Forum Gerçek

AnasayfaForumları Okundu Kabul Et Bugünkü Mesajlar
Geri git   Forum Gerçek > Yaşamı Tamamlayan Uğraşılar > Hayvanlar Alemi

Hayvanlar Alemi Gel kuçu kuçu...


Yeni Konu aç  Cevapla
 
Seçenekler
Eski 11.12.2009, 14:04   #1
Çevrimdışı
Kardelen26
Müdavim

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Yabani Fillerin Yaşam Öyküsü

Yabani Fillerin Yaşam Öyküsü




Eski çağlardan kalan en büyük kara hayvanı olan Fil’in yeryüzünün her yanına dağılmış 352 türü vardır. Bugün bunlardan yalnız iki tür kaldığını söylersek, insanların kazanç ve macera hırsları yüzünden bu hayvanların nasıl kökü kurutulacağına yok edildiği anlaşılır. Gerçekten de insanlar, ayrı ayrı çağlarda ya av merakı yüzünden ya da çok iyi para eden dişlerini elde etmek için bu sevimli devleri insafsızca öldürmüşlerdir. kincilerin kulakları küçüktür. Afrika fillerinin erkekleri 7 ton gelmesine karşılık Asya fili ancak 6 tonu bulur.

Bugün dünyada yaşayan yabani fillerin, yaşayışlarını yakından incelemiş olan bir Fransız yazarı şu ilgi çekici bilgileri vermektedir.

Yabani filler çok değişik çevrelerde yaşarlar ve bu çeşitli çevrelere de kolaylıkla uyarlar. Serin vadilerde olduğu kadar, havası, boğucu dere kenarlarında, deniz seviyesinden 2500 – 4000 metre yükseklikteki sisli yaylalarda aynı rahatlıkla ömürlerini geçirdikleri görülmüştür. Gerçekten de fil, yeter besin ve su bulabildiği her yerde keyfince yaşayabilen kalender bir yaratıktır.



Fil toplum hayatı kuvvetli hayvanlardandır. En küçük fil topluluğu sürüdür. Yalnız bir sürüde yaşayan filler, uzaktan yakından akrabadırlar. Sürüde ana, baba ve çocuklardan başka amcalar, dayılar, hala ve teyzelerle kardeşler ve yeğenler bir araya gelmiştir. Bir fil sürüsünün nüfusu on – on ikiden elliye kadar çıkar. Daha kalabalık sürülere de rastlandığı olur. Bu kalabalık sürülerdeki filler ayrı ailelerden olabilir. Suyun ve otlakların kıt olduğu yerlerde, filler, belirli bölgelerde toplandıkları için böyle büyük sürüler meydana gelmektedir. Ama suyu ve yiyeceği bol yerlerde, her aile ayrı bir sürü halinde, gezip dolaşır.

Her sürünün bir başı vardır. Buna her fil boyun eğer. Yalnız tabiat bilginlerinin çoğu sürü başının çok defa bir dişi fil olduğunu söylerler. Yani filler âleminde aile reisi kadındır. Bu, birçok kimselere tuhaf görünürse de, başka bazı hayvan topluluklarında, hatta bazı insan toplumlarında aile büyüğünün ana olduğu görülmüştür. Erkek de boyu, posu ve büyük gücüyle, daha büyük olan dişleriyle sürüde üstün bir ol oynar. Sürü bir hücuma uğrarsa buna karşı koymada baba fil görevini pek tesirli olarak yerine getirmesini bilir. Erkek fil kuvveti ve güzelliği ile olduğu kadar, şefkati ile de eşine yakınlık gösterir. Ama birçok yazarların dediğine göre erkek filin hanımına karşı gösterdiği bu yakınlık, balayı süresince görülürmüş. Bunun dışında erkek filde aile bağlarının pek zayıf olduğu ileri sürülmektedir. Hele bir çocuğu dünyaya geldikten sonra baba, şaşılacak bir kayıtsızlık gösterir; öyle ki yavrusunu tanıdığından şüphe bile edilebilir.



Erkek filler yaşlandıkları zaman, tıpkı bazı ihtiyar insanlar gibi, pek aksi olurlar, gençleri yanlarına sokmak istemezler. Küçük fillerden bazıları kendileriyle şakalaşmaya yeltenirlerse bunun cezasını sırtlarına inen sert bir kuyrukla pek acı bir şekilde görürler. Yaşlandığı ölçüde yabanileşip sürüden uzakta yaşayan koca fillerin en büyük zevki suya girip yıkanmaktadır.

Fil yavrusu, yirmi iki ayda doğar. Küçük fil doğduğu zaman çok tüylüdür. Ağırlığına gelince 90 – 100 kilo gram kadar bir şeydir. Yeni doğan Afrika fillerinin yavruları daha da ağır çeker. Yükseklikleri de yerden 90 santim kadar bir şeydir. Ama ilk yaş içinde hızla büyür. Beş yaşına gelince, doğdukları zamankinin iki misline varır yükseklikleri, sonra bu büyüme yavaşlar her yıl ancak birkaç santim artar. Filin büyümesi son haddini ancak yirmi yaşında bulur.

Sürü yürüyüşe geçtiği zaman dişiler başta giderler. Küçükler de bunların peşinden sıçrayarak gelirler. Ana fillerin, yavrularının kendilerine ayak uydurabilmesi için adımlarını ayarlaması görülecek şeydir. Sürü birden bire tehlike karşısında kalırsa, erkek filler tabanı yağlayıp kaçtıkları halde, dişiler, tehlike ne kadar yakın ve büyük olursa olsun yavrularının yanından ayrılmazlar. Bir nehirden geçmek gerektiği zaman da hortumlarıyla çocuklarını önlerinde tutar; engebeli yerlerden geçerken düşmemeleri için, arkalarından iterek yardım ederler.


Bir yerden bir yere giderken filler genel olarak birer kolda yürürler. Hızları normal olarak saatte 10 kilometredir. Çok sıkıştıkları zaman bu hız saatte 25 kilometreye varır. Filler göçleri sırasında çok uzak yerlere giderler. Bundan başka mevsim ve iklim değişikliklerine, hem sıcağa hem de soğuğa katlanırlar. Fillerin bir yerden bir yere göç etmelerine çeşitli sebepler gösterilmiştir. Bazılarına göre sevdikleri bitkileri bulabilmek için yer değiştirmektedirler. Sanderson adlı yazar ‘’ Filler arasında on üç yıl ‘’ adlı kitabında, fillerin yağmur mevsiminde, kendilerini çok rahatsız eden kara ve sivrisinekler yüzünden, yüksek yerlerden aşağılara doğru indiklerini yazmıştır.

Bitkiyle beslenen fillerin en sevdikleri yiyecekler muz ağacı yaprakları, şeker kamışı, taze çayır otları, Hindistan cevizidir. Önce yere düşen meyveleri toplayan fil, bunları tükettikten sonra da alnı ile ağacın gövdesine vurarak ya da hortumu ile dallarını silkerek düşürürler. Filin Hindistan cevizini ön ayaklarından birinin tabanı ile basıp karşısındaki temkini şaşılacak şeydir.

Hurma fidanlarının kökleri de fillerin çok düşkün oldukları yiyeceklerdendir. Fil boğazına çok düşkündür. 24 saatin 16 saatinde durmadan bir şeyler yer. Bir günde midesine indirdiği nesnelerin yuvarlak hesapla 300 kilo kadar olduğu düşünülürse "fil gibi obur" sözünün doğruluğu anlaşılır.

__________________
  Alıntı ile Cevapla
8 Üyemiz Kardelen26'in Mesajına Teşekkür Etti.
Eski 11.12.2009, 14:30   #2
Çevrimdışı
Emilio Santos
. . . . . Erlik'in Katili . . . . .

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Cevap: Yabani Fillerin Yaşam Öyküsü

günde 300 kilo! anaerkil sürü düzeni! bilgiler çok kıymetli, şaşırarak ve eğlenerek okudum. teşekkürler
__________________
kahrolsun bağzı şeyler!
  Alıntı ile Cevapla
3 Üyemiz Emilio Santos'in Mesajına Teşekkür Etti.
Eski 11.12.2009, 15:48   #3
Çevrimdışı
Süperman
Uzman Üye

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Cevap: Yabani Fillerin Yaşam Öyküsü

Alıntı:
Orjinal Mesaj Sahibi kardelen26 Mesajı göster
Erkek fil kuvveti ve güzelliği ile olduğu kadar, şefkati ile de eşine yakınlık gösterir. Ama birçok yazarların dediğine göre erkek filin hanımına karşı gösterdiği bu yakınlık, balayı süresince görülürmüş.



Alıntı:
Orjinal Mesaj Sahibi kardelen26 Mesajı göster
Sürü birden bire tehlike karşısında kalırsa, erkek filler tabanı yağlayıp kaçtıkları halde, dişiler, tehlike ne kadar yakın ve büyük olursa olsun yavrularının yanından ayrılmazlar. Bir nehirden geçmek gerektiği zaman da hortumlarıyla çocuklarını önlerinde tutar; engebeli yerlerden geçerken düşmemeleri için, arkalarından iterek yardım ederler.
Erkekliğin 10/9'u kaçmaktır Hep bayanlar mı eziyet çekecek bu hayatta
  Alıntı ile Cevapla
2 Üyemiz Süperman'in Mesajına Teşekkür Etti.
Eski 11.12.2009, 15:53   #4
Çevrimdışı
Kardelen26
Müdavim

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Cevap: Yabani Fillerin Yaşam Öyküsü

çok muzipsin çok
__________________
  Alıntı ile Cevapla
Eski 21.02.2011, 01:11   #5
Çevrimdışı
LaLe
Ne Mutlu Türküm Diyene

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Cevap: Yabani Fillerin Yaşam Öyküsü

Alıntı:
Sürü yürüyüşe geçtiği zaman dişiler başta giderler. Küçükler de bunların peşinden sıçrayarak gelirler. Ana fillerin, yavrularının kendilerine ayak uydurabilmesi için adımlarını ayarlaması görülecek şeydir. Sürü birden bire tehlike karşısında kalırsa, erkek filler tabanı yağlayıp kaçtıkları halde, dişiler, tehlike ne kadar yakın ve büyük olursa olsun yavrularının yanından ayrılmazlar. Bir nehirden geçmek gerektiği zaman da hortumlarıyla çocuklarını önlerinde tutar; engebeli yerlerden geçerken düşmemeleri için, arkalarından iterek yardım ederler.


Ana her yerde ana.


Çok güzel bir konu, gözümden kaçmış. 22 ay da pek kısa bir süre değil, o vücut ağırlığına bir de 90 ile 100 kilo arasında yavruyu taşı.

Bir belgesel izlemiştim, ufak bir fil yavrusuna kızan büyük fil evire çevire dövdü yavruyu Anası araya girdi de kurtardı neyseki.


Teşekkürler paylaşım için Kardelen.
  Alıntı ile Cevapla
2 Üyemiz LaLe'in Mesajına Teşekkür Etti.
Eski 11.10.2012, 21:44   #6
Çevrimdışı
Basakca
Müdavim

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Cevap: Yabani Fillerin Yaşam Öyküsü

24 saatin 16 saatini yiyerek geçirmeseler böyle olurmuydular.

22 aylık gebelik dünya ya gelen tüylü yavru fil... Kocaman vücutlarında bir de büyük bir ağırlığı taşımak ve sonrasında da her şeyi ile ilgilenmek anne fil bile olsa annedir.

Doğanın verdiği harikalardan birini sadece dişleri için katlederek soylarını tükenmesine sebep olan ise yine insan.


Teşekkürler Kardelen.



  Alıntı ile Cevapla
Eski 12.03.2015, 00:00   #7
Çevrimdışı
ReaL
Deniz Sevengillerden

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Cevap: Yabani Fillerin Yaşam Öyküsü

Çeşitli Türlere Ait Fil Fotoğrafları








































__________________



Tüm katılımcı arkadaşların okumasını rica ediyorum... Lütfen Tıklayınız..
* * *
  Alıntı ile Cevapla
ReaL'in Mesajına Teşekkür Etti
Eski 12.03.2015, 00:10   #8
Çevrimdışı
Basakca
Müdavim

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Cevap: Yabani Fillerin Yaşam Öyküsü

Bizimde bir filimiz vardı. Adı da İzmir'di yanlış hatırlamıyorsam.





__________________
"Ey egosu boyundan büyük insan..
Bir gün ölüp toprak olacaksın. Bir tohum filizlenecek ot olacaksın, bir öküz seni yiyecek ve atık olacaksın.. Yani hep aynı kalacaksın."

  Alıntı ile Cevapla
Basakca'in Mesajına Teşekkür Etti
Eski 12.03.2015, 02:35   #9
Çevrimdışı
ReaL
Deniz Sevengillerden

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Cevap: Yabani Fillerin Yaşam Öyküsü

Alıntı:
Orjinal Mesaj Sahibi Basakca Mesajı göster
Bizimde bir filimiz vardı. Adı da İzmir'di yanlış hatırlamıyorsam.

İzmir hayvanat bahçesindeki ilk filin adı Bahadır idi. Bahadır'a arkadaşlık yapması için, Hindistan Cumhurbaşkanı'nın hediyesi olarak 1998 yılında getirilen 2 yaşındaki file Begümcan adı verildi.

Bahadır'ın 2007 yılında 59 yaşında ölmesi üzerine bir yıl sonra, İsrail Ramat Gan Hayvanat Bahçesi'nden 6 yaşındaki Winner Fuar'daki Hayvanat Bahçesi'ne getirildi.

Sasalı'daki Doğal Yaşam Parkı'nın açılmasının ardından Begümcan ve Winner yeni yaşam alanlarına taşındı.

Begümcan ve Winner'ın 2011 yılında ilk yavruları "İzmir", ondan yaklaşık dört yıl sonra ise ikinci yavruları dünyaya geldi. Dişi olan bu file de Deniz ismi verildi.

Kısaca; İzmir Sasalı Doğal Yaşam Parkı'nda Begümcan ve Winner, bunların çocukları İzmir ve Deniz var.


Deniz'in Fotoğrafları




__________________



Tüm katılımcı arkadaşların okumasını rica ediyorum... Lütfen Tıklayınız..
* * *
  Alıntı ile Cevapla
ReaL'in Mesajına Teşekkür Etti
Cevapla

Bu Sayfayı Paylaşabilirsiniz

Etiketler
fillerin, Öyküsü, yabani, yaşam


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı

Hızlı Erişim


WEZ Format +3. Şuan Saat: 03:38.


Powered by vBulletin® Version 3.8.8
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
Önemli Uyarı
www.forumgercek.com binlerce kişinin paylaşım ve yorum yaptığı bir forum sitesidir. Kullanıcıların paylaşımları ve yorumları onaydan geçmeden hemen yayınlanmaktadır. Paylaşım ve yorumlardan doğabilecek bütün sorumluluk kullanıcıya aittir. Forumumuzda T.C. yasalarına aykırı ve telif hakkı içeren bir paylaşımın yapıldığına rastladıysanız, lütfen bizi bu konuda bilgilendiriniz. Bildiriniz incelenerek, 48 saat içerisinde gereken yapılacaktır. Bildirinizi BURADAN yapabilirsiniz.