Forum Gerçek

AnasayfaForumları Okundu Kabul Et Bugünkü Mesajlar
Geri git   Forum Gerçek > Gezelim & Görelim > Buram Buram Türkiye'm > Ege


Yeni Konu aç  Cevapla
 
Seçenekler
Eski 19.03.2009, 06:05   #1
Çevrimdışı
ReaL
Deniz Sevengillerden

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Thumbs up İzmir | İlçeleri | Tarihi Yerleri







T
ürkiye'nin üçüncü büyük metropolü olan fuarlar ve kongreler merkezi İzmir, ticaret ve sanayi ile bütünleşmiş çağdaş bir liman kentidir. Nüfusu 2008 sayımına göre 3,739,353'tür.



Konak'da bulunan Hükümet Binası

İzmir'in batısında renkli denizi, plajları ve termal merkezleriyle Çeşme Yarımadası uzanır. Antik çağların en ünlü kentleri arasında yer alan Efes, Roma İmparatorluk devrinde dünyanın en büyük kentlerinden biriydi.



T
üm İyon kültürünün zenginliklerini bünyesinde barındıran Efes, yoğun sanatsal etkinliklerle de adını duyuruyordu. Bu maksatla da bu şehre "Güzel İzmir", "Eski İzmir" ve la Perle de l'Ionie (İyonya'nın İncisi) deniyordu. Tarihten beri bu tanımlarla yıllar sonra şehrin sıfatı hâline gelmiştir.


Konak Meydanı


İzmir, yatlar ve gemilerle çevrilmiş uzun ve dar bir körfezin başında yer almaktadır. Ilıman bir iklime sahip olup, yazında denizden gelen taze bir serinlik güneşin sıcaklığını alıp götürmektedir. Sahil boyunca palmiye ağaçları ve geniş caddeler bulunmaktadır.

Cumhuriyet Meydanı











İzmir Cumhuriyet Meydanı ve Atatürk Heykeli


İzmir Limanı Mersin Limanı'ndan sonra Türkiye'nin ikinci büyük limanıdır. Canlı ve kozmopolit bir şehir olan İzmir, Uluslararası Sanat Festivalleri ve İzmir Enternasyonal Fuarı ile de önemli bir yer tutar.


Asansörden İzmir





İzmir Sözünün Kökeni
İzmir kelimesi eski İon lehçesinde Smurne, Atina lehçesinde ise Smyrna diye yazılırdı.
Bugünkü Hellenler bu kentin adını Smirni biçiminde telaffuz etmekte, son yıllarda Antik Efes kenti civarında da bu adla anılan bir köy yerleşimi izlerine rastlanmıştır. Olasılıkla İzmir'den Efes'e giden bir kısım Amazon kraliçelerinin adını yerleştikleri köye de koydukları düşünülmektedir ki bununla ilgili bilgilere eski Yunanistan'daki kaynaklarda da rastlanmaktadır.

İzmir'i Kurtuluşunda Askerler Hükümet Binasına Giderken



Ancak Smyrna sözcüğü Yunanca değildir, Ege Bölgesindeki birçok yerleşim adı gibi Anadolu kökenlidir. M.Ö. 2. binin başlarına ait Kayseri Kültece yerleşiminde ele geçen bazı tablet metinlerinde Tismurna adına rastlanmaktadır.



Tismurna'daki `ti' bir ön ek olup büyük olasılıkla bir kişi ya da bir yer adını belirtmektedir. Bundan da Hellenler ya da Bayraklı höyüğünü mesken tutanların bu ön eki atıp kente 'Smyrna' demişlerdir. Kentin adı olasılıkla M.Ö. 300 ile M.Ö. 1800 yılları arasında Smurnu olarak anılıyordu. Smyrna sadece amazon kadınlarının yaşadığı bir kentti. Ve erkek gibi savaşmalarıyla ünlülerdi.



Göztepe İskele





Tarihçe
Eski İzmir kenti, körfezin kuzeydoğusunda yer alan bir yarımadacık üzerine kurulmuştur. Günümüzde Bayraklı yakınında “Tepekule” adını taşıyan eski İzmir höyüğünde, ilk yerleşim M.Ö. 3. Binden başlar. Önceleri ufak bir yerleşme olan deniz kenarındaki bu höyük, M.Ö. 2. Binde ilk çekirdek etrafında biraz daha büyüyüp gelişmiştir. M.Ö. 2. Bin yerleşmesinin Hititlerle ilişkili olduğu kazılardan anlaşılmaktadır.

Basmane Tren Garı


M
.Ö. 10. Yüzyılda, Bayraklı’nın kerpiç duvarlı ve düz damlı evleriyle, bugünkü Orta Anadolu köylerinden farkı yoktur. M.Ö. 600’de Lydia, M.Ö. 5. Ve 4. Yüzyıllarda Pers egemenliğinde olan şehir, M.Ö. 334’de Büyük İskender tarafından alınmış, bu tarihlerden sonra Kadifekale’nin yer aldığı dağın eteklerinde gelişmeye ve büyük bir şehir durumuna gelmeye başlamıştır.








Kordonboyu (Alsancak)







Roma İmparatorluğu döneminde, M.S. 178 yılındaki yer sarsıntısında büyük hasar gören şehir, yeniden kurulmuş ve onarılmıştır. Bu dönemde büyük bir ticaret merkezi haline gelmiştir. Bizans İmparatorluğu zamanında Hıristiyanlığın yayıldığı dönemde ve sonrasında önemli bir piskoposluk merkezi olmuş, M.S. 5.-6. Yüzyıllarda gelişme göstermiş, ancak 7. Yüzyıldaki Arap akınlarından sonraki yıllarda ise eski önemini kaybetmiştir.






Konak İskele (Eski Yerde - Eski Hali)




Konak İskele (Yeni Yerde - Yeni Hali )







1
320 yılında Aydınoğlu Gazi Umur tarafından alınan şehir, 1402–1415 yılları arasında Aydınoğulları Beyliği’nin başkenti olmuş ve 1415 yılında I. Mehmet Çelebi tarafından Osmanlı topraklarına katılmıştır.



Konak Meydanı




İzmir'in Simgesi Saat Kulesi







[media]http://web.deu.edu.tr/hukuk/hakkimizda/Film2.WMV[/media]


  Alıntı ile Cevapla
21 Üyemiz ReaL'in Mesajına Teşekkür Etti.
Eski 19.03.2009, 06:28   #2
Çevrimdışı
ReaL
Deniz Sevengillerden

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Thumbs up Cevap: İzmir | İlçeleri | Tarihi Yerleri

İzmir'in İlçeleri

2008 yılında yapılan yeni düzenlemeye göre İzmir’de ilçe sayısı 30'a çıktı. 11 ilçe il merkezini meydana getirir.






Merkez İlçeler
  • Konak
  • Karşıyaka
  • Buca
  • Bornova
  • Gaziemir
  • Narlıdere
  • Balçova
  • Çiğli
  • Güzelbahçe
  • Bayraklı
  • Karabağlar

Konak


Konak, Anakent sınırları içerisinde yer alan en büyük ilçedir. Kuzeyinde İzmir Körfezi ve Karşıyaka; doğusunda Bornova; güneyinde Buca ve Gaziemir; batısında Balçova İlçesi bulunmaktadır.
İlçenin yüzölçümü 69 Km2`dir. Bağlı beldesi yoktur.
2000 Yılı Genel Nüfus Sayımı`na göre toplam nüfusu 782.309`dur.
İlçede 127 İlköğretim Okulu, 67 Orta Öğretim Kurumu bulunmakta; 155.266 öğrencinin eğitim gördüğü bu okullarda, 7.619 öğretmen görev yapmaktadır.
Konak, İzmir`in yönetsel, sanatsal, kültürel ve ticari merkezidir.
9 Eylül 1922`de gönderine çekilen Bayrağımızla, yalnız İzmir`in değil, ülkemizin de kurtuluşunun simgesi olmuş Hükümet Konağı Konak Meydanı`ndadır.
Yapılışından günümüze bir buluşma noktası olan Saat Kulesi Konak Meydanı`ndadır. Antik çağdan günümüze tasınmış eserlerle, Osmanlı döneminden kalan eserlerle, ama en çok Cumhuriyet Döneminin eserleriyle karakterize olur. Konak, İzmir`in kültür sanat ve eğlence merkezi olması nedeniyle yerli ve yabancı tüm turistlerin uğrak yeri durumundadır.


Karşıyaka


İzmir Körfezi kıyısında yer alır.

Eski İzmir'in yerleşim alanı Bayraklı Karşıyaka sınırları içindedir. Bu Karşıyaka için hem bir övgü kaynağı hem de yatırım alanıdır. Eski İzmir Ege tarihinin AİOL-İyon kültürünün merkezi, odak noktasıdır. Ozanların hocası burada doğmuş, destanların yücesi burada yazılmıştır. Homeros ve İliada-Odeysseia burada yazılmış ve dünyaya, çağlara ışık saçmıştır. Çağdaş uygarlığın,, tarihin temelinde İzmir-Karşıyaka vardır.

Karşıyaka Yamanlar Dağı'nın eteği ile deniz arasında kalan, eskilerin "Kordelya" da dedikleri bir eğlence ve dinlenme yeridir. Kafeleri, lokantaları,, sahil banyoları ile sahilde bin Avrupa şehri, Soğukkuyu taraflarıyla bin Türk şehri değerlendirmeleri Karşıyaka içindir. Karşıyaka'nın eski ismi Cordelieu veya Cordelio idi. Cordelio ismi, Richard Coeur de Lion'dan gelmektedir. (Arslan Yürekli Rişar) Coeur de Lion'un sondaki "n" harfi yüzyıllar içinde kaybolmuş ve Cordelio olmuştur.

1190'lı yıllarda 3. Haçlı Seferi'ne katılan ve Selahattin-i Eyyübi'ye karşı çarpışan Arslan Yürekli Rişar'ın İzmir'e geldiği bilinmemekle beraber, karayolundan Kudüs'e giden bazı hristiyan şövalyeler grubu, İzmir'in karşısındaki ormanlık sahil şeridine gelmişler ve ordugah kurmuşlardır. Buraya Avrupa'nın en şanlı kahramanının adını vermişlerdir.


Türkler de en eski çağlardan beri İzmir'in karşı sahiline Karşıyaka demişlerdir. 1081'de İzmir'de Çaka Bey döneminde ve daha sonra Aydınoğlu Umur Bey zamanındaki İzmir savaşlarında "Karşı-yaka" ve "karşı-sahil" tariflemesi,, denizin kenarına kadar inen Yamanlar ormanları, yemyeşil bahçeleri ile İzmir'de bir mesire ve eğlence yeri olarak parlamasıdır. 18. yy.'ın sonuna kadar bu bölgeden gelip geçmiş ünlü batılı seyyahlar Cordelio denilen bu cennet yeşili, sahili anlatmadan edememişlerdir. 18. yy.'da Karşıyaka, kültürün barları Selçuklu silahşörleri arasında söylenegelmiştir. Karşıyaka'nın en önemli özelliği özellikle zeytinlikleri ile ünlü bir köy olarak kayıtlarda geçmektedir.


Buca


Buca İzmir’in 9 kilometre güneydoğusunda kurulmuştur. Nif Dağı’nın güney eteklerine yerleşmiştir. Yüzölçümü 180 kilometrekare, denizden yüksekliği 38 metre olup kuzeyinde Yenişehir, kuzeydoğusunda Torbalı, batısında Karabağlar bulunmaktadır. Yayvan görünüşlü arazi ile çevrelenmiş olup, çevredeki tepeler vadiler ve bitki örtüsü bakımından oldukça zengindir.
Buca düz ve verimli topraklara sahiptir. Tınaztepe,Tıngırtepe, Zeytintepe, Nif Dağı’ndan doğan Melez Çayı, Şirinyer’den geçer ve Halkapınar’da denize dökülür.
Koşutepesi ve Karacaağaç gibi tepeleri de vardır.
Buca'ya bağlı, Kaynaklar Beldesi'nin yanısıra, Kırıklar, Karacaağaç ve Belenbaşı adında üç köyü vardır.
İznik Devleti Kralı İoyanis’in 1235 yılında Kohi denen ve Kral Yolu yakınında bir yerleşim alanından bahsettiği yerin Buca olarak değiştiği, Kohi adının daha sonra Gonia, Bugia ve Buca’ya dönüştüğü sanılmaktadır. Bizanslılar döneminde ise bugünkü yerleşim yerinde Vuza, Uza ya da Vuzas isimli bir toprak sahibinin yaşadığı, yerleşim yeri isminin değişerek zamanla Buca olduğu varsayımı da vardır.


Bornova



Bornova İzmir'in tarihi merkezi Konak ilçesinin kuzeydoğusunda, Yamanlar Dağı eteğinde ve İzmir'e 8 km. uzaklıkta ve İzmir Büyükşehir Belediyesi (Anakent) sınırları içinde bir ilçe merkezidir. 400.000 yerleşik ve 1.000.000 hareketli nüfusa sahip olan Bornova, köyleriyle birlikte 205 kilometrekarelik alanı kapsamaktadır. Kuzeyinde Manisa ili toprakları; doğusunda Kemalpaşa ilçesi; batısında Karşıyaka ve Konak; güneyinde Buca ile çevrelenir. Belediye teşkilatı 1882 yılında kurulmuş, 1957 yılında ilçe haline gelmiştir. Yüzölçümü 224 km2’dir.
İsmi Osmanlı kayıtlarında Birunabad olarak geçmiş ise de, Farsça 'dış, harici' anlamına gelen 'birun' kelimesinin, genellikle yer isimlerinde bir özel isimle birlikte kullanılan -abad takısı (İslamabad, Haydarabad gibi) ile pek uyuşmaması, Birunabad'ın başka bir ismin tahrif edilmiş veya uyarlanmış şekli olabileceğini düşündürmektedir. İsmin başlangıçta 'Burunova' şeklinde geçtiği de öne sürülmüştür.
Bornova'nın çekirdeği bugün Erzene mahallesi olan anılan mahallenin Hükümet Konağı'nın arkasında kalan ve eski adı Havuzbaşı olan kısmıdır. Tarihi 1800'lere varan iki katlı ve bahçeli Rum evlerine hala rastlanabilen (ve çoğu restorasyona ve yeniden değerlendirilmeye muhtaç) Erzene, 1924 Nüfus Mübadelesi'nden sonra önce Kavala’lılar ve Giritli’lerce iskan edilmiş, 1950 sonrasında da Yugoslavya göçmenlerini barındırmıştır.
Ayrıca Erzene'nin yanıbaşında başlangıcından beri bir Roman mahallesi bulunmuştur. Kavalalılar, o dönemde tarım arazisi olan Bornova ovasında tütüncülükle, Giritliler sebze meyvecilikle, Yugoslavyalılar ise bölgedeki mensucat fabrikalarında işçilik yaparak Türkiye ekonomisine ilk adımlarını atmışlardır.


Gaziemir



İzmir Büyükşehir Belediyesi'ne bağlı metropol ilçelerden biridir. Batısında ve kuzeyinde Konak, doğusunda Buca, güneyinde Menderes İlçesi ile çevrilidir. İlçenin yüzölçümü 63 km²’dir. Köyü yoktur, 1 beldesi (Sarnıç) bulunmaktadır. 1965'e kadar taşıdığı tarihi ismi Seydiköy'dür.
2007 Yılı sayımına göre toplam nüfusu 109.291’dir. Bu nüfusun 86.111’i merkezde, 23.180’i Sarnıç beldesinde yaşamaktadır. Kent nüfusu 2008 yılı itibariyle 88.829'dur.
Rumeli göçmenlerinin ağırlıklı unsuru oluşturduğu bir nüfus yapısına sahip olan Gaziemir, günümüzde ilçe hudutları içinde bulunan askeri birliklerin çekirdeğini teşkil eden Hava Teknik Eğitim Komutanlığı'nın kurulması ve sonraki yıllarda gelişen Ulaştırma Tugay Komutanlığı ile önemli bir askeri potansiyeli bünyesinde barındıran farklı bir yerleşim birimi haline gelmiştir. Gaziemir, son yıllarda sanayinin ve ticaretin geliştiği bir bölge olarak ortaya çıkmıştır. Merkezde, Yeşillik Caddesi üzerinde tekstil ve mobilya üretim imalathaneleri ve satış mağazaları yer alır. Sarnıç beldesi etrafında sanayi kuruluşları toplanır. Gaziemir, sanayi ve ticaret gücü yanında, sahip olduğu üstün konut potansiyeliyle de önem kazanmıştır. Uluslararası Adnan Menderes Havalimanı, Ege Serbest Bölgesi ve Uzay Kampı Türkiye, Gaziemir sınırları içerisinde yer almaktadır.
Seydiköy ve civarı Türk hakimiyetine halk arasında Aydınoğulları Beyliği'nin kurucusu ve Umur Paşa olarak tanınan, Aydınoğlu Gazi Umur Bey döneminde geçmiştir. Seydiköy'de bulunan ve kuruluş tarihi kesin olarak bilinmeyen Seyyid Mükremeddin Zaviyesi ve Dizdar Hasan Ağa vakfiyesi bir cami ve çeşme, buradaki ilk Türk yerleşiminin çekirdeğini oluşturmuştur ve bunların ilki yerleşime ismini vermiştir. Seydiköy Türk yerleşimi ile ilgili en erken tarihli belge 1530 tarihli "tapu tahrir defteri"dir ve Seydiköy'ün Konya'dan göçmüş Yörük boyları taradından kurulmuş olduğuna işaret etmektedir.

Narlıdere



Narlıdere, Anakent sınırları içerisinde yer alır. Doğusunda Balçova, batısında Güzelbahçe İlçesi, güneyinde Menderes İlçesi, kuzeyinde İzmir Körfezi ile çevrelenir. İlçenin yüzölçümü 63 km²’dir. Bağlı köyü ve beldesi bulunmamaktadır. 2007 Yılı Genel Nüfus Sayımına göre nüfusu 61.455’dir.

Bölgenin Lidyalılar, Persliler, Makedonyalılar, Romalılar, Bizanslılar, Selçuklular, Bizanslılar, Cenevizliler, Aydınoğulları ve Rodos Şövalyelerinin egemenliğinde kaldığı; Türklerin bölgeye 1071 Malazgirt Savaşından sonra geldikleri, Çaka Bey'in İzmir'i 1081 yılında aldığı ve İzmir Beyliği adında bir beylik kurduğu, 1425 yılında ll.Murat döneminde Osmanlı egemenliğine girdiği bilinmektedir.

15 Mayıs 1919 Tarihinde Yunan işgaline uğrayan İzmir, 9 Eylül 1922'de düşman işgalinden kurtulmuştur.



Balçova


Büyükşehir sınırları içinde kalan Balçova'nın kent merkezine uzaklığı 15 kilometre olup, nüfusu 68.800 kişidir. İlçenin yüzölçümü 2890 hektardır. Eğitim, Fevzi Çakmak, Onur, Teleferik, Korutürk, Çetin Emeç, İnciraltı ve Bahçelerarası olmak üzere toplam 8 mahalleden oluşmaktadır. İlçenin doğusunda Konak, batısında ve güneyinde Narlıdere, kuzeyinde ise İzmir Körfezi bulunmaktadır. Bu konumuyla Balçova İlçesi, at nalı şeklindeki İzmir Körfezi'nin güney kıyılarında yer almakta, ilçe merkezinin yayılım alanı ise denizden 2-3 kilometre içeride bulunmaktadır. İlçenin havaalanına uzaklığı ise 18 kilometredir.

İlçeye bağlı köy yoktur. Yüzölçümü 17 km2 olup nüfus yoğunluğu 3229’dur. Konak ilçesine bağlıyken 3.6.1992 târihli 3806 sayılı kânunla ilçe olmuştur. Balçova TermalTesisleri, Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp fakültesi ve Türkiye’nin ikinci büyük teleferiği bu ilçenin sınırları içindedir. Konak, Narlıbahçe, Gaziemir ilçeleri ve İzmir Körfezi ile çevrilidir.



Çiğli

Yüzölçümü 120 km2 olup, nüfus yoğunluğu 654’tür. Karşıyaka ilçesine bağlıyken 3.6.1992 tarihli 3806 sayılı kânunla ilçe oldu. Atatürk Organize Sanâyii Bölgesi, İzmir Kuşcenneti ve Çamaltı Tuzlası bu ilçe sınırları içindedir. Kuzeyinde Menemen, batısında İzmir Körfezi, güneyinde Karşıyaka yer alır.

Eski tarihlerde, ilçemizin genel olarak bataklık ve sazlıklardan oluşması ve denize yakınlığı nedeniyle yeşil alanlara çok çiğ düşmesinden dolayı, ilk yerleşenler tarafından buraya “Çiğli” adı verildiği bilinmektedir.

Çiğli’de ilk yerleşimin, 19. yüzyılın sonlarına doğru, Balkanlardan göç eden soydaşlarımız tarafından gerçekleştirildiği bilinmektedir. Kurtuluş Savaşı esnasında İzmir’in Yunanlılar tarafından işgalini müteakiben, Yunan zulmünden kurtulmak isteyen bir kısım yerli halk burayı daha güvenli bularak yerleşmiştir.

Cumhuriyetin ilk yıllarında ve daha sonra yapılan mübadeleler çerçevesinde Batı Trakya’dan gelen soydaşlarımızın yerleştirilmesiyle ilk etapta köy olarak kurulmuş, 1956 yılında belediye statüsü aldıktan sonra,
1966 yılında meydana gelen Varto ve Hınıs depremleri sonucunda evsiz kalan aileler bugünkü Güzeltepe ve Şirintepe mahallelerinin bulunduğu alanlara yerleştirilmişbu süreç daha sonra doğu ve güneydoğu bölgelerinden gelen vatandaşlarımızın Büyükçiğli, Küçükçiğli ve Balatçık mahallelerine iskan edilmeleri ile devam etmiş, 1981 yılında Milli Güvenlik Konseyi’nin 34 No’lu kararıyla İzmir Belediyesi sınırları kapsamına alınmıştır. Büyükşehir Belediyeleri Teşkilatlanması ile ilgili 303 sayılı kanundan sonra Karşıyaka Belediyesi’ne bağlandıktan sonra, 1992 yılında ilçe statüsünü kazanıncaya kadar adı geçen belediyenin şubesi olarak varlığını sürdürmüştür.

27.05.1997 tarih ve 3806 sayılı yasa ile Çiğli adı altında 10 mahalle metropol olarak değerlendirildikten sonra, Sasalı beldesi ve Kaklıç köyü de dahil edilerek bugünkü ilçe sınırları oluşturulmuştur.


Güzelbahçe

Güzelbahçe İlçesi Kuzeyinde Ege Körfezi, Güneyinde Menderes ve Seferihisar, Batıda Narlıdere, Konak, Doğuda Urla İlçeleriyle çevrili olup,Yüzölçümü 110 km.2 ‘dir.

Güzelbahçe İzmir Merkezine 24 km. uzaklıkta, 27 doğu boylam, 38 kuzey eylemi üzerindedir.

1995 yılında Güzelbahçe Belediyesine bağlı olan 5 mahalle ; isim ve sınır değişiklikleri ile birlikte yeniden düzenlenerek, Siteler, Yaka, Maltepe,Yalı,, Atatürk, Kahramandere mahalleleri oluşmuş ve mahalle sayısı 7’e çıkmıştır.

İlçenin güneyinde pek yüksek olmayan Çamlık, Omarefendi, Kokar Tepeleri ; doğusunda Çatalkaya, Papaz ve Manastır Dağı, batısında Çamlıca ve Sivrice tepeleri yer almaktadır.

M.Ö. VII.yüzyılda bölgede kurulan Klazomenia şehrinin ismi zaman içerisinde halk dilinde Klizman şekline dönüşmüştür.

Uzun yıllar bu isim kullanılmış ancak Türkiye Cumhuriyet’inin kuruluşundan sonra, yapılan devrimlere bağlı olarak, 1936 yılında İlçeyi ziyaret eden Vali Kazım DİRİK’in “Bu yörenin toprağı kızıl ve Kurtuluş Savaşı sırasında buralarda çok fazla şehit kanı döküldü, buranın ismi artık Kızılbahçe olsun” önerisi kabul görmüş ve Kızılbahçe’nin ismi kullanılmaya başlamıştır.

Ancak geçen süre içerisinde “Kızıl” kelimesine karşı gelişen tepki üzerine, Çelebi 1954 yılında Belediyenin kuruluşu sırasında isim yeniden değiştirilerek Güzelbahçe olmuştur.


Bayraklı


İzmir Büyükşehir Belediyesi'ne bağlı metropol ilçelerden biridir. 6 Mart 2008 tarihinde kabul edilen 5747 sayılı Bakanlar Kurulu kararıyla kurulmuştur.

Eski İzmir’in Akropolisi Karşıyaka’nın doğusundaki tepedir. Yağmur yağınca aşağıya sular akar. Bugün buralarda mersin ve çiçekli zakkumlar görülmektedir. Spillos Yamanlar’ın doğusundaki Manisa Dağı’dır. Çevresindeki dağların suları ile beslenen Nif Çayı, Sipillosu güneyden sararak kuzeyden Gediz’e kavuşur. İzmir’e akan Hacı Musa, Bornova, Kavaklıdere, Arapderesi ve Melez Çayı vardır.

Smyrna, topografik açıdan yerleşim konusunda ideal bir yer olmuştur. O zamanların Yamanlar’ı, volkanik oluşumu, renkli (kırmızı, sarımtırak, kahverengi, kurşuni) taşları güney yamaçlarındaki trasit alanı, ardıç ve çam ağaçlarıyla kaplı bitki örtüsü ile güzel coğrafi özellikler taşımaktaydı.

1856’da tren seferleri başlayıp İzmir kasaba yolu açılınca Bayraklı’da geçit yapılmış, burada kaza olmaması için bir bekçinin eline kırmızı bayrak verilerek trenin durması yönünden rahatlık sağlanmıştır. Bayraklı isminin bu geçitte sallanan bayraktan ileri geldiği söylense de aslında o zamanlarda da bu semtin adının Bayraklı olduğu çeşitli kaynaklarda yer almaktadır. Bayraklı ismi aslında çok daha eski zamanlara dayanır.




Karabağlar


İzmir Büyükşehir Belediyesi'ne bağlı metropol ilçelerden biridir. 6 Mart 2008 tarihinde kabul edilen 5747 sayılı Bakanlar Kurulu kararıyla kurulmuştur. Güneyinde Gaziemir, doğusunda Buca, kuzeyinde Konak ve batısında da Balçova ilçeleri ile çevrilidir.

  Alıntı ile Cevapla
21 Üyemiz ReaL'in Mesajına Teşekkür Etti.
Eski 19.03.2009, 06:40   #3
Çevrimdışı
ReaL
Deniz Sevengillerden

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Thumbs up Cevap: İzmir | İlçeleri | Tarihi Yerleri

Dış İlçeler
  • Aliağa
  • Bayındır
  • Bergama
  • Beydağ
  • Çeşme
  • Dikili
  • Foça
  • Karaburun
  • Kemalpaşa
  • Kınık
  • Kiraz
  • Menderes
  • Menemen
  • Ödemiş
  • Seferihisar
  • Selçuk
  • Tire
  • Torbalı
  • Urla





Selçuk


Ege Bölgesinin batısında, İzmir-Aydın karayolunun 73.km yer almaktadır. Denize ve pırıl pırıl kumsala sahip Pamucak plajına uzaklığı 9 km’dir.
Antik Çağ yazarlarına göre Efes, Smyrna gibi M.Ö. 3000 yıllarında kurulmuştur. Ancak, Smyrna kurulduğunda, Efes o dönemin önemli liman kentleri arasındadır. Dor istilası üzerine Ege kıyılarına yerleşen İonlar Efes'e yerleşmişler, daha sonra Lidya egemenliği döneminde şehirlerini geliştirmişlerdir. İon, Roma, Bizans, Selçuklu, Osmanlı uygarlıklarının izleri bugün halen görülebilmektedir. Efesliler Roma dönemindeki depremle yerle bir olan şehirlerini Tiberius zamanında yeniden imar etmişlerdir. Ancak bu defa Helenistik bir yapı stili yerine tüm Efes, Roma karakteri yapılarla dolmuştur.




Bergama



Güzellik ılıcalarıyla, meşhur Kozak yaylasıyla, plajlarıyla ünlü Ayvalık ilçesi bağlantısıyla, gelişmiş dokumacılığı ve kilimciliğiyle ünlü bir ilçedir.

Bugünkü adı antik dönemdeki ismi olan Pergomon'dan gelmektedir. İlk çağda muhteşem abideleriyle büyük bir şehir ve aynı adı taşıyan krallığın merkezi olmasının yanı sıra Ortaçağın önemli stratejik mevkii, Karesioğullarının merkezi ve son olarak Osmanlı İmparatorluğunun önemli merkezlerindendir.



Çeşme



Çeşme, şifalı sıcak suları, olağanüstü sayılabilecek kalitede kumun, güneşin ve berraklığın kucaklaştığı şirin bir tatil beldesidir. Çeşme İzmir'in 94 km. batısında, kendi adını taşıyan yarımadanın en ucunda kurulmuştur. Gemiciler tarafından küçük liman diye adlandırılmıştır.
Zamanla çoğalan ve buz gibi suların aktığı çeşmelerinden dolayı da yöreye Çeşme denilmiştir. 15 km. kuzeyindeki İon kenti Erythrai'nin limanı olan Çeşme'nin doğusunda, Kalemburnu’nda İ.Ö.1000 yıllarında küçük bir yerleşim alanı olduğu bilinmektedir. Çeşme-Ildırı köyünde ortaya çıkarılan Erythrai Antik Kenti ile Çeşme kentinde Osmanlı Döneminden kalan Kale, Kervansaray, çok sayıda çeşme ve tarihi kent dokusundaki sivil mimarlık örnekleri yörenin arkeolojik ve tarihi kaynaklarını oluşturan yapıtlardır.





Foça





İzmir'in 70 km. kuzeybatısında kalan Foça, İon'ların Ege sahillerinde kurdukları 12 İon kenti arasında en önemli merkezlerden biridir. Foça, tarihi ve arkeolojik öneminin yanı sıra, Homeros destanında adı geçen mitolojik bir yerleşmedir.

Horoz ve Fok Balığı olmak üzere iki sembolü olan Foça mitolojik, arkeolojik,tarihi, doğa ve kentsel sitin bir arada olduğu özgün bir ilçedir. Siren Kayalıkları, Şeytan Hamamı, Taş Ev (Anıt Mezar), Beş Kapılar (Ceneviz) Kalesi, Osmanlı dönemine ait Dış Kale, Fatih Camii, Kayalar Camii, Hafız Süleyman Camii ve Osmanlı Mezarlığı ile Ege mimarisinin özelliklerini taşıyan sivil mimari yapıları, Foça'nın çevre değerlerini zenginleştiren unsurlardır.



Urla



Ege Bölgesi'nin tüm özelliklerini taşıyan Urla, İzmir'in batısında 38 km. Uzaklıkta kendi adını taşıyan yarımadanın orta kısmında yer alır. Urla tarih boyunca bir kültür merkezi olmuştur. Yapılan kazılarda ele geçen eserler arasında Hititlere ait Gaga ağızlı sürahi çıkarılmıştır.




Limantepe Höyüğü kazılarında ele geçen buluntulara göre Klazomenai Limanının dünyanın en eski ve düzenli limanı olduğu ortaya çıkmıştır. Klazomenai' de bulunan eserler Louvre Müzesi ve Atina Milli Müzesi ile İzmir Arkeoloji Müzesi'nde sergilenmektedir.




Ödemiş




İzmir'e 110 km uzaklıktadır. En eski insan kültürü Ödemiş ovasısındaki en eski insan kültürü günümüzden 13 bin (M.Ö. 11 bin) yıl önceden kalma Konaklı Beldesi’nin 700m. Güneydoğusundaki Soğukluk Deresi’ndeki kanyonda bulunan kaya altı sığınandaki şematik kazıma figürlerdir. Prehistorik(tarih öncesi) devrin, paleolitik (eskitaş) dönemi sonlarında yapılmış olan ve dinsel bir ayini ifade eden bu figürler, aynı zamanda Batı Anadolu’daki en eski insan kültürünü de ortaya kor.


Ödemiş ovasının yerleşim tarihi geç kalkolitik (madentaş) çağından başlamaktadır. Bu çağda en eski yerleşmeleri ovadaki höyükler oluşturur. Bütün höyüklerin özellikle M.Ö. III.binde erken Tunç çağında yoğun biçimde yerleşim görüldüğü, ayrıca M.Ö. II.binde de yaygın yerleşimin var olduğu bilinmektedir. O sıralarda yöremizde doğudan gelmiş ilk Lydialılar yaşamaktaydı.
Hititler yukarı Küçükmenderes havzasına Assuwa ülkesi dediler. Assuwa adı Grekler(Yunanlılar) tarafından Asia biçiminde söylendi. Romalılar zamanında Asia adı yalnız yukarı Küçükmenderes ovası için değil, tüm Batı Anadolu için söylenmiş ve zamanla büyük bir kıtanın adı olmuştur. M.Ö. XIII. Yüzyılda Hitit kralı IV. Tudhaila, Assuwa seferine çıkmış ve yöreyi imparatorluğuna bağlamıştır. Ancak Ödemiş yöresinde Hititler’in varlığından kolay kolay söz edilemez. Bu devirde yöremizde bazı yerli bağımsız Beyler ile, Hititler’e vassal prensler hüküm sürüyordu. Hitit devletine M.Ö.XII. Yüzyılda Frigler son verdiler.
Ödemiş ovası M.Ö.VIII. Yüzyılın ortalarında Lydia Heraklid sülalesi krallarının hegomanyası altındaydı. Daha sonra Lydia’daki Mermnad sülalesinin kurucusu olan kral Gyges’in yönetimine girdi. Ovanın M.Ö.648’deki Kimmer istilasından etkilenmiş olması gerekir. Adını efsanevi Lydia kralı Tmolos’dan alan Bozdağlar üzerindeki mermer yataklarından Lydialılar yontu yapımında yararlandılar.



Torbalı




İzmir'in 45 km. Doğusunda yer alan Torbalı'nın ilk yerleşim alanı,
Torbalı Ovası'nın batısında Yeniköy ile Özbey köyleri arasında bir tepe üzerinde kurulan Metropolis Antik kentidir. Bir İon kenti olan Metropolis Roma ve Bizans dönemlerinde önemini korumuş, daha sonra terk edilmiştir. Şarapları ile ünlü kent aynı zamanda bir piskoposluk merkeziydi. Ovaya hakim bir konumda olan Geç Helenistik Dönem'e ait tiyatroda Roma İmparotoru Augustus ve evlatlığı Germanikus'a adanan üç mermer sunak bulunmaktadır. Kazılarda bulunan eserler İzmir ve Efes Müzelerinde sergilenmektedir.




Aliağa




İzmir'in 60 km. Kuzeyindeki Aliağa, İzmir ve Bergama uygarlıklarından izler taşımaktadır. Ege kıyılarında sayıları 30'u aşan Aiol kentleri arasında en büyük ve önemlilerini oluşturan 12 kentten 4'ü Aigaia, Kyme, Myrna ve Gryneion ilçe sınırları içerisinde bulunmaktadır
.




Dikili



İzmir'in kuzeyinde 120 km. Uzaklıktadır. Yerli ve yabancı turistlerin ilgisini çeken şirin bir ilçedir. Hem tarihi hem de olağanüstü güzellikleri olan turistik Çandarlı beldesi Dikili'ye bağlıdır. Doğal güzellikleri arasında Merdivenli Köyünde bir krater gölü, Demirtaş ve Deliktaş Köylerinde de çamlık ve tarihi mağaralar bulunmaktadır. Dikili ilçesi ılıcaları ile de oldukça ünlüdür. Nebiler,
Bademli ve Kocaoba köylerinde sıcak su ılıcaları vardır. İlçede karayolunun dışında deniz ulaşımında da Dikili Limanı, üç yolcu gemisinin yanaşabileceği kapasiteyle hizmet vermektedir.



Seferihisar




Yerleşim tarihi M.Ö. 1000 yıllarına uzanan ilçenin Sığacık mevkiinde Teos antik kenti, Doğanbey-Gerenalanı mevkiinde Karaköse Harabeleri, Sığacık' ta Osmanlılar tarafından inşa edilen kale ile kale içerisindeki eski yerleşim alanı,
ilçe merkezinde Selçuklu ve Osmanlı Dönemi'ne ait anıtsal yapılar, yörenin arkeolojik ve tarihi kaynak potansiyelini oluşturmaktadır. Seferihisar 27 km.lik sahil şeridi ile güzel plajlara ve koylara sahiptir.


Menderes



Satsumasıyla, güzel koylarıyla, tarihi değerleriyle dikkat çeken Menderes ilçesinin İzmir'e uzaklığı 20 km'dir. İlçenin batısında Ürkmez mevkiinde Lebedos Antik Kenti bulunmaktadır. Menderes-Selçuk yolu üzerinde birbirine yakın konumda yer alan Kolophon, Klaros, Notion ve Lebedos Antik Kentlerine ait kalıntılar, ilçenin önemli arkeolojik kaynaklarını oluşturmaktadır. Gümüldür beldesi dünyaca ünlü mandalina türü olan satsumanın yetiştirici bölgesidir. Özdere, Ege'deki dokuz büyük turistik bölgeden biri olup temiz denizi ve sahilinin yanı sıra amatör balıkçıların avlanabildiği turistik bir beldedir. Menderes'in Görece Köyü'nde de halkın evlerde imal ettiği değişik renk ve biçimdeki boncuklar yerli ve yabancı turistin oldukça dikkatini çekmektedir.




Karaburun




Karaburun, Urla Yarımadası'nın kuzeyinde kurulmuştur. İzmir Körfezi boyunca kuzey ve batı kıyıları güzel koylarıyla bir şerit halinde uzanır. İlçenin yerleşimi taş devrine kadar uzanır. Çakmaktepe mevkiinde yapılan kazılarda elde edilen buluntulardan Hititler Dönemi'nde buranın ileri bir kültür merkezi olduğu, daha sonra yöreye egemen olan Aiol, Lidya. Helen ve Roma uygarlıkları döneminde kültür ve ticaret merkezi olarak geliştiği bilinmektedir.





Tire




İzmir'in büyük ilçelerinden biri olan Tire, şehir merkezine 82 km uzaklıktadır. Aydın Dağlarının kuzey eteklerinde kurulmuştur. Hitit, Frig, Lidya, Pers,
Helen, Roma ve Bizans dönemlerini yaşayan Tire zengin bir kültür mirasına sahiptir. Beylikler ve Osmanlı döneminde ekonomik açıdan büyük gelişme sağlanmış ve mimarlık tarihi açısından da zengin örnekler ortaya çıkmıştır.



Kemalpaşa




İzmir'in 29 km batısında yer alan Kemalpaşa'nın tarihi geçmişi İ.Ö. 1300'lere dayanmaktadır. Akadlar ve Hititlerden başlayarak Selçuklu ve Osmanlı dönemine kadar birçok medeniyete sahne olan Kemalpaşa, Helen, Roma ve Bizans dönemlerinde Sart ve İon kentleri arasında kervan yollarının uğrak yeri olmuştur. Antik adı Nymphaion olarak bilinen günümüz Kemalpaşa ilçesi,, dünyaca ünlü kirazı ve çam ormanlarıyla tanınır.

Nif dağı eteklerinde 200 m yükseklikte kurulmuştur. Ege Bölgesi'nde Hititlerden kalan tek örneği olan Karabel Kabartması ilçe sınırları içerisindedir.


Menemen


İzmir merkeze (Konak) 33 km. uzaklıktadır. İlçe merkezi nüfusu 46079, ilçe nüfusu 114457'dir (2000 sayımı). Testisi ve diğer çömlekçilik ürünleri ile ünlü, Türkiye genelinde daha ziyade geçmişte yaşadığı dramlarla tanınan, günümüzde de Menemen Serbest Bölgesi ile geleceğe bakan bir merkezdir.


Beydağ



İzmir'in 113 km. Doğusunda yer alan Ödemiş'in kuzeyinde bulunan Hypaiapa Antik Kent kalıntıları yörenin yerleşim tarihinin ilk çağlara uzandığını göstermektedir. Ödemiş yöresinin tarihsel önemi Birgi'nin Aydınoğulları döneminde başkent olmasıyla başlamıştır. Birgi'de büyük ölçüde özgünlüğünü koruyan kent dokusunda Selçuklu ve Osmanlı mimarisinin seçkin örnekleri, Çakırağa Konağı, İmam-ı Birgivi Medresesi, Sultan Şah Türbesi görülmeye değer eserlerdendir.
18. ve 19. Yüzyıl sivil mimarlık yapılarının oluşturduğu kültürel birikim ve mimari çevre zenginliği ile doğal çevre güzellikleri yörede çok önemli düzeyde turizm potansiyeli yaratmaktadır. "Dünya Kültür Mirası" listesine giren Birgi 1994 yılında inanç turizmi kapsamına alınmıştır.




Bayındır



Bayındır ilçesinin bir yerleşim yeri olarak, ne zaman kurulduğu bilinmemektedir. Burası, Kral Yolu üzerinde bulunan Efes-Sard arasındaki önemli noktalardan birisi olmuştur. Şimdiki Ergenli köyünün kuzeyinde Bayındır Kalesi diye bilinen yıkık kale kalıntılarının çevresinin ilk yerleşim yerleri olduğu saptanmıştır. Araştırmalar; yörede sırasıyla M.Ö 2000'lerde Hititlerin,700'lerde Frigya ve Lidyalıların, M.S 300'lerde Roma İmparatorluğu'nun, 395'te Roma İmparatorluğu'nun ikiye ayrılması üzerine Doğu Romanın (Bizans İmp.), 1084 yılından sonra Selçukluların, 1308-1425 yılında Aydınoğulları'nın ve 1425'ten itibaren de Osmanlıların egemenliğinde olduğunu ortaya koymaktadır.



Kınık



K
ınık, İzmir’in 120 km. kuzeyinde yer alan bir ilçesidir. Kuzeyinde ve batısında Bergama; doğusunda ve güneyinde Manisa ili topraklarıyla çevrelenir.


İlçenin yüzölçümü 436 km2’dir. 2 beldesi (Poyracık ve Yayakent) ve 29 köyü bulunmaktadır. 2000 Yılı Genel Nüfus Sayımı’na göre toplam nüfusu 32.109’dur. Bu nüfusun 13.136’sı merkezde, 18.978’i belde ve köylerde yaşamaktadır.


Kiraz



İzmir’in doğu ucunda 125 km. mesafede kurulmuştur. İzmir ili ile Manisa (Alaşehir) ve Aydın (Nazilli) illeri arasında sınır oluşturur.

İlçe merkezi ve birkaç ova köyü dışında tüm köyleri genellikle Bozdağlar üzerinde yer alır. Dağlık bir arazi üzerinde yer alması nedeniyle köylerin ulaşım ve sosyal olanakları çok sınırlıdır. Köylerin bir çoğuna karayolu ulaşımı ve elektrik 1970'lerden sonra sağlanabilmiştir. Kınık ilçesi ile birlikte İzmir İlinin en az gelişmiş ilçelerinden biridir. Dağ köylerinde ağırlıklı olmak üzere, Eski Türk gelenekleri-davranış biçimleri ve giyim tarzı sürdürülmektedir.

  Alıntı ile Cevapla
18 Üyemiz ReaL'in Mesajına Teşekkür Etti.
Eski 19.03.2009, 06:53   #4
Çevrimdışı
ReaL
Deniz Sevengillerden

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Cevap: İzmir | İlçeleri | Tarihi Yerleri

Tarihi Yerler




Efes Harabeleri




Vedius Gymnasium: M.S. II. Yüzyılda Vedius Antonius adına zengin bir Efes' li tarafından yaptırılmıştır. Doğudaki avlusu, ortada yer alan tören salonu,soyunma odası ve hamamları ile dönemin özelliklerini karekterize eden sportif ve kültürel eğitimin yapıldığı görkemli bir yapıdır.




Şirince Köyü




Doğu Roma İmparatorluğu döneminde bir yerleşim alanı olduğu tahmin edilen Şirince köyünde, bazı yapı kalıntıları ortaya çıkarılmıştır. Kule kalıntısı, su kemerleri ile 11. Yüzyıldan beri var olduğu sanılan manastır/kilise yapıları,

Selçuk ilçe merkezine 8 km. Uzaklıktaki Şirince köyü, 19. Yüzyılda bir Osmanlı yerleşimi olarak vadi yamaçlarında gelişmiştir. Arazi yapısı ile uyumlu kentsel dokuda, doğal çevre ile bütünleşmiş yaklaşık 200 ev günümüze kadar korunabilmiştir. Şirince’de günümüze kadar kalan arkeolojik ve tarihi kaynaklardır.




Smyrna




Bayraklı (Eski İzmir): İzmir Körfezi'nin kuzeydoğusunda Tepekule mevkiinde bulunan yerleşim alanı İzmir'in ilk yerleşim alanı olarak bilinmektedir. Kentin M.Ö. 3000 yıllarında kurulduğu arkeolojik bulgulardan anlaşılmaktadır. Bayraklı'nın üst kesiminde 205 m. Yüksekliğindeki burun üzerinde mitolojik kral Tantalos'un mezarı olarak bilinen ve M.Ö. 7. Yüzyıla tarihlenen yapı bulunmaktadır.




Kadifekale




M
.Ö. 4. Yüzyılda İzmir'de Büyük İskender'in generallerinden Lysimakhos'un körfeze hakim bir konumda kurduğu kent, bugünkü Kadifekale (Pagos) Tepesi ile tepenin iç limana bakan yamacında gelişmiştir. Kadifekale antik kentindeki Akropol kalıntılarının duvarlarında Roma ve Bizans etkisi görülmektedir.

Anadolu ticaretinde büyük potansiyele sahip olan İzmir,
gymnasium, stadium, tiyatro ve agoranın yanı sıra büyük su kemerleri ve sarnıçlarıyla son derece düzenli ve gelişmiş bir kent olagelmiştir. Bugün güney duvarları ile batıdaki beş kulesi görülen İçkale, Ortaçağ'a aittir.




Asansör



M
usevi işadamı Nesim Levi tarafından Mithatpaşa'nın üst kısmına çıkmak isteyenlere kolaylık sağlaması için yaptırılan asansör, günümüzde İzmir'in prestij noktalarından birisi olmuştur. Estetik değerlerin ön planda olduğu binaya 1928 yılında yapılan düzenleme Asansör'ü sosyal ihtiyaçları karşılayan bir merkez haline getirmiştir.

1930'lu yıllarda tiyatro sahnesi, sinema salonu, gazinosu ve fotoğrafçısı bulunan Asansör binası İzmir'in vazgeçilmezlerinden birisi olarak kabul edilmektedir. Tarihi Asansör 1992 yılında, İzmir Büyükşehir Belediyesi tarafından günün şartlarına uygun bir şekilde restore edilerek kültür kompleksi halini almıştır.



Agora




İzmir'in Konak ilçesinde, Namazgah-Tilkilik mevkiinde bulunan Agora, Roma Dönemi'ne ait bir devlet agorasıdır. Politik toplantıların ve seçimlerin yapıldığı bir yerdir. Kazılarda agoranın büyük bir bölümü ortaya çıkarılmıştır. Günümüzde sadece kuzey ve batı bölümleri açıktır. Kuzey yapısında yer alan Roma Dönemi'ne ait Poseidon, Demeter ve Artemis'in kabartmaları bulundukları yerde sergilenmektedir. Agorada çıkarılan buluntular ve bazı heykeller İzmir Arkeoloji Müzesi'nde sergilenmektedir.


Kızılçullu Su Kemerleri




Eski adı Kızılçullu olan ve Şirinyer'de bulunan su kemerleri Meles (Kemer) Çayı üzerindedir ve Kadifekale'de kurulan kente su getirmek için yapılmıştır.

  Alıntı ile Cevapla
21 Üyemiz ReaL'in Mesajına Teşekkür Etti.
Eski 19.03.2009, 06:54   #5
Çevrimdışı
ReaL
Deniz Sevengillerden

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Thumbs up Cevap: İzmir | İlçeleri | Tarihi Yerleri

Camiler, Kiliseler ve Sinagoglar

Hisar Camii
: Bugünkü Kemeraltı iş merkezinde, Hisarönü mevkiinde bulunmaktadır. 1592 yılında Yakup Bey tarafından yaptırılmıştır. Kesme taştan inşa edilen cami, İzmir’in en gösterişli camilerinden biridir. İç mekân Osmanlı süsleme sanatının en güzel örneklerinden birini sergilemektedir. Ahşap minberi sedef kakmalıdır.



Salepçioğlu Camii
: 1906 yılında Salepçizade Hacı Mehmet Efendi tarafından yaptırılan cami, tek kubbeli olup, iki katlıdır. Dış duvarları mermer ve yeşil taşlarla örülmüştür.

Kestane Pazarı Camii: İzmir’de Kestane Pazarı adıyla anılan çarşıdaki yapı, 1663 yılında Eminoğlu Hacı Mehmet Ağa tarafından yaptırılmıştır. İki katlı caminin alt katında dükkanlar depolar vardır. Büyük kubbe dört sütuna oturtulmuştur. Köşelerinde küçük kubbeler vardır.

Şadırvan Camii: Çarşı içinde bulunan camiye yanında bulunan şadırvan nedeniyle bu isim verilmiştir. 16. Yüzyılda yaptırılan cami 1815’te büyük ölçüde onarılmıştır. Ana mekân on sütuna dayanan kubbeyle örtülüdür. Kubbenin iç kısmındaki kalem işi süslemeler dikkat çekicidir. Batıda bulunan kitaplık cami ile içten bağlantılıdır. Kesme taştan minaresi tek şerefelidir.

Konak (Yalı) Camii: Konak Meydanı’nda bulunan yapı, 1754 yılında Mehmet Paşa’nın kızı Ayşe tarafından yaptırılmıştır. Klasik Osmanlı mimarisi üslubunda, sekizgen planlı, üstü kubbeli bir yapıdır. Taş ve tuğla karışımı duvarlarda pencerelerin çevresi çinilerle süslenmiştir. Kesme taştan tek şerefeli minarenin petek kısmında firuze çiniler bulunmaktadır.

Hatuniye Camii: Anafartalar Caddesi’nde 17. Yüzyıla tarihlenen yapının Yusuf Çavuş oğlu Ahmet Ağa’nın annesi Tayyibe Hatun’un yaptırdığı bilinmektedir. Caminin ilk bölümünde ana mekânı örten kubbe 12 köşeli kasnağa oturmaktadır. Sonradan camiye bir bölüm daha eklenmiş, kemerlerle ana mekâna bağlanmıştır.

Faik Paşa Camii: Basmane’nin güneyinde, Altınordu Mahallesi’ndedir. 16. Yüzyılda Faik Paşa yaptırmıştır. 13 sütunlu ibadet mekânı ahşap çatı ile örtülüdür.

Hacı Hüseyin (Başdurak) Camii: Başdurak Semtinde yer alan yapı, 17.yüzyıla tarihlenmektedir. Ana mekân sekizgen kasnağa oturmuş büyük bir kubbe ile örtülüdür. Mihrabı çini panolarla kaplıdır. Bütün başlıkları altın olup, pencereler vitraylıdır.

Ali Ağa Camii: 1672’de Gediz Ali Ağa tarafından yaptırılmış olan cami, kare planlı ve sekiz köşeli ahşap sütunların üzerinde tek kubbelidir. Sütun başlıklarının altın yaldız süslemeleri ve kubbenin kalem işleri 19. Yüzyıldandır.

Kurşunlu Camii: Namazgâh Meydanı’nda, kentin en eski camilerindendir. Yavuz Sultan Selim tarafından yaptırıldığı sanılmaktadır. Ana mekânın çatısı ahşap olup, kiremitle örtülüdür. Ahşap oyma minberi sedef kakma çiçeklerle bezelidir. Mihrap nişi kalem işiyle süslüdür.

İki Çeşmelik Camii: İkiçeşmelik semtinde, 1893’e tarihlenen caminin ana mekânı, iki ayak ve dört sütuna dayanan kubbe ile örtülüdür. Kubbe, kalem işiyle bezelidir. Doğusunda küçük bir avlu bulunmaktadır.

Çorakkapı Camii: Basmahane’de Gar karşısındadır. 1747 yılında yaptırılmıştır. Ana mekân, sekizgen kasnağa oturan tek kubbe ile örtülüdür. Yanlarda üçer kubbeli mekânlarla genişletilmiştir. Minberi mermer, minaresi kesme taştandır.

Kemeraltı Camii: Anafartalar Caddesi’nde, 1671 yılında Yusuf Çamazade Ahmed Ağa tarafından yaptırılmıştır. Tek kubbeli yapının duvarları taştandır. Minaresi tek şerefelidir.

Bergama Ulu Camii: 1393 yılında Sultan Yıldırım Beyazıt zamanında yaptırılmıştır. Dikdörtgen planlı yapı, 4 kalın ayak üzerine oturan üç kubbe ile örtülmüştür. Mihrapta, Selçuklu mimari düzeninde sülüs, girift yazılar ve geometrik bezemeler ve alçı kabartmalar dikkat çekicidir. Mermer minberi geometrik bezelidir.

Ödemiş Ulu Camii: 1312 yılında Aydınoğlu Mehmet Bey tarafından yaptırılmıştır. Kare planlı ve beş sahınlı yapı, sekiz sütunun taşıdığı ahşap bir çatı ile örtülü olup, mihrap önünde küçük bir kubbe bulunmaktadır. Minaresi, firuze sırlı tuğlaların baklava biçiminde dizilmesiyle süslenmiştir. Firuze ve koyu mor renkli geometrik yıldız ve geçmelerden oluşan mozaik çinili mihrabı rumilerle çevrilidir. Ahşap minberi çivisiz geçmeli (kündekari) teknikle yapılmıştır.

Selçuk İsa Bey Camii: Selçuk’ta, Ayasuluk Tepesi’nin yamacında 1375 yılında Aydınoğlu İsa Bey tarafından yaptırılmıştır. Dikdörtgen planlı yapının, üç yanı revaklı avlusu bulunmaktadır. Ana mekân iki dizi halinde 4 sütunla bölünmüş ve mihrapla girişin üstündeki bölüm iki kubbe ile örtülmüştür. Mihrap üzerine rastlayan kubbenin başlangıcı levhalarla süslenmiştir. Kemeri taşıyan başlıklar Selçuklu taş işçiliğinin özgün örneklerindendir. Pencerelerin her biri ayrı desendeki taş işlemelerin güzelliği ile dikkati çekmektedir.

Sultan Şah Türbesi: Ödemiş ilçesi merkezinde, Ulu Cami’nin güneyindedir. Aydınoğlu Mehmed Bey’in kız kardeşi Sultan Şah için 1310’da yaptırılan türbe, altıgen planlı olup, kubbeyle örtülüdür.

Mehmed Bey Türbesi: Ödemiş’de Ulu Cami’nin kuzeybatısındadır. 1333 yılında Aydınoğlu Mehmed Bey ile üç oğlu için yaptırılmıştır. Kare plan üzerine sekizgen bir yapıdır. Pencere köşelerinde firuze ve lacivert çinilerden yıldız biçiminde süsler vardır. Kubbenin iç kısmında mozaik çiniden yuvarlak bir madalyon .görülmektedir.

Süleyman Şah Türbesi: Tire ilçesi merkezinde yer almaktadır. Aydınoğlu Süleyman Şah için 1349’da, mermer ve taştan yaptırılan türbe kare planlı olup, kubbeyle örtülüdür.

Medreseler: Osmanlı döneminde İzmir’deki eğitim ve kültür düzeyinin anlaşılması açısından medreseler önem taşımaktadır. Yazılı kaynaklarda İzmir’de 40’a yakın medresenin varlığından söz edilmektedir. En eskileri 16. Yüzyıl başlarına tarihlenen medreselerin başlıcaları; Salepçizade Hacı Ahmet Efendi, Yalı, Hatuniye, Çorakkapı, Katipzade Medreseleri olarak sıralanabilir.

St.John Bazilikas: M.S. 2. Yüzyıla kadar uzanan bir Hıristiyan geleneğine göre, St. John öldüğünde bu tepeye gömülmüştür. Kutsal sayılan mezarın bulunduğu yere, M.S. 4. Yüzyılda, çatısı ahşap olan bir kilise yapılmış, Bizans İmparatoru Iustinianus tarafından M.S. 6. Yüzyılda kubbeli bir bazilika inşa edilmiştir. Üç nefli, haç planlı, kubbeli yapının batısında atrium ( sütunlu avlu) yer almaktadır. Ortadaki kubbeli bölümün altında St. Jean’ın mezarı olduğu bilinmektedir. St. Jean’ın mezarının kuzeyindeki küçük şapelin duvarları aziz resimlerinden oluşan fresklerle süslüdür. İmparator Iustinianus ve eşi Theodora’nın monogramlarını taşıyan sütunlar bulunmuştur.



Kemeraltı Çarşısı: Kemeraltı Çarşısı, Mezarlıkbaşı semtinden itibaren deniz cephesini içine alan bir kavis çizerek Konak Alanına ulaşır. Günümüzde de Kemeraltı Çarşısı İzmir'in en önemli alışveriş merkezidir. Eskinin gizemli tonoz ve kubbeli dükkânlarının yanı sıra, modern iş merkezleri, mağazaları, sinemaları ve kafeteryaları ile her türlü alışverişe hitap edebilen bir site görünümündedir. Bu çarşıda geleneksel Türk el sanatlarından seramikler çini panolar, ahşap ürünleri, tombaklar, halı ve kilimler, deri ürünlerinin her çeşidini bulmak mümkündür.




Meryem Ana Evi
: Hz. İsa’nın çarmıha gerilmesinden sonra, havarilerinden St. John‘ın Meryem Ana’yı Efes’e getirdiği kabul edilmektedir. Meryem Ana adına Bülbül Dağı üzerinde yer alan Meryem Ana Evi’nin 4. Yüzyılda inşa edildiği sanılmaktadır. Haç planlı ve kubbeli olan bu yapıda giriş, apsisin bulunduğu salona açılır. Apsis’te Meryem Ana heykeli, apsisin iki yanında mutfak ve yatak odası bulunur. 1957 yılında Papalık tarafından onaylanan Meryem Ana evi, hem Hıristiyanlar hem de Müslümanlar tarafından çok sık ziyaret edilen bir yerdir. Bu mekânda, her yıl 15 Ağustos’ta Meryem Ana’yı anma ayinleri düzenlenmektedir.




  Alıntı ile Cevapla
22 Üyemiz ReaL'in Mesajına Teşekkür Etti.
Eski 19.03.2009, 07:00   #6
Çevrimdışı
ReaL
Deniz Sevengillerden

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Thumbs up Cevap: İzmir | İlçeleri | Tarihi Yerleri

Hamamlar

Lüks Hamam (Kadı Hamamı)
: 16. Yüzyılda yapıldığı düşünülen hamam ilk Osmanlı eserleri arasında sayılmaktadır. Çifte hamam olarak inşa edilen yapının soyunma yerleri, basık sekizgen kemerli kasnak üzerinde kubbeyle örtülüdür. Ilıklık bölümü beşik tonozludur. Sıcaklık bölümü dikdörtgen planlı olup, iki yanda beşik tonoz örtülü eyvanlar bulunmaktadır. Bugün halen işlevini sürdürmektedir.

Basmane Hamamı: 17. Yüzyıl Osmanlı eseri olan hamam halen bakımlı ve işler durumdadır. Ortası havuzlu, sekizgen kasnağa oturan kubbe ile örtülü yapı tipik özelliklerini korumaktadır.




Hanlar

Kızlarağası Hanı: Kentteki hanların en büyüğüdür. Hisarönü’ne giden yol üzerinde yer alan yapı 1745’te Kızlarağası Hacı Beşir tarafından yaptırılmıştır. Kareye yakın dikdörtgen planlı, iki katlı, avlulu büyük bir yapıdır. Yedi kapısı vardır. Güneyinde bir, kuzeyinde iki koridor beşik tonozlarla örtülüdür. Avlunun etrafında tonozlarla örtülü ve yuvarlak kemerli girişleri olan 10 oda, üst katta bulunmaktadır. Duvarları güzel bir taş işçiliği ile örülmüştür.







Mirkelamoğlu Hanı: Yorgancılar Çarşısı’ndan Fevzipaşa Bulvarı’na çıkan sokakta yer alan hanın 18. Yüzyılda yapıldığı düşünülmektedir. İki katlı ve avlulu olup, avluyu çevreleyen odalardan oluşmaktadır.

Çakaloğlu Hanı: 18. Yüzyıl Osmanlı yapısı olan Çakaloğlu Hanı İzmir’in önemli tarihi eserlerindendir. Uzun dikdörtgen planlı olup, üstü tonozlarla kaplı bir çarşı şeklindedir. Düz duvarlar kesme taş ve bir- iki sıra tuğla dizili olarak inşa edilmiştir.

Karaosmanoğlu Hanı: Kentte ayakta kalabilen eski hanlardan biri olan Karaosmanoğlu Hanı, Fevzipaşa Bulvarı üzerinde yer almaktadır. İki katlı ve avlulu yapı, mimari özelliğini büyük ölçüde yitirmiştir. Duvarları taş ve tuğla dizili olarak inşa edilmiştir.



Mağaralar

İnkaya Mağarası
:

Yeri: İzmir merkez ilçeye bağlı Yelki köyü batısındaki Kocadağın doğu yamacında yer alan İnkaya mağarasına, Yelki Köyü'nden mağaranın yakınına kadar arazi taşıtı veya traktörle gidilebilir. Sonra dik ve makilik bir yamaçtan 20 dakika yürünerek mağaraya ulaşılabilir.

Özellikleri: Toplam uzunluğu 222 m. Olan mağaranın girişe göre en derin noktası -30 m dir. Genellikle yatay, kısmen de dikey tipinde kuru bir mağaradır. Ekim ayında mağara ısısı salonda 18ºC, son kısımda 22ºC'dir.

Mağara içinden çıkan çanak ve çömleklerden tarihi dönemlerde yerleşme amacıyla kullanıldığı anlaşılmaktadır.
Jeoloji-Jeomorfoloji: Kretase yaşlı kireçtaşları içinde, birbirlerine kesen birkaç kırık boyunca gelişmiştir. Mağara dik bir inişten sonra, geniş bir salon halinde genişlemektedir. Salonun genişliği 20-20 m., tavan yüksekliği ortalama 5 m. Civarındadır.Taban toprak ve molonlarla örtülüdür. Salon kenarındaki geçitlerle küçük süslü odacıklara geçilir. Salon güneye doğru tabanı eğimli bir galeriden devam eder.Galerinin sonunda 7 m. Derinliğinde bir kuyudan mağaranın son ve en alt bölümüne inilir.


Kurudağ Mağarası :

Yeri
: İzmir, Selçuk İlçesi, Kurudağ mevkiindedir.

Özellikleri
: Toplam uzunluğu 42 m. Olan mağaranın girişe göre en derin noktası -22 m.dir. Yatay ve kuru mağara tipindedir. Açık havaya nazaran mağara serindir.
Mağara Mesozoik yaşlı massif dolomitik mermerler içinde gelişmiştir. Mağaranın dar bir girişi vardır. Daha sonra genişleyerek eni 20 m.ye varır. Uzunluk ise 41 m.dir. Tavan yüksekliği ortalama 3-5 m.dir. Mağaranın kuzeye doğru eğimli olan tabanı kaya blokları ve traverten oluşumları ile örtülüdür. Bu bölümde çeşitli kanılar yapılmıştır. Mağara boşluğunda sarkıt,
duvarlarda perde ve bayrak travertenleri vardır.dikit ve sütunlar Eski çağlarda insanlar tarafından barınak olarak kullanılmıştır. Bu nedenle mağarada çeşitli kazılar yapılmıştır. Doğal ve arkeolojik değerler bakımından zengin kaynaklara sahip olması nedeniyle turizm açısından değerlendirilmesi uygun bulunmaktadır. Henüz turizme açılmamıştır.





Kaplıcalar

Balçova Kaplıcaları: Homeros'un destanlarında ve coğrafyacı Strabon'un eserlerinde adı geçen "Agamemnon Kaplıcaları" antik dönemlerden bu güne şifa yurdu olarak kullanılmaktadır. İskender ordularından bir grubun yaralarını tedavi ettikleri bu kaplıcalar, o dönemde daha da ünlenmiştir. Bugün Balçova kaplıcaları olarak anılan bölgede, sıcak su çamur banyosu ve içme suları bulunmaktadır.

Halen konaklama tesislerinin bulunduğu Balçova Kaplıcaları daha çok üst solunum yollarının kronik iltihapları, nefritler, bazı iltihaplar, romatizma sendromları, metobolizma ve deri hastalıkları gibi durumlarda yararlı olmaktadır. Balçova Kaplıcalarında bulunan şifalı su, sodyum bikarbonat ve klorür ihtiva etmektedir.



Termal Turizm Merkezleri

Bayındır Ilıcaları: Bayındır Ilıcası, Bayındır'ın kuzeydoğusunda Turgutlu yolu üzerinde 8 km. Uzaklıktaki Ergendi Ilıcası Dereköy kaplıcasından oluşmaktadır. Birbirlerine 15 dakika uzaklıkta bulunan kaplıcalardaki su sıcaklığı ortalama 40ºC dolayındadır. Kükürt ve sodyum bikarbonat ihtiva eden kaplıcaların daha çok romatizma ve deri hastalıklarının tedavisinde başarılı olduğu belirtilmektedir.

Menemen Ilıcaları: Menemen'in kuzeybatısında, Aliağa çiftliği bucak merkezinin 15 km batısındadır. Sular bir mağaranın içinde kaynamaktadır. Kayaların eski dönemde yontularak kaynağın doğal bir hamam içinde kalması sağlanmıştır. Travmatik nedenlere bağlı kaynaması gecikmiş kırıklar, kemik sisteminin bazı hastalıkları, kan dolaşımı bozuklukları ve benzeri gibi rahatsızlıklar duyanlar bu sulardan yararlanmaktadırlar.

Ilıcagöl Ilıcası: Menemen'in kuzeybatısında ılıca göl bataklığının batı kenarındadır. Su ve çamur banyosu biçiminde uygulanan tedavide ılıcanın ılık ve kükürtlü suları romatizma, deri hastalıkları, safra ve idrar yolu taşlarının düşürülmesi gibi durumlarda yararlı olmaktadır.

Dikili Ilıcası: Nebiler Kaplıcası Dikili Ayvalık karayolunun 4 km. Sağında yer alır. Yöredeki ihtiyaçları karşılayacak oranda tesislerin bulunduğu kaplıca suyunda hidroasetat iyonu bulunmaktadır.

Bademli Ilıcaları: Dikili'den 15 km. Uzaklıktadır. Arsenik ve hidroasetat ihtiva eder.

Tavşan Adası Ilıcası: Tire İlçe merkezinin 15 km. Güneybatısında Uzgur Köyü yakınında ve Elem Gölü (Bozköy) civarındadır. Ilıcanın çok sıcak olan suları banyo ve içme olarak kullanılır. Banyo olarak kullanıldığında romatizma ve deri hastalıkları, çocuk ve kadın hastalıklarına iyi gelmekte, içme olarak kullanıldığı zaman ise akciğer ve gıda metabolizması hastalıklarında yararlıdır.

Seferihisar Kaplıcaları: Seferihisar Doğan Bey Termal bölgesinde bulunan ılıca ve kaplıcaları şöyle sıralanabilir: Cumalı Ilıcaları, Karakoç Kaplıcaları, Kelalan Ilıcası. Bu kaplıcalar; romatizma ve deri hastalıklarıyla üst solunum yolları kırıklar, kadın hastalıkları gibi rahatsızlıklarda faydalı olmaktadır.

Urla Ilıcaları ( Malkoç İçmeleri)
: İzmir - Çeşme karayolunun 41. Km de (İçmeler) diye anılan bölgede yer alan ılıca suları karbondioksit ve sodyum klorür ihtiva etmektedir. Ilıca etrafında bulunan kamping ve oda türü konaklama tesisleri bölgesel ihtiyaca cevap verecek durumdadır. Deniz kenarında bulunmaktadır. Daha çok mide ve bağırsak tedavisinde yararlı olduğu belirtilmektedir.

Gülbahçe Ilıcaları: Urla İlçe merkezinin 15 km. Batısında, Gülbahçe Körfezi'nde deniz kenarında bulunan ılıca aynı zamanda bir hamama sahiptir. Romatizma ve deri hastalıkları tedavisinde yararlıdır.


Plajlar




İzmir ilinin Ege'ye 629 km kıyısı bulunmaktadır. Bunun 101 km'si doğal plaj (kumsal) niteliğindedir. İzmir kıyıları yarımada ve koylardan oluşan coğrafyası nedeniyle, plaj kullanımı dışında su sporlarına da olanak vermektedir.

İldeki plajlardan Selçuk-Pamucak, Urla ve Gülbahçe, Çeşme-Ilıca ve Altınkum,
Gümüldür ve Özdere plajları ile kuzeyde Dikili ve Çandarlı Foça-Yeni Foça plajları, kumsal özellikleri bakımından öne çıkmaktadır. Plajlara ulaşım son derece kolay ve seridir. İzmir merkez garajdan ve Üçkuyular garajından hemen her ilçeye günün her saatinde araç temin etme imkânı vardır.



Yat Limanları

İzmir ilinde özellikle Çeşme Yarımadası'nın güneyi ülkemizin belli başlı yat güzergâhlarından birini oluşturmaktadır. Çeşme-Kuşadası güzergâhı yat turizmi altyapısının en çok geliştiği alandır. Alaçatı İskelesi; Alaçatı beldesinin güneyinde yan yana sıralanmış koylarla, yatçılar için bir cennet niteliğindedir. İskelede 80 tekne barınabilmektedir.

Yatların barınabilmesi için pek çok imkân vardır. Urla İskelesi'nde 20 tekne, balıkçı barınağında 175,
Özbekköy barınağında ise 80 tekne barınabilmektedir. İskelenin yakınında bulunan Güvendik Tepesinden çevrenin olağanüstü görüntüsü izlenebilmektedir.




Yaylalar



Ö
demiş İlçesinin Bozdağ Gölcük Yaylası, yine aynı bölgedeki Subatan Yaylası, Karşıyaka ilçesinin kuzeyindeki Yamanlar Dağı üzerinde bulunan Karagöl,
Bergama ilçesini çevreleyen dağlardan kuzeydeki Madra Dağında bulunan Kozak Yaylası günübirlik rekreasyon ve yayla turizmine elverişli alanlardır.




Sportif Etkinlikler


Av Turizmi: Av için İzmir ve çevresinde (Özellikle Çeşme çevresinde) yaban domuzu avlakları bulunmaktadır. Karaburun Yarımadası'nda da yabandomuzu avlakları mevcut olup, yabankeçisi gibi hayvanlar avlanmaktadır. Av turizmi için belirlenen avlaklarda avlanacak hayvanlar önceden avcılar derneğince tespit edilerek, ilan edilmektedir.

Dağcılık: İzmir bölgesinde, özellikle gençlik ve öğrenci kesimi arasında son yıllarda gelişen dağcılık, bir spor olarak ele alınmakta ve geliştirilmektedir. Balçova teleferiğinin bulunduğu Balçova Tepesi ile Yamanlar Dağı, dağ sporlarının amatör düzeyde yapıldığı yerlerdir. Bunun ötesinde İzmir körfezi'ne dik inen dağ silsileleri içinde kuzeydeki Madran Dağları 2000 metreyi geçen yüksekliği ile dağcılık açısından son elverişli imkânlar sunmaktadır.

Gençlik Turizm: İzmir'de gençlerin yararlanabileceği orman ve gençlik kampları mevcuttur.

Teleferik Tesisleri: İzmir Büyükşehir Belediyesi'nce yeniden düzenlenen teleferik tesisleri doyumsuz manzarasıyla gelenleri büyülemektedir. Spor ve doğa severler için geniş imkânlar sunulan tesislerde, yamaç paraşütü ve özel tırmanma şeritleri ile sporseverler heyecanlı anlar yaşayabilirler.




Kültürpark: İzmir'in kent içinde yeşilin en yoğun olduğu alanlarından biridir. Hayvanat Bahçesi ile, Akdeniz'in tipik palmiye ağaçları ve yeşil bitki örtüsüyle, spor ve eğlence tesisleriyle İzmirlilerin başlıca rekreasyon alanıdır. Kültürpark içinde, 1936 yılından beri her yıl Ağustos ayının sonunda Uluslararası İzmir Fuarı açılmaktadır.







Botanik Bahçesi: İzmir'de farklı bir yeşil ortam Ege Üniversitesi Botanik Bahçesi'dir. Burası ülkemizin en yetkin ve uluslararası nitelikteki tek botanik bahçesidir. Bahçe yapay koşullarda, tropik bölgelerden Alp Dağlarına kadar çok geniş bir coğrafyaya ait pek çok bitki türünü barındırmaktadır. Yaklaşık üç bin bitki çeşidi mevcuttur. Arbeterum'da yüzlerce ağaç ve çalı türü yetiştirilmektedir. Ayrıca kurutulmuş bitki örneklerinin korunduğu ve üzerinde bilimsel araştırmaların yapıldığı bir Herbaryum Merkezi de yer almaktadır.

Kuş Gözlem Alanı: İzmir ilinin yer aldığı Küçük Menderes Havzasında,önemli kuş alanlarından İldir Gölü ve Küçük Menderes Deltasını barındırmaktadır.



Ne Alınır?

İzmir'in en yoğun alışveriş trafiğine sahne olan sokakları, Anafartalar Caddesi'nin sağında ve solunda yer alan ve hala yüzyıl öncesinin atmosferini kepenklerinin kıvrımlarında, kapı eşiklerinde, basık tavanlarında, eski kiremitlerinde taşıyan Kemeraltı sokaklarıdır.

Eski görüntü tamamen olmasa da hala işportacıların bağrışmaları bakırcılar çarşısının kendine has sesleri Şadırvan Cami yanındaki Sebil'in şırıltısı, Kestane pazarındaki balıkçıların ıslak önlükleriyle bağrışmaları, Kemeraltı'nın pek değişmediğini gösteren belirtileridir.




U
rgancılar Çarşısı, Kuyumcular Çarşısı, basmacılar, ayakkabıcılar hepsi de hala işlerini sürdürmektedirler. Bunların yanı sıra en iyi ve modern alışveriş merkezleri Alsancak'daki Kordon Boyu'nda, Karşıyaka ve Cumhuriyet Caddesi'nde bulunur.


İzmir'de en önemli alışveriş merkezi olan Kemeraltı'na komşu Çankaya ve oradan da seçkin butik ve mağazaların yer aldığı Alsancak'a ulaşıp alışveriş yapabilir, Karşıyaka'da da aynı olanakları bulabilirsiniz.







Yapmadan Dönme
Birgi Çakırağa Konağı, Kızlarağası Hanı, Tarihi Asansör'ü gezmeden, İzmir Arkeoloji Müzesi, İzmir Atatürk Müzesi,, Kemeraltı Çarşısı,Teleferik Tesisleri ve Balçova Kaplıcaları, Efes Harabeleri, Meryem Ana Evi, Şirince Köyünü, Bergama Antik Kenti, Çeşme Plajlarını görmeden, Kemeraltı'da bir tur atmadan, Kordonboyu'nda çay içmeden;
İzmir Köftesi, Ödemiş Kebabı, Boyoz (börek), Kumru, Gevrek ve meşhur Gerdan tatlısı tatmadan,
Kuru İncir, Sultaniye Üzüm, Kemalpaşa Kirazı, Bergama Tulum Peyniri ve Lokma almadan, Foça, Çeşme ve Urla'da balık yemeden,
Ödemiş İpeği (Pembizar), İğne Oyaları, Yemeni ve Görece nazar boncuklarından satın almadan,
İzmir Fuarı ile Selçuk Festivali'ni görmeden, dönmeyin...


  Alıntı ile Cevapla
Eski 19.03.2009, 16:08   #7
Çevrimdışı
LaLe
Ne Mutlu Türküm Diyene

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Cevap: İzmir | İlçeleri | Tarihi Yerleri

Izmir'e iki kere gitmistim, ama cok kisa..Cok hosuma gitmisti..

Bu konuyu da okuduktan sonra, tekrar bir Izmir yolu görünüyor gibi

Sunum cok güzel, resimlerde öyle..

Ellerine saglik Real, paylasim icin tesekkürler
  Alıntı ile Cevapla
6 Üyemiz LaLe'in Mesajına Teşekkür Etti.
Eski 23.03.2009, 12:22   #8
Çevrimdışı
ReaL
Deniz Sevengillerden

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Cevap: İzmir | İlçeleri | Tarihi Yerleri

İzmir sayfalara sığmaz, sığdırılamaz...

Şairleri, yazarları, kahramanları daha niceleri...

Boşuna denilmemiştir, batıya açılan pencere diye...
__________________



Tüm katılımcı arkadaşların okumasını rica ediyorum... Lütfen Tıklayınız..
* * *
  Alıntı ile Cevapla
8 Üyemiz ReaL'in Mesajına Teşekkür Etti.
Eski 23.03.2009, 12:26   #9
Çevrimdışı
Smyrna
Okunuşu: Simirna

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Cevap: İzmir | İlçeleri | Tarihi Yerleri

Resmen gözlerim doldu...

Aşığım ben bu şehre...

Konu süper...

Resimler süper...

Şarkı süper...

Diyecek birşey bulamadım sağol ReaL...
__________________
  Alıntı ile Cevapla
6 Üyemiz Smyrna'in Mesajına Teşekkür Etti.
Eski 12.05.2009, 15:57   #10
Çevrimdışı
**EMEL**
Müdavim

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Cevap: İzmir | İlçeleri | Tarihi Yerleri

İzmir'de İzmir ama peehhhh...

Şimdi İzmirde olmak vardı anasını satıyim kordon boyunda mısır atmak kuşlara

Böylemiydiki bu şarkı

Canım çekti şimdi İzmir'i Ne yapsak bi bahane yaratmam lazım gelmek için

Ama duuurrr var galiba bi sebebim tamam haftaya ordayım

Yaa pardon ReaL konunu unutmuş değilim zaten tüm bu saçmaladıklarım konunun güzelliğinin sonucu...

Elceğizlerine sağlık
__________________
Hayat dediğiniz 1 çay
İnsan ise sadece 1 şeker
Karıştırdıkça hayattan tat aldığını sanırsın
Oysaki;
Hayatın seni erittiğini çay bitince anlarsın..




  Alıntı ile Cevapla
4 Üyemiz **EMEL**'in Mesajına Teşekkür Etti.
Cevapla

Bu Sayfayı Paylaşabilirsiniz

Etiketler
gezilecek, ilçeleri, izmir, izmir'in, izmirin, tarihi, yerleri


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 
Seçenekler

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı

Hızlı Erişim


WEZ Format +3. Şuan Saat: 07:51.


Powered by vBulletin® Version 3.8.8
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
Önemli Uyarı
www.forumgercek.com binlerce kişinin paylaşım ve yorum yaptığı bir forum sitesidir. Kullanıcıların paylaşımları ve yorumları onaydan geçmeden hemen yayınlanmaktadır. Paylaşım ve yorumlardan doğabilecek bütün sorumluluk kullanıcıya aittir. Forumumuzda T.C. yasalarına aykırı ve telif hakkı içeren bir paylaşımın yapıldığına rastladıysanız, lütfen bizi bu konuda bilgilendiriniz. Bildiriniz incelenerek, 48 saat içerisinde gereken yapılacaktır. Bildirinizi BURADAN yapabilirsiniz.