Ben zaten anlattığım için acılar içindeydim, beni soymuş her yerime iğrenç elleriyle dokunmuştu işte daha ne anlatmalıydım. Bacak aramı göstererek “oraya bir şey yaptı mı” diyordu annem köpürerek. “Evet dokundu.” diye cevaplamıştım defalarca. “Başka bir şey, peki ya başka bir şey?” sorular birbirini tekrarlıyordu kulaklarımda.Aklımda ise akşama babamdan yiyeceğim dayak… Korktuğum gibi olmamıştı, babam daha ağırbaşlı yaklaşmıştı konuya. Önce sinirlenmiş hacı amcayı dövmeye karar vermiş annem kapıdan zor çevirmişti. “Rezil oluruz” diyordu annem “Namusumuz” diyordu… Ardından babam beni yanına çağırmış gözlerimin içine bakarak “Canını yaktı mı kızım?” diye sormuştu. Bana hep mesafeli duran babamdan duyduğum ilk sıcak cümleydi bu. Bu sıcaklığı babamdan görebilmek için hacı amcanın beni taciz etmiş olması gerekmişti.“Yakmadı babam.” diyordum bir yandan annemin bedenimde bıraktığı acı izleri ovuşturarak. “Yakmadı sadece korktum, söylersem öleceğinizi söyledi. Şimdi ölmeyeceksiniz değil mi?” diye ağlıyordum. Dünyanın bütün acıları babamın gözlerinde birikmiş gibiydi, elini kaldırıp başımı sevdiğini hatırlıyorum.


Canım babam beni gerçekten seviyordu o gün anladım…Acı içinde kıvranarak sabahı zor etmiştim gözümü bile kırpmadan. Yan odada annemin babamın başının etini yediği duyuluyordu susmadı kadın, sabaha kadar susmadı… Korku içinde yatağımdan çıkıp salona çıktığımda annem ve babam giyinmiş beni bekliyordu. Mevsimlerden kış, duygulardan ızdıraptı. Annem beni apar topar giydirip evden çıktığımızda kimse tek bir kelime söylemiyordu. Soluğu hastanede almıştık, iğrenç ve soğuk bir masaya yatırılmış, üzerime giydirilmiş hasta önlüğü ile doktoru bekliyorduk.Annem “sadece ellenmemden” tatmin olmamıştı, beni bekaret kontrolüne götürmüştü. Doktoru hiç unutmuyorum az ötede “Buna emin misiniz? Bu bir travma çocuğun aklından çıkmayacak?” diyordu, diyordu da annem dinlemiyordu.


Doktor özür dileyip bacaklarımı aralarken gözlerimi sıkıca kapatmıştım. Ne vardı ki bacak aramda? Hacı amcanın ellerinin izini aradıklarını sanmıştım, öyle elleyince leke kalıyordu herhalde, belki de sadece doktorlar temizleyebiliyordu…Sorun yok demişti doktor uzandığım yerden nazikçe kalkmama yardım ederek. Üstümü paravanın ardında değiştirmem için yolladığımda “Mutlu musun?” diye anneme soru soran babamı duyuyordum. Evet annem çok mutluydu biricik kızı “ellenmiş” ama hala “bakireydi” gönül rahatlığı ile nefes alabilecekti.


Ama doktorun söylediği gibi bana yaşattığı ömür boyu aklımdan gitmeyecekti.Yol boyunca babam sıkıca elimi tutup sürekli ne yapmak nereye gitmek istediğimi sorup durdu. Kendince vicdanını öyle rahatlatıyordu, oysa benim için elimi öyle sıkıca tutması yeterliydi. Nereye gittiğimizin bana ne aldığının hiç biri önemli değildi.Ama annem, ah o annem ne bir özür ne bir kelam etmedi. Sıradan bir günmüş gibi devam etti ama o gece de sabaha kadar susmadı babamın başının etini yedi.Bir hafta sonra başka bir eve taşınmıştık ve ben çok kötü tecrübe etmiştim, bacak aramı kimseye elletmeyecek yaşlı amcaların yardımlarına artık gitmeyecektim.

Daha sonraları aklım ermeye başladıkça öğrenmiştim. Sağdan soldan kulaktan kulağa gelen bilgilerden anlıyordum. Kızlık zarı diye bir şey vardı bacak aramızda bulunuyordu ve içine bir şey sokulduğu zaman “bozuluyordu”. Yani mal gibi bir şeydim “bozulunca” değerini kaybeden, televizyon gibi, buzdolabı gibi, evdeki herhangi bir eşya… Uzun bir süre “İyi ki sadece ellemiş hacı amca.” diye düşündüğümü hatırlıyordum, ellemişti ama kızlık zarıma bir zarar getirmemişti. Ne kadar da merhametliydi, bana lütuf etmiş ve bekaretimi bana bağışlamıştı.Çocuk aklı işte tacize şükür edilir mi?


Edilirdi işte, Allah beterinden saklamıştı, daha kötüsü olabilir ve ben “bozulabilirdim”. Ama sapasağlamdı bacak aram, mübarek delik korunmuş çocuk aklım bulanmıştı.Yine egemen zihniyet başarısıydı bu “şükretmek”, gri olsa bile beyaz görebilmek.Sorma, sorgulama sus ve şükret!Çocuk aklı der geçeriz ama ilk temellerin bu dönemde atıldığını hep göz ardı ederiz. Sayar söveriz yine gördüğümüzü uygulamaktan geri kalmayız. Annemi şimdilerde tanısanız “Ne kadar modern ve ileri görüşlü” bir kadın diye düşünürsünüz. Ama yıllar önce attığı temellerin nasıl bir travmaya neden olduğunu kabul dahi etmez! Bilmek bile istemez, çoğu anne gibi kafayı kuma gömüp ben yapmam gerekeni yaptım gerisi sana kalmış der işin içinden sıyrılır. İşine gelmeyince yemedim yedirdim, giymedim giydirdim tantanası işte. Bahanesi “Bizim zamanımız öyleydi” yani en büyük mastürbasyon yalanı.

Canım babamsa zaten annemin sabaha kadar başını yemelerine dayanamayıp asistanıyla kaçmıştı. Aslında dırdır etken olmuştu asıl sebep cinsellikti. İkimiz de yurt dışında yaşıyoruz arada telefonla görüşüyoruz “hatun nasıl” diye soruyorum, bu arada eski asistan yeni hayat arkadaşı benle yaşıt… Birlikteliğinden de hiç ummadığım kadar mutlu, bir keresinde baba cinsel hayatınız nasıl diye sorduğumda sesi titremişti. “Başım ağıyor, kıçım ağrıyor, bugün temizlik yaptım yorgunum yarın bahaneleri üretmeyen bir kadının var olması çok güzelmiş. Artık yalvarmak zorunda değilim çok mutluyum.” demişti.

O bekaret kontrolü travmasını da benden daha çok yaşadı babam. Annenin tek faydası sen oldun, senin de gözünün içine bakamıyorum kızım der her konuştuğumuzda. Köprünün altından çok sular aktı babam, aktı da yolunu bile buldu üzülme desem de. Kendini bir türlü affedemiyor, aslında babam annem, annem de babam olmalıymış ama, aması var işte olmuyor.Bekaretime düşman olmamdaki ana sebep annemdi anlayacağınız.

Sonraları büyüdükçe karşın cinsin üzerindeki saçma baskısını da fark etmiştim. Bir gün “sevdiğimi” söylediğim adam beni sevmekten vazgeçip gitmek istediğinde gidebilsin istedim. Omuzlarındaki bu saçma yükten dolayı gitmekten vazgeçmesini istemedim. Ya da kızıp ağzımdan istemediğim cümleler döküldüğünde ucuz kadınlar gibi “sana bekaretimi bile verdim” deyip kendimi mal yerine koymak istemedim. Çünkü ben birkaç kılcal damardan ibaret değildim!

Son söz;

1- Anne adayları kız çocuklarını yetiştirirken bir yatırım gözüyle bakmayın.
2- Hiç kimse vazgeçilmez değildir, doğurduğunuz çocuğunuza garanti gözüyle bakmaktan vazgeçin.
3- Kız çocuklarınıza utanmayı, ayıbı, korkuyu değil. Savunmayı, cesareti ve size güvenmeyi öğretin.
4- İlişkilerin her çeşidinin temelinde “irtibat” vardır, önce dinleyin sonra konuşun!

-ALINTI-
__________________
Seni camiinde namaz kılarken, kilisende dua ederken ve putuna diz çökerken de seviyorum. Çünkü sen ve ben, tek bir dinin çocuklarıyız. O da ruhtur...
  Alıntı ile Cevapla
10 Üyemiz Papazulya'in Mesajına Teşekkür Etti.
Eski 26.08.2015, 15:09   #2
Çevrimdışı
Canan
Çiçekci kız

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Cevap: Bekaret Nefreti

Güzel bir yazı. Okudukca ürperdim.

Teşekkürler Papazulya.
__________________
  Alıntı ile Cevapla
7 Üyemiz Canan'in Mesajına Teşekkür Etti.
Eski 26.08.2015, 15:41   #3
Çevrimdışı
Mediter
Uzman Üye

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Cevap: Bekaret Nefreti

@Papazulya,
(Ne yazık ki) Kırk yılda bir geliyorsun ama ''pir'' geliyorsun.
Müthiş bir yazıydı, teşekkürler paylaşım için...
Eline, emeğine sağlık...

__________________
  Alıntı ile Cevapla
8 Üyemiz Mediter'in Mesajına Teşekkür Etti.
Eski 26.08.2015, 15:43   #4
Çevrimdışı
Deniz
Müdavim

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Cevap: Bekaret Nefreti

Anlam ve anlatımlı bir yazı okudum mutlaka okunması gereken yazı
paylaşımınız için teşekkürler..
__________________
Bağımsızlıktan yoksun bir ulus,Uygar insanlık karşısında uşak olmaktan kurtulamaz.


MUSTAFA KEMAL ATATÜRK
  Alıntı ile Cevapla
8 Üyemiz Deniz'in Mesajına Teşekkür Etti.
Eski 26.08.2015, 17:26   #5
Çevrimdışı
Mustafa Akten
Abdülmelik Hankendi

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Cevap: Bekaret Nefreti

Biraz duygu yüklü bir hal, biraz utanma duygusu, biraz temelde yapılanların geleceğe nasıl yansıdığı ve yansıyacağı endişesi, toplumda hala Hacı Amca bolluğu ve en azından her konuda eğitimsizliğin verdiği zararlar kavram ve hüznü ile okumağa çalıştığım bir yazı oldu.

Paylaşım için teşekkürler.
__________________
  Alıntı ile Cevapla
8 Üyemiz Mustafa Akten'in Mesajına Teşekkür Etti.
Eski 26.08.2015, 22:04   #6
Çevrimdışı
Slower
Süper Üye

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Cevap: Bekaret Nefreti

Yazı çok güzel kız evlat yetiştiren herkesin okuması gerekli fakat böyle puştlardan ''hacı'' diye bahsedilmesini hiç hoş karşılamadım..
__________________
Biz Aşkı Bu Vatana Canını Verenlerden Öğrendik...
  Alıntı ile Cevapla
5 Üyemiz Slower'in Mesajına Teşekkür Etti.
Eski 26.08.2015, 22:29   #7
Çevrimiçi
Banemin
» » » Çapulcu « « «

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Cevap: Bekaret Nefreti

Harika, güzel vb. tanımlamalar kullanamayacağım okunası ve ders alınası bir yazıydı.

Hacı denmesi konusuna girecektim ama yazı o kadar çok şey anlatıyor ki ibret alınacak o nedenle din eksenli bir tartışmaya dönsün istemedim.

Konunun özünde kalınılarak bu yazı irdelenirse ben de zevkle takip etmeye devam edeceğim.

Teşekkürler paylaşım için Papazulya...





__________________
Ben hiç insan kaybetmedim...
Sadece zamanı geldiğinde, vazgeçmeyi bildim...

  Alıntı ile Cevapla
5 Üyemiz Banemin'in Mesajına Teşekkür Etti.
Eski 27.08.2015, 01:08   #8
Çevrimdışı
ReaL
Deniz Sevengillerden

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Cevap: Bekaret Nefreti

Herkes denilmesi gerekenleri söylemiş.

Yazıyı kaleme alan kişinin annesini sevmediği de apaçık ortada. Yazının başlarında kadın, kadın demesinden zaten belli oluyor.

* * *

Böyle anne hala çok var.

"Hacı amca" olayına gelirsek, gerçekten hacı amca olsa bile, belirtmesinde bir yarar yok, yazısına daha kuvvetli anlam yüklemez. Yazısını kendi sulandırmış.
__________________



Tüm katılımcı arkadaşların okumasını rica ediyorum... Lütfen Tıklayınız..
* * *
  Alıntı ile Cevapla
5 Üyemiz ReaL'in Mesajına Teşekkür Etti.
Cevapla

Bu Sayfayı Paylaşabilirsiniz

Etiketler
bekaret, nefreti


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 
Seçenekler

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı

Hızlı Erişim


WEZ Format +3. Şuan Saat: 10:01.


Powered by vBulletin® Version 3.8.8
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
Önemli Uyarı
www.forumgercek.com binlerce kişinin paylaşım ve yorum yaptığı bir forum sitesidir. Kullanıcıların paylaşımları ve yorumları onaydan geçmeden hemen yayınlanmaktadır. Paylaşım ve yorumlardan doğabilecek bütün sorumluluk kullanıcıya aittir. Forumumuzda T.C. yasalarına aykırı ve telif hakkı içeren bir paylaşımın yapıldığına rastladıysanız, lütfen bizi bu konuda bilgilendiriniz. Bildiriniz incelenerek, 48 saat içerisinde gereken yapılacaktır. Bildirinizi BURADAN yapabilirsiniz.