__________________

Verilmiş olan örneğin belgeselini izlemiştim.

Hindistan'da yavru filin anneden zorla alınışı, sonra günlerce meydan ortasında yere çakılı bir kütüğe zincerlenmesi ve onun günler süren kaçma mücadelesinden sonra direncinin kırılıp teslim olmasını izlemek çok üzücüydü.

Her alanda baskıcı eğitimin sonucunda vardır öğrenilmiş çaresizlik.

Bunu yapanları alıp hapse atmak lazım.
İnsanların eğlenmek için bunlara göz yumması da
en az bu eziyeti yapan kadar suçlu benim gözümde.

Konuya gelirsek; Öğrenilmiş çaresizliği yenmek çok ama çok zordur fakat yine de imkansız değildir.

__________________

Öğrenilmiş çaresizlikte iki unsur var birisi kafes ikincisi kafesin içinde ki.
Aslında toplumda şu an bu kafes görevini büyük bir ölçüde "öğretilmiş çaresizlik" karşılıyor.

__________________
Ne seattle, ne genova, ne latin amerika'da
ne hindistan'da bir arayışta, özgürlük içinde özgürlük kafanda özgürlük, özgürlük sen nerdeysen orada!

Umutla başlanan her yeni aşkın sonunda," arama beni " sözünü duymayı beklemek öğrenilmiş çaresizlik oluyor..

..

Çok beğendim Limon,eline sağlık.
Küçük bir itirazım olacak:bence burada "öğrenilmiş"değil de "öğretilmiş"çaresizlik var.
Birincisinde,fil sanki kendi isteğiyle çaresizliği öğrenmiş gibi bir anlam çıkıyor.
Öğretilmiş çaresizlikte ise-ki anlatımdan bu çıkıyor-deyim yerindeyse öğrencinin kişisel iradesi,söz konusu bile değildir.Dünyanın en büyük canavarı olan insan öğretiyor file çaresizliği.

Kuşkusuz bu metin'de asıl hedef,insandır;yoksa fil kimsenin umurunda değil.
İnsan'a ve elbette ki topluma,:"Kendinize sahip olun,yaratılışdan sahip olduğunuz hak ve özgürlüklerinizin sınırlandırılmasına,yönlendirilmeye,güdülmeye razı olmayın",deniyor.
Çünkü,deniyor çaresizlik asıl benliğinde,mayanda yok;birilerinin bunu sana öğretmesine izin verme...
Dikkat edilirse,tıpkı çobanlara uymaları öğretilmiş koyunlar misali,günümüzde de bazı toplumlarda (?) kişilere,cennet-cehennem ikilemi ile "sınırsız itaat,sınırsız biat" öğretilmektedir.
Fil,nasıl ki "lütfen bana çaresizliği öğretin"demiyor ve istemiyorsa,en mükemmel yaratık olan insan da öz iradesi ile çaresizliği ve güdülmeyi istemez.
Bağnaz dinci ve faşist yönetimler,"çaresizliği" öğrettikten sonra insanoğlu bundan kurtulmayı istese de beceremez.

Sonuç olarak:fil'e de insan'a da çaresizliği öğreten yine insan'dır.
O yüzdendir ki siyasi hukuk bilgini Hobbes:"İNSAN İNSAN'IN KURDUDUR" demiştir.

*

__________________

Önemli olan yaşamda tüm canlıların, yaşam alanlarında özgür olarak yaşamasıdır. Dikkat ederseniz insanın insana köle olduğu tarihi süreçlerden geçtik bu süreçler içinde insanların maruz kaldığı eza ve cefaları film lerde, belgeselllerde içimiz burkularak izledik. Bizlere, bizlere diyorum çünkü insan dışında ne kadar canlı varsa nebatat dahil dünya hepimizin yaşam alanı olarak tahsis edilmiştir. Yaşam alanlarında birilerinin hizmetine sunulmak, birilerinin çıkarları için gayri özgür, insana yakışmayan şekilde yaşamak, yaşatılmak, hayvanların özgürlüklerinden koparılarak fil örneğinde olduğu gibi onlara travma yaşatmak, hiç bir canlıya yakışmıyor.

Özgürlükler adına dünya yaşamında ne kadar insanın hayatını yitirdiğini unutmadan
büyük önder Atatürk'ün bir sözü ile bitirelim.

"ÖZGÜRLÜK BENİM KARAKTERİMDİR"

Özgürlüğüne sahip çıkmayan insan ise benim nazarımda karektersizdir.

__________________

Buda farklı bakış açısı

__________________

Haksızlıklara baş kaldırmak, isyan değil insanlık onurudur.

__________________
Tabularını yıkamıyorsan toplumun esirisin demektir...