Forum Gerçek

AnasayfaForumları Okundu Kabul Et Bugünkü Mesajlar
Geri git   Forum Gerçek > Eğitim | Öğretim > Eğitim Sistemi | Eğitim Sorunları


Yeni Konu aç  Cevapla
 
Seçenekler
Eski 23.04.2012, 10:22   #1
Çevrimdışı
Mediter
Uzman Üye

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Kim Sevilmek İstemez ki?

Yaşı ve cinsiyeti ne olursa olsun her birey, sevilmek ve ilgi odağı (popüler) olmak ister.
Küçük bir bebeğin ağlaması, yaramazlıklar yapması, yeri geldiğince hırçınlaşması; sevilme ve ilgi odağı olma isteğinden kaynaklanır. (Eğer normal bir aileyse) Küçük çocuğun bu, sevilme ve ilgi odağı olma (popülarite) isteği anne baba tarafından fazlasıyla karşılanır.
Çocuklar (sevilme ve ilgi odağı olma, popülarite) sorunlarıyla ilköğretim ve lise yıllarında karşılaşır. Çünkü, evlerindeki popüler ortamından alınarak okullarda bir araya toplanan çok sayıda ki çocuk, aile içindeki popülaritesinin burada geçerli olmadığını henüz daha anasınıfı veya birinci sınıftayken öğrenir, anlar ki, burası farklı bir çevre, buradaki bireylere de (arkadaşlar, öğretmenler) kendisini kabul ettirmesi, sevdirmesi gerek. Bu sevgiye, ilgiye (popülerliğe) ulaşabilmek için de (bilinçsizce) bir yol arar.

(Benim kişisel gözlemime göre) Okullarda şu öğrenciler popülerliğe kolaylıkla ulaşmaktadır:

1- Derslerinde başarılı (zeki) öğrenciler.
2- Herhangi bir spor dalında başarılı öğrenciler.
3- Fiziksel olarak güzel, yakışıklı öğrenciler.
4- Yukarıdaki 3 gruba da girmemiş olsa dahi, arkadaşları için kendi çıkarlarından ve kişiliğinden fedakarlıklar yapabilen , yardımsever kişiler de aradıkları,sevgi ve ilgi odağı olma isteklerine kavuşabilmektedirler.

Yukarıda saydığım 4 ana gruba giremeyen,girebilmek için gerekli yeteneği veya çabası olmayan öğrencilerse, istenmeyen davranış bozuklukları geliştirmektedirler.

Popülerlik arayışından kaynaklanan bu davranış bozukluklarını da 4 başlığa ayırıyorum:

1-Şarlatanlar;
Arkadaşları ve öğretmenlerine türlü şaklabanlıklar yaparak dikkatleri üzerlerine çekmeye (popüler olmaya, sevilmeye) çalışırlar.
(Yerlere yatıp yuvarlanabilirler, çeşitli hayvan taklitleri yapabilirler, sulu şakalar yaparlar, olmayacak şeyleri yiyip, içebilirler vb.) ciddiyetten uzaktırlar. Diğer öğrenciler onunla ilgilenir gibi görünse de bu gerçek sevgi, popülerlik değildir. Çünkü onu ciddiye almazlar.

2-Aptal Kahramanlar:
Diğer arkadaşlarının yapmaya çekindikleri tehlikeli veya çirkin davranışları korkusuzmuş gibi yaparlar.
(Direklere tırmanabilirler, basket potasından sarkabilirler, ince bir duvar üzerinde yürüyebilirler, öğretmenlere saygısızlık yapıp ,karşı çıkabilir ve onlarla tartışabilirler vb.) Oysa bu davranışları yaparken onlarda korkmaktadır ama diğer öğrencilerin ( bu salak ne yapıyor? diye) onları izlemesi, popüler oldum inancı yaratmaktadır.Oysa diğer öğrenciler, başlarını belaya sokabilecek bu tür öğrencilerle aralarına bir mesafe koyarlar.

3-Sahte Kabadayılar;
Bu grupta yer alan öğrencilerde mafyavari korku salarak popüler olma arayışına girerler.
Bu davranış da, korkuya dayalı bir popülerliktir ki, sevgiye değil korkuya dayandığı için çoğunluk bu tür öğrencilerden nefret eder.

4-Hayal Satıcıları;
Bu grupta yer alan öğrenciler (özellikle kız öğrenciler) ;Aile sırlarını anlatarak veya (Hayal satıcığı ismini verdiğim) Doğaüstü olayları ve varlıkları görmüş veya yaşamış gibi hikayeleştirerek, bir süre diğer öğrencilerin ilgisini üzerine toplamayı başarsalar bile bir süre sonra inandırıcılığını kaybettikleri için bu yoldan vazgeçerler.

Okul yaşamında elde edilen veya edilemeyen popülerlik, okul sonrasında sosyal yaşamda da aynen devam eder, okul yaşamında popüler olan öğrencilerin (hemen hemen) tamamı yaşamı boyunca da popülerdir.


Davranış bozukluğu olarak saydığım grupta yer alan bireyler toplum içinde sürekli dışlanmaları sonucunda ya;
4. Maddede saydığım (arkadaş canlısı, fedakar, yardımsever) davranışa yönelerek popülerlik kazanmakta, veya yasa dışı yollara saparak hayatları kararmaktadır.

Her öğrencinin geçeceği bir sevgi odağı olma isteği (popülerlik) sınavıdır bu ,

Her eğitimci öğrencilerde gözlediği, sözünü ettiğim davranış bozukluklarının temel nedenini bilmeli, öğrencilere elinden geldiğince hoş görü ile yaklaşmalı, bu tür öğrenciler ile tüm öğrenciler önünde tartışmamalı, (gurur savaşı yaparak) üstünlüğünü kendine, davranış bozukluğu olan öğrenciye veya tüm öğrencilere kanıtlamak yoluna gitmemelidir.
Yanlış davranışlar gözlenen öğrencilerle birebir görüşülmeli, davranışının kendisini (öğretmeni) zor duruma soktuğunu, tüm öğrencilerin gözünde itibarsızlaştırdığını ama öğrenciyi sevdiği ve anladığı için tüm öğrenciler önünde kırmak istemediğini, kendisi kırılsa bile öğrenciyi kırmaktan kaçındığını hissettirmelidir. Öğrencinin yanlış davranışını, ailesine yansıtmak istemediğini ve yansıtmayacağını söylemeli, aslında ondan çekindiği için değil, sevdiği için sessiz kaldığını öğrencinin anlamasını sağlamalıdır.
Ne yazık ki, eğitimcilerimizden bir çoğu kolay yolu seçerek öğrenci ile (tüm öğrenciler önünde tartışmakta) öğrenciden daha üstün olduğunu kanıtlama yoluna giderek (ya tüm öğrenciler içinde, sorunlu öğrencinin gururunu kırmakta veya öğrencinin ceza almasını sağlamaktadır.) öğrencinin tamamen kaybedilmesine yol açmaktadır.


Başarısız öğrencilerin çoğunlukta olması toplumun başarısızlığı ve suçlu artışı olarak bizlere dönecektir…

Mediter



__________________
  Alıntı ile Cevapla
9 Üyemiz Mediter'in Mesajına Teşekkür Etti.
Eski 23.04.2012, 14:33   #2
Çevrimdışı
Türkü
...> Ata'm İzindeyiz <...

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Cevap: Kim Sevilmek İstemez ki?

Çocuk yetiştirmek sanıldığının aksine öylesine zorki. Eğitim ve öğretim aşamasında aileler ve eğitimciler tam bir birlik olmak zorundalar.

Kıyaslamadan,cezalandırmadan önce çocuklar çok iyi tartmalıyız sonunda doğacak sonuçlar hiç kimse açısından iyi olmayabilir.

Anne - babalara ve eğitimcilere klavuz kıvamında satırlarınız için sizi tebrik ederim.
__________________
  Alıntı ile Cevapla
8 Üyemiz Türkü'in Mesajına Teşekkür Etti.
Eski 04.05.2015, 02:38   #3
Çevrimdışı
Mediter
Uzman Üye

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Cevap: Kim Sevilmek İstemez ki?

Alıntı:
Orjinal Mesaj Sahibi Türkü Mesajı göster
Çocuk yetiştirmek sanıldığının aksine öylesine zorki. Eğitim ve öğretim aşamasında aileler ve eğitimciler tam bir birlik olmak zorundalar.
Kıyaslamadan,cezalandırmadan önce çocuklar çok iyi tartmalıyız sonunda doğacak sonuçlar hiç kimse açısından iyi olmayabilir.
Anne - babalara ve eğitimcilere klavuz kıvamında satırlarınız için sizi tebrik ederim.
Sevgili @Türkü,
''Çocuk yetiştirmek öylesine zor ki!'' yerden göğe haklısınız.
Öyle ''Allah rızkını verir, yap gitsin!'' mantığı öylesine yanlış ki,
hele hele:
Tayyip Erdoğan'ın;
Oylarını geri bırakılmış bilincsiz ve yardıma (kömür-makarna) muhtaç seçmenden oy alabildiğini bildiği için,
''Ne kadar çoğalırsak, kısıtlı gelir o kadar çok paylaşılır ve nüfus ne kadar çok artarsa , o kadar cahil ve fakir olur!, Ne kadar muhtaç insan olursa o kadar oy alırım'' mantığıyla;
''En az üç çocuk yapın!'' fetvası vermesine ne yazık ki, yine gelir düzeyi en düşük varoşlar ile Doğu'da yaşayan vatandaşlarımız uyuyor ve zaten insanca yaşamaktan uzak çilelerine her yıl yeni bireyler katıyorlar.
Zaten, yokluk içinde çırpınan aileye yeni katılan çocuklar (insanca yaşamanının gerektirdiği);
yeterli ve bilinçli beslenmeden,
yeterli ve doğru eğitimden,
yeterli ve gerekli sevgi ve ilgiden uzak, sokak aralarında, çöp konteynırlarının başlarında, açılmış avuçlarla cami avlularında, elde kağıt mendil, çiçek buketi veya silme bezi ile trafik ışıklarında, suç ve uyuşturucu bataklarında, hem kendi, hemde toplumun yaşamını çekilmez hale getiriyorlar.
Yaşamımız boyunca öylesine (küçük-büyük) bireylerle karşılaşıyoruz ki, insanın içinden;
''Olmamış bu çocuk!'' diye ailesine geri iade edesi geliyor.
Günümüzün toplumlarının bir çok sorunun en büyük sebebidir ''ilgisizlik-sevgisizlik''...
Eğer kendimiz de sevgi ve ilgi görmek istiyorsak,
(Başta kendi çocuklarımız ve tüm çocuklar olmak üzere) ''Tüm insanları, hayvanları ve doğayı sevmemiz ve elimizden geldiğince bu sevgimizi göstermemiz gerekiyor'' diye düşünüyorum.
Eğer aile eğitememiş, çocuğu anlayamamışsa, çocuk eğitimi konusunda pedojik eğitimi olan öğretmenlerin daha dikkatli- anlayışlı ve sevecen davranması gerekir.
Beğeniniz için ben teşekkür ederim.
__________________
  Alıntı ile Cevapla
5 Üyemiz Mediter'in Mesajına Teşekkür Etti.
Cevapla

Bu Sayfayı Paylaşabilirsiniz

Etiketler
istemez, sevilmek


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı

Hızlı Erişim


WEZ Format +3. Şuan Saat: 15:53.


Powered by vBulletin® Version 3.8.8
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
Önemli Uyarı
www.forumgercek.com binlerce kişinin paylaşım ve yorum yaptığı bir forum sitesidir. Kullanıcıların paylaşımları ve yorumları onaydan geçmeden hemen yayınlanmaktadır. Paylaşım ve yorumlardan doğabilecek bütün sorumluluk kullanıcıya aittir. Forumumuzda T.C. yasalarına aykırı ve telif hakkı içeren bir paylaşımın yapıldığına rastladıysanız, lütfen bizi bu konuda bilgilendiriniz. Bildiriniz incelenerek, 48 saat içerisinde gereken yapılacaktır. Bildirinizi BURADAN yapabilirsiniz.