- Dünyanın en usta, en deneyimli, en uyanık, en keskin nişancı polisleri hedefteki katili, soyguncuyu bir türlü vuramaz...Vuramaz allah vuramaz !

- Aynı polisler azgın suçlunun armut gibi hedefi olur ve gruplar halinde vurulup sapır sapır dökülürler.

- 20 yıl hapis yattıktan sonra çıkan adam, mahkumiyetini hapishanede değil de sürücü kurslarında geçirmişcesine ve usta yarışcılara parmak ısırtırcasına araba kullanır...Hem de içeriden çıktığının ertesi günü !

- Aynı adam, hapishanede yattığı sürece sabah akşam sadece atış talimleri yapmışcasına iyi silah kullanır, attığını vurur evvel allah!..Aşağı yukarı yine çıktığının ertesi günü !

- En kritik anlarda, örneğin katil tam ensedeyken son model arabaların marşı basmaz.

- Aynı son model arabalar, yine en kritik anlarda patinaj yaparlar.

- Kurban tabanları yağlayarak koşup kaçtığı halde seri katil yürüyerek her köşebaşında zavallının karşısına çıkar ve sonunda haklar.

- Korku filmlerinde yağmur hep yağar, fırtına hep vardır.

- Aynı korku filmlerinde kapı, pencere asla kilitli değildir, hatta açıktır; ve hep çarparlar.

- Cinayetler, perdeler açıkken işlenir.

- Kadın, perdeler açıkken soyunur.

- Perdeler açıkken sevişilir.


- "Esas oğlan"ı kıstıran mafyanın azılı adamları nedense hep teker teker gelirler...Biri "esas oğlan"dan dayak yerken diğerleri sıraları gelinceye kadar kendi kendilerine maymun gibi zıplama taklidi yaparlar.

- Otoyla takip sahnelerinde, örneğin çölde bile neredeyse öndeki arabanın kıçına girilir ama takip edilen farketmez...Zorla değil ya !

- Duygusal/Güldürü (Romantik/Komedi) türü filmlerde bırakın gülmeyi, gülümseyecek tek bir espriye bile raslayamazsınız...Esprilerini kendileri söyler, kendileri anlar, kendileri gülerler.

- Kızılderililer, işi gücü bırakıp ha babam de babam "soluk benizliler"in kafa derisini yüzerler.

- ABD bayrağı, en ilgisiz filmlerde bile kesinlikle köşeden bucaktan burnunu sokar.

- ABD'ne dünya tarihinin en ağır ve utanç verici yenilgilerinden birini tattıran ve döve döve Vietnam'dan dışarı atan Kuzey Vietnamlılar, tek başına savaşan Rambo'yla ise bir türlü başedemezler...Vay anasını sayın seyirciler !

- Erkek aldatırsa büyük bir suçtur, saçı başı yolunur.

- Kadın aldatırsa ise gözyaşları eşliğinde, bu aldatmanın hep ve tek nedeninin ihanete uğrayan erkek olduğu kabul ettirilecek denli baskın çıkılır...İhanete uğrayan erkek üstüne bir de -elinde çiçeklerle- "Bana ihanet ettiğin için senden özür dilerim karıcığım" der..Kadın, ihanet ettiği kocasını lütfen affeder...Film de böylece mutlu sonla biter.

(güven ankara)

__________________
Ulusal onurdan yoksun olanlar, insanlık onurundan da yoksundurlar...

Tespitler yerinde. Holivut sineması klişesi çok ama ağzımız açık izlediğimiz filmlerin çoğu yine buradan çıkıyor. Adamlar yapıyor hacı

__________________

Bazıları abartıya kaçsada yerinde tespitler var ama birde hint flimine bakın hele yaratıcılıkta sınır yok Yeşilcamı ve Cüneyt arkını seviyorum senelerce haklarını yemişiz.

sonuna kadar izleyin

http://www.youtube.com/watch?v=svOlz2ei4Yk

__________________

ForumGerçek Türkiye'nin Forumu

En az bizim türk dizileri kadar dandik sahnelerle bezenmiş

__________________

Bütün solaki ve salaki tilkiler
Döne döne dolaşıp
Tıpış tıpış gelirler sonunda
'KEMALİZM' dükkanına
Ve siroz olurlar!.

Aslında iyi bir aksiyon/bilimkurgu filmi olabilirmiş. Efektler çok basite kaçmış. Oysa bi "i robot" "terminator" çok farklı değil sonuçta. Bayağı bi kafa yormuş adamlar, haklarını yemeyelim

__________________

Yapıyorlar evet...

Ben oldukça keyif aldım.
Biraz da güldüm tabii...
Teşekkürler.

Eh, olacak o kadar...

Doğru..
"Yiğidi öldür hakkını yeme" demişler.

__________________
Ulusal onurdan yoksun olanlar, insanlık onurundan da yoksundurlar...

Er Ryan'ı kurtardığı filmde Steven Spielberge, "Vay adi herif. Sende amaca hizmet ediyorsun" lafı çıkmıştı ağzımdan filmin son sahnesinde.

Hangi sahne mi? Ryana Amerika bayrağına selam durdurduğu sahne... Adamın ticari kaygısı yok. Paraya dolar diyenlerden ama yine de dişlilerden biri olmak için çaba harcıyor.

Globalleşmenin anlamı bu olmalı aslında. Her yer küçük bir Amerikan kasabasından farklı olmamalı. Herkes aynı şeyleri düşünüp aynı şeyleri tüketmeli. Yaşam tarzları bile örtüşmeli.

Yoksa bilmem kaç liralık marka bir spor ayakkabının özlemini çekecek Anadolu kırsalında, örneğin Afyonun Karahisarındaki bir çocuğun yoluyla, babasının cebine nasıl ulaşabilirler ki?

Tektip insan modeli ve saygının yönlendirilmesi...


Diğer şeylere takılmayın yahu! Adı üzerinde film işte.

__________________
Ben hiç insan kaybetmedim...
Sadece zamanı geldiğinde, vazgeçmeyi bildim...

Konu geyikte Banemin

Üstte ki iletiyi gönderdikten sonra konunun açıldığı bölümü farkettim.

Geyiğin Hası...

(şimdi araya Lale girip beni düzeltmiş)


Benim geyik, küpeli ve top sakallı... idare edin işte alla alla...

__________________
Ben hiç insan kaybetmedim...
Sadece zamanı geldiğinde, vazgeçmeyi bildim...

Yazdıklarınıza son cümleye kadar aynen imzamı atıyorum dost Banemin.
Lakin "Adı üzerinde film işte" cümlesi biraz kafamı karıştırdı.
Çünkü ben sinemayı sanatın yedinci kolu, bir diğer deyişle "Yedinci Sanat" sanıyordum. Bunun dışında, kitleleri etkilemenin/propagandanın en vurucu araçlarından biri diye biliyordum.

Meğersem değilmiş de benim haberim mi yokmuş?

__________________
Ulusal onurdan yoksun olanlar, insanlık onurundan da yoksundurlar...