Doğurulmamış kızların, 'bir meta' olarak genç kadınların ve yaz kursundaki küçüklerin tercihini soran?


Çin’de, Lianyungang adlı şehirde 163 oğlan çocuğuna 100 kız çocuğu düşüyor. Bu rakam beş yıl önce 100 kıza 140 erkekti. Normal kabul edilen oran 104’e 107’dir. Yani Doğu’da hayat her geçen gün daha da kadınsızlaşıyor.

* Kadınsızlaşan bir dünyanın bin tane berbat sonucundan bahsedebiliriz, ama belki de en kabası, kabalaşan erkekler olabilir:

* 1980’lerden beri erkek olmayan bebeklerini aldırmaya zorlanan kadınlar…

* 1990’ların sonundan itibaren gelişen tıp gereçleri sayesinde sadece erkek embriyonlara rahimlerinde yer açmaya itilen anneler…

* Sadece ardı ardına erkek çocuklar değil, Tayvan’dan Kore’ye, Asya’da 20 milyon bekar, öfkeli erkek jenerasyonunu da doğurdu.

* Onlar evlenecek eş bulamadıkları için odalarına kapanıp ağıt yakmıyorlar tahmin edersiniz ki… Saldırganlaşıyorlar.

* Sonuç itibarıyla iktisatçıların 80’lerde söylemeye başladığı ‘Kadınların değeri artıyor’ martavalının hayattaki karşılığı şu oldu: Kadın petrol gibi bir ticari ürün gibi görülmeye başlandığından, değerleri de erkeklerin yönetimindeki piyasa tarafından belirlenir oldu.

* Yani… Hiç doğurulmayan küçük tatlı kızların da, ‘nadir rastlanan bir meta’ olarak genç kadınların da tüm bu olanlarda hiç söz hakkı olmadı…

* Örneğin Vietnam’da artık ‘evlilik seyahatleri’ düzenleniyor. Bekar adam, bir şirkete 10 bin dolar ödüyor. Bu para yine örneğin, Ho Chi Minh şehrine giden uçaktaki koltuğun, otelin ve koluna takacağı eşinin toplam ücretini kapsıyor.

* Bekar adam oteline vardığında karşısında bir sıra köylü genç kız buluyor. Ana babaları tarafından ‘kıymete binen bir mal’ olarak satılan. Adam o sıradan birini koluna takıp memleketine dönüyor. Bize göre ne kadar tanıdık bir hikaye değil mi? Tek fark, bu kez kontrol, menşei Uzakdoğu olan seyahat acentelerinde.

* Demografik dengesizliğin en trajik sonuçlarının yaşanacağı yüzyılı kucaklamaktayız. Ezcümle. Kadın haklarını yaşadığımız coğrafyayla sınırlı düşünme tuzağına düşersek gümleriz. Vesselam.

Oğlanlar havuza, kızlar dikişe
* Küçük kızlar ve tercihlerden söz açılmışken… Size çocuklara yaz için özel olarak tasarlanan bir Kuran kursundan bahsetmek istiyorum. Organizasyon Diyanet İşleri Başkanlığı…

* İstanbul’da 3 bin camide ve 600 Kuran kursunda okutulmak üzere ‘Dinimizi Öğreniyoruz’ başlıklı bir kitap hazırlamışlar. Ayrıca bu kurslarda ders verecek müezzin, imam ve fahri görevlileri de titizlikle belirlemişler. Buraya kadar bir sorun yok.

* Sorun; Diyanet’in kurslara katılacak çocukları tanzim etme şeklinde. İstanbul İl Müftü Yardımcısı Kadriye Avcı Erdemli ne güzel anlatıyor:

* “Çocuklara günde üç saat ders verilecek ve bu dersler muhakkak namaz saatine denk gelecek. Hocalarıyla ve büyükleriyle camide namaz kılmaya alışmaları önemli. Ders bittikten sonra erkek öğrenciler hocalarıyla pikniğe, belediyelerin yüzme havuzlarına gidiyor. Kız çocukları da dikiş dikmeyi, pasta yapmayı öğreniyorlar.”

* Şimdi bu nedir? Kızlar açısından ‘Bir Yaz Kursu Rüyası’ olmadığı kesin... Dinini, namazını öğrendin, haydi aslan oğlum şimdi sıra haylazlıkta, koş havuza, eğlen coş... Ha sen mi kızım, sen daha iyi bir ev hanımı olmayı öğreneceksin, otur aşağı iğne ipliğinle...

* Kız çocuklarına dayatılan bu tür tercihleri de aynı oranda trajik ve tehlikeli bulduğumu söylememe gerek yok herhalde... Ama şunu söylememe gerek var: O sıcakta bir grup çocuğu havuza, bir grup çocuğu dikişe göndermek günahtır da aynı zamanda. Benim inancıma göre tabii.

Ezgi basaran

__________________

Hala haremlik selamlık zihniyeti işte. Küçük yaşta başlıyor beyin yıkama operasyonları.

__________________
Tanrım, Bana değiştirebileceğim şeyleri değiştirmek için CESARET,

Değiştiremeyeceğim şeyleri kabul etmek için SABIR,

İkisi arasındaki farkı bilmek için AKIL ver…....

işte doğal dengeyle oynarsanız olacağı bu, çin de tek çoçuk sahibi olma şartı olması ailelerinde bu tercihi erkekten yana kullanmaları bu dengeyi bozmuş, bunun sonucu olarakta çinde eşcinselliği artırmış!

__________________
Şeytanın çalışma odası, cahillerin boş kafasıdır.

Eflatun